Burda net bi haklı yok ki. Sevgilinin tek suçu saklamaması ve fikrini sana söylemesi bence. Ki buna suç denmez. Türünün nadir örneklerinden kendisi bence, yazık kız adama.
Kendimi senin yerine koyuyorum, yani senin bakış açına sahip olsam evet görüşmesin, kız da ararsa yazarsa başından atsın, çünkü ben varım, onun selamı bile olmasa da olur artık hayatında. Hmm peki. :) Şimdi buna günümüzde kezbanlık deniyor ve bu tamamen yetiştirilme tarzıyla, yetersiz özgüvenle, rekabeti sevmemekle ve premses sendromuyla alakalı bir şey, sevgiyle ya da kıskançlıkla ilgili bir şey değil. Beni götürmese kıskanırdım, sinirlenirdim. Bunu saklasa terk ederdim. Adam bunları yapmamış, aksine olması gerektiği gibi davranıyor. Hiçbir şeyi test ettiği falan yok. Memlekette öyle adamlara denk geliyorsunuz ki normal olanı, dürüstlüğü genişlik sanan bir sürü kadın var.
Senin burda sorun çıkarman hiç olmamış, kendini ezmişsin bence eski kadını değil. Halbuki şu profile yakışan tavır soğuk kanlı olup, özgüvenle, istersen gidelim, benim için sorun yok diyebilmek. Gidip görüşecektiniz, kadınlar gizli msjları algılar, verecektin kibar tavrınla hafif bi ayar, bi bakış. olay bitince diyecektin sevgiline, sana her ne yazarsa, söylerse bilmek istiyorum ve senin yavaş yavaş görüşmeni kesmeni istiyorum çünkü bundan rahatsız oluyorum. Bu kadar. Buna bile gerek kalmayacaktı aslında. Kadın kendini geri çekerdi yani senin kendine güvenini gördükten sonra. Kapıya falan gelemezdi, teklif dahi edemezdi :)
En baştan o kadar tepki bana gösterilse ben bir daha hiçbir şeyi anlatmaz, üstüne bir de soğurdum açıkçası. Trip atmayın, kendinize güvenin. Meydan kadın görsün. Onu istemiyorum, bunu sevmem, o kim, şunu yapma, bunu deme, ondan sonra adam niye kaçtı, gavurlar niye tatlı. Sorgulamadan seviyolar çünkü. Geçmişiyle birlikte seviyorlar. Aradan çıkıp gelenlere rağmen. Aaa ne yazdım bee.. Kendine gel kız. Sen Bihter Ziyagilsin, aptallık etme! :))