- 14 Haziran 2023
- 6.406
- 19.650
- 33
Eşinle aran iyiyse boşver, sonuçta anne babası illaki görüşecek kendi istediği sürece mani olamazsın, etkileşim olunca da onlar senle ilgili duydukları şeyden sen de onlarla ilgili şeylerden "normal" bile olsa rahatsız olacaksınız. Kolay düzelecek bir şey yok maalesef. Sen ilişkine kendi ailene yoluna bak. Siz ikiniz artık bağımsız bir ailesiniz, yok benim annem yok senin annen olayına giderseniz en sonunda bir yerde huzursuzluk çıkar. Kötü şeyler ama senin hayatını bozacak kadar kafana taktığında sonuçları ailen için hiç hoş olmaz. Kendi hayatına bak:)Merhabalar. Öncelikle biraz uzun yazacağım bu konudan çok dertliyim o kadar çok kafaya takıyorum ki tüm hayatımı etkiliyor. Çevremde dertleşebileceğim pek kimse yok bir kaç arkadaşım var onlarada anlatmaya kalkışınca hemen kendi dertlerine geçiveriyorlar. Eşimle 7 yıldır birlikteyiz 2023 Şubat ayında nişanlandık Eylül ayında da evlendik yani 5 aylık evliyim. Eşimin kız kardeşi hariç ailesiyle nişanlanana kadar tanışma gibi bir durumumuz olmadı annesiyle bir kaç defa denk gelmişliğim vardı özellikle bir tanışma değildi. İyisiyle kötüsüyle bir sevgililik dönemimiz oldu bazen birbirimizi çok yıprattığımız zamanlar oldu ama çok emek verdik birbirimize. Ben onun askerden gelmesini bekledim iş bulmasını bekledim iş için bir süre başka bir şehirde eğitim alması gerekti 8 ayda onu bekledim o ise benim karakterimin olgunlaşmasını bekledi resmen. Haliyle ilk tanıştığımızda 19 yaşında bir kız vardı karşısında aramızda 6 yaş olduğu için birazda ilişkiyi yaşayış biçimlerimiz farklı olduğundan o daha olgun kalıyordu bana göre. O daha derin bakıyordu olaylara bense daha yüzeysel kalıyordum. Çok iyiydi ama bir kusuru vardı annesine çok düşkündü onu arkadaşı gibi görür onunla dertleşirdi o zamanlar iyi bakıyordum bu duruma. Annesine nasıl davranırsa ileride de bana öyle davranır diyordum. Neyse 2022 yılında doğum günümde evlenme teklifi etme kararı almış eşim aslında bazı zamanlar ona ufak ipuçları veriyordum bak yapacaksan böyle sade bir şey yap falan diye ama o gün geldiğinde kız kardeşi aklına girmiş bugün böyle söylediğine bakma yarın gösterişli bir şey ister demiş. aslında kötü niyetlede söylememiştir ama ortaya kötü bir sonuç çıktı. beni çıkan sonuçtan çok bu sürprizi kız kardeşinin bana önceden haber vermesi üzdü. Yani evlenme teklifim isteğimin tam aksine sade, beklenmedik bir anda ikimizin arasında gelişen bir durum değilde saçma sapan bir organizasyonla ve yanımda görümcemle falan yapıldıtabi daha sonra peşi sıra aile tanışmaları falan gerçekleşmeye başladı. Eşim ve babam başka şehirlerde olduğu için tanışmalar anneler arasında gerçekleşti. Nişan tarihi belirlendi ve nişan alışverişlerine başlandı işte olaylar aslında bu dönemde başlıyor ama ben o zamanlar idrak edemiyorum. Önce eşime çeyizci gezmek istemediğimi ihtiyaçlarımız doğrultusunda tek tek almak istediğimi söyledim çünkü çeyizci dükkanları hem kazıklıyor hemde saçma sapan kaliteli olmayan şeyler satıyorlardı ama kaynanam kabul etmedi illa o çeyizci dükkanlarına beni gezdirecekti. 1 tane oğlu var özeniyordur diye tamam dedim ama kabul etmesem taş çatlasın 3 bine alacağım şeyleri oralardan 8 bine aldık biz erkek tarafına. Ayrıca içinde röpteşambır falan var Allah aşkına hangi erkek evde röpteşambır ve deri terlik giyer ki. Ya da hangimiz o tüylü topuklu terlikleri giyiyoruz ya da hangimiz o hiç bir işe yaramayan tarak setiyle saçımızı tarıyoruz. Bana kalsa daha güzellerini daha işime yarayacaklarını daha uyguna alabilirdim. Tabi bizde bu ısrarında hata yaptığını anlayan kaynanam benden bir kaç ay sonra evlenecek kızı için o dükkanlardan alışveriş yapmayıp gördüğüm kadarıyla tek tek alışveriş yaptılar. Birde bizim için alışverişe çıktığımızda daha öncesinden dükkanları gezip anlaşmış bizide rastgele götürüyormuş gibi yapıyordu. Sıra nişan kıyafetine geldi. İnternette daha fazla seçenek olduğunu ve internetten almak istediğimi söylememe rağmen kaynanam bu durumada karşı çıkıp beni yine mağaza mağaza gezdirdi. Tabi şubat ayı düğün nişan sezonu olmadığı için gezdiğimiz yerlerde çok fazla seçenek yoktu. Benim için 2 kriter vardı biri erkek tarafına çok fazla masraf yaptırmayacak bir elbise olması diğeri ise kendi ailemin adetlerine geleneklerine uyan fazla açık olmayan bir elbise olması. Tamda bu kriterlerde bir elbise buldum sadece terzide bir kaç işlemle göğüs ve bacak dekoltesinin kapatılırsa benim ailemede uyum sağlayacak bir elbise olmuş olacaktı fakat elbise terziden çıkınca modeli çok fazla bozulmuştu. O gün evde çok ağladım eşimde yeni bir elbise alabiliriz deyince gittim kendi paramla bu defa internetten sipariş verip nişanımda o elbiseyi giydim. Nişanımda hoşuma gitmeyen bir elbise giyemezdim. En başta kaynanam internetten almam konusunda bana karışmasaydı zaten bu gibi sorunlarda hiç yaşanmayacaktı. Ama tabiki onların aldığı elbiseyi giymedim diye içten içe suçlamışlar beni. Nişan onun nişanı nasıl mutluysa onu giysin dememişler. Birde takı problemi var tabi. Bize gelip sizin adetlerinizde ne var ne alalım deseler biz zaten gücünüzün yettiğini alın diyecek insanlarız ama onlar asla hiç bir şey sormadan kafalarına göre takı alışverişini yapmışlar. Yani bizde bu insanların kızını gelin diye isteyeceğiz nezaketende olsa adetiniz nedir diye sorulması gerekirdi diye düşünüyorum. Bizim taraflardan olan komşularına sormuşlar ne yapılır sizde diye sanki komşunun kızını isteyecekler. Yinede haklarını yemeyeyim ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar takı konusunda. Babamla eşimin nişana kadar tanışma fırsatı olmamıştı. Nişandan bir kaç gün önce ailelerden herkes bir arada ilk defa oturacaktık oradada kaynanam eşime sen bu buluşmada olmayacaksın demiş. Yani düşünebiliyor musunuz kaynanamın mantığına göre babam kızını vereceği adamı nişan günü görmeliydi. Tabi o dönem bir de bunun için gerilmiştik eşimle. Nişan kurdeleme bile karıştılar isimli olsunmuş. 10 metresini 10 tlye alabileceğim kurdele sırf isimli diye 1 metresi 100 tlye satılıyordu. O dönem çalışmadığım için yaptığım en ufak masraf aileme yük oluyordu bu sebeple böyle gereksiz masraflar yapmak istemiyordum zaten böyle şeylerde hiç benlik değildi eşimle bana kalsa nişan için bu kadar detaya bile girmezdik yok isimli kurdelelermiş yok arkaya süslermiş. Ama büyütmüyordum olayları he he deyip geçiyordum. Bu süreçte benimle aynı dönemde nişanlanan yakınlarımdan çok fazla aile tartışması haberleri alıyordum bizim öyle bir durumumuz olmadı diyordum meğerse benim olayları akışına bırakmamdan bu kadar sakin geçmiş bu süreç ama şimdi pişmanım sırf problem çıkmasın sırf etrafımdaki insanlar memnun olsun diye kendi isteklerimden ödün verdim ama yinede değerim kıymetim olmadı. Sonrasında mobilya gelinlik alışverişleri başladı. Tabi ki bu alışverişlerede yine ailecek topluca gidildi. Gelinliğimi ilk denediğim yerden aldım kampanyalı uygun bi gelinlikti açıkçası yine nişan elbisesinde yaptığım gibi fiyatının uygun olmasına dikkat ettim. Gelinliğimi beğeniyorum fakat daha sonrasında yaşadıklarımdan sonra keşke önceliğim uygun fiyatlı olmasaydı diyorum. Mobilya alışverişinde de köşe koltuk istememe rağmen kaynanam sürekli biz gelince nerede yatacağız diye beni darladı durdu. Galiba o dönemler sürekli bize gelip kalmayı hayal ediyorlardı. Öyle böyle düğün zamanı yaklaştı sıra benim çeyizlerimin evime gitmesine geldi. Eşimle uzun zamandır birlikte olduğumuz için çok fazla çeyizim vardı çalışıp almıştım her şeyimi yani şöyle söyleyeyim evime yerleştiğimde ihtiyacım olan şuda eksik dediğim hiç bir şey yoktu. Çeyizlerim a şehrinden b şehrine gidecekti çünkü eşim iş dolayısıyla b şehrinde yaşamaya başlamıştı ( bilerek şehir ismi vermiyorum ). Olayların kopma noktası benim eşyalarımı ailemle birlikte götürdüğümüz gün başladı. Bizim adetlerimizde erkek tarafı kızın çeyiz yerleştirmesine gelmezdi gelmelerinede hiç gerek yoktu ama geldi kaynanamlarda. Üşenmediler arıza yapan arabalarıyla 5-6 saatlik yolu geldiler. Eşyalarımı yerleştirmek için eşimin bekarlıktan kullandığı bazı eşyaları çıkarıp bir köşeye koyuyordum isterlerse kaynanamlar alsın götürsün diye sonuçta asla kullanmayacağım eşyaları evde tutmanın anlamı yoktu ama ben onları çöpe atmak için çıkarıyormuşum öyle düşünmüşler. Çöp kovasını kaldırıyorum çünkü kendi aldığım çöp kovam var kaldırma onu oğlum aldı diyor. Sürahiyi kaldırıyorum çünkü kendi sürahim var kaldırma oğlum aldı diyor. Bir kaç eşyaya daha bunu yapınca ben delirdim artık. Çözüm üretmeye çalışıyorum kiminki önce kırılır bozulursa o kullansın diyorum yok diyor. Al o zaman kızının çeyizine koy dedim bende ne diyeyim yani. Bu lafımda zoruna gitmiş. Ben yıllarca binbir heves aldım her eşyamı ama yerleştirmesi burnumdan geldi. Sonra çeyiz kolilerimin içinden kaynanamın daha bizim sevgililik dönemimizde bana hediye ettiği bir şey çıktı . Anne bak görüyor musun bunu sen hediye etmiştin diye gösterdim. Çünkü o hediyeye değer vermişim saklamışım bir heves gösterdim. Ay ne bileyim ben o ara herkese aldım onu deyip beni herkes yerine koydu bende sinirlenip o hediyeyi masanın üzerine koydum sonra eşimi yanına çağırıp oğlum bak görüyor musun bunu ben hediye etmiştim şimdide ayaklar altında geziyor diye doldurmuş. Bunlar yaşandığında benim nikahıma 1 hafta vardı. Eşim o an annesinin bir kaç dolduruşuna daha gelip bana tavır aldı ben başta anlamadım ama sonradan taşları birleştirdim kafamda. İlk başta biz eşyaları yerleştirirken hiç bir şey yoktu eşimde ne zaman annesi geldi bir kaç defa yalnız kaldılar o zaman suratı düştü tavır almaya başladı bana. Ertesi gün benim ailemle geri dönmem gerekliydi kaynanam ve kayınpederim benim eşyalarımı yerleştirip gittiğim evimde utanmadan 1 gece daha kaldılar. O ara kaynanam birde resimlerini çekmiş bak bu eşyaları çıkarıyor falan diye. Kim bilir eşyalarımı ne kadar karıştırdı ne kadar özelime girdi. Zaten gelmesinde ki amaçta yardım değildi bence amaç benim çeyizimi görmekti. Birde kaynanam eşyalarımı yerleştirken benim aileme sürekli siz burada misafirsiniz imaları yapıyordu. Sanki ev sahibi oymuş gibi. Ertesi gün o kadar yolu biz geri dönerken eşim 1 kez olsun aramadı ne yaptın vardınız mı demedi annesinin dolduruşuna güzel gelmişti. Bende olayları anladığım için inat ettim bende aramadım nikahıma 1 hafta varken 4 gün boyunca konuşmadık. 4 günün sonunda aileme dedim çağırın konuşun dertleri neymiş dedim. Çağırdık eşimin anne ve babasını. Eşim o ara diğer şehirde olduğu için o yoktu ama ben orada konuşulanların eşime çok başka anlatılacağını bildiğim için tüm konuşulanları ses kaydı aldım. Ve tamda öyle oldu söylemediğimiz şeyler söylenmiş gibi iletildi eşime bende demek öyle deyip attım ses kaydını. Ses kaydını dinledikten sonra eşim ikna oldu evet benim annem ve babam bana olayları farklı anlatıyormuş dedi. Nişanlılık dönemimizde de kaynanamın bana çok laf sokmaya çalışması olmuştu bunları eşime söylediğimde o öyle söylemek istememiştir o samimiyetinden söylemiştir diyordu. Ses kaydından sonra onların öyle olmadığını anladı. Daha sonrasında çok baskı yapmışlar eşime nikahıma 2 gün kala emin misin demişler bu kızdan olmaz pişman olursun demişler. Bunu demelerinde ki tek sebepte tüm nişan süreci boyunca beni yönetmelerine bir güzel izin vermem ama eşyalarımı yerleştirirken izin vermemem. Eşimin bu kadar üstüne gidilince o da söylemiş ben tüm gerçekleri biliyorum siz bana başka konuşuyorsunuz deyip ses kaydı aldığımı söylemiş. Tabi sonrasında ses kaydı aldım diye ailesi tarafından ben suçlu ilan edildim . Ama onlar oğullarının 7 yıllık ilişkisini yalanla dolanla bitirmeye çalıştıkları için hiçte suçlu görmüyorlardı kendilerini. Ses kaydı aldığımı öğrenen kaynanam ve kayınpederim yaptığım şeyden dolayı beni suçlamak için evlerine çağırdılar resmen nikahıma 2 gün kala biz istemiyoruz demeye getirdiler eşimde ben bu kızı seviyorum evleneceğim deyince dahada bir şey diyemediler. Ele güne herkese rezil ettiler beni herkese ne anlattılarsa görümcem nikahımıza gelmedi. Yani lazere gitmek için bile bir kaç saatliğine işten izin alabilen görümcem abisinin nikahına gelmedi çalışıyor dendi. Hemen hemen eşimin hiç bir akrabası yoktu nikahımızda. Düğün günü kuaföre gelecekti görümcem aylar öncesinden böyle konuşulmuştu haber bile vermedi ben gelmeyeceğim diye. kuaföre gideceğim gün eşim beni almaya geldiğinde bir baktım arabada yok. Bir de onun için gerildim tartıştık düğün günümüzde. Benim en güzel günümün stresli sinirden ağlamalı geçirttiler bana. Baba evimden alınıp eşimin ailesinin evine gelinliğimde geldiğimde eşimin teyzesi bi hayırlı olsun bile demedi bana . Öyle bir düğün geçirdim işte fotoğraflara bakıyorumda kayınpederimin yüzü beş karış. Bizden bir kaç ay sonraki kızının düğününde ki fotoğraflarda nasıl sırıtıyor ama. Düğün sonrası evime geldiğimde kaynanam hiç bir şey olmamış gibi bir kaç defa aradı beni bende hiç oralı olmadım içimden gelmiyordu konuşmak. Zoruma gidiyordu bu kadar basit şeyler için nikahıma 2 gün kala eşime vazgeçmesi için ikna etmeye çalışmaları. Zoruma gidiyordu kaynanamın bana attığı iftiralar. Zoruma gidiyordu görümcemin nikahıma gelmemesi lafa gelince kuzum canım diyordu. Ben aramayınca onlarda aramayı bıraktı ama eşimle ilk zamanlarımız her günümüz bunları tartışarak geçiyordu çok sinirleniyordum annesinin ağzına bakarak bana tavır almasını yediremiyordum ailesinin bana yaptıklarını söylediklerini. Bir kaç ay sonra görümcemin düğünü için memlekete gittiğimizde kaynanam hâlâ laf sokmaya çalışıyordu neymiş görümcemede kaynanası ev yerleştirirken çok karışmış ama görümcem bir şey dememiş. Hem laf sokup hem gelinlik vazifelerimi yapmamı bekliyordu benden tabikide susmadım. En güzel günümü mahvettiklerini her şeyi söyledim baktım karşımda beni alayacak insanlar yok eşimin hatrı için sustum. Bu süreç eşime daha fazla zehir olmasın dedim memlekette olduğumuz süreçte ne yapmam gerekiyorsa yaptım. Bu sırada babam kayınpederimi arayıp kızının düğünü için tebrik etmek istedi ama ne o zaman açtılar babamın telefonunu ne de sonra geri döndüler. Yani kendileri sütten çıkmış ak kaşık olmuşlardı da bizimkiler kirliydi. Eşimin hatrı için sabır gösteriyordum yakınlık kurmaya çalıştılar ama ben artık yapamıyordum içimden gelmiyordu hemde hemen yok geliriz gideriz demeye başladılar. Tabiki eşimin ana babasıdır gelsinler en iyi şekilde ağırlamaya çalışırım ama önceki yaşadıklarımdan sonra korkuyordumda yine gelip her şeye karışırlar diye. Sonra kaynanam hastalanmış yorgan döşek yatıyormuş eşimden alıyordum haberlerini onun aracılığıyla geçmiş olsun dedim hasta diye rahatsız etmek istemediğim için iyileşince ararım dedim ama o halde bile eşime gidip benim hiç aramadığımı söylemiş. Yani ben ne niyetle yapıyordum onlar ne anlıyorlardı. Yani eşim eskisi gibi olsa ve annesinin ağzına baksa ya da o an ters bi anına gelse ve sen benim annemi neden aramıyorsun dese ne olacaktı. Amaç neydi bu sebeple kavga etmemizi istemesi miydi. Zaten babamıda geri aramadıkları için iyice sinirlendim ayrıca ilk evlendiğimde bence hasta olmuştum ve onlarda beni aramamışlardı. Problem şu ki benim onlardan bu saatten sonra hiç bir beklentim yok ama onlar bana yaşattıkları bu kadar şeye rağmen hâlâ benden kafalarındaki gelin profilinde olmamı istiyorlar. Bu da beni çıldırtıyor. Eşimde durmadan durumu idare etmeye çalışıyor siz bu kıza bunları yaptığınız için aramıyor demiyorda onunda morali bozuk işi var gibi bahaneler uyduruyor. O kadar kafama takıyorum ki kpss çalışma sürecindeyim ve test çözerken bile bu yaşadıklarım aklıma geliyor bir bir bana söyledikleri duyuluyor kulaklarımda. Bakıyorum derse olan tüm dikkatim dağılmış ve kafamın içinde onlarla kavga edip onlara cevap veriyorum