Şimdiye kadar neyi içinize atıp üzerini kapayıp "Çözdük" olarak aldıysanız, bebekli hayatta, uykusuzluk, yorgunluk vb. ile sınıra varan fiziksel dayanma hali, zorlanan bedenler, artık ruhları kusuyor; iletişim-çözümden uzak bir savaş haline giriliyor; haklı çıkma savaşı...
Şunu söyleyebilirim ki buradan toparlarsınız, döndürürsünüz eğer karşılıklı bunu istiyorsanız.
Maddiyatın dile dökülmesi çok ağır bir hal, bizde bu şekilde maddi konular üzerine olmasa da "Fedakarlık yarışı" yaşanmıştı çocuktan sonra, kim daha uykusuz kaldı, kim daha çok yoruldu, kim duşunu 20 dkdan fazla yaptı, kim tuvalette 10 dkyı geçirdi, ben senin için şunu şunu yaptım, ben senin için bunu buna kattım vs vs... O zamanlar çift terapisi için birkaç girişimim oldu, benim adam sallamıştı; şimdi koştur koştur kendisi gidiyor çünkü ayrılma kelimesi telaffuz dahi edilmeden o havayı soluduk ve üzüldük.
Daha dün doktorum ile konuşurken "Birbirini çok seven, birbirine aşık iki insan nasıl ayrılır bunu anlamak aslında hiç zor değil. Seven kalp hassas olur denilir ya, sevilen daha derin kırar, seven daha dilsiz kalır, doğru iletişimde kalamaz, bu bir kısır döngü içinde birikir... Birikir ve patlar, tepkisizlikten korkun. Bu terapi olayı da bir çeşit ameliyat. Evliliğinizde nereden kan kaybediyorsanız, orayı bulup tedavi edeceğiz hep beraber" vs konuştu. Bazen sevgi yetmiyor deniliyor ya, sebebi bu muhtemelen. Herkes için geçerli değil tabi, yani her seven böyle olmuyor ama bazıları oluyor işte, böyle böyle sürükleniliyor ayrılığa.
Size tavsiyem, sağlam bir aile terapisti araştırmaya başlayın ve mümkün olduğunca bu tip konuşmaları telefon üzerinden değil, yüz yüze, gözünüzün içine bakarak yapın-yapabiliyor musunuz görün. Ayrıca görüyorum ki eşiniz kaçak dövüşüyor, verecek bir cevabı yok ancak sert basarak üste çıkma çabasını sürdürüyor. Bu "Fedakarlık yapma o zaman! Al işte önünde her şey, kaçıran yok!" cümlelerinin versiyonlarını söylemiş, iletişime geçemiyor ama onun da var içinde biriken, uzaklaşan halleri.
Sizin halinize bakıyorum, fedakarlıkla dövüyorsunuz adamı, istediğinizi tek sefer söyleyip, olmayınca geri basıyor ve bunun enkazı altında eşinizi de eziyorsunuz. Severek dövüyorsunuz birbirinizi. Tepkisiz kalamıyorsunuz.
Boşanmadan önce, bir terapist kapısı... Atlamayın lütfen; en azından kararınız netleşir, boşansanız bile "Denedik her şeyi" dersiniz.