Boşanmak doğru bir karar mı?

Eşim benden ayrılınca korkuyorum başkalarının elinde oyuncak olacaksın dedi. Ne demek bu diye sorduğumda benle anlaşamadı isen kimseyle anlaşamazsin evlenip bosanirsin defalarca böylece oyuncak olursun dedi. Kendisini dört dörtlük görüyor fiziksel şiddet uygulamadığı karşı cinse dönüp bakmadığı için.

İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
 
Çocuğum yok zaten 1.5 ay evli kaldım. Güvenmediğim için çocuk asla düşünmedim. Teşekkür ederim
Anında boşa bu adamı.. benim gibi düzelir mi diye beklersen 2,5 senen gider...
Erkenden boşan ki yine benim gibi doğru adam çıksın karşına huzurlu güzel yuvanı kur
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
O kadar konu okudum burda.esimde dahil buna.ama hic bir adam sizinki kadar gaddar bencil embesil degildi.boyle adami bir kere terkeder daha omrumce adini anmazdim birakin ozlemeyi.ailesine herseyi yaoacak beni sinek gibi gorecek.siz o kadar mi erkek yoklugundasinizda bu adi herife uzuluceginizi dusunuyorsunuz.bu adam size kiymet vermiyorki.esimle kiyasladim esim melek.bak ben pisman olurmuyum bi nebze olabilirim.bana hakaret etmez.bazen bir iki laf sokar aninda agzina yapistiririm lafi susar.ailesine ben ne hakaretler ettim sustu karsimda hakliyidm cunku.maasini nereye vermisse bilirim herseyi karsilatirim.o daha benim maasim ne kadar bilmez gormez bile.ki burda bircok uye bilir benim maas botokslarima kzometiklerime gider surekli. Aklini basina topla. Kendinde aileenide ezdieme.sen onu birak asil o pisman olacak kolek gibi yalvaracak.ama gidip iki gunde donersen bilir donecegibj.madem bosanmayacaksin surundur aylarca. Seni ac birakan adamin neyinede doneceksen
 
O kadar konu okudum burda.esimde dahil buna.ama hic bir adam sizinki kadar gaddar bencil embesil degildi.boyle adami bir kere terkeder daha omrumce adini anmazdim birakin ozlemeyi.ailesine herseyi yaoacak beni sinek gibi gorecek.siz o kadar mi erkek yoklugundasinizda bu adi herife uzuluceginizi dusunuyorsunuz.bu adam size kiymet vermiyorki.esimle kiyasladim esim melek.bak ben pisman olurmuyum bi nebze olabilirim.bana hakaret etmez.bazen bir iki laf sokar aninda agzina yapistiririm lafi susar.ailesine ben ne hakaretler ettim sustu karsimda hakliyidm cunku.maasini nereye vermisse bilirim herseyi karsilatirim.o daha benim maasim ne kadar bilmez gormez bile.ki burda bircok uye bilir benim maas botokslarima kzometiklerime gider surekli. Aklini basina topla. Kendinde aileenide ezdieme.sen onu birak asil o pisman olacak kolek gibi yalvaracak.ama gidip iki gunde donersen bilir donecegibj.madem bosanmayacaksin surundur aylarca. Seni ac birakan adamin neyinede doneceksen

Teşekkür ederim yorumunuz için. Dönmeyi düşünmüyorum ok yaydan çıktı zaten. Bazı seyleri burada uzun uzun yazamıyoruz yanlış anlaşılabiliyor ben eşimin bu yönlerini 1 ay içinde anladım evliliğimde bir buçuk ay sürdü zaten evden ayrıldım. Aç bırakmak konusuna gelince tam olarak öyle değil. Kavga sırasında ben yemek yaparken yemek yapmayı bıraktım ocagın altını kapatıp banyoya girdim. O da kendince misilleme yapıp kendine yemek söyledi. Bu bile iğrenç çünkü ben yemek yapmıyorsam ikimize de yapmıyorum yada yapıyorsam ikimize de yapıyorum. Normalde maaşımı istediğim gibi harcıyordum buna karışmadı ama bende onun parasının hesabını bilmezdim sormazdim da böyle tesadüfen öğrendim İnternet olayını abonelik işlemlerine bakarken. Benim kızdığım nokta ben onca fedakarlık yaparken eşimin abisinin canı sıkılmasın diye onca borcun içinde ailesinin evine İnternet baglatmasiydi. Eşimin derdi para vs den ziyade benim ona karşı söz dinleyen itaatkar biri olmamdı. Bana misal 5 bin verirmisin desem onun gururu oksanacak gocunmadan hesap sormadan verecek ama ben ondan isteyeceğim o parayı amaç burada beni yönetmekti. Açıkçası ben araba kullanmayi seven biri olmadığım için eşime beni sen bırak vs derdim. Hoşuna gider bırakırdı ama bide bana kızgın olsun umurunda bile olmam nasıl gitmişim ne olmuş düşünmez. Saatlerce banyodan çıkmadan ağladığımı biliyorum gelip öldümü kaldın mı diye sormazdi. İyiyken çok iyi ama kötü iken vicdansız ve gaddar birine dönüşürdü.
 
Evet kendisi ailesine vermiş bu zamana kadar hatta evlerinin üstüne bir kat atmışlar büyük abisinin eşi çalışmıyor orada kirasız onları oturtuyorlar ve sırf o kat için eşimin 2 yıl maaş kartını almışlar bunu söyleyince de kötü oluyorum 10 yıllık memur hiç birseyin sahibi olamamış bu yüzden hepsi eşimden daha lüks şeylere sahip. Benden de kirayı ödememi talep ediyor. Ben kendisine güvenmediğim için hesapları ayrı tuttuğum içinde para kaçırıyorsun benden diyor. Evet çünkü tahammül edemiyorum
Sizin paranızı da ailesine harcamak istemiş resmen .Boşanma konusunda karışamam ama eşiniz değişmez her aileden böyle bir tane çıkıyor damızlık galiba.
 
Sizin paranızı da ailesine harcamak istemiş resmen .Boşanma konusunda karışamam ama eşiniz değişmez her aileden böyle bir tane çıkıyor damızlık galiba.

Çok yaşayın gerçekten kendimi.tutamadim güldüm. Aynen öyle hepsi kendi hayat gailesinde bizimki herkesi kurtaracak herkese yetişecek. Aynısını onlarda yapsa gam yemeyecegim sende yap diyeceğim. Düğününe bile gelmediler diyorum canları sagolsun diyor gerekçeleri varmış gelmediler. Gelmeyi geçtim telefon açıp gözünüz aydın da diyemediler tabi. Eltiler de aynı şekilde. Biri eşim hamile diye gelmedi diyor biri çocuğum küçük diş çıkarıyor yolda huysuzlanir diye gelmedi diyor. Onların eşleri aşırı kıymetli bizimki de beni onlar için hirpaliyor. Burada bir arkadaşın dediği gibi yapayalnız kaldığı zaman anlayacak neyin ne olduğunu.
 
Teşekkür ederim yorumunuz için. Dönmeyi düşünmüyorum ok yaydan çıktı zaten. Bazı seyleri burada uzun uzun yazamıyoruz yanlış anlaşılabiliyor ben eşimin bu yönlerini 1 ay içinde anladım evliliğimde bir buçuk ay sürdü zaten evden ayrıldım. Aç bırakmak konusuna gelince tam olarak öyle değil. Kavga sırasında ben yemek yaparken yemek yapmayı bıraktım ocagın altını kapatıp banyoya girdim. O da kendince misilleme yapıp kendine yemek söyledi. Bu bile iğrenç çünkü ben yemek yapmıyorsam ikimize de yapmıyorum yada yapıyorsam ikimize de yapıyorum. Normalde maaşımı istediğim gibi harcıyordum buna karışmadı ama bende onun parasının hesabını bilmezdim sormazdim da böyle tesadüfen öğrendim İnternet olayını abonelik işlemlerine bakarken. Benim kızdığım nokta ben onca fedakarlık yaparken eşimin abisinin canı sıkılmasın diye onca borcun içinde ailesinin evine İnternet baglatmasiydi. Eşimin derdi para vs den ziyade benim ona karşı söz dinleyen itaatkar biri olmamdı. Bana misal 5 bin verirmisin desem onun gururu oksanacak gocunmadan hesap sormadan verecek ama ben ondan isteyeceğim o parayı amaç burada beni yönetmekti. Açıkçası ben araba kullanmayi seven biri olmadığım için eşime beni sen bırak vs derdim. Hoşuna gider bırakırdı ama bide bana kızgın olsun umurunda bile olmam nasıl gitmişim ne olmuş düşünmez. Saatlerce banyodan çıkmadan ağladığımı biliyorum gelip öldümü kaldın mı diye sormazdi. İyiyken çok iyi ama kötü iken vicdansız ve gaddar birine dönüşürdü.
Vallahi belliki liymetli biri ayaklari ustunde duran isi gucu olan bi kadinsinjz. Ben artiik suna inaiuorum akilli kadinlarin yapacagi ikinci evlilik herzaman daha mukemmel oluyor. Ki burda cok uye var oyle. Kolay kolay bosanilmaz ama bence kiymetinizi bilenlere emanet olun
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Adamdaki özgüvene bak. Bunca saçmalıktan sonra hala pişman olacaksın diyebiliyor. Boşanmayı düşünüyorsan mutlu değilsin, mutlu değilsen boşanmalısın.NET
 
Çok yaşayın gerçekten kendimi.tutamadim güldüm. Aynen öyle hepsi kendi hayat gailesinde bizimki herkesi kurtaracak herkese yetişecek. Aynısını onlarda yapsa gam yemeyecegim sende yap diyeceğim. Düğününe bile gelmediler diyorum canları sagolsun diyor gerekçeleri varmış gelmediler. Gelmeyi geçtim telefon açıp gözünüz aydın da diyemediler tabi. Eltiler de aynı şekilde. Biri eşim hamile diye gelmedi diyor biri çocuğum küçük diş çıkarıyor yolda huysuzlanir diye gelmedi diyor. Onların eşleri aşırı kıymetli bizimki de beni onlar için hirpaliyor. Burada bir arkadaşın dediği gibi yapayalnız kaldığı zaman anlayacak neyin ne olduğunu.
Siz doğru olanı yapmışsınız.Yolun başında anlamışsınız.Daha fazla kendinizi yıpratmayın vede kimsenin yıpranmasına izin vermeyin lütfen .Her isan gibi sizde değerlesiniz ve değerinizi bilen biri çıkacaktır karşınıza.
 
Arkadaşım boşanmanın doğru karar olup olmadığı elbette önemli ama en önemlisi boşanma sonrası hayatınız ve yine evli iken hayatınızdan neler kaybettiğiniz, tüm bunların yanında ise boşanma davasında elde edebileceklerinizde çok önemli zira bundan sonraki yaşamınızda hayatınızı idame ettirmeniz gerekecek.
Abim kadar değer verdiğim aile avukatımız ... beyi öneririm, internet sitesinde bir çok yazı var okuyabilir, destek isteyebilirsin
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Umarım boşanmışsınızdır. Zira katlanılacak gibi değil. Maaş kartınızı aslaa ama asla vermeyin. Hatta sadece eşinize değil kimseye vermeyin. Pişman olacaksın, benim gibisini bulamazsın tarzında lafları da psikolojik olarak baskılamak adına söylüyor. Siz tam olarak “acaba” deyip geri dönün diye.
 
Arkadaşım boşanmanın doğru karar olup olmadığı elbette önemli ama en önemlisi boşanma sonrası hayatınız ve yine evli iken hayatınızdan neler kaybettiğiniz, tüm bunların yanında ise boşanma davasında elde edebileceklerinizde çok önemli zira bundan sonraki yaşamınızda hayatınızı idame ettirmeniz gerekecek.
Abim kadar değer verdiğim aile avukatımız ... beyi öneririm, internet sitesinde bir çok yazı var okuyabilir, destek isteyebilirsin
Farkında mısınız bilmiyorum ama ben yine de bilgilendireyim.
1136 sayılı Avukatlık Kanunun madde 55 ve madde 11'i çiğniyorsunuz şu an.
Avukatınızın mesleğini riske atıyorsunuz.

Madde 55:
“Avukatların iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.

Bu yasak, ortak avukatlık bürosu ve avukatlık ortaklığı hakkında da uygulanır.

Yukarıdaki yasaklara ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek yönetmelikle belirlenir."

Madde 11:
"Bu Yönetmelik kapsamında olanlar; salt ün kazanmaya yönelik her tür girişim ve eylemlerden kaçınmak, iş elde etmek için reklam sayılabilecek herhangi bir girişim ve eylemde bulunmamak, üçüncü kişilerin kendileri için reklam sayılabilecek bu tür eylem ve davranışlarına izin vermemek, engel olmak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler."
 
Maaş kartınız ile araba isteyen bir adam? Bacım bizim sana akıl vermeye ihtiyacımız yok nasıl isteye bilir maaş kartını? Arabanı o kendine Para darphanesi arıyor gibi geldi...
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Merhaba öncelikle çok üzüldüm yaşadıklarınıza ama sanırım daha yeni evlisiniz boşanmak bilmiyorum bunu gerçekten istiyorsanız yapabilirsiniz evet benim eşimde 3 kardeş evet benim kayınvalidem de kendini biraz aciz göstererek sizin eşinize benzer şekilde yetiştirmiş evliliğin ilk zamanlarında bana da çok farklı gelmişti bizde de kültür farkı var bunu böyle söylemekte hoş değil yaşam şekli farkı diye düzeltelim kısacası ilk yıllar çok üzüldüm üzüldük ama şunu fark ettim o beni ben onu anlamıyordum bir konuya iki farklı yerden bakıyor aynı düşğnsekte farklı ifade ediyorduk bu yüzden anlaşamıyorduk kısaca geçelim bende benzer şeyler yaşadım ama sonuç 11 yıllık evliyim evliliğim ilk yılı hariç problem yaşamadım evet eşim değişti hiç o ilk zamanki sizin şikayet ettiğiniz şekilde davranışlarından eser kalmadı tam tersi eşimin tüm herşeyi bana emanettir ailesi ise be kdar araya girmeye çalışırsada bir evlilikte aileler yerini bilmek zorundadır öyle de gayet sorunsuz bir evliliğim var aşılmaz zannettiğiniz sorunların YÖK olduğunu göreceksiniz ilk başta köpeğim olduğu için yargılanıyordum şimdi telefonda köpeğimin bile hatrını soruyorlar 😘😘😘
 
kesinlikle boşan ve hayatına bak. daha 29 yaşında tazecik bir çiçeksin. seni soldurmasına izin verme o pis topraklardan arınıp ılık rüzgarların olduğu yerlere git. pişman olacağın tek şey boşanmanın daha erken olmadığıdır...........
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Yarabbel âlemin nasıl aileler var. Benim babam sıfır arabasıni abime verdi. Kendine külüstür birşey aldi. Yengem araba almak isteyince 17 bin de kredi çekip ona verdi. Annem biz açlıktan ölürsek ölelim oglumuzun cebinden 5 kuruş azalmasın derdinde.

Davayı açmayın eşinizle muhattapta olmayın birkaç ay burnu sürşsün bence pişman olacak. Ama siz hiç açık kapı bırakmalısınız. Böyle hafif açık verirseniz olmaz dönmez hatasından.a
 
Eşim kesinlikle gururundan ödün vermez. Öyle bir kaç ay gideyim burnu sürtsün denilecek birisi değil. Tamamen benim hatalı olduğumu ifade etti defalarca. Şuan ben evden ayrılalı 6 ay oldu pandemi süreci nedeniyle dava açamadım. Kendisi de ne dava açtı ne bir ses seda çıktı. Aksine beni ailemi telefondan engellemiş aramadığım ve mesaj atmadığım halde. Evi eşyaları boşaltmış nereye götürdü eşyaları bilmiyorum bile. Pişman olacak adam bunu yapmazdı 6 aydır bir kez evime gelip konuşmaya çalışmadı bile.
 
Merhaba öncelikle çok üzüldüm yaşadıklarınıza ama sanırım daha yeni evlisiniz boşanmak bilmiyorum bunu gerçekten istiyorsanız yapabilirsiniz evet benim eşimde 3 kardeş evet benim kayınvalidem de kendini biraz aciz göstererek sizin eşinize benzer şekilde yetiştirmiş evliliğin ilk zamanlarında bana da çok farklı gelmişti bizde de kültür farkı var bunu böyle söylemekte hoş değil yaşam şekli farkı diye düzeltelim kısacası ilk yıllar çok üzüldüm üzüldük ama şunu fark ettim o beni ben onu anlamıyordum bir konuya iki farklı yerden bakıyor aynı düşğnsekte farklı ifade ediyorduk bu yüzden anlaşamıyorduk kısaca geçelim bende benzer şeyler yaşadım ama sonuç 11 yıllık evliyim evliliğim ilk yılı hariç problem yaşamadım evet eşim değişti hiç o ilk zamanki sizin şikayet ettiğiniz şekilde davranışlarından eser kalmadı tam tersi eşimin tüm herşeyi bana emanettir ailesi ise be kdar araya girmeye çalışırsada bir evlilikte aileler yerini bilmek zorundadır öyle de gayet sorunsuz bir evliliğim var aşılmaz zannettiğiniz sorunların YÖK olduğunu göreceksiniz ilk başta köpeğim olduğu için yargılanıyordum şimdi telefonda köpeğimin bile hatrını soruyorlar 😘😘😘

Başta bende sizin gibi düşündüm henüz erken hata mı yapıyorum diye. Ama evden ayrıldım ayrılalı geri dönmem için kılını kıpırdamadı. Aksine evi terk ettim diye suçlandım. Olanlara tahammül edememiyorum söylüyorum diye huzursuzluk çıkaran kavga çıkaran oldum. Güzelce ifade etsem bile kendimi eşim tahammül edemeyip bağırmaya başlardı sonuc olarak bende taş değilim karşılık verince kavga büyürdü ama ilk ben konuşmayı açtığım için kavgacı ben olurdum. Bir anda hakli iken haksız durumuna düştüm. İnsan kendini aramayan birini neden engeller aklım almıyor. Hiç mi hatan yok diyorum hadi ben hata yaptım diyelim senin yok mu diyorum hayır benim yok diyor. Seni vurur duvara yapıştırırım diyen adam hatam yok diyor. Yemek yapmadın bahanesiyle Eve tek kişilik yemek söyleyen adam hatam yok diyor ben salonda ağlarken gidip uyuyan adam hatam yok diyor. Bu kadar merhametsizlige ne diyebilirsiniz ki.
 
Başta bende sizin gibi düşündüm henüz erken hata mı yapıyorum diye. Ama evden ayrıldım ayrılalı geri dönmem için kılını kıpırdamadı. Aksine evi terk ettim diye suçlandım. Olanlara tahammül edememiyorum söylüyorum diye huzursuzluk çıkaran kavga çıkaran oldum. Güzelce ifade etsem bile kendimi eşim tahammül edemeyip bağırmaya başlardı sonuc olarak bende taş değilim karşılık verince kavga büyürdü ama ilk ben konuşmayı açtığım için kavgacı ben olurdum. Bir anda hakli iken haksız durumuna düştüm. İnsan kendini aramayan birini neden engeller aklım almıyor. Hiç mi hatan yok diyorum hadi ben hata yaptım diyelim senin yok mu diyorum hayır benim yok diyor. Seni vurur duvara yapıştırırım diyen adam hatam yok diyor. Yemek yapmadın bahanesiyle Eve tek kişilik yemek söyleyen adam hatam yok diyor ben salonda ağlarken gidip uyuyan adam hatam yok diyor. Bu kadar merhametsizlige ne diyebilirsiniz ki.
Bırak gururuyla mutlu mesut yaşasın o zaman. Adam zerre kadar sevmemiş sizi. 6 ayda bir kez bile aramamak bunun için kanıt değil de nedir? Bir de hem suçlu hem güçlü. Barışmak için maaş kartıyla arabayı istiyor. Kim oluyor ki o pardon? Nerenin köpeği? Hoşt de geç git. Çalışıyorsunuz kendinize yetiyorsunuz aileniz arkanızda. Bu adama geri dönüp kölesi olmanız için deli olmanız lazım.
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Yok artik. Acik acik sizi tahakkum altina almak istedigini soyluyor maas karti ve arabayi isteyerek. Siz ona bagimli olun, ne yaparsa yapsin gidemeyin diye. Bu zihniyette bir adamdan lutfen bosanin.
 
X