Zaman zaman ben de o kafaya girebiliyorum ama terapi böyle kalıplaşmış düşüncelerimizi kırmamızı sağlıyor. Ben de isterdim ilk sevgilimle evleneyim, aşkımız mutluluğumuz ömür boyu sürsün hiç ayrılmayalım falan filan.
Ama hayat böyle bi şey değil. İnsan da böyle bi şey değil. Bu anca eski türk filmlerinde falan oluyor artık. Değişiyoruz dönüşüyoruz, aynı insan olarak kalmıyoruz. İlişkiler de başlıyor ömrünü tamamlayıp bitiyor.
Belki çok güzel başladı ilişkin eşinle ama zamanla bitebiliyor. Biz de ders alıyoruz. Kendimizi tanıyoruz bu sayede.
Evet, boşanmış bir kadın olduğun için sana sadece özgürce cinsellik yaşamak için yaklaşan erkekler olacak bunu inkar etmiyorum, yaşadığımız coğrafya belli, kendimizi kandırmaya gerek yok. Ama sen anlayabilirsin az çok insanların niyetini. Bekar da olsan böyleleri denk gelebiliyor. Önemli olan senin ne istediğini bilmen ve ona göre insanları hayatına alman. Ama dışarda ne istediğini bilen düzgün adamlar da var. Güvendiğin, bağlandığın biriyle cinsellik de yaşayabilirsin, yaşamam bana ters dersen zaten senin kafanda olan bi adam ona göre davranır. Önemli olan hemen her açıdan dengini bulmak.
Şu an gündeminde yeni birisiyle nasıl olur? sorusu olmasın.
Her şey sırayla.
Önce ne yaşadın, neden yaşadın, neden izin verdin, neye ihtiyacın vardı da bunlar oldu ?
ne istiyorsun hayattan ? bunların cevaplarını ara
Arın, iyileş, sonra kendiliğinden oluyor her şey.
Yoksa aynı döngü devam eder. Eski eşin gibi biriyle olursun. Aynı insan olarak kalmaya devam edersin.
Kurban rolüne girmeden, kendine acımayı bırakarak, yeniden doğmuş gibi sıfırdan başlamalısın.