• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bir melek daha kaydi gitti bu dünyadan...

evet canım sen bir annesin hemşirenin dediği de bu arada aklıma mıh gibi kazındı "erkek bebekti,bak mavi taktık!!!!!!!!!! "bu ne kadar cahilce bir söylem aman yarabbi!!! Çok üzüldüm inan başka da birşey yazamadım rabbim seni sınamış bu bir imtihan sadece bunu düşün tek sığınağın bu olsun başka şeyler düşünmek seni hiçbir zaman teselli etmeyecek Allah yar ve yardımcın olsun.
Evet o mavi bilekliği ben de unutamicam hiç... Cehalet, Allah o hemşirenin kalbine biraz merhamet, anlayis koysun...
Guzel dileklerin icin cok tesekkurler. Su an her sey o kadar taze ki, zamana ihtiyacim var.
Allah sabır versin, hepimizin bu hayattaki imtihanı farklı farklı...
Çok üzüldüm gerçekten
Amin...
Suan inanin bende agladim.coksukur 1 yasinda kizim var.ama anlattiklarinizi sanki ben yasadm.tuylerim diken diken oldu.allahim kimseyi evladiyla sinamasin.sana sabirlarin en buyugunu versin.biliyorm ki unutmicamsin onu gozunun onunden hic gitmicek.ama dilerimki sapa saglam saglikli evlatlarin olur.
Allah kizina uzun omurler versin... Guzel dilegin icin cok tesekkurler. Evet unutmayacagim oglumu, o benimle yasayacak.
 
Hamileliğimin 14. haftasında belki de cinsiyetini öğrenirim diye, mutlulukla gittiğim kontrolde doktor '' Amniyon sıvısı azalmış, haftaya tekrar kontrol edilmesi gerek.'' dediğinde çok da umursamadım. Bebeğim ordaydı işte, minicik kalbi pıtpıtpıt atıyordu, ellerini ayaklarını oynatıyordu. Kötü ne olabilirdi ki ? Bebeğim iyiydi, biliyordum. Yanılmışım.
Sonraki iki hafta sürekli hastanelerde, doktorlarla, kontrollerle geçti. Amniyon sıvısı sürekli azaldı, bebeğin mesanesi yeterli idrarı üretmiyordu, böbreğe giden önemli bi damar gözlenemiyordu...Her şeye hazırlıklı ol dedi doktorlar.

ve 17 Kasım 2014 Pazartesi günü. Yavrum 16 haftalık. Sabah kontrole bebeğimi görmeye gittiğimde, suyunun neredeyse hiç kalmadığını, sadece ayaklarının civarında 1.4 cm lik bir bölgede az miktar bir sıvı oldugunu gördük. Minik kalbi atıyordu ama o hep kıpır kıpır olan elleri bacakları artık neredeyse hiç hareket edemiyordu. Küçücük bir alana, sıvısız bir şekilde sıkışmıştı bebeğim. Gelişimi yavaşlamıştı. Olması gerektiği kadar büyümemişti son bir haftada. İki profesör baktılar. Kesinlikle alınması gerek dediler. Doktorlardan biri aynen şu cümleyi kullandı.

'' En ufak bir tereddütüm yok, bu gebeliğin sonlandırılması gerek, kendi öz kızımın dahi başına gelse hiç tereddüt etmeden bunu söylerdim, inanın.''

Sonra alelacele yatışım yapıldı. Eşim, annem, ben bir odada beklemeye başladık. Ben ağlıyorum, herşey o kadar gerçek ama bir yandan sanki bir rüyadayım. Kötü bir rüya.

Sonrası malum, suni sancı ilaçları, bekleme, doğumhane, yan odalardan gelen bebek ağlama sesleri... Benim bebeğim hiç ağlayamayacak...

Saat 23:15 ti, ilk suni sancı hapının üstünden 11 saat geçmişti. Çok fena çişim gelmiş gibi hissettim... Ördek getirdiler, bunun içine yap dediler... Hafifçe doğruldum ve o an... İçimden balık gibi kaydı bebeğim... Unutamıyorum o anı... O kadar canlı ki, sanki şu anda bile aynen yaşıyorum... ''Bebek geldi.'' dedim. ''Ne bebeği?'' dediler. Sanırım bu kadar sorunsuz çıkmasına inanamadılar... Kesesiyle gelmişti meleğim. Ben bakmaya çalışırken apar topar gelip götürdüler, siz bakmayın dediler...

Sonrasında nedense hiç bir şey hissedemedim. Ağlamadım. Doktor geldi, keseyle, plasenteyla her şeyiyle çıkmış, kürtaja gerek yok ama yine de pıhtıları bir temizleyelim dedi. Sonrası malum çatal... Herkes benim vücudumda bir şeyler yapıyor, kanlar akıyor. Ben sanki ruhum alınmış gibiyim. Bebeğim alındı benden. Öpemedim bile bir kere. Ağlayamadı o da. Acı çekti mi?.....Sorular...Çok fazla soru var. Alelacele bileğimdeki beyaz hasta bilekliğini kesiyorlar. Yerine mavi bir tane takıyorlar. Hemşire '' Erkek bebekti, bak mavi taktık.'' diyor. Öylece bilekliğe bakıyorum...

Uykusuz bir gecenin ardından sabah oluyor. Odaya giren doktorlara, hemşirelere bebeğimi mutlaka görmek istediğimi söylüyorum. Genelde bu durumlarda anne kesinlikle görmek istemezmiş sanırım... Ben görmek istiyorum. Bebeğimi belki öpemedim, emziremedim, büyütemeyeceğim ama en azından bu kadarını ona borçluyum. Onu görmeden, yüzünü, dudaklarını beynime kazımadan yollayamam...

Doktor ''Gelin lütfen.'' diyor... Koridorlardan geçerken bebek ağlama sesleri, aralık kapıların ardında bebeklerini emziren mutlu anneler... Bir odaya sokuyorlar bizi. Büyük bir buzdolabı var. Doktor açıyor kapısını, üzerinde soyismim yazan bir poşet çıkartıyor. İçini açtığında yavrumun minicik bedenini görüyorum. O kadar kusursuz, o kadar minik ki... Elleri, ayakları, minicik, muntazam, ince ve uzun parmakları... Dudakları hafif aralık...Yavrum... '' O kadar güzel ki...'' diye ağlamaya başlıyorum. İlk ben girdiğim gibi ilk de ben çıkıyorum o odadan... Annem ve Kocam geride kalıyorlar...

Şimdi yerinde koca bir boşluk var. Ben bir görünmez anneyim. Anneyim biliyorum. Benim bir oğlum var. Onu hiç emziremesem de, ağlamasını bir kerecik bile duymamış olsamda, hiç annecim diyemeyecek olsa da... Benim bir oğlum var. Onu asla unutmayacağım. Ben görünmez anneyim...
canım Allah sabır versin bbir daha yaşatmasın hiçbir kuluna bu acıyı ..seni çok iyi anlıyorum gerçekten bu acıyı yaşayan anlıyor bu arada hatırlıyorum seni temmuz ayında hamile kalanlar sayfaasından bir zamanlar bedne ordaydım 2 ay önce benimde bebeğimin kalbi durdu ve alındı çok acı çok zor bir durum insanların tesellietmeleri biçimleri bile canını daha çok yakıyor çok acımasızca konuşuyorlar benim düşük riskim vardı bana zaten baştan belliydi böyle olacağı diyen mi ararsın bir daha olur çok gençsin diyenmi aransın daha ne kadarsaçma sapan sözler gerçeketen bazen insanlar hiç konuşmasa daha iyi. ne olursa olsun unutulmuyor ne kadar zaman geçse de farketmiyor ama tabi zamanla biraz daha kabulleniyorsun bu durumu ister istemez ama içinde kanayan bir yara hep oluyor.sana tavsiyem seni üzen üzecek inssanlarla aynı ortamda bulunma bebek ve hamile görüncede hep ağlıyordum uzun süre yeni yeni alışmaya başlıyorum bebek ve hamile görmeye etkileniyor insan .bende o kadar zor günler geçirdim ki sanki hayat durmuştu uzun süre evden dışarı bile çıkmadım sadece hastaneye gidiyordum orda da ağlayarak eve dönüyordum bebekler hamileler ...neyse ben daha fazla yazmayayım bitmezçünkü..biizm içinde hayırlısı buymuş canım her zaman hakkımızda hayırlısı olsun Allah hepimize hayırlı sağlıklı bebekler nasip etsin.her zaman yanındayım canım anlatmakkonuşmak istediğin her zaman ... çünkü böyle zamanlarda bu durumu yaşayanlarla konuşmak daha iyi geliyor en azından bana öyle olmuştu.
 
Hamileliğimin 14. haftasında belki de cinsiyetini öğrenirim diye, mutlulukla gittiğim kontrolde doktor '' Amniyon sıvısı azalmış, haftaya tekrar kontrol edilmesi gerek.'' dediğinde çok da umursamadım. Bebeğim ordaydı işte, minicik kalbi pıtpıtpıt atıyordu, ellerini ayaklarını oynatıyordu. Kötü ne olabilirdi ki ? Bebeğim iyiydi, biliyordum. Yanılmışım.
Sonraki iki hafta sürekli hastanelerde, doktorlarla, kontrollerle geçti. Amniyon sıvısı sürekli azaldı, bebeğin mesanesi yeterli idrarı üretmiyordu, böbreğe giden önemli bi damar gözlenemiyordu...Her şeye hazırlıklı ol dedi doktorlar.

ve 17 Kasım 2014 Pazartesi günü. Yavrum 16 haftalık. Sabah kontrole bebeğimi görmeye gittiğimde, suyunun neredeyse hiç kalmadığını, sadece ayaklarının civarında 1.4 cm lik bir bölgede az miktar bir sıvı oldugunu gördük. Minik kalbi atıyordu ama o hep kıpır kıpır olan elleri bacakları artık neredeyse hiç hareket edemiyordu. Küçücük bir alana, sıvısız bir şekilde sıkışmıştı bebeğim. Gelişimi yavaşlamıştı. Olması gerektiği kadar büyümemişti son bir haftada. İki profesör baktılar. Kesinlikle alınması gerek dediler. Doktorlardan biri aynen şu cümleyi kullandı.

'' En ufak bir tereddütüm yok, bu gebeliğin sonlandırılması gerek, kendi öz kızımın dahi başına gelse hiç tereddüt etmeden bunu söylerdim, inanın.''

Sonra alelacele yatışım yapıldı. Eşim, annem, ben bir odada beklemeye başladık. Ben ağlıyorum, herşey o kadar gerçek ama bir yandan sanki bir rüyadayım. Kötü bir rüya.

Sonrası malum, suni sancı ilaçları, bekleme, doğumhane, yan odalardan gelen bebek ağlama sesleri... Benim bebeğim hiç ağlayamayacak...

Saat 23:15 ti, ilk suni sancı hapının üstünden 11 saat geçmişti. Çok fena çişim gelmiş gibi hissettim... Ördek getirdiler, bunun içine yap dediler... Hafifçe doğruldum ve o an... İçimden balık gibi kaydı bebeğim... Unutamıyorum o anı... O kadar canlı ki, sanki şu anda bile aynen yaşıyorum... ''Bebek geldi.'' dedim. ''Ne bebeği?'' dediler. Sanırım bu kadar sorunsuz çıkmasına inanamadılar... Kesesiyle gelmişti meleğim. Ben bakmaya çalışırken apar topar gelip götürdüler, siz bakmayın dediler...

Sonrasında nedense hiç bir şey hissedemedim. Ağlamadım. Doktor geldi, keseyle, plasenteyla her şeyiyle çıkmış, kürtaja gerek yok ama yine de pıhtıları bir temizleyelim dedi. Sonrası malum çatal... Herkes benim vücudumda bir şeyler yapıyor, kanlar akıyor. Ben sanki ruhum alınmış gibiyim. Bebeğim alındı benden. Öpemedim bile bir kere. Ağlayamadı o da. Acı çekti mi?.....Sorular...Çok fazla soru var. Alelacele bileğimdeki beyaz hasta bilekliğini kesiyorlar. Yerine mavi bir tane takıyorlar. Hemşire '' Erkek bebekti, bak mavi taktık.'' diyor. Öylece bilekliğe bakıyorum...

Uykusuz bir gecenin ardından sabah oluyor. Odaya giren doktorlara, hemşirelere bebeğimi mutlaka görmek istediğimi söylüyorum. Genelde bu durumlarda anne kesinlikle görmek istemezmiş sanırım... Ben görmek istiyorum. Bebeğimi belki öpemedim, emziremedim, büyütemeyeceğim ama en azından bu kadarını ona borçluyum. Onu görmeden, yüzünü, dudaklarını beynime kazımadan yollayamam...

Doktor ''Gelin lütfen.'' diyor... Koridorlardan geçerken bebek ağlama sesleri, aralık kapıların ardında bebeklerini emziren mutlu anneler... Bir odaya sokuyorlar bizi. Büyük bir buzdolabı var. Doktor açıyor kapısını, üzerinde soyismim yazan bir poşet çıkartıyor. İçini açtığında yavrumun minicik bedenini görüyorum. O kadar kusursuz, o kadar minik ki... Elleri, ayakları, minicik, muntazam, ince ve uzun parmakları... Dudakları hafif aralık...Yavrum... '' O kadar güzel ki...'' diye ağlamaya başlıyorum. İlk ben girdiğim gibi ilk de ben çıkıyorum o odadan... Annem ve Kocam geride kalıyorlar...

Şimdi yerinde koca bir boşluk var. Ben bir görünmez anneyim. Anneyim biliyorum. Benim bir oğlum var. Onu hiç emziremesem de, ağlamasını bir kerecik bile duymamış olsamda, hiç annecim diyemeyecek olsa da... Benim bir oğlum var. Onu asla unutmayacağım. Ben görünmez anneyim...
Tüylerim diken diken okudum yasını. Allah'ım sabrını versin inş.....
 
Cok uzgunum zor bir imtihandan gecmissin arkadasim allah sana dayanma gucu versin ve sabir sabir sabir... Bende zorunlu kurtaj oldum ancak senin durumun bambaska allahim sana saglikli bi gebelik ve hayirli bi evlat nasip etsin
 
canım Allah sabır versin bbir daha yaşatmasın hiçbir kuluna bu acıyı ..seni çok iyi anlıyorum gerçekten bu acıyı yaşayan anlıyor bu arada hatırlıyorum seni temmuz ayında hamile kalanlar sayfaasından bir zamanlar bedne ordaydım 2 ay önce benimde bebeğimin kalbi durdu ve alındı çok acı çok zor bir durum insanların tesellietmeleri biçimleri bile canını daha çok yakıyor çok acımasızca konuşuyorlar benim düşük riskim vardı bana zaten baştan belliydi böyle olacağı diyen mi ararsın bir daha olur çok gençsin diyenmi aransın daha ne kadarsaçma sapan sözler gerçeketen bazen insanlar hiç konuşmasa daha iyi. ne olursa olsun unutulmuyor ne kadar zaman geçse de farketmiyor ama tabi zamanla biraz daha kabulleniyorsun bu durumu ister istemez ama içinde kanayan bir yara hep oluyor.sana tavsiyem seni üzen üzecek inssanlarla aynı ortamda bulunma bebek ve hamile görüncede hep ağlıyordum uzun süre yeni yeni alışmaya başlıyorum bebek ve hamile görmeye etkileniyor insan .bende o kadar zor günler geçirdim ki sanki hayat durmuştu uzun süre evden dışarı bile çıkmadım sadece hastaneye gidiyordum orda da ağlayarak eve dönüyordum bebekler hamileler ...neyse ben daha fazla yazmayayım bitmezçünkü..biizm içinde hayırlısı buymuş canım her zaman hakkımızda hayırlısı olsun Allah hepimize hayırlı sağlıklı bebekler nasip etsin.her zaman yanındayım canım anlatmakkonuşmak istediğin her zaman ... çünkü böyle zamanlarda bu durumu yaşayanlarla konuşmak daha iyi geliyor en azından bana öyle olmuştu.
Canım ben de seni hatırlıyorum nisanda anne olacaklar konusundan. Senin de başın sağolsun. Allah sabır versin.
Biliyor musun benim öz annem bile bu gebelik en başından beri sorunluydu böyle olacağı belliydi dedi bana. Onun dışında başkaları da... Benim bebegim sorunlu falan degildi, benim melegim bu dunya icin fazla mukemmeldi ve Allah'im onu yanina aldi, bunu kimsenin anlamasini da beklemiyorum. Sadece bana acimasiz yorumlar yapmasinlar, beni teselli etmek icin daha cok uzmesinler yeter. Cok mu zor ya? Ahkam kesmeden, akil vermeden sadece "Çok uzuldum, yanindayim" demek cok mu zor?
Bizi bir tek bizler anlariz, cok haklisin.
 
Tüylerim diken diken okudum yasını. Allah'ım sabrını versin inş.....
allah sabır versin ağlayarak okudum resmen
Amin...
Cok uzgunum zor bir imtihandan gecmissin arkadasim allah sana dayanma gucu versin ve sabir sabir sabir... Bende zorunlu kurtaj oldum ancak senin durumun bambaska allahim sana saglikli bi gebelik ve hayirli bi evlat nasip etsin
Hayatımda geçtiğim en zor ve acı verici sınav... Acı azalmıyor, sanki göğsümün üstüne oturdu tüm ağırlığıyla... Sana da çok geçmiş olsun arkadaşım.
 
Amin...

Hayatımda geçtiğim en zor ve acı verici sınav... Acı azalmıyor, sanki göğsümün üstüne oturdu tüm ağırlığıyla... Sana da çok geçmiş olsun arkadaşım.

Allah sabır versin. ağlayarak okudum. benimde 8 ve 10 haftalık iki kaybım var. uyudum, uyandığımda almışlardı :( rabbim bir daha yaşatmasın .....
 
Hamileliğimin 14. haftasında belki de cinsiyetini öğrenirim diye, mutlulukla gittiğim kontrolde doktor '' Amniyon sıvısı azalmış, haftaya tekrar kontrol edilmesi gerek.'' dediğinde çok da umursamadım. Bebeğim ordaydı işte, minicik kalbi pıtpıtpıt atıyordu, ellerini ayaklarını oynatıyordu. Kötü ne olabilirdi ki ? Bebeğim iyiydi, biliyordum. Yanılmışım.
Sonraki iki hafta sürekli hastanelerde, doktorlarla, kontrollerle geçti. Amniyon sıvısı sürekli azaldı, bebeğin mesanesi yeterli idrarı üretmiyordu, böbreğe giden önemli bi damar gözlenemiyordu...Her şeye hazırlıklı ol dedi doktorlar.

ve 17 Kasım 2014 Pazartesi günü. Yavrum 16 haftalık. Sabah kontrole bebeğimi görmeye gittiğimde, suyunun neredeyse hiç kalmadığını, sadece ayaklarının civarında 1.4 cm lik bir bölgede az miktar bir sıvı oldugunu gördük. Minik kalbi atıyordu ama o hep kıpır kıpır olan elleri bacakları artık neredeyse hiç hareket edemiyordu. Küçücük bir alana, sıvısız bir şekilde sıkışmıştı bebeğim. Gelişimi yavaşlamıştı. Olması gerektiği kadar büyümemişti son bir haftada. İki profesör baktılar. Kesinlikle alınması gerek dediler. Doktorlardan biri aynen şu cümleyi kullandı.

'' En ufak bir tereddütüm yok, bu gebeliğin sonlandırılması gerek, kendi öz kızımın dahi başına gelse hiç tereddüt etmeden bunu söylerdim, inanın.''

Sonra alelacele yatışım yapıldı. Eşim, annem, ben bir odada beklemeye başladık. Ben ağlıyorum, herşey o kadar gerçek ama bir yandan sanki bir rüyadayım. Kötü bir rüya.

Sonrası malum, suni sancı ilaçları, bekleme, doğumhane, yan odalardan gelen bebek ağlama sesleri... Benim bebeğim hiç ağlayamayacak...

Saat 23:15 ti, ilk suni sancı hapının üstünden 11 saat geçmişti. Çok fena çişim gelmiş gibi hissettim... Ördek getirdiler, bunun içine yap dediler... Hafifçe doğruldum ve o an... İçimden balık gibi kaydı bebeğim... Unutamıyorum o anı... O kadar canlı ki, sanki şu anda bile aynen yaşıyorum... ''Bebek geldi.'' dedim. ''Ne bebeği?'' dediler. Sanırım bu kadar sorunsuz çıkmasına inanamadılar... Kesesiyle gelmişti meleğim. Ben bakmaya çalışırken apar topar gelip götürdüler, siz bakmayın dediler...

Sonrasında nedense hiç bir şey hissedemedim. Ağlamadım. Doktor geldi, keseyle, plasenteyla her şeyiyle çıkmış, kürtaja gerek yok ama yine de pıhtıları bir temizleyelim dedi. Sonrası malum çatal... Herkes benim vücudumda bir şeyler yapıyor, kanlar akıyor. Ben sanki ruhum alınmış gibiyim. Bebeğim alındı benden. Öpemedim bile bir kere. Ağlayamadı o da. Acı çekti mi?.....Sorular...Çok fazla soru var. Alelacele bileğimdeki beyaz hasta bilekliğini kesiyorlar. Yerine mavi bir tane takıyorlar. Hemşire '' Erkek bebekti, bak mavi taktık.'' diyor. Öylece bilekliğe bakıyorum...

Uykusuz bir gecenin ardından sabah oluyor. Odaya giren doktorlara, hemşirelere bebeğimi mutlaka görmek istediğimi söylüyorum. Genelde bu durumlarda anne kesinlikle görmek istemezmiş sanırım... Ben görmek istiyorum. Bebeğimi belki öpemedim, emziremedim, büyütemeyeceğim ama en azından bu kadarını ona borçluyum. Onu görmeden, yüzünü, dudaklarını beynime kazımadan yollayamam...

Doktor ''Gelin lütfen.'' diyor... Koridorlardan geçerken bebek ağlama sesleri, aralık kapıların ardında bebeklerini emziren mutlu anneler... Bir odaya sokuyorlar bizi. Büyük bir buzdolabı var. Doktor açıyor kapısını, üzerinde soyismim yazan bir poşet çıkartıyor. İçini açtığında yavrumun minicik bedenini görüyorum. O kadar kusursuz, o kadar minik ki... Elleri, ayakları, minicik, muntazam, ince ve uzun parmakları... Dudakları hafif aralık...Yavrum... '' O kadar güzel ki...'' diye ağlamaya başlıyorum. İlk ben girdiğim gibi ilk de ben çıkıyorum o odadan... Annem ve Kocam geride kalıyorlar...

Şimdi yerinde koca bir boşluk var. Ben bir görünmez anneyim. Anneyim biliyorum. Benim bir oğlum var. Onu hiç emziremesem de, ağlamasını bir kerecik bile duymamış olsamda, hiç annecim diyemeyecek olsa da... Benim bir oğlum var. Onu asla unutmayacağım. Ben görünmez anneyim...
 
Hamileliğimin 14. haftasında belki de cinsiyetini öğrenirim diye, mutlulukla gittiğim kontrolde doktor '' Amniyon sıvısı azalmış, haftaya tekrar kontrol edilmesi gerek.'' dediğinde çok da umursamadım. Bebeğim ordaydı işte, minicik kalbi pıtpıtpıt atıyordu, ellerini ayaklarını oynatıyordu. Kötü ne olabilirdi ki ? Bebeğim iyiydi, biliyordum. Yanılmışım.
Sonraki iki hafta sürekli hastanelerde, doktorlarla, kontrollerle geçti. Amniyon sıvısı sürekli azaldı, bebeğin mesanesi yeterli idrarı üretmiyordu, böbreğe giden önemli bi damar gözlenemiyordu...Her şeye hazırlıklı ol dedi doktorlar.

ve 17 Kasım 2014 Pazartesi günü. Yavrum 16 haftalık. Sabah kontrole bebeğimi görmeye gittiğimde, suyunun neredeyse hiç kalmadığını, sadece ayaklarının civarında 1.4 cm lik bir bölgede az miktar bir sıvı oldugunu gördük. Minik kalbi atıyordu ama o hep kıpır kıpır olan elleri bacakları artık neredeyse hiç hareket edemiyordu. Küçücük bir alana, sıvısız bir şekilde sıkışmıştı bebeğim. Gelişimi yavaşlamıştı. Olması gerektiği kadar büyümemişti son bir haftada. İki profesör baktılar. Kesinlikle alınması gerek dediler. Doktorlardan biri aynen şu cümleyi kullandı.

'' En ufak bir tereddütüm yok, bu gebeliğin sonlandırılması gerek, kendi öz kızımın dahi başına gelse hiç tereddüt etmeden bunu söylerdim, inanın.''

Sonra alelacele yatışım yapıldı. Eşim, annem, ben bir odada beklemeye başladık. Ben ağlıyorum, herşey o kadar gerçek ama bir yandan sanki bir rüyadayım. Kötü bir rüya.

Sonrası malum, suni sancı ilaçları, bekleme, doğumhane, yan odalardan gelen bebek ağlama sesleri... Benim bebeğim hiç ağlayamayacak...

Saat 23:15 ti, ilk suni sancı hapının üstünden 11 saat geçmişti. Çok fena çişim gelmiş gibi hissettim... Ördek getirdiler, bunun içine yap dediler... Hafifçe doğruldum ve o an... İçimden balık gibi kaydı bebeğim... Unutamıyorum o anı... O kadar canlı ki, sanki şu anda bile aynen yaşıyorum... ''Bebek geldi.'' dedim. ''Ne bebeği?'' dediler. Sanırım bu kadar sorunsuz çıkmasına inanamadılar... Kesesiyle gelmişti meleğim. Ben bakmaya çalışırken apar topar gelip götürdüler, siz bakmayın dediler...

Sonrasında nedense hiç bir şey hissedemedim. Ağlamadım. Doktor geldi, keseyle, plasenteyla her şeyiyle çıkmış, kürtaja gerek yok ama yine de pıhtıları bir temizleyelim dedi. Sonrası malum çatal... Herkes benim vücudumda bir şeyler yapıyor, kanlar akıyor. Ben sanki ruhum alınmış gibiyim. Bebeğim alındı benden. Öpemedim bile bir kere. Ağlayamadı o da. Acı çekti mi?.....Sorular...Çok fazla soru var. Alelacele bileğimdeki beyaz hasta bilekliğini kesiyorlar. Yerine mavi bir tane takıyorlar. Hemşire '' Erkek bebekti, bak mavi taktık.'' diyor. Öylece bilekliğe bakıyorum...

Uykusuz bir gecenin ardından sabah oluyor. Odaya giren doktorlara, hemşirelere bebeğimi mutlaka görmek istediğimi söylüyorum. Genelde bu durumlarda anne kesinlikle görmek istemezmiş sanırım... Ben görmek istiyorum. Bebeğimi belki öpemedim, emziremedim, büyütemeyeceğim ama en azından bu kadarını ona borçluyum. Onu görmeden, yüzünü, dudaklarını beynime kazımadan yollayamam...

Doktor ''Gelin lütfen.'' diyor... Koridorlardan geçerken bebek ağlama sesleri, aralık kapıların ardında bebeklerini emziren mutlu anneler... Bir odaya sokuyorlar bizi. Büyük bir buzdolabı var. Doktor açıyor kapısını, üzerinde soyismim yazan bir poşet çıkartıyor. İçini açtığında yavrumun minicik bedenini görüyorum. O kadar kusursuz, o kadar minik ki... Elleri, ayakları, minicik, muntazam, ince ve uzun parmakları... Dudakları hafif aralık...Yavrum... '' O kadar güzel ki...'' diye ağlamaya başlıyorum. İlk ben girdiğim gibi ilk de ben çıkıyorum o odadan... Annem ve Kocam geride kalıyorlar...

Şimdi yerinde koca bir boşluk var. Ben bir görünmez anneyim. Anneyim biliyorum. Benim bir oğlum var. Onu hiç emziremesem de, ağlamasını bir kerecik bile duymamış olsamda, hiç annecim diyemeyecek olsa da... Benim bir oğlum var. Onu asla unutmayacağım. Ben görünmez anneyim...
Suan gozyaslarima hakim olamiyorum.o kaar zor ki.bende 12 eylulde dogum yaptim aslinda 24 kasimda olmasi gerekiyordu. Benimde problemim suyunun fazla olmasiydi. Kuzeyim oglum gozumun onunden hic gitmiyor. Aglayisi saclari ayaklari ...bir kez dahi dokunamadim pamuk tenine. Esim elini tutmus yalnizca kuvezdeyken. Hersey bos geliyor artik.bir saniye olsun aklimdan cikmiyor.hastanedebutun odalarin kapilari susluydu.bizim odada ise derinbir aci aglamalar saskinlik bebek hasreti vardi. bebegim melek olmustu ama rizki gogsumden akiyordu.evde ne hayallerle aldigimiz esyalari. Simdi ise hep mezarinin basinda durmak istiyorum. beni duyuyor biliyorum. 2. Evlilik yıldönümümuzde kaybettik oglumuzu.ama guclu durmak zorundayiz.Rabbim herseyin hayirlisini verircnku.dua dua dua yalnızca dua. Rabbim hepimize saglikli hayirli ömürlü evlatlar versin insallah...
 
Suan gozyaslarima hakim olamiyorum.o kaar zor ki.bende 12 eylulde dogum yaptim aslinda 24 kasimda olmasi gerekiyordu. Benimde problemim suyunun fazla olmasiydi. Kuzeyim oglum gozumun onunden hic gitmiyor. Aglayisi saclari ayaklari ...bir kez dahi dokunamadim pamuk tenine. Esim elini tutmus yalnizca kuvezdeyken. Hersey bos geliyor artik.bir saniye olsun aklimdan cikmiyor.hastanedebutun odalarin kapilari susluydu.bizim odada ise derinbir aci aglamalar saskinlik bebek hasreti vardi. bebegim melek olmustu ama rizki gogsumden akiyordu.evde ne hayallerle aldigimiz esyalari. Simdi ise hep mezarinin basinda durmak istiyorum. beni duyuyor biliyorum. 2. Evlilik yıldönümümuzde kaybettik oglumuzu.ama guclu durmak zorundayiz.Rabbim herseyin hayirlisini verircnku.dua dua dua yalnızca dua. Rabbim hepimize saglikli hayirli ömürlü evlatlar versin insallah...
Sizi çok iyi anlıyorum. İnşallah bir gün bizlerin de odaları süslü ve mutluluk dolu olur. Allah oğlunuzu ışıklar içinde huzurla uyutsun. Dediğiniz gibi bana da her şey boş geliyor...
 
Sizi çok iyi anlıyorum. İnşallah bir gün bizlerin de odaları süslü ve mutluluk dolu olur. Allah oğlunuzu ışıklar içinde huzurla uyutsun. Dediğiniz gibi bana da her şey boş geliyor...
Simdi hersey o kadar anlamsiz ki. Herseyimi hazirlamistin.odasi kapi susleri dogumda dagitmak icin hosgeldin kuzey yazili sabunlar..simdi hepsi anlamsiz.varsin saglikli ömürlü evladim olsunda kapi süsü olmasin hic alisveris yapmiyim ozenmiyim.yeterki o olsun.hayata kaptiriyoruz kendimizi.kendimi cok sucluyorum bazen fazlami abarttim cok mu ozendim diye bilmiyorum. hersey Allahtan işte..kabus gibi gunler hastanede yatislar doktorlarin hbri vermek icin iceri girişi hep ama hep gözümün önünde. Dilerim Rabbimden insallah saglikla kucagimiza aldigimiz evlatlarimizida buradan hbr veririz birbirimize
 
Simdi hersey o kadar anlamsiz ki. Herseyimi hazirlamistin.odasi kapi susleri dogumda dagitmak icin hosgeldin kuzey yazili sabunlar..simdi hepsi anlamsiz.varsin saglikli ömürlü evladim olsunda kapi süsü olmasin hic alisveris yapmiyim ozenmiyim.yeterki o olsun.hayata kaptiriyoruz kendimizi.kendimi cok sucluyorum bazen fazlami abarttim cok mu ozendim diye bilmiyorum. hersey Allahtan işte..kabus gibi gunler hastanede yatislar doktorlarin hbri vermek icin iceri girişi hep ama hep gözümün önünde. Dilerim Rabbimden insallah saglikla kucagimiza aldigimiz evlatlarimizida buradan hbr veririz birbirimize

dualarım sizinle arkadaşlar. çok zor bi durum. inşallah güzel haberleriniz olacak. burada sevinç çığlıkları atacağız ....
 
aynı yasadıklarını ıkı kez yasadım 16 ve 23 haftalık ıkı dogumum var adeta kendımı okudum dırayetlı ol yılma haa bı tavsıye sana dostınex dıye bı ılaç var sut ılacı onu ıste yoksa gögsunde sut kırılıyo taş gıbı oluyolar agrısından duramıosuyn
 
Simdi hersey o kadar anlamsiz ki. Herseyimi hazirlamistin.odasi kapi susleri dogumda dagitmak icin hosgeldin kuzey yazili sabunlar..simdi hepsi anlamsiz.varsin saglikli ömürlü evladim olsunda kapi süsü olmasin hic alisveris yapmiyim ozenmiyim.yeterki o olsun.hayata kaptiriyoruz kendimizi.kendimi cok sucluyorum bazen fazlami abarttim cok mu ozendim diye bilmiyorum. hersey Allahtan işte..kabus gibi gunler hastanede yatislar doktorlarin hbri vermek icin iceri girişi hep ama hep gözümün önünde. Dilerim Rabbimden insallah saglikla kucagimiza aldigimiz evlatlarimizida buradan hbr veririz birbirimize
Arkadaşım kendini suçlamak, başından böyle bir kayıp geçen bütün annelerin ortak noktası bence. Ben de sürekli kendimi suçluyorum, elim karnımda özür dilerim oğlum, seni yaşatamadım derken buluyorum kendimi her gün.
 
aynı yasadıklarını ıkı kez yasadım 16 ve 23 haftalık ıkı dogumum var adeta kendımı okudum dırayetlı ol yılma haa bı tavsıye sana dostınex dıye bı ılaç var sut ılacı onu ıste yoksa gögsunde sut kırılıyo taş gıbı oluyolar agrısından duramıosuyn
Başınız sağolsun. Sizin gebelikleriniz neden sonlandı?
Bu arada doktorum ilaçsız atlatmamı istedi. Göğüslerimi iyice sardım 10 gün böyle kalacakmış. İki küçük kaya gibiler ve ağrıyorlar. Ama psikolojik olarak yaşadıklarımın yanında onlar hiç bir şey.
 
Allah sabır versin bu tür olayları duyduğum çok oluyor annemde ilk ikiz bebeklerini 7 aylıkken doğum yapıp 1 günlükken kaybetmiş. o da görmüş bebeklerini iyiki görmüşüm diyor. şimdi hepsi cennette. Rabbim hayırlı evlatlar versin
 
Back