Bir benim mi ailem böyle ?

her aile, aynı değil. her anne de, aynı değil tabi.

sizi anlıyorum, anlaşılmak, haklısın, zor şeyler yaşıyorsun demelerini istiyorsunuz. yani kısacası onaylanmak ve bunun şefkatini hissetmek. ama inanın bazı aileler, ya da hatta anneler, sırf cocukları daha guclu olsun dıye bile bunu yapmıyorlar. ya da cevresınden ve belkı annesınden gordugunu yapıyor, yanı acınası cumleler kurmak yerıne, onu ınkar eden cumleler . hatta belkı kucuk gorur ya da onemsemez gıbı cumleler. ama ozunde sızı sevıyor ve uzuluyor . sız buna odaklanın ve kendı haklılıgınızı, kendı yaranızı, kendı oz sefkatınızle saglayın.

ben 26 yasında erken menopoza gırdım hem de bırden. ustelık 1 senelık bıle evlı degıldım. annem 32 yasında ve amelıyat olup gırdı. 3 cocugu vardı , hatta ben ortaokula gıdıyordum . ama bana dedı ki, eee ben de gırdım menopoza, ne olacak...

yanı ne hayatımız, ne yasımız bıle aynı degılken. sırf ben kendıme acımayım dıye yapıyormus, yıllar sonra kendısınden degıl ama bır baskasının agzından duydum. ya da hasta olsam, kendı hastalıgını anlatır mesela bu da cocukluktan ıtıbaren anne oluncaya kadar, ılgı odagı ve asırı sımarık bır cocuk olarak yetıstırılmesınden dolayı, kendı artılarını, kendı hastalıklarını one cıkarma ozellıgındenmiş. bunu da okudukça, araştırdıkca anladım

kızıyorum, sucluyorum, ıcımde sıtemler edıyorum anneme, çoğu zaman. ama yaş ilerledikçe, bunun boş olduğunu, beklentimi düşürmem gerektiğini, onu olduğu gibi kabul etmem gerektiğini anlıyorum, çünkü 41 yaşında ben değişmiyorum ki; 60 yaşındaki kadın değişsin.

size bu örneği de bilerek anlattım ki; konular değişebilir ama bazı şeyler hayatlarımızda benzer olabilir. kendinizi ne aldatılma, ne kırılma, ne destek alamama, ne yanlızlık hissinde tek olarak hissetmeyin. siz olmayanlara ya da olanlara değil, bundan sonra olabilecek ve olmasını istediğiniz hayata ve güzelliklere odaklanarak ayağa kalkın
 
Merhaba arkadaşlar. Belki şu sıralar mental olarak iyi değilim bazı şeyleri çok fazla büyütüyorum ama bazen insanın aile yönünden de şansı yok diyorum.


32 yaşındayım. Bugün bir eğitime geldim. Öğretmenim. Yakın zamanda da aldatıldığımı öğrendim. 2. Kez üst üste başıma gelince de iyice yorulduğumu hissediyorum. Kafa dağıtmak için bu eğitime gelmek istedim. 9 saatlik otobüs yolculuğu yaptım annem de biliyor ki eğitimi de aldetıldığımı ve iyi olmadığımı da.

İnsan bir vardın mı nasıl geçti iyi misin denmesini bekliyor. Demin aradım bana diyor ki hep gidiyorsun, ne olacak ki sanki başına ne gelebilir. Belki bu yüzdendir sevgiyi hep dışarda aramam. Ve sonunda aldatılmam. Çok üzgünüm ben mi abartıyorum.
Öncelikle çok geçmiş olsun. Annenin tutumunu sormuşsun; hayır abartmıyorsun. Elbette ki sorması gerekir ama ben de aynı dertten muzdarip biri olarak ve sizden en az 10 yaş büyük biri olarak buna dair maalesef tecrübelerim daha fazla ve bu sebeple size şunu söyleyebilirim ki insanlar oldukları gibiler, değişmiyorlar. İçlerinden bir şey gelirse gelir gelmezse de gelmez ve hiçbir zaman da muhtemelen degismeyeceklerdir.
Yani her zaman buna üzülmek yerine bir an önce bunu kabul etmek ve kendi kişiliğinizin, varlığınızın değerini bilmek en doğru yol, inanin bana.

Kendi kişiliğinize katkıda bulunmak hedefiniz ve amacınız olsun. Özellikle de kendi karakterinizi, ahlakınızı, insaniyetinizi seviyorsanız bununla mutlu, mesut olun. Bırakın anneniz dahil başkalari ne kadar sevgisiz vb olurlarsa olsunlar. Iyiki ben oyle degilim, ben daha iyi ve degerli bir insanim diye bakin.

Bunun haricinde de aslında burada öncelikli olarak yani en azından şu an öncelikli olarak olan başka bir sorun var; o da aldatılmış olmaniz ve 2. kez. Her aldatılışımızda başınıza alıp bir yerlere gidemezsiniz bu ne işe yarayacak. Aldatilmayi sineye cekmeyemi icsellestirmeye calisacaksiniz hep. Ayrildim yazmamissiniz diye boyle yazdim. Ayrildiysaniz bu yazdiklarimi yazmamis sayin lutfen.

Evet sevgisiz büyüyen insanlar genelde işte tabiri caizse sevgi dilenen bi enerjide oluyorlar ve bu yüzden de karşı tarafa olması gerekenden daha düşkün olabiliyorlar. Karşı tarafta bunu eğer iyi niyetli biri değilse ya da bize değer vermeyen birisiyse "benim buna yeterince ilgi alaka göstermeme gerek yok bu zaten öyle ya da böyle beni bırakamaz" gözüyle bakıyor. Ama şunu öğrenmemiz gerekiyor, inanın iyi insan olmak maalesef ki çok büyük bir meziyet bu zamanda hele ki. Bunu ailelerimiz bile başaramayabiliyorlar. Yani o yüzden az önce de anlatmaya çalıştığım gibi unutmayın: Siz değerlisiniz, anneniz size yeterince sevgi göstermedi diye degersiz falan değilsiniz.

Annelik kutsaldır her anne kutsal değildir. Dolayısıyla bazıları da maalesef ki aile yönünden şanssız olunca ve özellikle de o çocuklar daha çok merhametli oluyorlar. Küçüklüğünden beri yaralı bir şekilde büyüdükleri, yara nedir acı nedir daha cok biliyoruz ve için merhamet yönümüz gelişmiş oluyor.
Dolayısıyla bu sebep biSizsizi birçok insandan insani değerler konusunda çok daha üstün kılıyor. Bu değerinizin farkında olun, sizi hak etmeyen bir sevgili için bir saniyenizi bile harcamayin.
Size yeterince değer veremeyen bir anneye üzülmek için bile lütfen mümkün mertebe uzun dakikalar harcamayın. Biliyorum benim de başımda zor ama inanın tek çözüm bu düşünüp ettiğiniz zaman sizden daha fazla zaman ve psikolojinizden çalmalarına izin vermiş oluyoruz kafayı takıp olani kabul etmedikce. Sevgiler, Her şeyin gönlünce olsun 🥰🤗💐
 
Ben de iş için sık sık seyahat ediyorum ve tek yaşıyorum annem sürekli soruyor geldin mi gittin mi yemek yedin mi meyve yedin mi, ben de bundan sıkıldım valla, boşver ya kocaman insansın keyfine bak
 
her aile, aynı değil. her anne de, aynı değil tabi.

sizi anlıyorum, anlaşılmak, haklısın, zor şeyler yaşıyorsun demelerini istiyorsunuz. yani kısacası onaylanmak ve bunun şefkatini hissetmek. ama inanın bazı aileler, ya da hatta anneler, sırf cocukları daha guclu olsun dıye bile bunu yapmıyorlar. ya da cevresınden ve belkı annesınden gordugunu yapıyor, yanı acınası cumleler kurmak yerıne, onu ınkar eden cumleler . hatta belkı kucuk gorur ya da onemsemez gıbı cumleler. ama ozunde sızı sevıyor ve uzuluyor . sız buna odaklanın ve kendı haklılıgınızı, kendı yaranızı, kendı oz sefkatınızle saglayın.

ben 26 yasında erken menopoza gırdım hem de bırden. ustelık 1 senelık bıle evlı degıldım. annem 32 yasında ve amelıyat olup gırdı. 3 cocugu vardı , hatta ben ortaokula gıdıyordum . ama bana dedı ki, eee ben de gırdım menopoza, ne olacak...

yanı ne hayatımız, ne yasımız bıle aynı degılken. sırf ben kendıme acımayım dıye yapıyormus, yıllar sonra kendısınden degıl ama bır baskasının agzından duydum. ya da hasta olsam, kendı hastalıgını anlatır mesela bu da cocukluktan ıtıbaren anne oluncaya kadar, ılgı odagı ve asırı sımarık bır cocuk olarak yetıstırılmesınden dolayı, kendı artılarını, kendı hastalıklarını one cıkarma ozellıgındenmiş. bunu da okudukça, araştırdıkca anladım

kızıyorum, sucluyorum, ıcımde sıtemler edıyorum anneme, çoğu zaman. ama yaş ilerledikçe, bunun boş olduğunu, beklentimi düşürmem gerektiğini, onu olduğu gibi kabul etmem gerektiğini anlıyorum, çünkü 41 yaşında ben değişmiyorum ki; 60 yaşındaki kadın değişsin.

size bu örneği de bilerek anlattım ki; konular değişebilir ama bazı şeyler hayatlarımızda benzer olabilir. kendinizi ne aldatılma, ne kırılma, ne destek alamama, ne yanlızlık hissinde tek olarak hissetmeyin. siz olmayanlara ya da olanlara değil, bundan sonra olabilecek ve olmasını istediğiniz hayata ve güzelliklere odaklanarak ayağa kalkın
Herkesin yapısı farklı. Bende mesela sevdiğim insanlara yazarım. “Vardın mı, nasıl geçti yolculuk. İyi misin?” gibi. Kendi anneme, nişanlıma, kardeşlerime, yakın arkadaşlarıma sorarım hep. Merak ederim ama dediğim gibi herkesin yapısı farklı. Bu konu dışında başka durumlarda mı var sana böyle önemsenmiyormuşsun gibi hissettiren ailen tarafından?
 
Öncelikle çok geçmiş olsun. Annenin tutumunu sormuşsun; hayır abartmıyorsun. Elbette ki sorması gerekir ama ben de aynı dertten muzdarip biri olarak ve sizden en az 10 yaş büyük biri olarak buna dair maalesef tecrübelerim daha fazla ve bu sebeple size şunu söyleyebilirim ki insanlar oldukları gibiler, değişmiyorlar. İçlerinden bir şey gelirse gelir gelmezse de gelmez ve hiçbir zaman da muhtemelen degismeyeceklerdir.
Yani her zaman buna üzülmek yerine bir an önce bunu kabul etmek ve kendi kişiliğinizin, varlığınızın değerini bilmek en doğru yol, inanin bana.

Kendi kişiliğinize katkıda bulunmak hedefiniz ve amacınız olsun. Özellikle de kendi karakterinizi, ahlakınızı, insaniyetinizi seviyorsanız bununla mutlu, mesut olun. Bırakın anneniz dahil başkalari ne kadar sevgisiz vb olurlarsa olsunlar. Iyiki ben oyle degilim, ben daha iyi ve degerli bir insanim diye bakin.

Bunun haricinde de aslında burada öncelikli olarak yani en azından şu an öncelikli olarak olan başka bir sorun var; o da aldatılmış olmaniz ve 2. kez. Her aldatılışımızda başınıza alıp bir yerlere gidemezsiniz bu ne işe yarayacak. Aldatilmayi sineye cekmeyemi icsellestirmeye calisacaksiniz hep. Ayrildim yazmamissiniz diye boyle yazdim. Ayrildiysaniz bu yazdiklarimi yazmamis sayin lutfen.

Evet sevgisiz büyüyen insanlar genelde işte tabiri caizse sevgi dilenen bi enerjide oluyorlar ve bu yüzden de karşı tarafa olması gerekenden daha düşkün olabiliyorlar. Karşı tarafta bunu eğer iyi niyetli biri değilse ya da bize değer vermeyen birisiyse "benim buna yeterince ilgi alaka göstermeme gerek yok bu zaten öyle ya da böyle beni bırakamaz" gözüyle bakıyor. Ama şunu öğrenmemiz gerekiyor, inanın iyi insan olmak maalesef ki çok büyük bir meziyet bu zamanda hele ki. Bunu ailelerimiz bile başaramayabiliyorlar. Yani o yüzden az önce de anlatmaya çalıştığım gibi unutmayın: Siz değerlisiniz, anneniz size yeterince sevgi göstermedi diye degersiz falan değilsiniz.

Annelik kutsaldır her anne kutsal değildir. Dolayısıyla bazıları da maalesef ki aile yönünden şanssız olunca ve özellikle de o çocuklar daha çok merhametli oluyorlar. Küçüklüğünden beri yaralı bir şekilde büyüdükleri, yara nedir acı nedir daha cok biliyoruz ve için merhamet yönümüz gelişmiş oluyor.
Dolayısıyla bu sebep biSizsizi birçok insandan insani değerler konusunda çok daha üstün kılıyor. Bu değerinizin farkında olun, sizi hak etmeyen bir sevgili için bir saniyenizi bile harcamayin.
Size yeterince değer veremeyen bir anneye üzülmek için bile lütfen mümkün mertebe uzun dakikalar harcamayın. Biliyorum benim de başımda zor ama inanın tek çözüm bu düşünüp ettiğiniz zaman sizden daha fazla zaman ve psikolojinizden çalmalarına izin vermiş oluyoruz kafayı takıp olani kabul etmedikce. Sevgiler, Her şeyin gönlünce olsun 🥰🤗💐
Öncelikle çok teşekkür ederim. Evet merhamet duygum çok gelişmiş. Herkese her şeye. Zarar görsem de tekrar tekrar yeniden aynı hataya düşüyorum. Ailem böyle annem babamdan da sevgi görmemiş ailesinden de. Hiç bana kızım dediğini hatırlamam. 32 yıllık hayatımda bunu parmakla sayabilirim. İnsanız sevgiye ilgiye ihtiyacımız var. Ve ben dışarda çok aradım bu zamana kadar. Karşıdaki da iyi niyetli olmayınca böyle sorunlar yaşadım. Yaptığım şeylere karşı beni kullanmaya çalıştılar. İyisin ama olamadık gibi. Halbuki ben sevdiğimden değer verdiğimden yaptım ne yaptıysam. Öyle işte. Kendi kendime yetmeyi öğrenmem lazım. Koskoca kadın Ders arasında ağladım resmen. Böyle işte
 
Ben de iş için sık sık seyahat ediyorum ve tek yaşıyorum annem sürekli soruyor geldin mi gittin mi yemek yedin mi meyve yedin mi, ben de bundan sıkıldım valla, boşver ya kocaman insansın keyfine bak
İnanın babam annem ben bir ay aramasam aramazlar. Tek başıma yaşıyorum. Ölüp gidebilirim. Bayılıp kafamı bir yerlere vurabilirim. Dediğiniz gibi olmuyor hiç bir şey. Neden aramadınız diyorum babama. Sen de aramıyorsun. Oluyor
 
her aile, aynı değil. her anne de, aynı değil tabi.

sizi anlıyorum, anlaşılmak, haklısın, zor şeyler yaşıyorsun demelerini istiyorsunuz. yani kısacası onaylanmak ve bunun şefkatini hissetmek. ama inanın bazı aileler, ya da hatta anneler, sırf cocukları daha guclu olsun dıye bile bunu yapmıyorlar. ya da cevresınden ve belkı annesınden gordugunu yapıyor, yanı acınası cumleler kurmak yerıne, onu ınkar eden cumleler . hatta belkı kucuk gorur ya da onemsemez gıbı cumleler. ama ozunde sızı sevıyor ve uzuluyor . sız buna odaklanın ve kendı haklılıgınızı, kendı yaranızı, kendı oz sefkatınızle saglayın.

ben 26 yasında erken menopoza gırdım hem de bırden. ustelık 1 senelık bıle evlı degıldım. annem 32 yasında ve amelıyat olup gırdı. 3 cocugu vardı , hatta ben ortaokula gıdıyordum . ama bana dedı ki, eee ben de gırdım menopoza, ne olacak...

yanı ne hayatımız, ne yasımız bıle aynı degılken. sırf ben kendıme acımayım dıye yapıyormus, yıllar sonra kendısınden degıl ama bır baskasının agzından duydum. ya da hasta olsam, kendı hastalıgını anlatır mesela bu da cocukluktan ıtıbaren anne oluncaya kadar, ılgı odagı ve asırı sımarık bır cocuk olarak yetıstırılmesınden dolayı, kendı artılarını, kendı hastalıklarını one cıkarma ozellıgındenmiş. bunu da okudukça, araştırdıkca anladım

kızıyorum, sucluyorum, ıcımde sıtemler edıyorum anneme, çoğu zaman. ama yaş ilerledikçe, bunun boş olduğunu, beklentimi düşürmem gerektiğini, onu olduğu gibi kabul etmem gerektiğini anlıyorum, çünkü 41 yaşında ben değişmiyorum ki; 60 yaşındaki kadın değişsin.

size bu örneği de bilerek anlattım ki; konular değişebilir ama bazı şeyler hayatlarımızda benzer olabilir. kendinizi ne aldatılma, ne kırılma, ne destek alamama, ne yanlızlık hissinde tek olarak hissetmeyin. siz olmayanlara ya da olanlara değil, bundan sonra olabilecek ve olmasını istediğiniz hayata ve güzelliklere odaklanarak ayağa kalkın
Anne-kiz yas farki azsa, sanki anneler kizlari yetiskin olunca artik kizlarini cocuklari gibi gormuyorlar da arkadaslari gibi goruyorlar. Arkadas gibi derken de iyi tarafini kastetmiyorum. Sanki akran gibi davranirken annelikten istifa ediyorlar. Halbuki manevi destege ihtiyacimiz oldugunda bize en iyi gelecek kisi anneler. Her anne ayni degil ama. Bazi anneler cocuklarina duydugu o sefkati hic kaybetmiyor, kimisi de okadar unutuyorki anneligini; konfor alani bozulmasin diye bosanan kizini evine kabul etmiyor, evine kabul etse yedigi iki lokma gozune batiyor... Cok aci bence cok uzucu. O yuzden hep Allahim hayirli anne olabiliyim diyorum.
 
Merhaba arkadaşlar. Belki şu sıralar mental olarak iyi değilim bazı şeyleri çok fazla büyütüyorum ama bazen insanın aile yönünden de şansı yok diyorum.


32 yaşındayım. Bugün bir eğitime geldim. Öğretmenim. Yakın zamanda da aldatıldığımı öğrendim. 2. Kez üst üste başıma gelince de iyice yorulduğumu hissediyorum. Kafa dağıtmak için bu eğitime gelmek istedim. 9 saatlik otobüs yolculuğu yaptım annem de biliyor ki eğitimi de aldetıldığımı ve iyi olmadığımı da.

İnsan bir vardın mı nasıl geçti iyi misin denmesini bekliyor. Demin aradım bana diyor ki hep gidiyorsun, ne olacak ki sanki başına ne gelebilir. Belki bu yüzdendir sevgiyi hep dışarda aramam. Ve sonunda aldatılmam. Çok üzgünüm ben mi abartıyorum.

Yaş doğrumu?
 
Öncelikle çok teşekkür ederim. Evet merhamet duygum çok gelişmiş. Herkese her şeye. Zarar görsem de tekrar tekrar yeniden aynı hataya düşüyorum. Ailem böyle annem babamdan da sevgi görmemiş ailesinden de. Hiç bana kızım dediğini hatırlamam. 32 yıllık hayatımda bunu parmakla sayabilirim. İnsanız sevgiye ilgiye ihtiyacımız var. Ve ben dışarda çok aradım bu zamana kadar. Karşıdaki da iyi niyetli olmayınca böyle sorunlar yaşadım. Yaptığım şeylere karşı beni kullanmaya çalıştılar. İyisin ama olamadık gibi. Halbuki ben sevdiğimden değer verdiğimden yaptım ne yaptıysam. Öyle işte. Kendi kendime yetmeyi öğrenmem lazım. Koskoca kadın Ders arasında ağladım resmen. Böyle işte
Rica ederim 🙏. Anlıyorum sizi ben de hiç "kızım" sözcüğünü duymadım, belki hayatimda 5 10 kez 🥺 .. ama hayat devam ediyor ve biz yaşadıklarımızdan öğreniyoruz ve İnanın bana belirli bir zaman geliyor " vay be ben ne kadar güçlü oldum" diyebiliyorsunuz. Hatta hayatınızdan bütün gereksiz insanları yalnız kalma pahasına bile silebilecek kadar güçlü olabiliyorsunuz.
Tabii ki keşke bu kadar güçlü zorunda kalmasak onun yerine direk mutlu olsak ☺️ ama yapacak bir şey yok. Herkesin zorluklari ayri bu hayatta.

Inşallah bundan sonra Rabbim karşımıza hep iyi insanlar çıkarır ve çok mutlu oluruz. Allahu Teala bu günümüzü aratmasın, hep daha iyi olmamızı nasip eylesin inşallah... hoşça kalın 🙏💐
 
Son düzenleme:
Anne-kiz yas farki azsa, sanki anneler kizlari yetiskin olunca artik kizlarini cocuklari gibi gormuyorlar da arkadaslari gibi goruyorlar. Arkadas gibi derken de iyi tarafini kastetmiyorum. Sanki akran gibi davranirken annelikten istifa ediyorlar. Halbuki manevi destege ihtiyacimiz oldugunda bize en iyi gelecek kisi anneler. Her anne ayni degil ama. Bazi anneler cocuklarina duydugu o sefkati hic kaybetmiyor, kimisi de okadar unutuyorki anneligini; konfor alani bozulmasin diye bosanan kizini evine kabul etmiyor, evine kabul etse yedigi iki lokma gozune batiyor... Cok aci bence cok uzucu. O yuzden hep Allahim hayirli anne olabiliyim diyorum.
evet bu da doğru muhtemelen. yaş farkı az olunca, ve erken yaşta anne olmanın etkisi sanırım ayrıca. çocukları, kendi arkadaşı, abisi, ablası, arkadaşı gibi geliyor belki de annelere. ve o yüzden onları nazlamak yerine tam tersi onlar nazlanmayı bilinçsiz şekilde yapıyor .

tam tersi bazı anneler de bunu çok iyi bir şekilde kullanıp, sizin de bahsettiğiniz gerçek arkadaşlık gibi ilişki de kurabiliyorlar. arkadaşlarım da benzer örnekler var.

ama bir çoğumuzun payına düşen türü sanırım, yukardaki ilk türü. yani cocuguna annelık yaptıran annelerimiz. ve muhtemelen bunun sebebi de, kendi anne -kız ilişkileri. benim annem de , düşününce böyle. çünkü daha ergen yaşlarda ev işlerini de, kardeşlerin bakımını da anneannem, annelerime ve teyzelerime bırakmış. yani hem annelerinin hem kardeşlerinin annesi olmuşlar . kendileri de anne olunca, annelikten erken istifa ediyorlar sanırım bu sebeple. ama bir kadın özellikle, her yaşta annesinden manevi destek yani aslında anlayış bekliyor, bunu unutuyorlar, umarım bizler unutmayız diyeyim, ne desem tam da bilemiyorum çünkü Türkiye'de anneler, analarımız çok kıymetli ama erkek çocuklarını yetiştirirken yaptıkları hataların bedelini, biz kadınlar ödiyoruz, ya da kaynana olunca, hayatı da evlılıgı de bıze zehır edıyorlar ve yıne yanlıs annelık algılarından dolayı bunun oldugunu da bılıyoruz maalesef. yanı Türkiye'de anne olmak zordur , tıpkı kadın olmak gibi ama zor anneler ile büyüyen çocuklar, o çocuklar ile evlenen kadınlar olarak da konular konuşulsa, neler çıkar neler....
 
Rica ederim 🙏. Anlıyorum sizi ben de hiç "kızım" sözcüğünü duymadım, belki hayatimda 5 10 kez 🥺 .. ama hayat devam ediyor ve biz yaşadıklarımızdan öğreniyoruz ve İnanın bana belirli bir zaman geliyor " vay be ben ne kadar güçlü oldum" diyebiliyorsunuz. Hatta hayatınızdan bütün gereksiz insanları yalnız kalma pahasına bile silebilecek kadar güçlü olabiliyorsunuz.
Tabii ki keşke bu kadar güçlü zorunda kalmasak onun yerine direk mutlu olsak ☺️ ama yapacak bir şey yok. Herkesin zorluklari ayri bu hayatta.

Inşallah bundan sonra Rabbim karşımıza hep iyi insanlar çıkarır ve çok mutlu oluruz. Allahu Teala bu günümüzü aratmasın, hep daha iyi olmamızı nasip eylesin inşallah... hoşça kalın 🙏💐
ben de aynıyımdır, birine tanıştırırken " kızım" duydum, bayramdan bayrama el öpme, sarılma...

ama bakıyorum, halen annesi ile uyuyan arkadaşlarım var anne evine gidince.

sonra o sevgi sözcüklerini, o sarılmaları başka bir erkekte arayıp, yanlış ilişkiler yaşamıyor muyuz !!!
o şefkat eksikliği ile büyüyüp, azıcık şefkat gösteren adamların, doğru insan olduğunu sanıyoruz, oysaki bir adamın doğru olmasındaki en büyük kriterin, sadece şefkat ya da en başta şefkat olması gerekmediğini, daha önemli özelliklere dikkat etmemiz gerektiğini de sonradan anlamıyormuz maalesef !!!
 
Anne-kiz yas farki azsa, sanki anneler kizlari yetiskin olunca artik kizlarini cocuklari gibi gormuyorlar da arkadaslari gibi goruyorlar. Arkadas gibi derken de iyi tarafini kastetmiyorum. Sanki akran gibi davranirken annelikten istifa ediyorlar. Halbuki manevi destege ihtiyacimiz oldugunda bize en iyi gelecek kisi anneler. Her anne ayni degil ama. Bazi anneler cocuklarina duydugu o sefkati hic kaybetmiyor, kimisi de okadar unutuyorki anneligini; konfor alani bozulmasin diye bosanan kizini evine kabul etmiyor, evine kabul etse yedigi iki lokma gozune batiyor... Cok aci bence cok uzucu. O yuzden hep Allahim hayirli anne olabiliyim diyorum.
ve maalesef en modern ya da en fedakar anne olarak gördüğümüz anneler bile, evladına bunları yaşatıyor.

annesinin tutumundan dolayı, alelacele yapılan evlilikler...
boşanınca, alelacele evlenen ben gibi kadınlar... bunlar son cümlelerinizdeki gibi , konfor alanı+elealem+erkek evlat ve kız evlat arasında yaptıkları ayrım vb özelliklerinden dolayı, bizlere yaşattıkları oluyor maalesef.
 
Kendi sorunlarınızı ve ruh halınızı iyi edecek kadar donanımli olduğunuzu düşünüyor olabilir belki anneniz.Belkide hayatın anlamını çözmüş ve sizi aldatacak kadar aciz olan erkekler için teselli cümlesi kurmayı gereksiz görüyordur.Nede olsa özel hayatınız ve seçimleriniz.Ben çok kötü bir anne profili görmedim .Belki bana kizacaksiniz ruh halinizden dolayı fakat bir süre mantıklı düşünüp olumlu taraftan bakarsanız eğitimli sağlıklı genç işi olan güzel bir kadın olarak iki çocukla terk edilmis olmayıp evlenmeden kurtulmuş olarak belki sizde bu yasanilanlarin hayatınıza devamda size itici güç olduğunu anlarsınız.
 
ben de aynıyımdır, birine tanıştırırken " kızım" duydum, bayramdan bayrama el öpme, sarılma...

ama bakıyorum, halen annesi ile uyuyan arkadaşlarım var anne evine gidince.

sonra o sevgi sözcüklerini, o sarılmaları başka bir erkekte arayıp, yanlış ilişkiler yaşamıyor muyuz !!!
o şefkat eksikliği ile büyüyüp, azıcık şefkat gösteren adamların, doğru insan olduğunu sanıyoruz, oysaki bir adamın doğru olmasındaki en büyük kriterin, sadece şefkat ya da en başta şefkat olması gerekmediğini, daha önemli özelliklere dikkat etmemiz gerektiğini de sonradan anlamıyormuz maalesef !!!
Birde isin komik tarafi tlf ile konusurken mesela bi tanıdık gordulerse bi dk kizim diyorlar, karşı taraf duyuyor ya. Ondan sonra tanidik gidince ne diyordun ece . Yani diyorum aslinda insanin cocuguna kizim denilmesi gerektigini biliyorlar ama iclerinden gelmiyor.
 
Bir tek sizin aileniz böyle değil.Benim annem de benzer şekilde davranır.Sadece uzun yolculuğa gittiğimde benim kendisini arayıp iyi olduğuma dair bilgi vermemi ister.
 
Oh ben de sizi evli sanmıştım ucuz atlatmışsınız. Aldatılma nerdeyse her insanın bir partneri tarafından deneyimlediği bir durum. Daha iyileriyle karşılaşırsınız üzmeyin kendinizi. Aileniz kusursuz olsaydı da aldatılmak elbette yine bu şekilde üzerdi sizi. Ben de tam tersine vardın mı gittin mi diye sorulup darlanmayı sevmem ki öyle ilgi dolu bir ailede büyümedim
 
X