Birşey olur mu?

cansutemiz .!.:

Marketten geldim aldıklarımı yıkıyordum kaşla göz arasında oğlum üzümleri yıkanmadan attı ağzına birşey olur mu ya böyle geçiyor mu korona valla yıldım artık psikolojim çöktü

Genişletmek için tıkla...

Yiyecekle geçmiyor diyorlar. Solunumla geçiyor

cansutemiz .!.:

Marketten geldim aldıklarımı yıkıyordum kaşla göz arasında oğlum üzümleri yıkanmadan attı ağzına birşey olur mu ya böyle geçiyor mu korona valla yıldım artık psikolojim çöktü

Genişletmek için tıkla...

eğer üzümü ağzına attıktan sonra ellerini burnuna,gözüne,ağzına sürmediyse sorun olmaz :) virüs mide asidine karşı dayanıklı değildir,zarflı olduğu için bozulur. orofarinksten mideye geçmeden önce ( ağız ile yutağın birleştiği yer) bir ihtimal orada solunum mukozasında enfeksiyonu başlatma ihtimali olabilir ama tek bir üzümden böyle bir sonucun oluşması bana biraz uzak bir ihtimal gibi geldi. :) bundan sonrası için sebze-meyveleri ''kararınca'' dezenfekte etmek yeterli olacaktır. asla boğazı yakacak şekilde sıcak,asit,alkol vb. ürünler kullanmayın. uygun bir ürünle ''1-2 kez'' (fazla abartmadan) boğaza gargara yapmak içinizi rahatlatacaktır diye düşünüyorum. :)

Minnnacik Mouse .!.:

Ayrıca bir düzeltme yapmak isterim doktora tezi onaylanmamış insanlar akademik çevrede bilim insanı olarak tanınmazlar zira henüz bilime bir katkı yapmamışlardır. Katkı tez tamamlandıktan sonra tamamlanır ama hevesiniz güzel.

Gerçek hayatta gerçekleşmesi düşük olasılıklar demişsiniz ben size madem doktora yapıyorsunuz probability and stochastic processes dersini almanızı öneririm size yeni bakış açıları kazandırabilir.

Genişletmek için tıkla...

Doktora tezi onaylanmamış insanların bilim insanı olarak görülmediğini, bilime hiçbir katkı sunmadıklarını mı düşünüyorsunuz gerçekten?Tez onaylanana kadar insanlar lisans/yüksek lisans/doktora sürecinde de bilime birçok katkı yapıyorlar, makaleler basıyorlar. Sadece doktora tezi onaylanınca katkı yapmış sayılmıyorlar yani, yıllarını veriyorlar o tez onaylanana kadar.

Ben gerçekten bizim insanımızın karşıt fikre duyduğu bu öfkeyi anlayamıyorum. Neden düzgünce fikir alışverişi yapmayı beceremiyoruz? Bilimin içinde olan bir insan bilgi paylaşıyor, sırf birilerinin düşüncesine uymuyor diye küçümseniyor. Neymiş hevesi güzelmiş. Siz doktora bitirmiş bir insansanız, akademisyenseniz, bilim tartışması bu şekilde olmaz önce bunu bilmelisiniz. Karşınızdaki insanın ne dediğini dinlemeden salt ezmeye çalışmanız dışarıdan bakınca çok saygısızca görünüyor. Bence karşınızdaki insana öneriler sunmadan önce siz kendiniz yeni bakış açıları kazanmalısınız.

Gıdadan geçmiyor bildiğim kadarıyla. Endişe etmeyin.

Minnnacik Mouse .!.:

Ayrıca bir düzeltme yapmak isterim doktora tezi onaylanmamış insanlar akademik çevrede bilim insanı olarak tanınmazlar zira henüz bilime bir katkı yapmamışlardır. Katkı tez tamamlandıktan sonra tamamlanır ama hevesiniz güzel.

Gerçek hayatta gerçekleşmesi düşük olasılıklar demişsiniz ben size madem doktora yapıyorsunuz probability and stochastic processes dersini almanızı öneririm size yeni bakış açıları kazandırabilir.

Genişletmek için tıkla...

Yüoo, yüksek lisansımı daha tamamlamadım bile. Doktora değil yani düşünün yüksek lisans. Ona rağmen biri basımda olmak üzere iki makalem mevcut. Bilime katkı yapmamış olsam sanıyorum makalelerim kabul almazdı, teşekkürler, saygılar.

sophocles .!.:

Doktora tezi onaylanmamış insanların bilim insanı olarak görülmediğini, bilime hiçbir katkı sunmadıklarını mı düşünüyorsunuz gerçekten?Tez onaylanana kadar insanlar lisans/yüksek lisans/doktora sürecinde de bilime birçok katkı yapıyorlar, makaleler basıyorlar. Sadece doktora tezi onaylanınca katkı yapmış sayılmıyorlar yani, yıllarını veriyorlar o tez onaylanana kadar.

Ben gerçekten bizim insanımızın karşıt fikre duyduğu bu öfkeyi anlayamıyorum. Neden düzgünce fikir alışverişi yapmayı beceremiyoruz? Bilimin içinde olan bir insan bilgi paylaşıyor, sırf birilerinin düşüncesine uymuyor diye küçümseniyor. Neymiş hevesi güzelmiş. Siz doktora bitirmiş bir insansanız, akademisyenseniz, bilim tartışması bu şekilde olmaz önce bunu bilmelisiniz. Karşınızdaki insanın ne dediğini dinlemeden salt ezmeye çalışmanız dışarıdan bakınca çok saygısızca görünüyor. Bence karşınızdaki insana öneriler sunmadan önce siz kendiniz yeni bakış açıları kazanmalısınız.

Genişletmek için tıkla...

Astoria .!.:

Yüoo, yüksek lisansımı daha tamamlamadım bile. Doktora değil yani düşünün yüksek lisans. Ona rağmen biri basımda olmak üzere iki makalem mevcut. Bilime katkı yapmamış olsam sanıyorum makalelerim kabul almazdı, teşekkürler, saygılar.

Genişletmek için tıkla...

Yazdiklariniza katiliyorum ve ek olarak bilim dunyasina katki saglamanin yalnizca akademik cevreye dahil olup, akademik unvanla gerceklesmesi 19.yuzyilda ve 20.yuzyilin bir kisminda gecerliydi. 21.yuzyil bilim dunyasi 'urun gelistirme' uzerine ilerliyor cunku teknolojinin geldigi asama bizi artik temel bilim yapmaktansa urun gelistirmeye itiyor, sonuc gormek isteniyor. Dolayisiyla endustri artik bilime katki saglayan en onemli ayaklardan biri. Cogu universite zaten endustri tabanli projeler yapmak istiyor, urune odaklanabilmek icin. Yani akademik unvan almasa dahi arastirma yapan herkes bilim insanidir, bilime katki saglar, bunun akademik unvanla hicbir ilgisi yok artik. Benim ekibimde mezuniyet durumu on lisans olan teknisyenlerim de, lisans ogrencilerim de, arastirma asistanlarim da, stajyerlerim de gayretli olduklarinda bilime katki sagliyor, her biri arastirma projemin bir ayagini olusturuyorlar, iyi ki varlar. Her toplantimizda hepsinin yorumlarini ayri ayri dinleyip, tartisip ilerlemek projenin gidisati ve benim bakis acimi genisletebilmek icin cok onemli. Insanlarla degil, unvanlardan bagimsiz; olayi kisisellestirmeden, fikirler ile tartismak en guzel sey.

sophocles .!.:

Doktora tezi onaylanmamış insanların bilim insanı olarak görülmediğini, bilime hiçbir katkı sunmadıklarını mı düşünüyorsunuz gerçekten?Tez onaylanana kadar insanlar lisans/yüksek lisans/doktora sürecinde de bilime birçok katkı yapıyorlar, makaleler basıyorlar. Sadece doktora tezi onaylanınca katkı yapmış sayılmıyorlar yani, yıllarını veriyorlar o tez onaylanana kadar.

Ben gerçekten bizim insanımızın karşıt fikre duyduğu bu öfkeyi anlayamıyorum. Neden düzgünce fikir alışverişi yapmayı beceremiyoruz? Bilimin içinde olan bir insan bilgi paylaşıyor, sırf birilerinin düşüncesine uymuyor diye küçümseniyor. Neymiş hevesi güzelmiş. Siz doktora bitirmiş bir insansanız, akademisyenseniz, bilim tartışması bu şekilde olmaz önce bunu bilmelisiniz. Karşınızdaki insanın ne dediğini dinlemeden salt ezmeye çalışmanız dışarıdan bakınca çok saygısızca görünüyor. Bence karşınızdaki insana öneriler sunmadan önce siz kendiniz yeni bakış açıları kazanmalısınız.

Genişletmek için tıkla...

Sorun karşıt görüş değil.

Hiçbir akademisyen Uzmanı olmadığı konularda birkaç yanlış düzeltmem istiyorum diyerek üst perdeden akıl vermez.

uzmanı olmadığınız konularda icazet vermeyin buralarda diyorum çok basit.

Ameliyat olmak için eczacıya gidilmez mesela.

egolarınızı Kendi alanınızda tatmin edin.

Kk’ da ay ben şunu yaptım bunu yaptım hepiniz benden icazet alın kafası sağlıklı değil ve bana başarısız olduğunuzu düşündürtüyor.

Alanınız değilse en fazla görüş belirtirsinİz onu diyorum. Ya da alanında uzman kişilerin görüşlerini alıntılarsın.

burdaki herkesi low level cahil sanıp ahkam kesmeyin üst perdeden zira burda sizden çok çok fazlası olanlar var.

asıl saygısızlık herkesi salak sanmak.

Siz gelirken ben dönüyordum.

bidaha bu konuya etiketlenmek istemiyorum.

Cevap yazmak ve ego tatmin etmek için Beni etiketlemeden konuya yazın , egonuzu öyle tatmin edin baydı beni çünkü hadi

Minnnacik Mouse .!.:

Sorun karşıt görüş değil.

Hiçbir akademisyen Uzmanı olmadığı konularda birkaç yanlış düzeltmem istiyorum diyerek üst perdeden akıl vermez.

uzmanı olmadığınız konularda icazet vermeyin buralarda diyorum çok basit.

Ameliyat olmak için eczacıya gidilmez mesela.

egolarınızı Kendi alanınızda tatmin edin.

Kk’ da ay ben şunu yaptım bunu yaptım hepiniz benden icazet alın kafası sağlıklı değil ve bana başarısız olduğunuzu düşündürtüyor.

Alanınız değilse en fazla görüş belirtirsinİz onu diyorum. Ya da alanında uzman kişilerin görüşlerini alıntılarsın.

burdaki herkesi low level cahil sanıp ahkam kesmeyin üst perdeden zira burda sizden çok çok fazlası olanlar var.

asıl saygısızlık herkesi salak sanmak.

Siz gelirken ben dönüyordum.

bidaha bu konuya etiketlenmek istemiyorum.

Cevap yazmak ve ego tatmin etmek için Beni etiketlemeden konuya yazın , egonuzu öyle tatmin edin baydı beni çünkü hadi Eki Görüntüle 2676099

Genişletmek için tıkla...

Gercekten yazdiklariniz ile akademik hayatta uzaktan yakindan alakaniz olmadigi o kadar belliydi ki(google scholar'i akademik veritabani olarak kullanmak mesela), usenmedim konunuzu buldum asagida KPSS'ye hazirlanip 90 almaniz gerektigini soylemissiniz. Hatta bu konuda da 95 derecede virus oldurme muhabbeti yapmissiniz. Sonraki bir konuda da ogretmen oldugunuzu soylemissiniz, ne guzel. Muhtemelen universiteden mezun olali en fazla 1-2 sene gecmis genc bir kadinsiniz. Hanimefendi ben COVID19 ekibinde asi gelistirme ekibine dahilim, sizin asi ve ilac gelistirme hakkinda hicbir fikriniz yok onu anladim ama bizim bir virusun uzerine asi gelistirirken o virus hakkinda elimize ulasan yayinlanmis butun bilgileri bilmemiz gerekiyor. Tabii ki sizden daha iyi biliyorum ve duzeltiyorum, bunu kabul etmek egonuza neden bu kadar zarar verdigini anlayamiyorum. Ben mesela alaniniz neyse sizin mesleginiz hakkinda sizin kadar bilgi sahibi olamam ve bunu kabul ederim. Gerektiginde sizin bilginize basvururum. Cunku herkesin uzmanlik alani farkli bunun ego haline getirilmesinin manasi yok ki.

Korku kulturunu yok edip insanlara bulas yollarini aciklamanin nesi yanlis? Tamam evet 100 derecede kaynatirsan oluyor virus, yoksa kendini fanusa kapat gibi yalan yanlis bilgilerle insanlarin psikolojisi uzerine oynamaya devam etmek yerine okuyup korkmasinlar diye dogru bilgi vermenin sizi neden bu kadar rahatsiz ettigini anlayamiyorum. Ki bircok kisi size tepki gostermis, inatla hala ayni seyleri savunuyorsunuz.

Minnnacik Mouse .!.:

Merhaba hanımlar. Normalde takıp edıyorum ama bugun yazayım dedim artık sinirden kafam yanıyor çünkü.

kuzenım korona, virüs dinlemeyip düğün yapmaya karar vermiş nikah değil bildiğin düğün.

Buraya kadar bana ne , korona var kendimi öldürecek değilim yA tabiki gitmem der geçerim.

Beni ilgilendiren kısım şurada başlıyor.

Düğün bizim bulunduğumuz şehirde yapılacak ne kendileri burda yaşıyor ne kuzenimin annesi. Kızın ailesi burda ama bizim sülalenin yarısı ve kuzenimin arkadaşları burda değil. Kızın ailesi hiç kimseyi ağırlamaz. Başımıza kalacaklar.

halam zaten asalak bi insan oturduğu evi bile babamlaryaptırdı kocası alkolik eve ekmek almaz bir tipti. Bunlar ailenin sürekli mağdur ve fesat olan klasik tiplemeleri.

babamın ailesi maalesef çok bozuk sadece bir tane amcam düzgün diğerleri birbirinden fesat ve dedikoducu kıskanç tipler. Normalde de görüşmüyorum.

Gelecek olan misafirlerin
Başımıza kalmama ihtimalleri yok.

düğün yapılırsa ben gitmiyorum diye işin içinden çıkma durumum kalmayacak yani.


gitmesek bile her şeyleriyle biz ilgilenmek zorunda kalıcaz.

düğünden bir hafta sonra KPSS var ve ben buna emek verdim atanmak dışında başka hiç şansım yok.

Korona olmamak için dersane açılmasına rağmen gitmedim. Bu korona sürecinde market dışında evden çıkmadım arkadaşlarımla görüşmedim dikkat ediyorum.

son haftamı bu fesat pisliklerle geçirmek ve korona olmak istemiyorum.

Cidden sinirlerim bozuldu artık. Ne yapmalıyım ?

düğüne kesinlikle gitmicem Zaten ama eve kimsenin gelmesini istemiyorum.

Babam hepsinin pislik olduğunu biliyor ama dışlanmamak için kabul eder.
buna nasıl bir çözüm bulabilirim.

Genişletmek için tıkla...

Margaret Hamilton .!.:

Gercekten yazdiklariniz ile akademik hayatta uzaktan yakindan alakaniz olmadigi o kadar belliydi ki(google scholar'i akademik veritabani olarak kullanmak mesela), usenmedim konunuzu buldum asagida KPSS'ye hazirlanip 90 almaniz gerektigini soylemissiniz. Hatta bu konuda da 95 derecede virus oldurme muhabbeti yapmissiniz. Sonraki bir konuda da ogretmen oldugunuzu soylemissiniz, ne guzel. Muhtemelen universiteden mezun olali en fazla 1-2 sene gecmis genc bir kadinsiniz. Hanimefendi ben COVID19 ekibinde asi gelistirme ekibine dahilim, sizin asi ve ilac gelistirme hakkinda hicbir fikriniz yok onu anladim ama bizim bir virusun uzerine asi gelistirirken o virus hakkinda elimize ulasan yayinlanmis butun bilgileri bilmemiz gerekiyor. Tabii ki sizden daha iyi biliyorum ve duzeltiyorum, bunu kabul etmek egonuza neden bu kadar zarar verdigini anlayamiyorum. Ben mesela alaniniz neyse sizin mesleginiz hakkinda sizin kadar bilgi sahibi olamam ve bunu kabul ederim. Gerektiginde sizin bilginize basvururum. Cunku herkesin uzmanlik alani farkli bunun ego haline getirilmesinin manasi yok ki.

Korku kulturunu yok edip insanlara bulas yollarini aciklamanin nesi yanlis? Tamam evet 100 derecede kaynatirsan oluyor virus, yoksa kendini fanusa kapat gibi yalan yanlis bilgilerle insanlarin psikolojisi uzerine oynamaya devam etmek yerine okuyup korkmasinlar diye dogru bilgi vermenin sizi neden bu kadar rahatsiz ettigini anlayamiyorum. Ki bircok kisi size tepki gostermis, inatla hala ayni seyleri savunuyorsunuz.

Genişletmek için tıkla...

Siz akademisyenlerin KPSS’ye giremediğini mi sanıyorsunuz ??? KPSS ile sadece düz memur olunmuyor. KPSS puanı burdaki bazı high level pozisyonlar için gerekli bir prosedür mesela.

İlaç geliştiren biri enfeksiyon hakkında bilirkişi olarak yorum yapamaz. Bakın bilirkişi diyorum.


İlaç geliştirmek başka enfeksiyon uzmanı olup tıp eğitimi almak başka ? Burda bunu cahillere yutturursunuz ancak.

Sadece kendi fikriniz olarak Yorum yapabilirsiniz uzman değilsiniz bu konuda.

Egosu zedelenen sizsiniz benim egom baya yerinde. En azından doktoram ve bilime katkım var.

sizin gibi birini asla asistan olarak almam zaten ülkede bilimin gelişmeme sebepleri iki dandik makale yazanın kendini oldum sanması.

Dediğim gibi siz giderken ben dönüyordum.

Uzman olmadığınız konularda bilirkişi gibi boşa ego tatmin etmeyin buralarda söylediğim gibi sizden daha fazlası olanlar var.

Neyi kabul etmiyorsunuz anlamıyorum sizin alanınız değil akıl vermeyin diyorum bilirkişi olarak bu kadar basit ? Normal kişi olarak akıL verin tabii burası özgür bir platform. Ama uzman biri olarak verecek title yok sizdeeee.

Tepki gösteren insanlar olabilir muhtemelen gıda işiyle uğraşıyorlar ya da kocaları ordan ekmek yiyor.

Bu Bilimsel gerçekleri değiştirmez.

Yarın benim okuduğum bilimsel yayınlar yalanlanır yeni bir şey bulunur o zamanda onu belirtirim .

Siz ilaç geliştiren birisiniz ve enfeksiyon uzmanı değilsiniz. Olayın özeti bu.

Bir daha etiketlemeyin yaaaa baydınız vallaha bak.

Edit: Ayrıca kişisel ve ailemle ilgili konu açtığımda ifşa olmamak adına kendimle ilgili bütün detayları olduğu gibi yazacak kadar gerixekalı değilim boşuna konu aramışsınız işsizlik böyle bişi olsa gerek. Üstün araştırmalar yapıyordunuz oysaki

Margaret Hamilton .!.:

Yazdiklariniza katiliyorum ve ek olarak bilim dunyasina katki saglamanin yalnizca akademik cevreye dahil olup, akademik unvanla gerceklesmesi 19.yuzyilda ve 20.yuzyilin bir kisminda gecerliydi. 21.yuzyil bilim dunyasi 'urun gelistirme' uzerine ilerliyor cunku teknolojinin geldigi asama bizi artik temel bilim yapmaktansa urun gelistirmeye itiyor, sonuc gormek isteniyor. Dolayisiyla endustri artik bilime katki saglayan en onemli ayaklardan biri. Cogu universite zaten endustri tabanli projeler yapmak istiyor, urune odaklanabilmek icin. Yani akademik unvan almasa dahi arastirma yapan herkes bilim insanidir, bilime katki saglar, bunun akademik unvanla hicbir ilgisi yok artik. Benim ekibimde mezuniyet durumu on lisans olan teknisyenlerim de, lisans ogrencilerim de, arastirma asistanlarim da, stajyerlerim de gayretli olduklarinda bilime katki sagliyor, her biri arastirma projemin bir ayagini olusturuyorlar, iyi ki varlar. Her toplantimizda hepsinin yorumlarini ayri ayri dinleyip, tartisip ilerlemek projenin gidisati ve benim bakis acimi genisletebilmek icin cok onemli. Insanlarla degil, unvanlardan bagimsiz; olayi kisisellestirmeden, fikirler ile tartismak en guzel sey.

Genişletmek için tıkla...

Kesinlikle haklısınız, benim de çalıştığım laboratuvarda durum aynı şekilde. Orada çalışan master öğrencisi de, phd öğrencisi de, teknisyeni de herkes sabahtan akşama kadar bazen haftasonları bile çalışıp bilime katkı sunuyorlar. Hele ki teknisyenlerimiz olmasa işlerimiz kesinlikle bu rahatlıkta ilerlemezdi. Sabahın 7’sinde laba gelip akşam 6’da işten çıkan teknisyenimiz var ve bunu kontratında yazdığı için değil tamamen gönüllü olarak yapıyor, bilime katkı sunmak için. Bu insanların verdiği emeği bilen insanlar da haliyle onlara saygı ve minnet duyuyorlar. Karşısındaki insanı ezmeye çalışanlar ise kendi aşağılık komplekslerinden beslenenler oluyor ve gerçekten ben bu tarz insanların bu kadar yoğun olduğu başka bir toplum görmedim şimdiye kadar. Bizde niyeyse millet “en iyisini ben bilirim” havasında, diğer görüşlere sonuna kadar kapalı, kendisine gelen en ufacık bir eleştiride ego zedelenmesi yaşayıp hırçınlaşıyorlar. Bu insanlar birilerinden bir şeyler öğreneyim de kendimi geliştireyim kafasında olmadıkları için kendinizi yormanıza değmez gerçekten.