- Konu Sahibi seraphimax
- #1
Burada belli başlı konular açtım ve bazı sorunlarımı sizlerin desteği ile kısmen de olsa aştım. Ama artık kaldıramıyorum, hele dün gece yaşanan olay beni mahvetti. Belki ben abartıyorumdur, belki de gerçekten hatalıyımdır,siz objektif olarak bakın ve fikrinizi söyleyin.
Dün akşam eşim ve oğlum yarım saatliğine dışarı çıktılar. Ben de evde haberleri izliyordum. O sırada Kayınvaldem aradı ve dedi ki, ''Serap, kaç gündür hastaydım, doktor tahlil istemişti, o tahliller için hastaneye gittim, sonuçlar için doktor hiç beğenmedim bu tahlillleri senin kemik ve kemik iliğinle, kanla ilgili bir sorunun var, başka ildeki gelişmiş bir hastaneye git, bu tahlillere baktır, ben bu sonuçları çok iyi görmüyorum,dedi ben de korktum, bu sonuçları doktor yakınına bir sor bakalım neymiş'' dedi. ben de ''Tamam anne bana yazdırın ben hemen ararım dedim. Neyse,tahlilleri yazdırdı ben de yakınıma önce mesaj çektim, müsaitseniz ararmısınız diye. Mesajı çektim,o sırada oğlumla eve geldiler. Sofrayı hazırlayayım dedim, o sırada aradı Serap beni aramışın diye. Ben de hemen kusura bakmayın aradım ama durum böyle böyle diye anlatırken kocam hışım gibi mutfağa daldı ve garip garip yavaş konuş anlamında işaretler yapmaya başladı. telefonla konuşurken başka şeyle ilgilenemem ama hem bu öyle hışım gibi daldı, hem de oğlum yemek yemek diye tutturdu.
Neyse, yakınım bana dedi ki, geçirdiği grip ve bronşit yüzünden yemek yiyemediğinden kan değerleri düşmüştür, enfeksiyon zamanlarında böyle şeyler olur, beslenmesine dikkat edip dinlensin, vitamin alsın iki ya da üç gün sonra kan değerleri normale döner, kemikle bronşitin alakası yok dedi.
Neyse telefonu kapattım, içerden bana öyle bir bağırıyor ki, ''Sana bağırarak konuşma demedim mi, sen dangalak mısın'' neyse, aldırış etmedim, sofraya oturmadım çünkü iştahım yoktu. ben de iki gündür korkunç biçimde hem sancılı hem de çok aşırı kanamalı regl oldum. Ayağa kalkamıyorum, zor bela ev işi görüyorum, başım dönüyor, ben adım attıkça kan yürüyor. Neyse, Sofrayı hazırladım, içeri gittim, kayınvaldemi aradım. Kadıncağızın biraz da piskolojik desteğe ihtiyacı var anladığım kadarı ile. Olayı anllattım, korkulacak bişey yok kendine sen iyi bak,yemene içmene dikkat et, fazla gezme, soğuklarda dolaşma falan dedim. Kadın dua ediyor bana Allah razı olsun kızım senden diye. Birden gene gümbürdemeye başladı, ''Ekmek getirsene be, sofra ile ilgilen, biz burada yemek yiyoruz'' diye. Kaynanam birden telden bu sesi duyunca o kadar utandı ki, neyse kızım sonra görüşürüz dedi teli kapattı. ben de ekmeği götürdüm, az önce bana bağırmadan konuş diyen adam, nasıl bağırıyor, ekmek getirsene, sofraya baksana, ben de sakince dedim ki çocuğa söyleseydin hemen getirirdi, niye bana bağırıyorsun ki, ''Sofraya ekmek getirmek senin görevin, hem sen iki saattir kiminle konuşuyorsun'' diyince tepem attı. ''Ayıp be, annen hasta, kaç gündür bakanı yok edeni yok, ben de bakamasam da kaç gündür telle hatırını soruyorum, bana böyle böyle dedi ben de sorusuna cevap aradım hem bana bağırma diyorsun sen niye bağırıyorsun'' dedim. Birden ayağa fırladı, odadaki sehpayı bana doğru fırlattı, çocuk birden ağlamaya başlayınca ben yine sakin sakin ayıp ya, kuru ekmek için yaptığına bak, ayıp dedim. Birden hızla kalkıp yakamı topladı, beni duvara yapıştırdı, seni gebertirim, kafanı patlatırım falan filan....Birden kan bacaklarımdan boşaldı. Biliyor da kaç gündür böyle olduğumu...Oğlum kuş gibi çırpınıyor, baba annemi bırak nolur falan, içeri gitti, oğlan bana nasıl sarılıyor, anne ağlama diye.
Kızlar, bu yapılan ayıp mı değil mi, ben ne yapayım şimdi bu adama? Hem hasta annesini aramayacak sormayacak, hem de insanlık namına yapılan bu iyilik için benim yakamı toplayacak...Vay be, kimseye iyilik yapmayın...
Dün akşam eşim ve oğlum yarım saatliğine dışarı çıktılar. Ben de evde haberleri izliyordum. O sırada Kayınvaldem aradı ve dedi ki, ''Serap, kaç gündür hastaydım, doktor tahlil istemişti, o tahliller için hastaneye gittim, sonuçlar için doktor hiç beğenmedim bu tahlillleri senin kemik ve kemik iliğinle, kanla ilgili bir sorunun var, başka ildeki gelişmiş bir hastaneye git, bu tahlillere baktır, ben bu sonuçları çok iyi görmüyorum,dedi ben de korktum, bu sonuçları doktor yakınına bir sor bakalım neymiş'' dedi. ben de ''Tamam anne bana yazdırın ben hemen ararım dedim. Neyse,tahlilleri yazdırdı ben de yakınıma önce mesaj çektim, müsaitseniz ararmısınız diye. Mesajı çektim,o sırada oğlumla eve geldiler. Sofrayı hazırlayayım dedim, o sırada aradı Serap beni aramışın diye. Ben de hemen kusura bakmayın aradım ama durum böyle böyle diye anlatırken kocam hışım gibi mutfağa daldı ve garip garip yavaş konuş anlamında işaretler yapmaya başladı. telefonla konuşurken başka şeyle ilgilenemem ama hem bu öyle hışım gibi daldı, hem de oğlum yemek yemek diye tutturdu.
Neyse, yakınım bana dedi ki, geçirdiği grip ve bronşit yüzünden yemek yiyemediğinden kan değerleri düşmüştür, enfeksiyon zamanlarında böyle şeyler olur, beslenmesine dikkat edip dinlensin, vitamin alsın iki ya da üç gün sonra kan değerleri normale döner, kemikle bronşitin alakası yok dedi.
Neyse telefonu kapattım, içerden bana öyle bir bağırıyor ki, ''Sana bağırarak konuşma demedim mi, sen dangalak mısın'' neyse, aldırış etmedim, sofraya oturmadım çünkü iştahım yoktu. ben de iki gündür korkunç biçimde hem sancılı hem de çok aşırı kanamalı regl oldum. Ayağa kalkamıyorum, zor bela ev işi görüyorum, başım dönüyor, ben adım attıkça kan yürüyor. Neyse, Sofrayı hazırladım, içeri gittim, kayınvaldemi aradım. Kadıncağızın biraz da piskolojik desteğe ihtiyacı var anladığım kadarı ile. Olayı anllattım, korkulacak bişey yok kendine sen iyi bak,yemene içmene dikkat et, fazla gezme, soğuklarda dolaşma falan dedim. Kadın dua ediyor bana Allah razı olsun kızım senden diye. Birden gene gümbürdemeye başladı, ''Ekmek getirsene be, sofra ile ilgilen, biz burada yemek yiyoruz'' diye. Kaynanam birden telden bu sesi duyunca o kadar utandı ki, neyse kızım sonra görüşürüz dedi teli kapattı. ben de ekmeği götürdüm, az önce bana bağırmadan konuş diyen adam, nasıl bağırıyor, ekmek getirsene, sofraya baksana, ben de sakince dedim ki çocuğa söyleseydin hemen getirirdi, niye bana bağırıyorsun ki, ''Sofraya ekmek getirmek senin görevin, hem sen iki saattir kiminle konuşuyorsun'' diyince tepem attı. ''Ayıp be, annen hasta, kaç gündür bakanı yok edeni yok, ben de bakamasam da kaç gündür telle hatırını soruyorum, bana böyle böyle dedi ben de sorusuna cevap aradım hem bana bağırma diyorsun sen niye bağırıyorsun'' dedim. Birden ayağa fırladı, odadaki sehpayı bana doğru fırlattı, çocuk birden ağlamaya başlayınca ben yine sakin sakin ayıp ya, kuru ekmek için yaptığına bak, ayıp dedim. Birden hızla kalkıp yakamı topladı, beni duvara yapıştırdı, seni gebertirim, kafanı patlatırım falan filan....Birden kan bacaklarımdan boşaldı. Biliyor da kaç gündür böyle olduğumu...Oğlum kuş gibi çırpınıyor, baba annemi bırak nolur falan, içeri gitti, oğlan bana nasıl sarılıyor, anne ağlama diye.
Kızlar, bu yapılan ayıp mı değil mi, ben ne yapayım şimdi bu adama? Hem hasta annesini aramayacak sormayacak, hem de insanlık namına yapılan bu iyilik için benim yakamı toplayacak...Vay be, kimseye iyilik yapmayın...