Aslında şuan yaptığım tek şey ne yapıyorsa ses etmemek. İşe giderken oğlumuza, aile reisi sensin diyor. Bence bu çok yanlış. Erkek değil de Kız çocuğumuz olsaydı aile reissiz mi kalıcaktı yani. Normalde olsa bunları dile getirirdim, ama şuan ne tepki vereceğini bilmediğim için , kendimi sürekli diken üzerinde hissedip, anca içten içe üzülüyorum. Nasıl alttan alacağımı bile bilmiyorum , çünkü 4 yıllık evlilikte genelde düşündüklerimi rahatça dile getirmiştim.Annesinin yanında eşinize “anneci” demişsiniz. Ağır konuşmuşsunuz, kavga etmişsiniz. Kadının sinirlenmesi de normal. Kimse evlenince annesini, babasını atmıyor. Önceden ne yaşadınız bilmiyorum ama eşiniz bu olayla anneci olmuyor. Kadının yanında hem oğluna hem kendisine hakaretvari söylemleriniz olmuş. Haksız olan sizsiniz doğal olarak da eşiniz annesinin yanında olmuş. Yani biz haksızsak da eşlerimizin bizim yanımızda olmasını beklememiz de hata. Ayrıca boşanma lafını ailelerin yanında söylemeniz de hiç olmamış. Eşiniz sizi seviyor ama bunalmış. Bence çok da çaktırmadan hafiften alttan alırsanız adam fabrika ayarlarına
Aslında annesi ne olduğunu bile bilmiyordu bana bağırdığında. eşimle odada tartışırken ben ‘annemin kaderini yaşatıyorsun bana , annem de böyle düşünüyor artık’ demiştim. Bunun üzerine eşim soracam annene ne yaşatıyormuşum sana diye odadan çıktı annemin yanına. Ben de babamın yanına gidip, ‘ baba ben bunaldım, ben Ankara’ya gitmek istiyorum’ dedim. Bir anda annesi benim yanıma gelip ‘benim oğlum…’ la başlayarak bağırdı bana. Sonrasında zaten ben kadını görmedim bile.Öncelikle aile yanında kavga etmek çok yanlış. Ve toplum içinde bir insanı itham ederek kavga ediyorsanız ki bu eşinizin annesiyse sizden özür beklemesi çok normal.
İkincisi adam anladığım kadarıyla baya baya bunalmış. Ben de sosyal hayatı seven biri olarak haftada 1 bazen 2 dışarıda olmak çok makul. İnsanın başka insanlara da ihtiyacı var sosyal varlıklarız. Her gün kös kös bir arada olmaktansa daha kaliteli şekilde daha az akşam bir arada olmak daha mantıklı.
Eğer eşiniz çalışıyorsa siz çalışmıyorsanız ev işini sizden beklemesini normal buluyorum ama eğer ikiniz de çalışıyorsanız bunun için yardımcı kadınlar var.
Çift terapisi teklif eden insan ataerkil biri olamaz bence ama adam kendini epey bir yok sayılmış olarak görmüş benim anladığım o
Siz bunu iyi bir şey olarak görmüşsünüz ama aslında değil. Haftada bence en az 1 kez eşler ayrı takılıyor olabilmeli. Evlenildi diye koala gibi yaşamak bir süre sonra başka sorunlara dönüşüyor. Eşinizi illa ki annesi de gazlamıştır bu şekilde yaşayan bir adamdan şu anki geldiği nokta çok uzak duruyor. Ama şu an "özgürlüğünü ilan etmesi" aslında en başında olması gerekendi.Doğumdan önce iş dışında arta kalan zamanlarımızı hep beraber geçirdiğimiz, tv izlerken, yemek yaparken, dışarı çıkarken vs hep bir arada olduğumuz, tekli arkadaş buluşmalarının çoook ender yaşandığı,
Evet hak veriyorum size. Ama şuana kadar 3,5 yıldır düzenimiz bu şekildeydi. Yani bizim kurduğumuz çekirdek aile bu şekilde ilerliyordu ve bundan rahatsızlığını da dile getirmemişti hiç bir zaman. Biz bu şekilde ilerleyen bir yuvaya evlat getirmiştik. Ettiğimiz bir kavga eşimin tüm evliliğimizi sorgulamasına sebep oldu. Ve suan ben zaten bebeğimle bir düzen oluşturmaya çalışırken, en çok eşime ihtiyacım varken, onun eskisinden çok farklı davranması beni iyice yalnız hissettiriyorSiz baya yormuş görünüyorsunuz eşinizi,sabır bitince dayanamamış.Brnim aile kavramım demişsin de evlilikte hep bana hep bana olmaz,senin aile kavramın kendin odaklı olmuş,uyumu öğreneceksiniz öncelikle.Her iki taraf da ben ben dememeli
Evet zaten beni mutsuz eden de bu. Yani en başında bu sınırların konulup, güç savaşının bitmiş olması gerekiyordu. Ama biz o güç savaşını suan yapıyoruz. Ben bu yüzden evliliğimizi sorgulamaya başladım yani koskoca 3,5-4 yıl bir yalan mıymış. Ya da sevgiliyken bile benim koala gibi bi evlilik hayal ettiğimi biliyordu, kendisi de aynı şekilde öyle yaşamaktan memnun görünüyordu. Beraber takıldığımız için kavga ettiğimizde olmuyordu. Sosyalliğimizi, arkadaş buluşmalarını vs de birlikte yapıyorduk yani. Ne oldu da şimdi bunaldı, sıkıldı. Bu beni rahatsız ediyo aslında, kandırılmış hissediyorumSiz bunu iyi bir şey olarak görmüşsünüz ama aslında değil. Haftada bence en az 1 kez eşler ayrı takılıyor olabilmeli. Evlenildi diye koala gibi yaşamak bir süre sonra başka sorunlara dönüşüyor. Eşinizi illa ki annesi de gazlamıştır bu şekilde yaşayan bir adamdan şu anki geldiği nokta çok uzak duruyor. Ama şu an "özgürlüğünü ilan etmesi" aslında en başında olması gerekendi.
Acaba gerçekten de bu hamilelik ve lohusalık dönemlerimizde eşlerimiz daha mı çok etkileniyor. Benimkide böyle bi dğeişti sanki o hamile. Doğursanda kurtulsan diyorum. Muhtemelen eşinin işinden dolayı işten artı kalan zamanda evde durmasını istiyorsundur bende arkadşarıyla dışarı çıksın diye arkadaşlarına bunu alın götürün diyorum çağırmıyorlar da her gün evde. Ama aynı şekilde benimki de delirdi inşallah doğumdan sonra bir tık üstüne çıkmaz. Yoksa bilmiyorum ona ne yaparım. Eşinin söyleidği o cümleler çok ağır bence o baba olma psikolojisini kaldıramadı ve ne yapacağını şaşırdı en yakınında olana saldırıyor. Kaynananda her gün arayıp onu doldurmuyorsa bende bişey bilmiyorum. Özür dilemiycem diye diretme ama dilemeMerhaba hanımlar. 2 aylık bebeği olan henüz tazecik bir anneyim. Eşimle 4 yıldır süren bir evliliğim var. Doğumdan önce iş dışında arta kalan zamanlarımızı hep beraber geçirdiğimiz, tv izlerken, yemek yaparken, dışarı çıkarken vs hep bir arada olduğumuz, tekli arkadaş buluşmalarının çoook ender yaşandığı, dışarıdan bakıldığında oldukça mutlu bir birlikteliğimizin olduğu, eşimin bana aşırı değer verdiğinin görüldüğü bir evliliğimiz vardı. Ama içeriden bakıldığında, bu evlilikte tabi kavgalar vardı. İyiyken aşırı mutlu eğlenceliydik, ancak en ufak bir fikir ayrılığında evde seslerin yükseldiği toksik bir ilişki. Kavgalarımızda da genelde ben fikrimi sakince belirtirdim, ancak bunun karşılığında eşim yüksek sesle çıkıştığı için, kavga konusundan çok üslup konusu gündeme alınarak, kalpler kırılırdı. Nihai olarak da eşimin özür dilemesiyle bi daha aynı hatayı yapmıcam demesiyle barışırdık bi şekilde…
Lohusalık döneminde evde eşimin annesi, annem,
babam vardı. Eşimin annesinin bir takım hareketleri beni rahatsız etti, bunları eşime söyledim 12-13 gün boyunca beni idare etmiş, ancak sonrasında patladı. Maalesef Ailelerin de şahit oldugu bi kavga yaşadık. Ben ‘biz anlaşamıyoruz ayrılacam ben, annesini üzmemek için beni üzüyo, anneci eşim, ben yapamam bu şekşlde, aynı babam gibi davranıyor, annemin yaşadığı kaderi yaşamak istemiyorum’ gibi sert ifadeler kullanmıştım. Benim ailem gayet ılımlı şekilde oturun bi konuşalım diye yaklaşırken olaya, eşimin annesi ‘benim oğlum peşinde pervane kaç gündür vs’ gibi hatırlamadığım cümleler kurarak bana bağırdı. Ertesi gün sabah otobüsüyle gitti. Annemlerin gitmesine eşim izin vermedi. Yaklaşık 12-13 gün boyunca evde barışmayı bekledim. Bi özür dilemesini, ya da bebeğimiz var geçecek hepsi merak etme atlatıcaz filan gibi bir destek bekledim. Ama her konuşma denemesi yine kavgayla yine boşanma laflarıyla sonuçlandı. Ve ben o sinirle ailemle beraber, ailemin yaşadığı ile gittim 35 günlük bebeğimle.
Aradan 3-4 gün geçti, eşim bebeği görmeye diye geldi yanımıza. Ve bana 3 tane şart sundu. 1-Çift terapisi, 2-evlilikte eşit haklara sahip olmak ve özgür olması 3-annesine gidip özür dilemem. Son şartını kabul etmedim, daha doğrusu şimdi gidemem, önce biz kendimizi bir toparlayalım dedim. Fakat o diretti, şimdiye kadar senin isteklerini hep yapmaya çalıştım, simdi de sen benim isteğimi yapacaksın diye. İki gün sonra da telefonda benim sana karşı tahammülüm sabrım sevgim bitti dedi. Bu laf üzerine de 1 hafta iletişime hiç bir şekilde geçmedik , bebeğini dahi sormadı. Tanıdığım insandan Acayip farklı davrandığı için depresyonda olduğunu düşündüm. Ve bir haftanın sonunda ben bebeğimle tekrar beraber yaşadığımız eve döndüm.
Ve 2,5 haftadır bir aradayız. Eşim yine aynı şeyleri tekrar ediyor. Özgür olmak istiyomuş, istediği zaman arkadaşlarıyla buluşmak istiyormuş, aile reisi olmak istiyormuş, hatta kendi işe gittiğinde oğlumuzu aile reisi ilan ediyo. net dile getirmese bile evdeki yemek temizlik vs’den benim sorumlu olmamı, onun sadece bana istediği zamanlar yardım etmesi gerektiğini düşünüyor, yani doğumdan önce tanıdığım adam, düzen, evlilik gitmiş, bambaşka bir düzen kurmaya çalışıyor. Ve ben hiç tanımadığım adamla 2. Evliliğimi yapmışım gibi hissediyorum. Eskiden evden dışarı çıkmayan adam şimdi haftada 1 gün nöbet ve haftada 1-2 kez arkadaş buluşması yapıyo. Eskisi gibi samimi değiliz. Ben istediğim gibi davranamıyorum eşime karşı, hep bir diken üstündeyim, evde bebeğimiz dışında çok bir paylaşımımız yok. Ona karşı eskisi gibi de hissedemiyorum. Bana artık değer vermiyor benim üzülmemi umursamıyor gibi. Sanki yaşanılanlar incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler gibi geliyor bir taraftan, ama diğer taraftan da ben mutsuzum, yuvamda gibi hissetmiyorum kendimi. En destek görmem gereken evrede eşim yabancıya dönüştü. Ve ben napcagımı bilmiyorum karar verme yetimi kaybettim gibi.
Ya işte mesele konunun öyle böyle iki kişiden çıkması. Sonrasının telafisi gerçekten sıkıntı oluyor. Ama aşılmayacak sorunlar görmedim ben. Zaman içerisinden bunlar hatırlanmıyor bile.Aslında annesi ne olduğunu bile bilmiyordu bana bağırdığında. eşimle odada tartışırken ben ‘annemin kaderini yaşatıyorsun bana , annem de böyle düşünüyor artık’ demiştim. Bunun üzerine eşim soracam annene ne yaşatıyormuşum sana diye odadan çıktı annemin yanına. Ben de babamın yanına gidip, ‘ baba ben bunaldım, ben Ankara’ya gitmek istiyorum’ dedim. Bir anda annesi benim yanıma gelip ‘benim oğlum…’ la başlayarak bağırdı bana. Sonrasında zaten ben kadını görmedim bile.
Normalde eşim de asla öyle bi şeye izin vermezdi. Ona da güvenmiştim aslında biraz. Kavgadan sonra, babamın yanında bir saat ağlamış ben eşimsiz yapamam o olmadan eve bile giremem hiç bi yere sığamam, onun için canımı veririm diye. Ama ne olduysa 15 gün içinde barışamadık , barışma sağlanamayınca da en sonunda o dedi gidin o zaman ailenle diye. Ve ben Yusuf Yusuf moduna geçtim. Biz gittikten 4 gün sonra geldiğinde de şartlarıyla geldi. Annesine gitme ve özür dileme muhabbetini asla kabul etmeyeceğimi biliyor olması gerekiyordu zaten. Ama onu bile, ‘ben şimdiye kadar senin için yeri geldi gururumu çiğnedim, sen de benim isteğimi yapacaksın, annem sana hiç bişi yapmadı.’ Diyerek kabul etmemi bekledi.Acaba gerçekten de bu hamilelik ve lohusalık dönemlerimizde eşlerimiz daha mı çok etkileniyor. Benimkide böyle bi dğeişti sanki o hamile. Doğursanda kurtulsan diyorum. Muhtemelen eşinin işinden dolayı işten artı kalan zamanda evde durmasını istiyorsundur bende arkadşarıyla dışarı çıksın diye arkadaşlarına bunu alın götürün diyorum çağırmıyorlar da her gün evde. Ama aynı şekilde benimki de delirdi inşallah doğumdan sonra bir tık üstüne çıkmaz. Yoksa bilmiyorum ona ne yaparım. Eşinin söyleidği o cümleler çok ağır bence o baba olma psikolojisini kaldıramadı ve ne yapacağını şaşırdı en yakınında olana saldırıyor. Kaynananda her gün arayıp onu doldurmuyorsa bende bişey bilmiyorum. Özür dilemiycem diye diretme ama dilemetamam tamam dilerim ben. Sen onu bana bırak de boşver gitsin ve şuan çok çok yeni bir sorumluluğun içine girmişsiniz eminim sizinde hatalarınız vardır biraz ikinizde kendinize yönelmelisiniz. Birde benim anlamdım sen annenin evine gidince eşin nasıl korkmadı ben bazen eşimi tehdit ediyom gidicem babamın evine diye napıcağını şaşırıyo git ama bende geleyim diyor beni götürüyor akşam olunca hadi evimize gidelim diyor. ödü patlıyor. Sizin eşiniz nasıl sadece çocugu görmeye gelir sen varsın çocuktan önce oraya giden sensin. Bebek seninle gelen.
Aslında ben de sürekli anlattım, alttan altta kv bebeğimi oğlum diye sevse bile kıskanabilirim, bak o dönemde hormonlar, uykusuzluk , stres, yetersizlik, sezeryan ağrıları her şey olucak, evde kalabalık olucaz, o da zor olucak benim için diye baya bahsetmiştim ama dayanma gücü 12 gün oldu. Bende de kv gelir gelmez göğsüme elledi, bebek memede emerken geldi bebeği öpmeye çalışıyor. Ben ne zaman arkamı dönsem bebek onun kucağında, sütün az gelmesi, bebeğin aç olması, süt çoğaltma yöntemleri. Yani her konuda bi fikir sahibiydi. Benim annem evin temizliği yemeği ile ilgilenmeye çalışırken, kv bebekle ilgilenmek istedi aslında. Ben de buna izin vermeyince, daha doğrusu eşime söyledikçe, eşim anca 12 gün benim destekçim oldu, 13. Gün artık ‘annem sevmeye geldi bebeği ne sacmalıyosun sen’ söylemiyle patladık. Kimse de anlayışlı olmadı bana karşı. ‘Senin normal halin bu’ dedi eşim hatta.Bebek olmadan anneye babaya bunlar anlatılmalı. Hem analara eğitim veriliyor. Babalarda psikolojik eğitim verilmeli. Herşeye hazır olsunlar.
Lohusalık da en olmayacak şeylere gıcık oluyorsunuz. Ben eşime baştan demiştim çok pimpirikli manyak olabilirim beni idare etmen gerekiyor diye. Gerçekten çok ilgili olmasına rağmen özellikle ilk 40 gün sıfır uykusuzluktan dolayı içimden şu adam beni aldatsada gidip boşasam annemin yanına yerleşsem diye sabahladığım bi kaç gece oldu.(iptal iptal iptal) İçten içe uyumasını kıskandım sanırım kayınvalidemi çok severim neden kucağında uyuttu diye sinirlendiğim anlar oldu. Yani lohusalık delilik hali olabiliyor bazen. O anlarda karşı tarafın biraz anlayışlı olması gerekiyor. Terapi alın ondan sonra karar verin herşeye. Bu süreç tam geçmesede azalıyor düşündüklerinize inanamıyorsunuz.
Normalde eşimin benim ailemle arası iyiydi. Hatta kavgadan sonra eşim benden çok babamla konuştu. Babam eşime arka çıktı, yeri geldi hal verdi anlattığı şeylere. Hatta babam ‘sen benim kafadasın, ama kızım benim kafada değil ‘ demiş. Yani bu süreçte babam ona da sırt çevirmedi, baba gibi yaklaşmaya çalıştı. Ama bir hafta önce babama eşimsiz yapamam diyen adamın , bir hafta içindeki değişimi babamı da çileden çıkardı. Her ne kadar eşime bişi belli etmese de, babamın da gözünden düştü eşim. Ve eskiden babamla araşan görüşen adam, sanki babamlar ona destek çıkmamış gibi artık aramıyor babamları. Bu da beni düşündürüyor tabiYa işte mesele konunun öyle böyle iki kişiden çıkması. Sonrasının telafisi gerçekten sıkıntı oluyor. Ama aşılmayacak sorunlar görmedim ben. Zaman içerisinden bunlar hatırlanmıyor bile.
Omg bu büyü değil de neNormalde eşim de asla öyle bi şeye izin vermezdi. Ona da güvenmiştim aslında biraz. Kavgadan sonra, babamın yanında bir saat ağlamış ben eşimsiz yapamam o olmadan eve bile giremem hiç bi yere sığamam, onun için canımı veririm diye. Ama ne olduysa 15 gün içinde barışamadık , barışma sağlanamayınca da en sonunda o dedi gidin o zaman ailenle diye. Ve ben Yusuf Yusuf moduna geçtim. Biz gittikten 4 gün sonra geldiğinde de şartlarıyla geldi. Annesine gitme ve özür dileme muhabbetini asla kabul etmeyeceğimi biliyor olması gerekiyordu zaten. Ama onu bile, ‘ben şimdiye kadar senin için yeri geldi gururumu çiğnedim, sen de benim isteğimi yapacaksın, annem sana hiç bişi yapmadı.’ Diyerek kabul etmemi bekledi.
Bir an önce terapiye başlanılmalı,belki de kendinizi haklı gördüğünüz yerde yanıldığınızı gördüğünüz durumlar da ortaya çıkacak,sakin olmaya çalışın ,terapiye öncelik verin,bir özür dilemek de zor değilEn güzel zamanlarımızı mahvettik buna da üzülüyorum, ve mahvolma sebebi olarak eşimi gördüğüm için ona karşı acayip kırgın ve öfkeliyim aslında. Ama mantıklı hareket etmem gerekiyor diyerek sakin kalmaya çalışıyorum.
Dolduruşa geldiği ya da kendi kendini doldurduğu kesin . Ama ihanet değil de, buraya yeni tayin olduk ve çok fazla yaşıtı var. Bekarlar var. Evli arkadaşları da ataerkil biraz. Onun etkisi mi acaba diye düşünüyorum. Ve tekrar eski ayarlarına geri döner mi diye sessizce sabrediyorumEşiniz dolduruşa gelmiş, ayrıca bu aniden yükselen ben özgürüm de özgürüm nidaları hiç hayra alamet değil. Önceden sorun yoktuysa da aniden böyle bir değişim geliştiyse benim aklıma ilk ihanet gelir üzgünüm. Direkt yazmak hoş değil belki ama gözünüzü dört açmanız gerekiyor bana kalırsa. Normal şartlarda herkesin arkadaşı olur, arkadaşlarıyla sosyalleşmeye ihtiyacı var ama 4 yıldır ortada olmayan arkadaşlar şimdi çıktıysa burnuma kötü kokular gelir yani.
Evet aynen onun kurduğu cümleyi söylediniz (… yine de böyle olduysa) orta nokta konusunda kendimi güçlü hissetmiyorum inşallah terapi ile çözebilirz bu durumu. Şuan dediğiniz gibi yanlış ama bencillik yapıp, anlayışı ondan bekliyorum hala. Yeni adamı tanımıyorum , bu nedenle de kendimi güvensiz yalnız hissedİyorum ve hevesli değilim ona karşı daAnnesi doldurmuş. Adım kadar eminim. Sen onun ailesine neler yapıyosun, nasıl yaklaşıyorsun? O bana neler yaptı demiş. Beynini yemiş kısacası. Valla aynı evde olunca kavgaya da şahit olunuyor. Kaliteli aile büyükleri duymamazlıktan geliyor. Kalitesizler işte böyle yüzlüyor. Sizinde haksız olduğunuzu düşünmekle beraber eşinizi de haksız buldum. İkinizde de farklı noktalarda yanlışlıklar var. Lohusa olabilirsiniz ama sadece size anlayış gösterilmesini beklemeniz bence bir yanlış. Babalarında psikolojisi var. Gelecek kaygıları. Dediğiniz kadar birlikte olduğunuz bir adamsa doğum acısı dışında herşeyi sizinle yaşamıştır. Siz fazlaca beklentiye girip sadece kendinizi düşünmüşsünüz bence ve adam da eee ben bu kadını her zaman önceliklendirdim, değerli hissettirdim yine de böyle olduysa o zaman uğraşmıyorum kafasına girmiş. Ben doğru yaklaşımın ve iletişimin çözemeyeceği bir durum olduğunu düşünmüyorum. Orta noktayı bulmak konusunda hevesli olmanız gerektiğini düşünüyorum. Yoksa düzelmez. Kocanız o raddeye gelmiş.
Az çok aslında o da anneme vermedi bebeği, yani eşim de nerdeyse sürekli bebekle ilgilendiği için, annem çekimser kaldı. Malum emzirme dönemi ilk 15 gün mastit vs onunla uğraşırken odadan nerdeyse dışarı çıkmadık eşimde benimleydi hep. Annem çekindiği için ve küçücük bebeği uzaktan sevmenin daha doğru olduğunu düşündüğü için çok fazla yanaşmadı. Annem bir kez bebeğin altını değiştirdi, onu da eşim söylemişti zaten.o zman da ‘ öyle değil ananesi , böyle yapacaksın ‘ diye müdahalede bulundu ve annem de zaten eşim varken iyice geri çekildi. Ya da kavgadan sonra annemler eşim gücenmesin diye çocuğu onun yanında asla kucaklarına almadılar, annem eşime, ‘ siz yemeğinizi yiyin ben bakayım ‘ diye teklif ettiğinde, ‘yok yok siz yiyin ben bakarım’ diye eşim ısrarcı oldu. Yani aslında eşimde benim aileme vermedi bebeği. Ama ne ben ne ailem bunları sorun etmedik. Sonuçta onun da ilk bebeği ve kıskanmasını, sevmek istemesini normal karsılıyorum benBir an önce terapiye başlanılmalı,belki de kendinizi haklı gördüğünüz yerde yanıldığınızı gördüğünüz durumlar da ortaya çıkacak,sakin olmaya çalışın ,terapiye öncelik verin,bir özür dilemek de zor değilo sizin annenize böyle davransa biraz empati yaparak değerlendirin durumları ,ya da çok alttan almış yorulmuş bir adamdır belki.Bu dönem de sizin loğusalığınıza denk geldiği için daha hassas bir dönem ortaya çıkmış.
Bak böyle bir yazı çıktı karşıma instagramda Şuan.Az çok aslında o da anneme vermedi bebeği, yani eşim de nerdeyse sürekli bebekle ilgilendiği için, annem çekimser kaldı. Malum emzirme dönemi ilk 15 gün mastit vs onunla uğraşırken odadan nerdeyse dışarı çıkmadık eşimde benimleydi hep. Annem çekindiği için ve küçücük bebeği uzaktan sevmenin daha doğru olduğunu düşündüğü için çok fazla yanaşmadı. Annem bir kez bebeğin altını değiştirdi, onu da eşim söylemişti zaten.o zman da ‘ öyle değil ananesi , böyle yapacaksın ‘ diye müdahalede bulundu ve annem de zaten eşim varken iyice geri çekildi. Ya da kavgadan sonra annemler eşim gücenmesin diye çocuğu onun yanında asla kucaklarına almadılar, annem eşime, ‘ siz yemeğinizi yiyin ben bakayım ‘ diye teklif ettiğinde, ‘yok yok siz yiyin ben bakarım’ diye eşim ısrarcı oldu. Yani aslında eşimde benim aileme vermedi bebeği. Ama ne ben ne ailem bunları sorun etmedik. Sonuçta onun da ilk bebeği ve kıskanmasını, sevmek istemesini normal karsılıyorum ben