Ben de olmadık saatlerce kalkıp ders çalıştım, Ygs denen belaydı başımdaki bir de sen hesap et ne çektiğimi. İftirayı kesinlikle tasvip etmiyorum ancak şu çocuktur ses yapmalı diyenleri de anlamıyorum. Modern toplumda herkesin sorumlulukları var, kimisi ders çalışmak zorunda, kimisi sabahın beşinde uyanıp altıda servise binip yedide işinin başında olmalı, yani anlatmak istediğim hayat hiç de toz pembe değil artık. O sebeple kendimizi çocuk gürültüsüne göre programlamak çok zor ve imkansız. Hadi sen çalışma saatini öne çektin ya sabah kalkıp işe gitmek zorunda olanlar napacak? Ya da kendini gürültüye göre planlamak zorunda mısın? Bence değiliz, kendi evinde de rahat edemeyeceksen nerede edeceksin? Şimdi kütüphaneye git diyen yaratıcı fikirleri olan arkadaşlar olacaktır ama ya evim yakın değilse, tonla kitapla oraya her gün taşınamayacak durumdaysam? Unutmayalım özgürlük her istediğini fütursuzca yapmak değildir, bir başkasını rahatsız ettiğin anda başkasının özgürlüğü başlar.