Anladığım kadarıyla annesi devamlı suçluluk hissi yaratarak devamlı eşinizi doldurup duruyor. Yılların verdiği bilgiyle oğlunu nasıl etkileyeceğini iyi biliyor sonuçta.
Eşiniz de evlendiği için sizi kaybetmeyeceğini düşünerek kolaya kaçmaya çalışıyor.
Pek çok aile kavgasında bunu görürsünüz.
Akrabalar haksız olduğunu bile bile deliyi ikna etmek daha zor olduğu için gider akıllıya alttan al idare et derler. Bu durumda akıllı dik durarsa geri çekilirler.
Ancak... artık bir aile kurdunuz ve siz de cepteki kuş değilsiniz.
Madem ki eskiden böyle değildi diyorsunuz size önerilerim şöyle olacak:
1) Korunun. Çok iyi korunun, bu mesele oturmadan kendinizi göbekten ömür boyu bağlamayın. Maddi anlamda da kalıcı bağlanmayın diyeceğim ama ev kredisi çözülüyor bir şekilde, asıl mesele çocuk.
2) Hem aile hem bireysel terapi yapan popüler uzman birini veya merkezi bulun ve randevu alın. Derdinizi anlatın, nasıl bir yaklaşımın uygun olacağını sorun.
3) Eşinizi beraber aile terapistine gitmeye ikna edin (karmaşa ve sıkıntı görüyorum danışırsın, annenle ilgili soru da sorarsın falan diyerek ikna edersiniz) Kesin şart koşun.
4) Terapistte bırakın eşiniz bol bol konuşsun içini bir döksün. İnanın o anneden neler neler çekmiştir, bir rahatlasın. Aile diye gittiğiniz yerde eşiniz çocukluk anılarına dönerse işlem tamamdır.
Eşiniz kendisiyle yüzleşince “annemi ne yaparsa yapsın affet vs” gibi kalıpların aslında eziyet gören insanların sıklıkla verdiği bir tepki olduğunu farkedecektir. Bu noktada size yaptığı baskının da kaybolacağını düşünüyorum.
Buradaki asıl mesele anne-çocuk ilişkisinin hastalıklı olması, bu sorun kaynana-gelin ilişkisine ve ikiniz arasındaki ilişkiye de yansıyor. Eşiniz annesini kafasında ne kadar oturtursa o kadar rahatlayacaksınız.
Aynen öyle yapıyor. Çok çok iyi biliyor ve avucunda çeviriyor ve hep duygu sömürüsü.
Beni elde görüyor. Çünkü gideceğim dedim gün de gitmedim.
O da niye gitmedin dedi. Konuşmamız gerek diye dedim. Ama emin, nasılsa gitmem.
Eşim bunu biliyor. Abim deli, ben akıllıyım annem beni üst akıl görüyor. Annesi de onu pohpohluyor. O da abim büyük ama ben olgunum, akıllı uslu çocuk olursam sevilirim diye sevgi kazanmaya çalışıyor.
1-Korunuyorum, çok iyi hem de.
2-Gittim ikisine de bileğim her yolu denedim.
3-Asla kabul etmiyor şu an. Bir kez denedik terapist çok yanlıydı. Eşim de bahane etti. Şimdi de sen beni değiştirmek için gitmek istiyorsun diyor. Asla istemiyor çünkü yüzleşmek istemiyor.
4-Bazen dönüyor bana da anlatıyor. Ama sonra hemen toparlıyor. Kalıpları çok yanlış.
Son paragrafa çok katılıyorum. Gerçekten de öyle ama terapiste ikna edemiyorum.