Neden öyle dediniz yahu
ben de eşşek gibi çalışırken (gerçekten eşşek gibi iki şş li
haftada 100 saat civarı çalışıyordum ki bilirsiniz haftalık çalışma 45 saat
öyle böyle eşşek değil yani) çalışmıyorum diyen kadınlara kıskançlıkla bakardım
yüzlerine de söylerdim. Öyle kem kem baktım da 3 vakte kadar iş bulacaksın derdim
şaka bir yana en büyük hayalim ev kadını olmaktı
yani kadın çalışıyor ama bundan nefret ediyor da olabilir
ben yandım başkası yanmasın diyor olabilir.
Kesinlikle katılıyorum. Elbette evin geçimi iyi bir gelir yoksa tek kişiye yıkılmasın da iki taraf çalışırken de ev işi, yemek, çocuk bakımı kadına kalmasın. Hatta erkek “yardım” da etmesin. Kuzey avrupa gibi tam %50 olarak yapılsın. Sonra bizim erkekler bağırmaya başlayınca görürüm ben. He ben çalışırken ev işini kimse yapmıyordu
temizlik için geliyordu abla haftada 1 o da bize yetiyordu. Çocuk olacak diye şimdi evdeyim
bu sultanlığın tadını çıkarıyorum.
Yani isteyen çalışsın elbette ama eşler aralarında anlaştıysa dönüşümlü olarak evde kalmanın hiçbir aşağılanacak tarafı da yok. Benim arkadaşlarım var sevgiliyken başladılar dönüşümlü çalışmaya. İkisi de yazılımcı. Biri 6 ay çalışıyor, diğeri evde duruyor canı ne isterse onu yapıyor, sonra diğeri işe giriyor, çalışan istifa ediyor 6 ay keyfine bakıyor. Hayallerimin çiftiydi. Çok da mutluydular. Hala mutlular :) Herkesin hayatı, düşüncesi, istekleri farklıdır. Denk evlilikler yapılırsa böyle sorunlar kalmaz. O yüzden herkes sürekli çalışsın demek de saçma sapan bir şey, belli bir cinsiyet çalışmasın demek de saçma sapan bir şey. Kim nasıl mutluysa, anlaşıyorsa öyle yaşasın yahu neden tüm toplum olarak ilişkilere karışıyoruz? (Not: ben de karışıyordum ama dediğim gibi benimki kıskançlıktan, çatır çatır çatlamamdandı
itiraf da ediyordum)