- 3 Aralık 2024
- 29
- 9
- 1
- 27
- Konu Sahibi Lilandilan
-
- #1
Ailesine de kendisi mi bakıyor onu anlamadımMerhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Farklı milletten, dilden biriyle sevgili olurken ailesinin arapça konustugunu bilmiyor muydun ? İflas edince gözündeki pempe gözlük çıkmış,yok sorun etmezdim vs deme ne kadar suslesen de çok belli oluyor. Bence de nişanı boz birbirinizi uzersiniz. En azından ayrı ayrı üzülun.Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Haklısınız. Nişanlım da öyle olsa zaten 1 saniye düşünmem. Ama o da çok rahatsız oluyor ve defalarca kez de ailesini uyardı. Son 2 gidişimizde dikkat etmeye başladılar. Ayakkabı çıkarılıyor. Ancak bi kere ben o manzarayı görünce çok rahatsız oldum yani, dediğiniz gibi, haklı olarak.Farklı milletten, dilden biriyle sevgili olurken ailesinin arapça konustugunu bilmiyor muydun ? İflas edince gözündeki pempe gözlük çıkmış,yok sorun etmezdim vs deme ne kadar suslesen de çok belli oluyor. Bence de nişanı boz birbirinizi uzersiniz. En azından ayrı ayrı üzülun.
Siz nişanlınizi gerçekten seviyor musunuz?Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Adamı gerçekten sevmiyorsunuz. Adam da siz de çok şanslıymışsınız ki ailesinin Türkiye'ye yerleşmesi ve iflası; evlenip, çocuk sahibi olduktan sonra değil de şimdi gerçekleşmiş.Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Ben ailesinin maddi durumu değişimini dert etmezdim, ta ki onun davranışlarının değiştiğini görene kadar. Artık ben de dert etmeye başladım. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyleymiş gibi geliyor artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Niye rahatsız oluyorsunuz ayakkabisiz eve girmek ne kadar bizim normalimizse onların da normali bu. Kimse sizin için değişmek zorunda değil ki. Siz nisanlinizdan sorumlusunuz.Haklısınız. Nişanlım da öyle olsa zaten 1 saniye düşünmem. Ama o da çok rahatsız oluyor ve defalarca kez de ailesini uyardı. Son 2 gidişimizde dikkat etmeye başladılar. Ayakkabı çıkarılıyor. Ancak bi kere ben o manzarayı görünce çok rahatsız oldum yani, dediğiniz gibi, haklı olarak.
Tabiki biliyordum, mevzu buraya taşındıktan sonra ailesiyle içli dışlı olmak. Beni rahatsız eden bu oldu.Farklı milletten, dilden biriyle sevgili olurken ailesinin arapça konustugunu bilmiyor muydun ? İflas edince gözündeki pempe gözlük çıkmış,yok sorun etmezdim vs deme ne kadar suslesen de çok belli oluyor. Bence de nişanı boz birbirinizi uzersiniz. En azından ayrı ayrı üzülun.
Ailesi iflas edince mi negatiflikleri düşünmeye baladınız?Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Sizin eve ayakkabı ile girmek için diretmeyeceklerse,çok da sorun değil bence bu.Haklısınız. Nişanlım da öyle olsa zaten 1 saniye düşünmem. Ama o da çok rahatsız oluyor ve defalarca kez de ailesini uyardı. Son 2 gidişimizde dikkat etmeye başladılar. Ayakkabı çıkarılıyor. Ancak bi kere ben o manzarayı görünce çok rahatsız oldum yani, dediğiniz gibi, haklı olarak.
Sevdiğimi hissediyorum.Siz nişanlınizi gerçekten seviyor musunuz?
Konuyu ayrılmak için mantıklı cevaplar almak için aşmışsın. İçindeki o ses "ayrıl" diyor. Bu anlattıklarını evlendikten sonra sorun etmeyeceksen evlen, yok ben istemiyorum dersen hiç uzatmadan ayrıl. Sana göre değilMerhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Beni yanlış anlama bu adamı ve aile yapısını çözmek için önünde koca yıllar olmuş. Dün bu adam ve ailesinin kökü dili ortaya çıkmadı. Ağaç kovuğundan da gelmedi tıpkı senin gibi bağ kurduğu ailesi var.Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Sonuçta o evde yemek yiyorum. Midem kaldırmıyor. Kendimi kötü hissediyorum. Yere bir şey düşünce almak dahi istemiyorum. En azından biz geldiğimizde dikkat etmeleri gerekmez mi (ediyorlar da 2 seferdir zaten). Ben kedimden rahatsız olan misafirim geldiğinde kedimi odada bırakıyorum. Misafir görgüsü değil midir... Ama bireysel ilişkinizde sizi neden rahatsız etsin derseniz, evime geldiklerinde çoraplarıyla dolanması hiç hoşuma gitmez. Çünkü o evdeki çoraplarıyla geliyorlar. Zorla terlik giydirip onu takip mi edeyim, valla temizlik takıntılarım da var.Niye rahatsız oluyorsunuz ayakkabisiz eve girmek ne kadar bizim normalimizse onların da normali bu. Kimse sizin için değişmek zorunda değil ki. Siz nisanlinizdan sorumlusunuz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?