Böyle mi olacaktı

Sorunlu aileniz yüzünden size ilk açılan sevgi sözcükleri söyleyene bağımlı olmuşsunuz, tecrübesiz olmanız , aşktan gözünüzün kör olması ve hüsran sonuç.....
Ben bu kadar ağlayan salya sümük aşk aşk diyen adamdan korkarım duyguları bu kadar yoğun adamın arkası hep fos çıkıyor.Borc bahane sonuçta sizinle alakalı değil ve desteğinizi hiç cekmemişsiniz aklı başında vicdanlı adam iyi günde , kötü günde yanımda oldu diye el üstünde tutar....Sizinki hormonlarla aşkı birbirine karıştırmış,zamanla heves alınmış şimdi yük görüyor, gözüne kıymık gibi batiyorsunuz.Onun gözü açılmış peki bu kadar hakarete rağmen sizin gözünüz ne zaman açılır??? Sizin ona duydugunuz şey aşk değil bağımlılık hâli.....
 
Aslında mektubun üzerine yüz yüze de konuştuk ama eşim anlayışlı olmaya yanaşmıyor bile. Annesinden aşırı kral muamelesi gören bir adam(hala görüyor) ve muhtemelen bundan aldığı gazla içinde ne yaşarsa yaşasın burnundan kıl aldırmıyor. İyiyken aşırı uyumlu kötüyken dünyanın en uyumsuz insanlarıyız.
Kararımı önüme koydum ama korkularım da dağ gibi zaten. Az önce de yazdım baba ve oğlu ayırmak bile koyuyor bana. Herşeye rağmen ikisinin aşırı güzel bir iletişimleri var. Eşim oglumuzla ilgilenirken o eski beni seven adamı görüyorum. O zamanlar bana baktığı gibi bakıyor oğlumuza.
Mesele şu ki çok yoruldum ve bununla başka türlü nasıl basederim bilmiyorum
 
Ben çocuktan sonra uzun süre catirdamaya inanmıyorum onun sorunları varsa sizinde var sizde anlayışı sevgiyi hak ediyorsunuz.Surece bakın .Başka ilişkilerin duzelmesi sizi bağlayan bir şey değil.Bir şekilde kendini düzeltmesi ve size hakettiginiz değeri vermesi gerekiyor.Nereye kadar bunu bekleyeceksiniz.Kadinda insan niye hep o birşeyleri yoluna koyan taraf olmak zorunda.Belgesellerden de öğrendik yuvayı yapan erkek kuşmuş esasen.Zaten öyle benimde gördüğüm erkeği iyi seçen kadın mutlu
 
Aslında ilk değildi lise sonda bir ilişkim vardı ve o da çok güzeldi ama asla bu kadar iz bırakmadı bende. Koşulsuz şartsız tercihim hep eşimden yana oldu. Bilemiyorum bazen ne düşüneceğimi...
 
Aslında ilk değildi lise sonda bir ilişkim vardı ve o da çok güzeldi ama asla bu kadar iz bırakmadı bende. Koşulsuz şartsız tercihim hep eşimden yana oldu. Bilemiyorum bazen ne düşüneceğimi...
Gidip hayatta sizi en çok yoracak adamı seçmişsiniz,Size yol gosteren olmayınca en son tercih edeceğiniz adam ilk tercihiniz olmuş.Bakin buradaki konulara sizin gibi sonu hüsran evliliklerin ilk başı şu cümleyle başlıyor," Beni çok seviyor, ağlıyor,koklaya koklaya öpüyor ,kapımda yatıyor,her gün görmek istiyor vb .Hiç ayağı yere sağlam basan bir ilişki değil.Bir birini tanıdıkça uyum saglandikca olacak şeyler daha ilk gün yaşanıyorsa sıkıntı maalesef.Gercegi ne kadar çabuk görürseniz o kadar sağlam kararlar alırsınız......
 
Yok ilk günden itibaren öyle değildik zaten 1 yıllık süreç benim bahsettiğim. İlk günden ağlayan bir adam radarima bile girmezdi zaten. Tanıdıkça çok sevdik ikimizde. Çok eğlendik. Çok gezdik. O zamanlar bu adam ilerde böyle birine dönüşecek deselerdi he evet bende Adriana Limayim zaten diye dalga falan geçerdim.
Özünde herşeyin farkındayım artık ama insanın canı acıyor işte elinde olmadan
 
Keşke sabah kalksanız ve o adam geri dönse,öpse özür dilese.Her kadın sevilmeyi hak eder .İstisnalar hariç her kadın evinde huzurlu ,mutlu,olmayı güler yüz, tatlı söz, anlayış ister.Bazi adamlara iyi ,fedakâr kadınlar fazla geliyor.....
 
Bir gelişme var mı Ceren?
Yok canım hatta daha kötüyüz diyebilirim. Kendisi en son gece mesaisine gidecekken yaptığım yemek yanlışlıkla altını kapattigim için tam pismeyince ordan sorun yaşadık bide. Gerekmedikçe konuşmuyoruz. Artık herşey sorun oluyor zaten alıştım...
 
Böyle diyen adamın hâlâ limoniyiz diye tişörtünü koklamaya devam edin, bir gun dediğini yapip sizden vazgeçtiğinde birşeyleri anlarsınız belki...
 
Eşin ilk yıl numara yapmış! Yani 1 yıl iyi olup gerisi kötü olan biri özünde iyi biri değildir orası net. Senin aşktan gözün kör olmuş.
Benim çocuklarımın babası flört nişanlılık evlililiğin ilk 5 yılı mükemmeldi. Son 3 yıl leş. Aradaki 2 yıl ehhh işte. Şimdi özünde iyi biri mi olacak? Tabi ki hayır.
 
Merhaba,öncelikle şunu söylemek istiyorum yaşınız küçük diye düşündüm ben bu okuduklarımdan.çünkü benım unıversıtedekı romantık hallerim gibisiniz.İnsan psikoloji malesef fszla değer görmeyi kaldırabilen bir olgu değil,siz bu kişiye mektuplar yazarak tshırtını koklayarak vs kendi degerınızı azaltmıssınız ve o biliyorki ailenizde de sıkıntı var ceptesiniz.Şimdi öncelikle bu romantik duygulardan sıyrılmalısınız.Kendine güvenen bakımlı kendı ayakları üzerinde duran bir davranış biçimini benimsemediğiniz sürece bu böyle sürüp gidecek üzgünümki.kendinizi degıstırmeye çalısın bebekler ıcın aktıvıte kursuna vs baslayın orada arkadaslar edının arada bır kuafore gıdıp sacınıza fön çektirin kendinize yeni hobiler edinin ve bu psıkoljoden uzaklasın,kendı öz degerınızı artırdıgınızda ben esınızın degısecegıne ınanıyorum,sskın muhtaç psıkojısıne gırmeyın,kımsenın sevgısıne sarılmasına muhtaç degılsınız,cok uzun oldu ama lutfen uygulamaya calısın bu soyledıklerımı
 
19 yıllık evliyim ilk zamanlar da dahil hiç bir zaman eşimin tshirtini koklamadim, kapı çaldığında kalp ritimlerimin değiştiğini bilmem.
Çok fazla yoğun yaşıyorsunuz sanırım duygularınızı.
Ayrıca bu adam romantik de değilmiş, sadece rolünü güzel oynamış ve özüne de dönmüş.
Ta sevgiliyken yaşamış olduğu sıkıntılardan dolayı davranış biçimi de zaten özünü yansıtmış ama siz aşktan kör olduğunuz için görmek istememissiniz.
 
Böyle diyen adamın hâlâ limoniyiz diye tişörtünü koklamaya devam edin, bir gun dediğini yapip sizden vazgeçtiğinde birşeyleri anlarsınız belki...
Biseyleri anladigimi yazdım zaten. Resmiyete dökülmüş bir vazgeçiş olmasa da vazgeçtiğinin zaten farkındayım. Farkında olmak elimde olmadan hala sevdigim gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki.
Yaşım küçük değil 36 yaşındayım. Sevgiye muhtaç olmaya gelince buna şahsen katılmıyorum. Küçüklükten hatta ta bebeklikten büyük yaralariniz varsa sevgiye muhtaç oluyorsunuz. Hemde çok oluyorsunuz. Bunlar fönle,hobiyle geçecek duygular değil inanın. Yine de teşekkür ederim.
Herkes aynı duygusallikta olmuyor bu karakter meselesi. Şu hayatta bir daha gelsem hangi özelliğini istemezsin o olmayacak deseler duygusallığım derim. Kim rol yapıyor kim gerçek bunu ayırt etmeyi çok iyi öğrenecek tecrübelerim oldu bu hayatta. Eşimin ilk yılı rol değildi buna eminim. Sonrası onu değiştirdi. Özüne dönmedi başka bişeye döndü. Çünkü sadece bana karşı olmadı bu çocukluk arkadaşları bile benimle aynı fikirde.
 
Ceren kendin için bir şeyler yap. O evde yokken online terapi al. Güçlen. Sen onun sevgisine muhtaç değilsin.
Hiçbirimiz pamuk gibi ailelerde büyümedik. Annenden babandan alamadığını elden zaten alamazsın. Ama bu 'sevgiye muhtacım' anlamına gelmiyor. Sevgi dilenciliği insanı yorar,bitirir. Sürekli kafanda bir şeyleri mantığa uyduruyorsun. Ama ilk yıl, ama evliliğin başı vs...
Olmaz. Evliliğin nereye gider ne olur bilemem. Sen kendin için ne yapıyorsun ? İnan terapiler sonucu " ben buna mı layığım?" deyip gercekten istemeyi öğreneceksin. Rica eder gibi değil, hakkını olanı almak ya da yoluna bakmak gibi.
45-55-65 yaşında da aynı değersizliği hissetmeni istemem.. Kendin için bir seyler yap, belli o konuşmaktan pek anlayacak biri değil ...
 
Zaten farkındalık sürecine girdim sadece acıyı asamiyorum. İşe dönünce terapi de alacağım. Çok teşekkürler
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…