Bu adam beni deli ediyor...

Eşinizin derdini tam olarak anlayamadım ama böyle erkekler sadece karşılarındakine eziyet verirler.Tahmin edebiliyorum..

Kapris, çocukca nazlar, hiçbirşeyden mutlu olmama, yolunda gitmeyen bazı şeylerin faturasını hep eşine çıkarma vs. vs..

Dediğim gibi derdi ne pek anlamadım ama huyu da bu olabilir.

Sizin yerinizde olsam yani konuşmakla başaramadıysam bazı şeyleri, duymamazlıktam gelirim onun herşeyden bir memnuniyetsizlik çıkarmasını, çalışmaya devam edin, kendi kendine mutsuz olsun dursun bence..

''Yok ben kıyamam kocişime'' gibi benim pek duymaktan hoşlanmadığım bir düşünce içerisindeyseniz, devam edin vermeye o zaman..
Çok yıpranırsınız ama böyle erkekler huysuz çocuk gibidir ne laftan anlarlar, ne de birşeyden memnun olurlar..
 
eşin daha olgunlaşmamış hem çok kompleksli olsa gerek :nazar:
AZ ile yetinemeyen ÇOK u bulamaz..
 
deniz güneşi haklısın arkadaşım, öyle zaten yani mecbur duymamazlıktan geliyorum. ama sorunum onu nasil normal bir insan haline getirecem? tedavi ol diyorum benim tedavi olucagim birsey yokki diyor, hic bitmeyen bir depresyondasin diyorum. yok artık diyor. farkında bile degil. benim sorunum onun hep mutsuz olmasi,hicbirseyden zevk almaması. yoksa iste söyle dedi böyle dedi degil her evde tatsızlık olur.
 
bezbebek,

hoş görünüze sığınarak, bence eşinizin tüm çıkardığı bu sorunların sebebinin kompleksleri olduğunu düşünüyorum. çünkü benim eski eşimde buna çok benzer bir karaktere sahipti. sizin anlattıklarınızın benzerlerini hatta bazılarının aynılarını (araba konusu mesela) yaşadım.

1 yıl süren evliliğimden bana kalan en büyük ders, erkeğin kompleksli olmaması gerektiğiydi. şu anki ilişkimde ilk yılımızda özellikle, erkek arkadaşımın arabasına düşkünlüğü (yürümek yerine araba kullanmak) beni en çok korkutan noktaydı diyebilirim.
1-2 yıl bu sorunum -sembolik bir sorundu sanırım- devam etti. bana bu süre içinde açıklamaya çalıştı bin defa, "cnm varken niye kullanmayayım." "bu da bir hobi, zevk alıyorum ben" diyordu. ancak ben hep "ya bir gün arabasız kalırsa, o zaman ne olacak, mutsuz mu olacak" diye düşünüp duruyordum.

3. yılımızı devirmek üzereyken, çeşitli nedenlerle zor da olsa ayrıldık ve 1,5 ay zor dayanıp, büyük dersler alarak tekrar biraraya geldik. ayrıldık dediysem, o 1,5 ay boyunca hep haberleştik, görüştük.
ders almış olduğumuz bu olaydan sonra, şaşırtıcı bir şekilde erkek arkadaşım, eski inadını bırakmış, normalde asla arabasız gitmeyeceği yerlere dolmuşla, otobüsle gitmeyi kabul eder hatta kendi önerir olmuştu. nasıl desem, bir çok insan için saçma olan bir konu, ama onun benimle otobüse binip de oraya gitmesi, benim için bin tane gülden daha anlamlı.

kendine güveni olmayan insanlar; sadece parayla insanların saygı duyduğunu düşünür bence. bu yüzden parayla bir şeyler yapmak mutlu eder onları ancak. pahalı tatiller, kıyafetler, lokantalar...
farkındaysanız sizin de çalışmanız rahatsız ediyor, ben bu klasik nedeni sadece bahane olarak görüyorum kusura bakmayın. emir almamızı istemeyen erkekler aslında "kendilerinden başkasından emir almamızı istemiyordur"diye düşünüyorum.
tabii ki, para kazanıyor olmanız, ona muhtaç olmadığınızın altını da çiziyor. yanlış anlaşılmasın bu erkeklerin sığ düşüncesi yapısı. bir kadın çalışmıyor olabilir, ancak gökten zembille inmedi. onun da bir ailesi var. ama erkekler bu kadar detaylı düşünemez.

aah ahh daha yazacak çok şey var ama sakinleşeyim ben biraz. kusuruma bakmayın kıracak bir şey yazdıysam.


evet arkadasa katılıyorum.bencede eşin senı kıskanıyor ve komplekslı bır ınsan..bende su kısma takıldım baskasından emır almanı ıstemıyormus..ne demek ya suanda calsımak emır almak anlamına gelseydı..suan kımse calısmazdı.allah sabır versın tatlım uzuldum :KK43:
 
bende su kısma takıldım baskasından emır almanı ıstemıyormus..ne demek ya suanda calsımak emır almak anlamına gelseydı..suan kımse calısmazdı.allah sabır versın tatlım uzuldum :KK43:

bizim genel müdür çok sert tir birşeyi rica etmez emreder, bide bagriyormus gibi konusuyor, eşimde buna denk geldi birkere, baya bozuldu.:nazar:
 
aşk maşk bir yere kadar ..insan oğlu çiğ süt emmiş..erkeklerde vardır ya içgüdüsel hakimiyet duygusu. o tamamen ona bağlanmanı istiyor..bunca sene annelerimiz babalarımız maddi manevi fedakarlıklar yapıyor-ev hanımı olalım dyemi-bir adam öyle istedi diye işi bırakalım diyemi..bak arkadaşım yarın öbür gün hayat yükü ezdiği zaman onu neden işi bıraktın diye patlayabilir hatta kıskançlığını hatırlasa bile hatırlamayabilir..sakın işi bırakma..kolunda altın bieziğin olsun..yemin ederim bir iş bulsam-taklalar atacağım hele de bu ortalığa ateş düştüğü zamanlarda
 
bezbebek,

hoş görünüze sığınarak, bence eşinizin tüm çıkardığı bu sorunların sebebinin kompleksleri olduğunu düşünüyorum. çünkü benim eski eşimde buna çok benzer bir karaktere sahipti. sizin anlattıklarınızın benzerlerini hatta bazılarının aynılarını (araba konusu mesela) yaşadım.

1 yıl süren evliliğimden bana kalan en büyük ders, erkeğin kompleksli olmaması gerektiğiydi. şu anki ilişkimde ilk yılımızda özellikle, erkek arkadaşımın arabasına düşkünlüğü (yürümek yerine araba kullanmak) beni en çok korkutan noktaydı diyebilirim.
1-2 yıl bu sorunum -sembolik bir sorundu sanırım- devam etti. bana bu süre içinde açıklamaya çalıştı bin defa, "cnm varken niye kullanmayayım." "bu da bir hobi, zevk alıyorum ben" diyordu. ancak ben hep "ya bir gün arabasız kalırsa, o zaman ne olacak, mutsuz mu olacak" diye düşünüp duruyordum.

3. yılımızı devirmek üzereyken, çeşitli nedenlerle zor da olsa ayrıldık ve 1,5 ay zor dayanıp, büyük dersler alarak tekrar biraraya geldik. ayrıldık dediysem, o 1,5 ay boyunca hep haberleştik, görüştük.
ders almış olduğumuz bu olaydan sonra, şaşırtıcı bir şekilde erkek arkadaşım, eski inadını bırakmış, normalde asla arabasız gitmeyeceği yerlere dolmuşla, otobüsle gitmeyi kabul eder hatta kendi önerir olmuştu. nasıl desem, bir çok insan için saçma olan bir konu, ama onun benimle otobüse binip de oraya gitmesi, benim için bin tane gülden daha anlamlı.

kendine güveni olmayan insanlar; sadece parayla insanların saygı duyduğunu düşünür bence. bu yüzden parayla bir şeyler yapmak mutlu eder onları ancak. pahalı tatiller, kıyafetler, lokantalar...
farkındaysanız sizin de çalışmanız rahatsız ediyor, ben bu klasik nedeni sadece bahane olarak görüyorum kusura bakmayın. emir almamızı istemeyen erkekler aslında "kendilerinden başkasından emir almamızı istemiyordur"diye düşünüyorum.

tabii ki, para kazanıyor olmanız, ona muhtaç olmadığınızın altını da çiziyor. yanlış anlaşılmasın bu erkeklerin sığ düşüncesi yapısı. bir kadın çalışmıyor olabilir, ancak gökten zembille inmedi. onun da bir ailesi var. ama erkekler bu kadar detaylı düşünemez.

aah ahh daha yazacak çok şey var ama sakinleşeyim ben biraz. kusuruma bakmayın kıracak bir şey yazdıysam.



Bilmukabele diyor +100 le destekliyorum çok güzel dillendirmiş arkadaşyasakkelime

İnsanın tamah etmesi gerekir bazı şeylere kimi insanda şükür olgusu yerleşmemiş oluyor ne yazık ki dua edin /edelim düzelir inş.
 
Eşinizin maddi durumu , sizin ailenizin maddi durumundan kötü ise onu komplex yapmış olabilir . Sizi rahat yaşatamadığını,çalışmak istemediğinizi fakat mecburiyetten çalıştığınızı sanıp kendine bunları dert ediyor olabilir
 
herkes rahat bir hyat sürmek ister ama maalesef günümüz şartlarında u çok zor
eşiniz hem parasızlıktan şikayet ediyor hemde size çalışmayın diyor? burada zıtlık var..s(onuçta aldığı para masraflarınıza yetmiyor)
evde oturup ne yapacaksınız..daha çok bunalıma gireceksiniz..vakit geçmeyecek..sıkılacaksınız...eşinizin isteği çok gereksiz
 
evi geçindirsin ben çalışmim hiççç sorun değil, ama aşkim yetişmiyor becbur diyorum e o zaman köye gidelim diyor orda evde var arazida var orda çok rahat geçiniriz. ya benim senin memleketindeki köyünde ne işim var. tamam sen orayi çok çok sevebilirsin ama benden bunu bekleyemezsin. bana çok uzak bir yaşam tarzı. tamam istanbul çok stresli ama orası da fazla sakın çok fazla sakin. ondan sonrada bozuluyor ben onun köyünü begenmiyomusum.

kocamın ruh ikizi:1shok:
 
canım maddi imkansızlıklar bir çok yuvayı yakıp kül ediyor.ama sen bu evlilikte bence erkeği oynuyorsun.onun güçlü olması gerekirken sen daha güçlü görünüyordun.sonuçta çocuğunuz yok.çocuk olunca bir süre çalışman mümkün değil.bence iyi bir gelecek için çalışmaya devam et.eşinde kendi yetersizliğini neden senden çıkarıyorki.bende aşağı yukarı sizin çektiğinize benzer durum lar yaşıyorum ki şuan 8 aylık hamileyim çalışmıyorum.ama eşim hafta sonuda mesai yapıyor.tüm harcamaları kıstık.ve üzmüyor beni.bunalmıyormı evet çok bunalıyor.ama buda bir süreç.gençken birşeyler ediniyor insan.çalışmak çalışmak en güzeli çalışmak.bebeğim doğsun allahın izni ile bir süre sonra bende annem baktırıp çalışmak istiyorum.ömür boyu kirada sürünmek istemiyorum.sende çalışırken en azında toki-kiptaşa falan yazılın.üzülme ve bu konuyu eşinle konuş başka carenizin olmadığını ve evliliğinizin en güzel günlerini böyle heba etmek istemediğinizi söyleyin.hatta ona hediye alın maaşınızı alınca.ve çalışıyorum diye onu ihmal etmeyin.özen gösterin.bir süre sonra onunda hoşuna gidecek bu durum.para tatlıdır her zaman.
 
anlaşılan enişte hem kel,hem fodul
hatta ayranınız yok içmeye,tahtırevalliyle gitmek istiyor pikniğe diyim........:kızgın:
ayaklarını yere kondurmasına biran evvel başla güzelim
çünkü epey büyük bir bulutun üzerinde kendisi...

bence sen eşinin durumuna pes etmeyip,en üretken olabileceğin yaşlarını onun kım-kımlarına katlanarak geçirme...çünkü durumunuz ortada...
onunla konuşabilmenin yolunu ara,örneğin çok pozitif yada iyi olduğu bi zamanı gözlemliyerek o anda fikrini dile getir...
belkide, senin çalışmaya başladığında,kendi ayaklarının üzerinde durabilmenin verdiği güvenden şimdiden rahatsız...
genelde çalıştırmayan erkek zihniyeti böyledir...
evlilik hayatı paylaşmaktır
koşullara zorlandırılmak değildir........
 
X