hepimizin en büyük amacıdır çocuklarımız için harika bir gelecek hazırlamak.ya da çocuklarımızı harika bir geleceğe hazırlamak.bu iki cümle birbirine çok benzeyen ama arasında çok fark olan iki cümledir aslında.ilk cümlede çocuklarımız için gelecek hazırlamak vardır.ikinci cümlede ise gelecek için çocuk hazırlamak vardır...acaba siz hangi cümleyi ilke edindiniz farkında olmadan...bi düşünün aşağıda yaptığımız hataları okuyarak....
- velinin görevi öğretmek midir,öğretileni kalıcı hale getirmek midir...öğretmen mi velinin izinden gitmelidir,veli mi öğretmenin izinden gitmelidir...karışık geldi sanırım,ben en iyisi örneklendireyim size:bizler öğrencilere 1.sınıfta sesleri yanında sesli harf olmadan söyletiriz ki yanına gelen harfle çabuk birleştirsin diye.mesela "se" demeyiz,"s"deriz.ama çocuk evde annesinin ders çalıştırmasından sonra okula geldiğinde "sa" hecesini okurken "sea"diye okuyor.neden "s" sesine "se"diyorsun dediğimizde de annem öyle öğretti cevabını alıyoruz.ve çocuk bunu öğrendikten sonra da öğrenileni değiştirmek çok çok çok zor oluyor.bunu şöyle düşünün,boş bir bidona yağ doldurmak kolaydır.ama su dolu bidona yağ doldurmak için önce içindeki suyu boşaltırız,kuruturuz,sonra yağı doldurabiliriz.bu nedenle velilerden ricamız,öğretme işini öğretmene bırakın.çocuğa faydalı olmak istiyorsanız çocuğunuzu dinleyin.çocuk size o konuyu öğretmeninin nasıl anlattığını anlatsın,yani öğretmenin nasıl öğrettiğini size çocuğunuz öğretsin.bu çocuğun farkında olmadan öğretilen konuyu tekrar etmesini sağlayacak ve başkasına öğretme mutluluğuna eriştiği için de bu konuyu asla unutmayacaktır.gerekirse çocuğunuzla hergün eve geldiğinde öğretmencilik oynayın.çocuğunuz öğretmen olsun ve aynı konuyu size anlatsın.siz ondan sonra öğretmenin anlattığı şekilde yardımcı olun çocuklarınıza.
- çocuğun öğrenmesinde tekrar çok önemlidir.ama masa başında tekrar çocuğu sıkar ve biz çocuğa masa başında ders yaptırmayı çok severiz malesef veli olarak.çocukta bilgilerin kalıcı hale gelmesini istiyorsanız her bilgiyi oyunlaştırın,masallaştırın.çocuğun o bilgiyi yaşamasını,hayal ederek öğrenmesini sağlayın.çocuklar genellikle matematik konularında zorlanırlar.bunun nedeni çocuğun soruları anlayamamasıdır.oysa soruları evde hikayelerle,resimlerle,oyunlarla anlattığınızda çocuk o ve benzer soruları hayal ederek yapmasını öğrenir.bizler kalabalık sınıf ortamlarında bunu çoğu konu için yapamayız.ama sizlerin evde istediğiniz kadar zamanınız ve ortamınız var.üstelik anne ve babanın çocuğun oyununda yer alması çocuğun kendine olan güvenini de çok etkiler.çocuk mutlu bir ailede yetiştiğinin farkına varır...
- öğretmen öğretiyor zaten zihniyetini bir kenara atmamız gerek veli olarak.öğretmen öğretir evet,ama öğretileni unutmamasını ve kullanmasını sağlamak velinin elindedir.çocuğunuzun geleceğinin anahtarını sadece öğretmenin eline bırakmak yerine kendinizi geliştirerek çocuğunuz için yeni yeni kapılar ve yeni yeni anahtarlar edinmek sizin elinizde...
- öğrencilerin okulu sevmemesinin veya okula isteksiz gitmesinin en büyük sebebi o çocuğun okuldaki başarısızlığıdır.tabiki başka sebepler de olabilir,ama mutlaka bu neden araştırılmalı ve önlemi alınmalıdır.eğer çocuğunuzda başarısızlık durumu varsa öğretmeniyle iletişime geçerek bu durumu çözüme kavuşturun.çocuk okulda birkaç defa aferin aldığında ertesi gün okula koşa koşa gidecektir.
- öğrencinizin ödevini asla siz yapmayın.çocuğa hadi ödevini yap cümlesini kurarak onu yalnız da bırakmayın.ama mutlaka ödevini yaptırın.ödevi yoksa bile öğrendiklerini mutlaka tekrar ettirin.çocuk ödevini yaparken eline asla hazır bilgi vermeyin.bak buraya 5 yazacaksın demeyin,o 5 e nasıl ulaşması gerektiği konusunda yardımcı olun.hatası varsa bunu yanlış yazdın demeyin,bu soruda bi hatan var deyin,hatasını o bulsun.bulamıyorsa bulmasına yardımcı sorular sorun.ama mutlaka her yanlışının doğrusunu öğrensin çocuk.doğrusunu öğrenirse aynı hatayı birdaha tekrarlamayacaktır...
- çocuğunuza sorumluluk verin.onun her işini siz yapmayın.markete kendi başına gönderin,ama siz arkadan takip edin o farketmeden mesela,çantasını ona taşıtın,yemek masasını na toplatın...bunun gibi birçok şey var çocuğunuzun yerine sizin yaptığınız...çocuk kendi başına birşeyler yapabildiğini anlarsa okuldaki başarısı da etkilenecektir.
- ailede yaşanan herşey çocukta iz bırakır,bunu unutmayın.her ailede tartışma olur,bu bize göre sıradandır ama çocuk için dünyanın sonu gibidir.çok küçük mutluluklar bizim için sıradandır ama onlar için dünya harikası olaylardır.bu nedenle çocuğunuza mutsuzlukları az yaşatın...mutlulukları çok...ben çok akıllı çocukların anne baba yüzünden heba olduklarını da gördüm.zekası çok olmasa da anne baba desteği alan çocukların çok güzel bir geleceğe sahip olduklarını da...çocuğa şeklini biz veriyoruz ...unutmayın....
- çocuğunuzu dinleyin,onun sizinle konuşması o kadar önemli ki..sizinle konuşuyorsa size kendini ifade edebiliyorsa başkalarına da derdini çok güzel anlatıyordur emin olun.ama başkalarının söylediklerine bakıp çocuğunuzu dinlemeden bağırıp çağırmaya başlarsanız çocuğunuz sizinle konuşmamaya başlar,konuşsa da yalan vardır artık konuşmalarında...o yüzden saçma şeyler de anlatsa dinleyin,söylediklerine değer verin...
- çocuğunuzun sınıfında başka çocuklarla olan sorunlarına karışmayın.çocuk bunu kendisi halledebilir.eğer halledemeyeceğini düşünüyorsanız da öğretmenle konuşun.sınıfta olan olayları çözme yetkisi öğretmene aittir.başkasının çocuğunu sınıfta dövdüğü için karakola düşen veliler tanıyorum ben.çocukların olayları küçüktür,o olayları büyükler büyütür...
- son olarak çocuklarımız robot değildir.çok başarılı olsun diye çocuklarınıza çok yüklenmeyin.çocukları geleceğe hazırlamak yerine çocuklar için geleceği hazırlayın...çok hırslı velilerimi hatırlıyorum.çocukları çok başarılıydılar ama sonları hastaneye düşmek oldu çocukların malesef...hiçbirşey çocuklarımızdan daha değerli değil,,,