Öyle oluyor. Hani sen annem melek oldu diyorsun, kadın böyle davranıyor gibi. Beni anlamasına haksızlık etmesine kızıyorum o bunu asla farketmiyor. Haklı olmak beni de ileri taşımaz. Benim af dilemekten kastım pişman olan hani bi hareket yapar gibisinden. O olgunlukta olsalar bunları yapmazlar zaten..Benden de af dilenmedi bahsettiğim olayda. Açıkçası dilemelerini de beklemiyorum her insan kendini hakli görme hususunda ötekine biraz kördür. Yoksa belki kabul ettiğinde yaşayacağı vicdan azabından kurtulamayacağı için ben haklıyım diyodur surekli. Beklemeyin bence özür vs. Benim kaynanam da kendini haklı çıkarıcak bir konuşma yapmıştı nikah sonrası. Ben net bi şekilde anne sen haklısın, ben haklıyım meselesi bizi bir yere taşımaz , iletişimimizi zedeler ben su durumlardan dolayi uzuldum acikcasi diye girmiştim konuya. Af dilenmesi vs değil de iki tarafın geçmişe takılıp kalmamasıyla çözülüyor sorunlar zaten. Maalesef sizde geçmişte kalmaması hala sorun çıkarmaları mesele olmus.
Bende de öyledir belki inanın oğullarına ne diyorlar bilmiyorum ama böyle uzaktan anlayışlı duruyorlar :) anlaşıyoruz bu sebeple.
Eşiniz cok fevri davraniyor siz de ona reaksiyon gösteriyorsunuz anladığım kadarıyla.
İnşallah öyle olur sizi kaybetmemeye çalışırÖzür dilerim, ben sizi kırmak istemedim. Kızdırmak da istemem.
Şöyle oluyor yakınımda oldu, biz eğlenmedik ama doğum ölüm hak düğüne katıldık diyorlar.
O beni kaybetmemeye uğraşsın bunca manyağın içinde. Onu rezil etmeyen, düşünen tek kişi benim.
Kısaca eşiniz bitirelim mi dedi?Merhaba
Yorumları tek tek bulamıyorum ama güncellemeye geldim.
Biri söylemişti eşin esas abiden nefret ediyor, onunla rekabette diye. Evet 'bi gün bi şeyleri yöneten, sözü geçen kişi ben olacağım herkes anlayacak ne olduğunu' dedi.
Annesinin yalancı olduğunu bildiğini ama çirkefleştiği için yalan söylüyorsun diyemediğini söyledi.
Terapiye asla yanaşmıyor.
Hatalıyım bazen biliyorum ama ne yapacağımı bilemiyorum dedi.
Kavga konuşma vs. Ya tamam benden de pes artık düzeltemem dedim. Hangimiz gidiyoruz dedi. Ben giderim sorun yok dedim.
Evet gerçekten kaybetmekten korkması gerekiyormuş.
Ben hakikaten bu duruma çok üzüldüm. Ruh hastası anne babalar çocuklarına neler yapıyor, kaç hayatı mahvediyor, kaç nesil bu laneti üzerinde taşıyor... Düşününce çok acı. Kendini, mutluluğunu, sevdiği kadını bir yana bırakıp ona masum bir çocukken yüklenen zehirle hayatını harcıyor.Merhaba
Yorumları tek tek bulamıyorum ama güncellemeye geldim.
Biri söylemişti eşin esas abiden nefret ediyor, onunla rekabette diye. Evet 'bi gün bi şeyleri yöneten, sözü geçen kişi ben olacağım herkes anlayacak ne olduğunu' dedi.
Annesinin yalancı olduğunu bildiğini ama çirkefleştiği için yalan söylüyorsun diyemediğini söyledi.
Terapiye asla yanaşmıyor.
Hatalıyım bazen biliyorum ama ne yapacağımı bilemiyorum dedi.
Kavga konuşma vs. Ya tamam benden de pes artık düzeltemem dedim. Hangimiz gidiyoruz dedi. Ben giderim sorun yok dedim.
Evet gerçekten kaybetmekten korkması gerekiyormuş.
Ben dedim.Merhaba
Yorumları tek tek bulamıyorum ama güncellemeye geldim.
Biri söylemişti eşin esas abiden nefret ediyor, onunla rekabette diye. Evet 'bi gün bi şeyleri yöneten, sözü geçen kişi ben olacağım herkes anlayacak ne olduğunu' dedi.
Annesinin yalancı olduğunu bildiğini ama çirkefleştiği için yalan söylüyorsun diyemediğini söyledi.
Terapiye asla yanaşmıyor.
Hatalıyım bazen biliyorum ama ne yapacağımı bilemiyorum dedi.
Kavga konuşma vs. Ya tamam benden de pes artık düzeltemem dedim. Hangimiz gidiyoruz dedi. Ben giderim sorun yok dedim.
Evet gerçekten kaybetmekten korkması gerekiyormuş.
Peki , gittiniz mi ?Merhaba
Yorumları tek tek bulamıyorum ama güncellemeye geldim.
Biri söylemişti eşin esas abiden nefret ediyor, onunla rekabette diye. Evet 'bi gün bi şeyleri yöneten, sözü geçen kişi ben olacağım herkes anlayacak ne olduğunu' dedi.
Annesinin yalancı olduğunu bildiğini ama çirkefleştiği için yalan söylüyorsun diyemediğini söyledi.
Terapiye asla yanaşmıyor.
Hatalıyım bazen biliyorum ama ne yapacağımı bilemiyorum dedi.
Kavga konuşma vs. Ya tamam benden de pes artık düzeltemem dedim. Hangimiz gidiyoruz dedi. Ben giderim sorun yok dedim.
Evet gerçekten kaybetmekten korkması gerekiyormuş.
Boşa gitsin. Eltin kocana asılıyor ikinizde biliyorsunuz ama dur diyen yok işin sonu iyiye gitmiyor gibi..Bu konuyu açmak için üye oldum.
Yaşayıp çözenler yöntemlerini, çözemeyenler sonucu yazarsa çok sevinirim.
Öncelikle ders olması açısından nişanlıyken de burada konu açtığımı (tanınmamak için şu an unuttuğum bir yeni hesap açmıştım o zaman da) çok kişinin durumu gördüğünü ama benim göremediğimi belirtmek isterim. Belki birileri benim kadar kör olmaz. Yorum yazanlar açısından da her yorumu dikkatle yazmak, birinin hayatında taş oyanttığını düşünmesini isterim. İyi ki varsınız.
4 yıllık sıfır sorun, birbirinin her şeyi olan, her sorunu birlikte çözen ilişki sonrasında 8 ay nişanlı kalıp evlendim.
Eşim hep ailesinden uzak, yıllarca şehir dışında yaşamış, sorunlarını ailesi ile paylaşmayan, annesi ve kardeşinden şikayet eden biriydi.
Aile tanışmaları başladığı an kardeşinin kıskanarak bizle aynı gün evlenmeye kalkması, annesinin yalanları, ilgisizliği, ayrımcılığı, küfretmesi, inkar etmesi gibi binlerce sorun yaşadık.
Eşim hep çok kırgınım, çok kötüler, sen bir şey deme, görüşmeyeceğiz nasılsa diye diye bana haklı olduğumda cevap bile verdirmedi.
Çok basit şeyler söylediğimde ya da olanı eşime anlattığımda bile annesi rezaletler çıkartıp yalan senaryolar uydurdu. Bir kez nişan attım. Annesi o gün bile babasının yanında ayrı beni arayıp ağlayıp ertesi gün tekken arayıp bize boşuna masraf ettirtip hediyelik aldırdın dedi. Bunu da inkar etti.
Ama oğluna hep cehalet, bilemeden yaptım, öyle düşünemedim, bir daha ayrımcılık yapmam diye ağladı.
Şimdi farkediyorum ki eşim aynı annesi!
Aylar geçt hala kinlisin, bak sana iyi davranıyorlar, affet (af dileyen olmadı), kötülükle sürdürmek zorunda mısın, senin ailen de şunu yapmıştı (sadece annesinin kötülüğüne tepki gösterdiler ve bunu düzgün bir üslupla yaptılar) diye üste çıkmaya başladı.
Annesi sürekli tek gelmesi için çağırıyor ve eşim her gittiğinde aftonlanmış olarak annem bir melek, sen kötüsün diye geri geliyor.
Hangi birini anlatacağımı bilmiyorum.
Bana ayrı boncuk dağıtıyor annem çok pişman, üzgün, ağlıyor diye eminim annesine de farklı.
Çünkü annede gram değişim yok.
Birkaç terapis -ki ben de okumalarımla araştırdım- annede narsistik kişilik bozukluğu olduğunu söylüyor.
Babası dünya iyisi, adaletli bir adam. Çok severiz birbirimizi. Tansiyon sorunu var.
Anne sürekli eşime bak babana yansıtma bi şey, hasta olur ölür, bak baban duydu ne var haksızlık yaptıysam kavga ettik tansiyonu çıktı ölecek diye eşimi susturdu.
Şu an eşim annesini yalan söylerken görse, napsın aklı sıra sorun çıkmasın istemiştir diyor.
Ailede dört kişiler, babasının ailesi annesi ile evlendiği için babaya küs. 8 kardeş ve annesi ile asla görüşmüyor kayınpederim.
Hadi bu insanlar kötü annesi kendi 7 kardeşi ile de bozuk. Hiçbir komşu, eş, dost, arkadaş yok.
Anne özellikle kimseyle görüştürmüyor.
Ama eşim asla bir alay insan neden annemi sevmiyor diye düşünmüyor.
Eşim iş ararken, hastayken, evlenirken hiçbir ilgisi desteği olmadı annesinin. Bariz bir şekilde kardeşini kayırır evde yemek olsa eşimden saklar sen nasılsa sorun etmiyorsun derdi.
Şimdi olay biz zaten yalnızız, hayatımdan atamam, anneme yalancısın desem inkar edip kavga çıkarır babamı üzer, ben hep evin iyi çocuğuydum diyor.
Ben kötü oldum.
Anne sürekli aslanım, kaplanım, senden akıl alıyorum, ben bunca yıldır çocuklarım için beni istemeyen bir ailede evli kaldım, sizin için didindim, kardeşin aptal senin gibi değil, sana emanet modunda.
Diyordum ki kendi görsün, ben anlatınca kötü oluyorum.
En son küçük bir olay, kayınpederim bize yiyecek alışverişi yapıp hediye etmek istemiş, annesi içindeki eşyaların yarısını almış. Eşime bu mu düzelmiş ayrımcılık yapmayan hali, mesele eşya değil zihniyet dediğimde ya tamam bi tane getirtmiş işte gidip bunu çaldın desem inkar edecek olay mı çıkartayım diyor.
Sorun ailede olduğu kadar eşimde de. Görmüyor, görse inkar ediyor, kabul etse değişmiyor.
3 aydır evliyiz tamam artık olanları unut diyor.
Affedilmek isteyen af diler dediğimde yapmıyorlar ben napayım diye olayı üstleniyor.
İnsan kendisini bu kadar sevmeyen birini nasıl bu kadar korur, nasıl zarar görse de değişmez anlamıyorum.
Olayın içerisinde bir de kayınvalidemin üst katında yaşayan, eşimin abisinin kıskançlık yüzünden evlendiği kendinden 13 yaş küçük elti olayımız da var.
Eltim eşime asılıyor ve kayınvalidem bunu oğlundan saklayıp orada bir evliliği kendi yürütüyor.
Eşimle hem fikir olduğumuz tek konu bu.
Ama annesine dönüp ben geldiğimde bu kızı buraya getirtme düzenimi bozuyorsun bile diyemiyor.
Dersem annem rezalet çıkartır diyor.
Annen bana evime gelme demişti, bana niye dedirttin o zaman dediğimde de annem bunu inkar ediyor oluyor.
Karışık yazdım kusura bakmayın ama fikirlerinize ihtiyacım var.
Annem hayvan, gerizekalı, paragöz, pislik, babama bakmıyor, kardeşim yalancı, sevmiyorum diyen adam gitti annesi afedersiniz a* budalası demesin diye annem çöp verdi Allah razı olsun, onlara sahip çıkacağım diyen bir adam geldi...
Ben dedim.
Noldu şimdi, gittin mi?
Ben hakikaten bu duruma çok üzüldüm. Ruh hastası anne babalar çocuklarına neler yapıyor, kaç hayatı mahvediyor, kaç nesil bu laneti üzerinde taşıyor... Düşününce çok acı. Kendini, mutluluğunu, sevdiği kadını bir yana bırakıp ona masum bir çocukken yüklenen zehirle hayatını harcıyor.
Eşin senin "gerçekten" terk edeceğini anlamadıkça terapiye yanaşmaz. Bu durumda yanaşsa bile seni elde tutmak için olur. Boşuna kendini yorma. Sen kişisel terapiye devam et, kendini bu psikolojik baskıdan koruma konusunda destek al bence.
Eşinin bu durumu çooook zor düzelir, ama sen güçlü durursan bunu sana yansıtamaz. Sana nasıl davranacağı senin elinde. Merhamet gösterme, seni manipüle etmesine izin verme. Seni baskılamasına da izi verme.
Boşan diyemiyorum, çünkü zor kendimi senin yerine koyunca. Toptan da kötü değil bu insanlar. Aslında benzer bir durum da ben yaşıyorum bu kadar ağır olmasa da... Ben yapılanı asla kabul etmedim, çok sert tepki gösterdim. Öyle öyle biraz iyileşme oldu.
Eşini değil, onunla ilişkini düzeltmeye çalış. Elinden geleni yap. Baktın olmuyorsa o zaman ayrılırsın. Ayrılırken de aklında hiçbir soru işareti kalmaz.
Uzmanlar bu tür durumlarda soruna odaklanmayın, ilişkinizin iyi yanlarını güçlendirin diyorlar. Biz kadınlar sorun gördük mü çözmek istiyoruz ama öyle yürümüyor maalesef. Eşinin durumu da senin benim çözebileceğimiz şey değil. Boşa bu konuyla kendi canını yorma.
Evet.Peki , gittiniz mi ?
Bitirmeyelim sen beni anla. Yapamayacağım şeyler var bazen görmezden gelerek katlan. Bazen de ben de mecburen annem ne isterse yaparım ona da katlan dedi. Gel beraber ailemi kurtaralım dedi kısaca. Sonrası benim bitirmek istememle sonuçlandı.Kısaca eşiniz bitirelim mi dedi?
Çok haklısınız belki ama bizim öyle basit, normal olaylarımız yok. Yani faraza annesi onu doldurdu geldi ben takıldım gibi değil.Siz ne kadar annesinin gerçek yüzünü göstermek için didinseniz de boş. Görmüyor mu zannediyorsunuz. O sizden daha iyi görüyor. Zaten gösterseniz ne olacak annesinden nefret mi edecek. Hepimiz aynıyız ailemizden kim ne yaparsa yapsın atamıyoruz nefret edemiyoruz seviyoruz. Eşiniz de öyle işte. Ve siz bu şekilde konuştukça o daha çok annesini savunacak
Şu dakkadan sonra annesinin gerçek yüzünü göstermekle uğraşmayın. Siz üstünüze düşeni yapın. Yani eş olarak üstünüze düşeni yapın. Annesi doldurarak mı gönderdi duymazdan gelin. Siz annesi için iyi şeyler söyleyin. Kayınvalidenizin söylediklerini umursamayın takmayın. Ben yuvama mutluluğuma bakarım diyin böyle telkin edin kendinize. Aslında eşinizde arada bunalıyor ama belli etmiyordur.
Siz değişirseniz her şey değişecek buna inanın. Sadece sabırlı olmanız gerekiyor. En azından deneyin bir şey kaybetmezsiniz
Şu idare et/katlan mantığı beni deli ediyor. Senin gibi (aslında benim gibi de) sabır taşı insanları seçiyorlar kendilerine. Başkası çekmez zaten.Bitirmeyelim sen beni anla. Yapamayacağım şeyler var bazen görmezden gelerek katlan. Bazen de ben de mecburen annem ne isterse yaparım ona da katlan dedi. Gel beraber ailemi kurtaralım dedi kısaca. Sonrası benim bitirmek istememle sonuçlandı.
Onun batasını değil kişiliğini düzeltmesi lazımmış. O da zor. Bu kalıpta mutlu da olabilir bilemeyiz. Hoş mutsuzum diyor ama.Şu idare et/katlan mantığı beni deli ediyor. Senin gibi (aslında benim gibi de) sabır taşı insanları seçiyorlar kendilerine. Başkası çekmez zaten.
Eşim de bana "biz hayat arkadaşıyız, birbirimizi idare etmeyecek miyiz?, ailelerimiz için bu kadarcık şeylere katlanmayacak mıyız? " demişti. Kulağa ne kadar masum geliyor degil mi? Asla değil ama. Kavga dövüş biraz biraz anladı hatasını. Tabi hayat bu kavgaları vermek için çok kısa aslında. Yuva yıkılsın istemem hiç, inşallah eşin yokluğunda aklını başına alır. Acele karar verme, burnu sürtsün, hatasını düzeltmeye niyet ederse samimi bir şekilde o zaman düşünürsün tekrar. Düzelmeye niyetlenmezse sen de hayatını ruh hastalarını rehabilite etmeye çalışarak harcamamış olursun.
Hakkında hayırlısı olsun.
Milana yüzbin kere teklif ettim, istemiyor.Eşinizi tütün psikologa götürün , annesiyle çok sağlıksız bir ilişkisi var , çocukluğunda yaşadığı olaylar yüzünden annesine bu kadar bağlı büyük ihtimalle, psikologla düzenli görüşsun yine de düzelmezse bosanın , hayatınıza yazik
Eşiniz tipik anne şefkati görmeden büyümüş çocuk sendromu yaşıyor , gitmek istemiyorsa siz anlatin ona bu durumu , çocukken ihtiyacinolan sevgiyi , ilgiyi , şefkati göremediği için içindeki çocuk şu anda bunu sağlamaya çalışıyor , bilinçsiz bir şekilde bunu yapıyor , bunu anlarsa psikolog desteğiyle çok kolay toparlar kendisini birkaç seansta , yoksa bu ilişkinin yürütülebilir bir tarafı yok sizin açınızdanMilana yüzbin kere teklif ettim, istemiyor.
İnan ki anlamıyor. İşin ilginci başkasında olunca hemen anlar, tespit eder, analiz eder ama kendine kondurmuyor.Eşiniz tipik anne şefkati görmeden büyümüş çocuk sendromu yaşıyor , gitmek istemiyorsa siz anlatin ona bu durumu , çocukken ihtiyacinolan sevgiyi , ilgiyi , şefkati göremediği için içindeki çocuk şu anda bunu sağlamaya çalışıyor , bilinçsiz bir şekilde bunu yapıyor , bunu anlarsa psikolog desteğiyle çok kolay toparlar kendisini birkaç seansta , yoksa bu ilişkinin yürütülebilir bir tarafı yok sizin açınızdan