• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bir derdim var :(

Ailenin yüzüne neden bakamayasın? Senin hatan ne? Vicdansız bir mahluka katlanmak zorunda mısın? O ortamda büyüyen çocuğuna da yazık değil mi en az sana yazık olduğu kadar? Emin ol böyle bir canavarla aynı evde büyümesi, ayrı bir evde büyümesinden çok çok çok daha kötü. Kıyaslanamaz bile. Evinizde huzur ve mutluluk mu var ki, çocuğundan bir şey eksilsin?

Bir mesleğin yok ama zaten daha hayatın bile başında olacak yaştasın. Neler başarabilirsin neler... Gencecik yaşta evlenmene nasıl izin verdi o anne baban? Aklımın almayacağı işler. Okuldan önce kocaya verdikleri kızlarına sahip çıkmak zorundalar, ta ki o kendi ayakları üstünde durana kadar. Anne babalar ne için var? Çocukları kendi kendilerine yetebilene kadar destek olmak için... Senin anne baban o meziyete sahip değillermiş. Gerekirse bunları vur yüzlerine. Çocuğunu bırak gel diyebildiklerine göre, gerçekten evladın anlamını zerre kadar bilmiyorlar. Bence senin tek yolun, bu mahluktan boşanmak, okumak, bir meslek sahibi olmak ve çocuğunla kendine güzel bir hayat kurmak... İkinci kez evlenir misin, evlenmez misin onu da hayat gösterir. Bunu değil, kendine ve çocuğuna huzurlu, gururlu bir gelecek kurmanın yollarının peşine düş.

Şu yazdıklarınıza cidden yuh. Yani diyorsunuz ki, hak ediyorsun da ondan dayak yiyorsun. Sen güzel davransan, adam da delirmez. Yazdığınızın alt metni bu. Gerçekten yazık.
o sizin anlamak istediğiniz...ben kimse dayak yesin, yada hak ediyor diye birşey yazmadım...
 
Ne alakası var ? Kadın durup dururken niye haddini aşsın, nasıl bir zihniyetiniz var? Kadınlar hiç kimsenin hizmetçisi değildir, bunu hepiniz öğreneceksiniz.
aileye hizmet etmek, hizmetçilik değildir...zevkle yapılan bir iştir, eşini, çocuklarını seven her kadın bunu zevkle yapar...
 
o zaman bende sizi şöyle anlıyorum, kadın istediği gibi haddini aşar, adam saki sakin oturur...

Ben söyleyeceğimi henüz söylememiştim farkındaysanız. Size soru sordum ve cevabımı da almış oldum.

Sizin cevabınızı da vereyim o zaman; herkes zaman zaman haddini aşar (saydığınız şeyler had aşmak değil zaten ama neyse), hiçbir şey şiddetin gerekçesi olamaz.
Adam her haddini aşanı dövüyor mu çok merak ettim. Yoksa sadece gücünün yettiğini mi dövüyor sizce?

Her canlı kendi kapasitesi ve özellikleri dahilinde iletişim kurar. İnsan da konuşarak iletişim kuran bir tür.
Sorunlarını konuşarak çözebilecek kapasitede olmayanları savunmanın hangi kapasitenin ürünü olduğuna dair bir fikrim olmadığı için o konuda fikir beyan edemiyorum şu an.
Zaten etsem de ne fayda...
 
o sizin anlamak istediğiniz...ben kimse dayak yesin, yada hak ediyor diye birşey yazmadım...
Bizim anladığımız bu. Peki sizin anlatmak istediğiniz nedir? Cidden soruyorum. Apaçık bir kadın düşmanısınız çünkü, yazdıklarınızdan çıkan tek sonuç bu.
 
Ailenin yüzüne neden bakamayasın? Senin hatan ne? Vicdansız bir mahluka katlanmak zorunda mısın? O ortamda büyüyen çocuğuna da yazık değil mi en az sana yazık olduğu kadar? Emin ol böyle bir canavarla aynı evde büyümesi, ayrı bir evde büyümesinden çok çok çok daha kötü. Kıyaslanamaz bile. Evinizde huzur ve mutluluk mu var ki, çocuğundan bir şey eksilsin?

Bir mesleğin yok ama zaten daha hayatın bile başında olacak yaştasın. Neler başarabilirsin neler... Gencecik yaşta evlenmene nasıl izin verdi o anne baban? Aklımın almayacağı işler. Okuldan önce kocaya verdikleri kızlarına sahip çıkmak zorundalar, ta ki o kendi ayakları üstünde durana kadar. Anne babalar ne için var? Çocukları kendi kendilerine yetebilene kadar destek olmak için... Senin anne baban o meziyete sahip değillermiş. Gerekirse bunları vur yüzlerine. Çocuğunu bırak gel diyebildiklerine göre, gerçekten evladın anlamını zerre kadar bilmiyorlar. Bence senin tek yolun, bu mahluktan boşanmak, okumak, bir meslek sahibi olmak ve çocuğunla kendine güzel bir hayat kurmak... İkinci kez evlenir misin, evlenmez misin onu da hayat gösterir. Bunu değil, kendine ve çocuğuna huzurlu, gururlu bir gelecek kurmanın yollarının peşine düş.

Şu yazdıklarınıza cidden yuh. Yani diyorsunuz ki, hak ediyorsun da ondan dayak yiyorsun. Sen güzel davransan, adam da delirmez. Yazdığınızın alt metni bu. Gerçekten yazık.
Ben gayet güzel güzel konuşuyorum işten geldiğinde yemeği hazır oluyor , ama kendisinin pek yüzü gülmüyor neden diyorum işten geldim yorgunum diyor bir insan her zaman mıniş yorgunu olur? Bir insan uykudan uyanmış uykuluymuş diye hanımına ağzına geleni sayar mı?
 
akşam zil çalıyor, güleryüzle eşini karşılıyorsun, yemeğini, çayını ikram ediyorsun, yorgun olduğu için başında dırdır yapmıyorsun, tatlı tatlı sohbet ediyorsun,
bu şekilde davrandığın haldemi, adam sana bağırıp çağırıyor, hatta dövmeye kalkıyor, merak ettim...
Huzuru yerinde olan kadın bunları zaten severek yapar. Hiçbir kadın kendine gerçekten değer veren bir adamı bırakmaz. Kaldı ki bunları yapmasa da şiddeti hiçbir canlı hak etmez. Sizin mantığınızla gücü yeten yetmeyeni dövsün o zaman? Erkek bir konuda hata yapınca karısından dayak mı yiyor? Bu nasıl bir dünya görüşü aklım mantığım almıyor. Gerçekten böyle zihniyetler bitsin artık. Felaket getiren tehlikeli düşünceler bunlar :( hergün gördüğümüz kadın cinayetlerine sebep. Lütfen bitin artık.
 
aileye hizmet etmek, hizmetçilik değildir...zevkle yapılan bir iştir, eşini, çocuklarını seven her kadın bunu zevkle yapar...
Eğer ev işleri tek kişiye yığılmışsa, üstelik de çocuk varsa hayat sorumlulukları paylaştıkça güzeldir. Belki çocuğu uyumadı, işleri aksattı kadın, ne yapılmalı, dövülmeli mi aşağılanmalı mı ?
 
ama doğru bildiklerimi yazıyorum...sanırsınızki tüm huzursuzluğu erkekler çıkarıyor, işte buna katılmıyorum...geçimsizlikte, biz kadınlarında payı az değil....

Doğru bildiklerinizin doğru olmadığını sadece 2 dk durup düşündüğünüz oldu mu hiç? Yoksa hizmet etmekten vakit mi kalmıyor?
 
boşan! yazmadım diye sanırım, tüm bu yorumlarınız...ben bir kadın olarak tabiki düşmanlık duyamam, ama doğru bildiklerimi yazıyorum...sanırsınızki tüm huzursuzluğu erkekler çıkarıyor, işte buna katılmıyorum...geçimsizlikte, biz kadınlarında payı az değil....
ben size mesajimda boşan yazmaliydiniz dedim mi? Hayır. Burada dayak soz konusu ise bir kadin kocasini kiskirtmaz. Velev ki kadin kocasiyla tartismaya basladi diyelim ya da sizin tabirinizle kocasini kiskirtti,bunun cozumu dayak midir? Kocasi esiyle medeni bir sekilde tartisip fikir alisverisi yapamiyorsa tabiki bosansın o zaman. Evli hanimlar bilir,her evlilikte ufak tefek puruzler olabilir tartisilabilir bu normaldir. Ama esler birbirlerine gereken saygiyi gostermek zorunda. Cocuk varsa 2 kat dikkat edilmeli saygiya. En buyuk yarayi onlar aliyor cunku. Sizin söyleminize gore kadin kocasini kiskirttigi icin dayak yiyor. Bu yanlis bir durum. Erkek ne olursa olsun el kaldirmamali. Esler de birbirlerine olan saygiyi elden birakmamali. Doven adam ne olursa olsun sucludur,bunun tartismasi bile yapilamaz. Siz dayak yediniz mi bilmiyorum ama uzaktan konusmak o kadar kolay ki. Kendim yemedim ama annem yedi. Berbat bir olay,umarım basiniza gelmez. Siz veya kiziniz kocasindan dayak yiyince 'hakettim/haketti' demeyeceginizi adim kadar iyi biliyorum.
 
Ben gayet güzel güzel konuşuyorum işten geldiğinde yemeği hazır oluyor , ama kendisinin pek yüzü gülmüyor neden diyorum işten geldim yorgunum diyor bir insan her zaman mıniş yorgunu olur? Bir insan uykudan uyanmış uykuluymuş diye hanımına ağzına geleni sayar mı?
Kütüklüğüne bahane bulmasın. Bir o çalışıyor sanki. Kum torbası mısın ki, stresini senden çıkarmaya hakkı olsun, istediği gibi saygısız, hoyrat davranabilsin? Eşin normal değil. Bunun tartışılacak tarafı bile yok. Boşanmamak dışındaki tek çare, bu adamın tedavi görmesi, öfke kontrolünü sağlaması, bir insana nasıl davranılır ya da davranılmaz öğrenmesi. Uyguladığı hiçbir şiddetin sebebi sen olamazsın yani, tamamen kendine özgü psikopatlığından kaynaklanıyor o.
 
Eminim şu zamana kadar bir çok kez konusmussunuzdur.
Belliki hiçbir şey değişmemiş klasik türk ayısı işte...
Mutsuz bir evliliği daha ne kadar sürdürebilirsiniz ki? Çocuklu insan boşanamıyor mu?
 
akşam zil çalıyor, güleryüzle eşini karşılıyorsun, yemeğini, çayını ikram ediyorsun, yorgun olduğu için başında dırdır yapmıyorsun, tatlı tatlı sohbet ediyorsun,
bu şekilde davrandığın haldemi, adam sana bağırıp çağırıyor, hatta dövmeye kalkıyor, merak ettim...
Kadın da bir canlıdır. Hani etten, kemikten ve duygudan oluşan. Empati diye bir duygu vardır insanoğlunda. Empati kurup tekrar düşünün bence. Bilirsiniz bir de insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş.
 
akşam zil çalıyor, güleryüzle eşini karşılıyorsun, yemeğini, çayını ikram ediyorsun, yorgun olduğu için başında dırdır yapmıyorsun, tatlı tatlı sohbet ediyorsun,
bu şekilde davrandığın haldemi, adam sana bağırıp çağırıyor, hatta dövmeye kalkıyor, merak ettim...


Kadın bunların tamamını yapıyor ve hatta daha fazlasını, hizmeti de tam teşekküllü yine de nemrut bir surat ve şiddetle karşılaşıyor , peki sonraki çözümünüz ne bende bunu merak ettim.
 
Kütüklüğüne bahane bulmasın. Bir o çalışıyor sanki. Kum torbası mısın ki, stresini senden çıkarmaya hakkı olsun, istediği gibi saygısız, hoyrat davranabilsin? Eşin normal değil. Bunun tartışılacak tarafı bile yok. Boşanmamak dışındaki tek çare, bu adamın tedavi görmesi, öfke kontrolünü sağlaması, bir insana nasıl davranılır ya da davranılmaz öğrenmesi. Uyguladığı hiçbir şiddetin sebebi sen olamazsın yani, tamamen kendine özgü psikopatlığından kaynaklanıyor o.
Siz çok iyi anladınız teşekkür ederim. Yaptığı hataları konuştuğu kötü sözleri bile kabullenemiyor. Tek bana değil eltilerimin bile annelerine sövmüş yanlarınla neymiş uykudan uyandırmışlar sadecebonların hatalarını söylüyor kendi hatasının hata olduğunu bile kabul etmiyor. Benden önce de böyleymiş aslında böyle sinirli küfürbaz falan ama sonradan farkına vardım işte ben geçer sandım olmadı.
 
Siz çok iyi anladınız teşekkür ederim. Yaptığı hataları konuştuğu kötü sözleri bile kabullenemiyor. Tek bana değil eltilerimin bile annelerine sövmüş yanlarınla neymiş uykudan uyandırmışlar sadecebonların hatalarını söylüyor kendi hatasının hata olduğunu bile kabul etmiyor. Benden önce de böyleymiş aslında böyle sinirli küfürbaz falan ama sonradan farkına vardım işte ben geçer sandım olmadı.
Hata etmişsin bile bile evlenmekle ama çocukmuşsun yav daha. Okumaya değil de evlenmeye özendirilmiş bir çocukmuşsun demek ki, yoksa insan o yaşlarda kolay kolay evlenir mi? Bak, gençsin daha. Hayatını onlarca kez yıkıp, yeniden kuracak gücün var aslında, farkında değilsin belki de. Farkına varman gerekiyor, yoksa ömrün böyle geçecek. Yazık olur. Kocan hatasını görüp, düzelmeye çalışacak bir adama benzemiyor, öyle anlatıyorsun çünkü. O zaman çaren ne? Bu davarı ömrün boyunca gütmek mi? Sürekli diken üstünde yaşamak mı? Buna katlanabilirsen, susayım ben. Boşan, herşey güllük gülistanlık olacak demiyorum, eminim çok uğraşman, çalışman gerekecek, başka sıkıntılarla karşılaşacaksın. Ama hangisi bu kadar şiddetten daha ağır olabilir? Bunları düşünmen lazım.
 
Kadın bunların tamamını yapıyor ve hatta daha fazlasını, hizmeti de tam teşekküllü yine de nemrut bir surat ve şiddetle karşılaşıyor , peki sonraki çözümünüz ne bende bunu merak ettim.
Bakın yalan söylemeye gerek yok yeri geliyor öyle şiddetli tartışıyoruz ki ben de bağıra biliyorum ama sırf çaresizliğimden . ben kaç defa intihara kalkıştım. En son beni ipten zor kurtardı 2 - 3 ay önce kollarında ölüyordum o da çok panik oldu ben sinir krizleri geçiyordum resmen sonra affedersiniz it gibi pişman oldu özür diledi bir daha san kızmayacağım gülüm , bağırmayacağım bitanem falan dedi yok adam yine aynı yine aynı. Önceden tartışırken karşısında konuşuyordum amenna ama şimdi sesimi bile çıkartmuyorum son zamanlarda içime atıp ağlıyorum o hâlâ konuşmaya devam ediyor konuştukça kendi kendin daha çok sinirleniyor. Psikolojik sorunu var ama onu da kabul etmiyor aksine bana diyor senin kafan kırık senin psikolojik bozuk sen hastasın diyor. Sonra da özür diliyor yaptıklarından ama sonra yine aynı oluyor. Ve tartışö kpnularımız da öyle ciddi şeyler değil üstelik. Mesela bugün çocuğu banyo yaptıralım dedim ben kendime güvenemiyorum düşürürüm diye çok lan kaybettim hastalık geçirdim başım dönüyor direncim düşüyor kendisi de iyi biliyor söylene söylene geldi tuttu çocuğu ben de suyun ısısını ayarlıyorum soğuk suyu biraz fazla açmışım kapıyı ört gel dedi kapıyı örtmeye gittim bu sefer baban ödemiyor o suyun parasını falan filan yok o suyu öylr açıp bir yere gitme diyorum ben sana yine aynısın bağırarak konuşuyor böyle ben de tamam canım niye bağırıyorsun sakin ol diyorum adam bir de niye bağırıyorsun diyorsun diye daha çok sinirleniyor n yapacağımı bilmiyorum. Az önce işe gitti gitmeden önce geldi yine sarıldı falan Yaw oyuncak mıyım ben 😥 canını sıkma diyor sonra
 
Hata etmişsin bile bile evlenmekle ama çocukmuşsun yav daha. Okumaya değil de evlenmeye özendirilmiş bir çocukmuşsun demek ki, yoksa insan o yaşlarda kolay kolay evlenir mi? Bak, gençsin daha. Hayatını onlarca kez yıkıp, yeniden kuracak gücün var aslında, farkında değilsin belki de. Farkına varman gerekiyor, yoksa ömrün böyle geçecek. Yazık olur. Kocan hatasını görüp, düzelmeye çalışacak bir adama benzemiyor, öyle anlatıyorsun çünkü. O zaman çaren ne? Bu davarı ömrün boyunca gütmek mi? Sürekli diken üstünde yaşamak mı? Buna katlanabilirsen, susayım ben. Boşan, herşey güllük gülistanlık olacak demiyorum, eminim çok uğraşman, çalışman gerekecek, başka sıkıntılarla karşılaşacaksın. Ama hangisi bu kadar şiddetten daha ağır olabilir? Bunları düşünmen lazım.
Ailem istemedi evlenmemi ben biraz mecbur kaldım eşime göre o kadar güzelim ki bunu o da iyi biliyor. Ben onunla nişanlanınca herkes kınadı beni kıza bakın bir de oğlana bakın falan diye üstelik benden 10 yaş büyük. Evlenmeden önce benim abilerimin eşleri ve babam çok kızarlardı. Yengelerim sürekli ban abir garez yaparlardı nişanlıyken de çok intihara kalkıştım. Onlardan kurtulmak için evlenmek istedim ama evlenince daha kötü oldum .
 
Hayatınızı yoluna koyana kadar katlanırsınız. Hangisi daha kötü
--Şiddet ortamında büyüyen çocuk, sürekli aşağılanmak, bağrılıp çağırılması
--Ailenizin başınıza kakması. Siz karar verin. İlk başlarda belki zor gelir ama zamanla iş bulur ayaklarınız üzerinde durursunuz. Yeter ki isteyin.
Bu sefer hakkımda konuşacaklar , belki iftira bil atacaklar burası küçük bir yer herkes konuşur. Kimsenin lafında değilim ama bazen zoruma gider. Şuan her şey o kadar zoruma gidiyor ki ne yapacağımı bilmiyorum. Beni mutlu ettiği de oluyor ama kimi zaman burnumdan getiriyor ona da diyor sen yine benim burnumdan getirin diyor..🤔
 
Bir şey düşmez miymiş!? Hukukçu değilim ama çok saçma geldi bu bana. Anladığım kadarıyla çevrenden çoook fazla etkileniyorsun. Maddi durumu olmayan kadınlara ücretsiz avukat veriliyor diye biliyorum. Bir araştır bakalım ve dava işlerini avukata sor. En iyisini o bilir. Çocuğunu da babasız bırakmıyorsun. Sadece anlaşamadığın, sana psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan bir adamdan kurtuluyorsun. Hem ne demekmiş o " yaşlı biriyle evlenirsin" falan. Yok öyle bir şey, cahil cahil konuşuyorlar sadece. Ha ama dersen ki " çekilecek çilem varmış, ben ömrüm boyunca bunu çekerim. Çocuğum da babasından dayak yiye yiye büyür." Buyur devam et böyle.
Zor bir durumdasın tamam ama bu her şeyi sineye çekeceğin anlamına gelmiyor. Bir an önce o adamdan kurtulmaya bak.
Ben bu çileyi çekmek istemiyorum artık. Ondan boşanmaya da çok hevesli değilim onu seviyorum çünkü ama onun düzelmesini istiyorum o da olmuyor bir türlü . yaw bir kadın eşinin gözünde nasıl diğier kadınlarla aynı olabilir? Kadınların genelinden nefret ediyor kadınlar şöyle kadınlar böyle diyor beni de aynı keseya koyuyor.
 
Back