Hayır böyle değildi hayattan keyif alan biri olduğunu düşündün hep evlenmeden önce. Eğlenebiliyrduk yani.Sevgiliyken de böyle miydi bu adam ? Yani dışarıyı sevmez aktivite yapmaz mıydı ? Bilmiyorum sizinki sadece ev arkadaşlığı çift terapisti falan deneyebilirsiniz
Kesinlikle çok önemli bu durum.Sosyal medya hesaplarinda bile en ufak hareketimi göremezdi benim mesela?Bu kaybolma meselesini o teklif etti biliyor musunuz? Telefonla kesinlikle iletişim halinde olmayalım dedi. Mesaj bile atılmayacakmış.
Haksız değilisiniz ben de şimdiki aklım olsa evlenmem ya da çok seçici olurumkonudan bağımsız burada bu konulari okudukça evlilikten çok korkuyorum
Yarın ayrılacak evden. Öyle konuştukZaten eşiniz demiş "bir süre ayrı yaşaylım" diye..neden hala aynı evdesiniz?
Tanışma döneminde konuşacak çok şeyinizin olması normal,çünkü birbirinizi tanımıyorsunuz fakat evlendikten bir süre sonra anlatacak birşey kalmıyor,tükeniyor yani.Eşinizin arkadaşlarıyla muhabbeti nasıl?Yada evinize ortak tanıdık,eş,dost gelmiyor mu?Onlarla iletişimi nasıl?Yaşadıklarımı ve duygularımı size geçirmek cümlelerle ne kadar olur bilmiyorum ama aranızdan beni anlayanlar çıkacaktır eminim. Haftasonu eşimle ikimiz de evdeydik. Ve ben şunu fark ettim. Telefon konuşmaları dışında (annem,ablam vs) kurduğum cümle sayısı en fazla beş sanırım. 'Yemek hazır','Kahve içer misin' gibi benim kurduğum cümleler ve 'Dışarı çıkıyorum bi şey lazım mı?' 'Işığı kapat' gibi eşimin tarafından zaruriyetle edilen birkaç kelime.
Peki neden böyle oldu? Onunla tanıştığım zaman (7 sene evvel) telefon kulağımıza yapışık yaşadık evlenene kadar. Konuşacak çok fazla şeyimiz vardı. Bana göre de evliliğin olmazsa olmazı ' arkadaş olabilmek'ti. Şimdi birbirimizin varlığından rahatsız oluyoruz sanki. Asla aynı odalarda oturmuyoruz. Sadece yemek yerken aynı odanın havasını soluyoruz. Cinsellik deseniz o çok nadir ve bir görev gibi. Sanki ikimiz de işe gelmişiz de sevişiyoruz herkesin önünde gibi, öyle bir saçmalık. Onun dışında dokunma, öpme, sarılma gibi eylemleri yitireli çok oldu.
Çocuğumuz yok ve 'çocuklar için evlilik devam etmeli' gibi bir durumumuz da yok. Hala neden evliyiz onu da bilmiyorum. Geçen gün 'bu evlilik seni mutlu ediyor mu' diye sordum. 'Bi süre ayrı yaşayalım, ölçüp tartalım, birbirimizi özlersek yine devam ederiz' dedi. Gerçekten ayrı yaşayıp bi süre sonra eşini özleyen ve evliliğine devam eden oldu mu?
Eşim bana zaman ayıran biri değil. Çok fazla şey beklediğimi düşünmeyin. Mesela 7 yıldır hiç tatile gitmedik, sinemaya 2 kez gittik (benim zorumla), dışarıda bi şeyler içelim yahut gezelim demez hiç. Diyeceksiniz ki sen teklif et. O kadar çok ettim ki.. Sonu hep tartışmaya vardı. İstanbul gibi bir yerde, İstanbul'un bir sürü yerini merak etmeme rağmen (İstanbul'a geldim evlenince) beni çıkardığı maksimum yer en yakın avm. Onda da atlı koşturur gibi ' hadi ayaklarım ağrıdı' der durur.
İnanın bana ben ekstra şeyler istemiyorum. Kendim de çalışıyorum kamu görevlisiyim ve zaten çok fazla gezecek, dışarıya çıkacak zamanım yok. Yine de orta yolu bulamıyorum. Ayrılsak üzülürüm evet ama bu durum daha üzücü değil mi? Kendime saygım kalmadı. İki kelime etmek için, birkaç insanın yüzünü görmek için işe gitmem gerekiyor çünkü bir tek orada benimle konuşan insanlar var.
Yazarken saçmalamış olabilirim ama size bunları büyük bir duygu karmaşasıyla yazıyorum. Sizce de gitmek en hayırlısı gibi görünmüyor mu?
Ben dekonudan bağımsız burada bu konulari okudukça evlilikten çok korkuyorum
Bana eşiniz sanki uzun zamandır bu soruyu bekliyormuş gibi geldi..Hala neden evliyiz onu da bilmiyorum. Geçen gün 'bu evlilik seni mutlu ediyor mu' diye sordum. 'Bi süre ayrı yaşayalım, ölçüp tartalım, birbirimizi özlersek yine devam ederiz' dedi.
benneyanginlargordum olsa kesin ilk sayfaya koca harflerle boşan yazardı
Net boşan diyemem ama kendinizide mutsuz bir hayata hapsetmenizi istemem. Hayata bir daha gelmeyeceğiz ve ortalama ömrümüz belli
Kendinize yeni bir hayat kurarsanız mutlu olur musunuz önce onunla başlayın sonrası çorap söküğü gibi gelir zaten
Evlenmeden önce ne kadar süre sevgili oldunuz telefon kulağımıza yapışıktı demişsiniz o zamanlarda gezdirmez ilgilenmez miydi nasıl bu hale gelindiYaşadıklarımı ve duygularımı size geçirmek cümlelerle ne kadar olur bilmiyorum ama aranızdan beni anlayanlar çıkacaktır eminim. Haftasonu eşimle ikimiz de evdeydik. Ve ben şunu fark ettim. Telefon konuşmaları dışında (annem,ablam vs) kurduğum cümle sayısı en fazla beş sanırım. 'Yemek hazır','Kahve içer misin' gibi benim kurduğum cümleler ve 'Dışarı çıkıyorum bi şey lazım mı?' 'Işığı kapat' gibi eşimin tarafından zaruriyetle edilen birkaç kelime.
Peki neden böyle oldu? Onunla tanıştığım zaman (7 sene evvel) telefon kulağımıza yapışık yaşadık evlenene kadar. Konuşacak çok fazla şeyimiz vardı. Bana göre de evliliğin olmazsa olmazı ' arkadaş olabilmek'ti. Şimdi birbirimizin varlığından rahatsız oluyoruz sanki. Asla aynı odalarda oturmuyoruz. Sadece yemek yerken aynı odanın havasını soluyoruz. Cinsellik deseniz o çok nadir ve bir görev gibi. Sanki ikimiz de işe gelmişiz de sevişiyoruz herkesin önünde gibi, öyle bir saçmalık. Onun dışında dokunma, öpme, sarılma gibi eylemleri yitireli çok oldu.
Çocuğumuz yok ve 'çocuklar için evlilik devam etmeli' gibi bir durumumuz da yok. Hala neden evliyiz onu da bilmiyorum. Geçen gün 'bu evlilik seni mutlu ediyor mu' diye sordum. 'Bi süre ayrı yaşayalım, ölçüp tartalım, birbirimizi özlersek yine devam ederiz' dedi. Gerçekten ayrı yaşayıp bi süre sonra eşini özleyen ve evliliğine devam eden oldu mu?
Eşim bana zaman ayıran biri değil. Çok fazla şey beklediğimi düşünmeyin. Mesela 7 yıldır hiç tatile gitmedik, sinemaya 2 kez gittik (benim zorumla), dışarıda bi şeyler içelim yahut gezelim demez hiç. Diyeceksiniz ki sen teklif et. O kadar çok ettim ki.. Sonu hep tartışmaya vardı. İstanbul gibi bir yerde, İstanbul'un bir sürü yerini merak etmeme rağmen (İstanbul'a geldim evlenince) beni çıkardığı maksimum yer en yakın avm. Onda da atlı koşturur gibi ' hadi ayaklarım ağrıdı' der durur.
İnanın bana ben ekstra şeyler istemiyorum. Kendim de çalışıyorum kamu görevlisiyim ve zaten çok fazla gezecek, dışarıya çıkacak zamanım yok. Yine de orta yolu bulamıyorum. Ayrılsak üzülürüm evet ama bu durum daha üzücü değil mi? Kendime saygım kalmadı. İki kelime etmek için, birkaç insanın yüzünü görmek için işe gitmem gerekiyor çünkü bir tek orada benimle konuşan insanlar var.
Yazarken saçmalamış olabilirim ama size bunları büyük bir duygu karmaşasıyla yazıyorum. Sizce de gitmek en hayırlısı gibi görünmüyor mu?
Profilini de görüntüleyemiyorum, hiçbir şey demeden gitti anladığım kadarıyla öyle miBende dört gözle kendisini bekliyorumOnsuz buralar çok yavan kaldı Girmiyor unuttu burayı herhalde
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?