- 1 Eylül 2017
- 963
- 1.248
- 38
- Konu Sahibi mein_traume
- #1
Merhaba Arkadaşlar,
Dert olup olmadığına karar veremedim, bir de size danışayım dedim, özellikle akademi de olan arkadaşlar cevaplarsa süper olacak, mümkünse de dert olmasın :) Eskiden olsa kesin dert olurdu bana ama bu akademi beni öyle yordu ki artık dünya yansa aman başka gezegene giderim, bana yer mi yok moduna aldım kendimi yoksa cidden hasta olacağım, nerede bir ruh hastası var gelip beni buluyor, maşallah akademinin ruh hastaları da gittikçe çoğalıyor, hayatı zorlaştırmak için okuyorlar sanki o kadar yıl.
Bulunduğum üniversitede 4 aydır çalışıyorum, 10 senedir akademideyim. Okula girerken bir problem yaşadım, sigortaya yanlış kaydetmişler, cezayı benden istediler, kavga, gürültü, tehdit aklınıza ne gelirse gördüm başlangıçta. Şu an daha iyi ama okulda en çok derse giren hoca benim, en çok çalışan benim, projelerin yazdırıldığı benim ama en zayıf halka da benim.
Şöyle açıklayayım, yurtdışı doktoralıyım, cv im iyi, geri kalanlar Anadolu'dan, küçük yerlerden gelmişler, yarısı da aynı üniversiteden (nasıl geldiklerini tahmin edersiniz) kankalar, okulda avantaj olan her şeyi kendileri kullanıyorlar, örnek olarak danışman öğrenci gibi. danışman öğrencisi olmayan tek hoca benim, bu kavgadan dolayı oldu aman boşver dedim ama haftada 8 saat ders ücreti alıyorlar bir şey yapmadan, ben deli gibi derse giriyorum onlar boş boş para alırken. Sizce 2. dönem için danışman öğrenci almak istediğimi söylemeli miyim? Yüksek ihtimal vermeyecekler, zıtlaşacağız, huzursuzluk çıkacak çünkü öğrencileri diğer fakültelerdeki kankalarına da dağıtıyorlar artarsa.
Bir diğer olay, fakülte de 32 personel var, 2 bayanız, diğer bayan hocanın eşi de bizde hoca, ben tek gibi bir şey oluyorum. Bana asla idari görev vermiyorlar, bende çok yoğun olduğum için heveslenmedim hiç, angarya iş gözü ile bakıyorum. Geçen dekan hoca şu işin başkanlığını yapar mısın dedi, bende çok yoğunum bana vermeyin dedim, ısrar etti yaparsın diye (eski okulumda da yaptığım bir iş) tamam yaparım dedim. Ders arasında bir geldim, erkekler toplanmış benim dedikodumu yapıyorlar, onu da bu yapacakmış diye, bir şey demedim hiç, duymazlıktan geldim ama ne dedilerse görevi bana verdirtmediler. İş angarya bir iş umrumda değil ama benim en ufak bir söz hakkım olmasından bile o derece korkuyorlar ki, artık sinirime dokunmaya başladı. Bir tanesi var afedersiniz tam kro, bana selam vermiyor, aramızda hiçbir sorun olmadı, ilk günden sadece bayanım diye taktı bana, diğer bayan hocaya kadınların kafası çalışmıyor, akademi de ne işleri var demiş, bu zihniyette biri, hepsi o zihniyetteler de aslında ötekiler söylemiyorlar açık açık, hissettiriyorlar sadece.
Gidip Dekan Hoca'dan danışman öğrenci istesem mi? Vermezse bozulacağım ve haklı olarak neden diye soracağım.
Sizce ne yapayım arkadaşlar, hiçbir şey sorun yokmuş gibi düşünüp devam mı edeyim yoksa hakkımı aramaya mı çalışayım ( alacağımı sanmıyorum ama).
Bir diğer seçenek sene sonunda özel üniversiteye mi geçeyim? Maaşım 2 katı artacak neredeyse. Oradaki tek düşüncem norm kadro olayından dolayı tekrar devlete girmek istersem zorlanır mıyım?
Edit: Arkadaşlar yorgunluktan yanlış anlattım sanırım, şu an bana uygulanan bir mobbing yok, başta yapacaklardı ama ben o esnada çok dik durdum, huzur olmayan yerde ben yokum, ben işsiz kalmam bugün özele giderim istesem dedim dekana da öteki sorunlu hocaya da, ki gidecektim aslında, bana çok ihtiyaçları var, benim alanımda başka kimse yok okulda, tanıdıklarını alacağım derken ihtiyaç olan bölümleri alamadılar sanırım. Benim alanımda başkası gelirse bu kadar çekinmezler ama gelmeden ben gideceğim dersem gerçekten yanarlar, yeni biri gelene kadar idare etmeleri imkansız, o yüzden sanırım bana bir şey diyen karışan görüşen yok. Odamda tekim, aslında odamda dünya iyisi hayatı boyunca Amerika'da çalışmış, olağanüstü bir kariyere ve dünya görüşüne sahip bir bayan profesör var ama şu an 1 yıllığına görevlendirme ile Amerika'ya gitti. O burada olsa idi, okul çok daha eğlenceli olurdu benim için çünkü gerçekten aşırı çalışkan, hiç durmadan çalışan ama çokta tatlı, sohbeti güzel bir kadın, o burada iken bende onunla birlikte çok güzel çalışıyordum, 1 yıl sonunda gelecek ama, oda arkadaşı da çok önemlidir, o yönden şanslıyım gerçekten, çok az bir arada durduk ama o kadar iyi bir insan ki maşallah, çok özledim. O da buranın çok tuhaf olduğunu söylüyor ama asla takılmıyor, whatsapp yazışmalarına kesinlikle bakmıyor mesela :) geçen gün ona özel bir şey yazdılar, onu da okumamış :) kimseyi sallamıyor, çok cool bir kadın, bu küçük üniversitelerde insanlara takılma sadece çalışmalarına odaklan diyor bana, onu örnek almaya çalışıyorum.
Şu an her şey benden yana, kimse ile sorunum yok, kariyerimi hep ön plana çıkarıyor dekan hoca, öğrenciler biraz geldiğim okuldan dolayı birazda genç olduğum için onlarla iyi anlaştığımdan hayran bana, bu erkeklerin beni geri plana atma olayı aslında işime gelmesi lazım, angarya idari işler üzerime kalmıyor, şu an tek sorunum bana danışman öğrenci verilmemesi, diğer üniversiteler ile karşılaştırınca ortalamanın üstü bile sayılır. Ben büyük üniversitelerde çalıştım, bir gün hiç unutmam bayan proflar koridorda mahalle kavgası ediyorlardı kadro meselesi yüzünden, sana niye daha önce kadro verildi diye :) daha beter ne olaylar gördüm, bu okul bana kötü gelmiyor o yüzden.
Yurt dışında çalışan arkadaşlara çok saygı duyuyorum, gitmeyi bende düşündüm, o kadar da çok imkan var ki aslında gitmek için, orada bulunduğum dönemdeki huzurumu da hatırlayınca özlemediğim gün yok ama nereye kadar duracağım. Orada iken Allah korusun aileme bir şey olacak diye ödüm kopuyordu ya da bana. Ailemde yabancı dil bilen yok, öyle bir durumda bana mı üzülsünler yoksa işleri nasıl halledeceklerini mi, bu baya detay düşünmek farkındayım ama hayatın gerçekleri bir taraftan, vatanımdan ömür boyu ayrı kalamam ki, bir noktada döneceğim illa ki.
Okuduğum mesajlardan sonra aldığım karar, ikinci dönem lisansüstü programları açılınca Dekan Hoca ile konuşup danışman öğrenci isteyeceğim, sırf ders saati için istemiyorum, gerçekten bir öğrencim olsun onu yetiştireyim istiyorum, yardımsever bir insanım, çoğu kişiden daha çok yardım edebileceğime eminim. Hayır derse o zaman bilginiz olsun ben uygun bir kadro bulunca gideceğim diyeceğim, blöf değil bu, bana öğrenci vermiyorsa orada durmamın ne manası var, erkenden söyleyeyim ki yerime birini bulsunlar hem. Geçen sene bir özelde çalışmıştım, çok huzurlu bir yerdi, önce oraya soracağım yıl sonu kadro açarlar mı, yoksa bulduğum bir kadroya gideceğim. Benim iki alanda mezuniyetim var, o yüzden hiç açılmasa 10 tane üniversitede kadro açılıyor, biri olmasa biri olur, her durumda buradan fazla kazanırım, devletteki maaşları biliyorsunuz zaten. Yardım eden arkadaşlara çok teşekkür ederim, çok yardımcı oldunuz.
Dert olup olmadığına karar veremedim, bir de size danışayım dedim, özellikle akademi de olan arkadaşlar cevaplarsa süper olacak, mümkünse de dert olmasın :) Eskiden olsa kesin dert olurdu bana ama bu akademi beni öyle yordu ki artık dünya yansa aman başka gezegene giderim, bana yer mi yok moduna aldım kendimi yoksa cidden hasta olacağım, nerede bir ruh hastası var gelip beni buluyor, maşallah akademinin ruh hastaları da gittikçe çoğalıyor, hayatı zorlaştırmak için okuyorlar sanki o kadar yıl.
Bulunduğum üniversitede 4 aydır çalışıyorum, 10 senedir akademideyim. Okula girerken bir problem yaşadım, sigortaya yanlış kaydetmişler, cezayı benden istediler, kavga, gürültü, tehdit aklınıza ne gelirse gördüm başlangıçta. Şu an daha iyi ama okulda en çok derse giren hoca benim, en çok çalışan benim, projelerin yazdırıldığı benim ama en zayıf halka da benim.
Şöyle açıklayayım, yurtdışı doktoralıyım, cv im iyi, geri kalanlar Anadolu'dan, küçük yerlerden gelmişler, yarısı da aynı üniversiteden (nasıl geldiklerini tahmin edersiniz) kankalar, okulda avantaj olan her şeyi kendileri kullanıyorlar, örnek olarak danışman öğrenci gibi. danışman öğrencisi olmayan tek hoca benim, bu kavgadan dolayı oldu aman boşver dedim ama haftada 8 saat ders ücreti alıyorlar bir şey yapmadan, ben deli gibi derse giriyorum onlar boş boş para alırken. Sizce 2. dönem için danışman öğrenci almak istediğimi söylemeli miyim? Yüksek ihtimal vermeyecekler, zıtlaşacağız, huzursuzluk çıkacak çünkü öğrencileri diğer fakültelerdeki kankalarına da dağıtıyorlar artarsa.
Bir diğer olay, fakülte de 32 personel var, 2 bayanız, diğer bayan hocanın eşi de bizde hoca, ben tek gibi bir şey oluyorum. Bana asla idari görev vermiyorlar, bende çok yoğun olduğum için heveslenmedim hiç, angarya iş gözü ile bakıyorum. Geçen dekan hoca şu işin başkanlığını yapar mısın dedi, bende çok yoğunum bana vermeyin dedim, ısrar etti yaparsın diye (eski okulumda da yaptığım bir iş) tamam yaparım dedim. Ders arasında bir geldim, erkekler toplanmış benim dedikodumu yapıyorlar, onu da bu yapacakmış diye, bir şey demedim hiç, duymazlıktan geldim ama ne dedilerse görevi bana verdirtmediler. İş angarya bir iş umrumda değil ama benim en ufak bir söz hakkım olmasından bile o derece korkuyorlar ki, artık sinirime dokunmaya başladı. Bir tanesi var afedersiniz tam kro, bana selam vermiyor, aramızda hiçbir sorun olmadı, ilk günden sadece bayanım diye taktı bana, diğer bayan hocaya kadınların kafası çalışmıyor, akademi de ne işleri var demiş, bu zihniyette biri, hepsi o zihniyetteler de aslında ötekiler söylemiyorlar açık açık, hissettiriyorlar sadece.
Gidip Dekan Hoca'dan danışman öğrenci istesem mi? Vermezse bozulacağım ve haklı olarak neden diye soracağım.
Sizce ne yapayım arkadaşlar, hiçbir şey sorun yokmuş gibi düşünüp devam mı edeyim yoksa hakkımı aramaya mı çalışayım ( alacağımı sanmıyorum ama).
Bir diğer seçenek sene sonunda özel üniversiteye mi geçeyim? Maaşım 2 katı artacak neredeyse. Oradaki tek düşüncem norm kadro olayından dolayı tekrar devlete girmek istersem zorlanır mıyım?
Edit: Arkadaşlar yorgunluktan yanlış anlattım sanırım, şu an bana uygulanan bir mobbing yok, başta yapacaklardı ama ben o esnada çok dik durdum, huzur olmayan yerde ben yokum, ben işsiz kalmam bugün özele giderim istesem dedim dekana da öteki sorunlu hocaya da, ki gidecektim aslında, bana çok ihtiyaçları var, benim alanımda başka kimse yok okulda, tanıdıklarını alacağım derken ihtiyaç olan bölümleri alamadılar sanırım. Benim alanımda başkası gelirse bu kadar çekinmezler ama gelmeden ben gideceğim dersem gerçekten yanarlar, yeni biri gelene kadar idare etmeleri imkansız, o yüzden sanırım bana bir şey diyen karışan görüşen yok. Odamda tekim, aslında odamda dünya iyisi hayatı boyunca Amerika'da çalışmış, olağanüstü bir kariyere ve dünya görüşüne sahip bir bayan profesör var ama şu an 1 yıllığına görevlendirme ile Amerika'ya gitti. O burada olsa idi, okul çok daha eğlenceli olurdu benim için çünkü gerçekten aşırı çalışkan, hiç durmadan çalışan ama çokta tatlı, sohbeti güzel bir kadın, o burada iken bende onunla birlikte çok güzel çalışıyordum, 1 yıl sonunda gelecek ama, oda arkadaşı da çok önemlidir, o yönden şanslıyım gerçekten, çok az bir arada durduk ama o kadar iyi bir insan ki maşallah, çok özledim. O da buranın çok tuhaf olduğunu söylüyor ama asla takılmıyor, whatsapp yazışmalarına kesinlikle bakmıyor mesela :) geçen gün ona özel bir şey yazdılar, onu da okumamış :) kimseyi sallamıyor, çok cool bir kadın, bu küçük üniversitelerde insanlara takılma sadece çalışmalarına odaklan diyor bana, onu örnek almaya çalışıyorum.
Şu an her şey benden yana, kimse ile sorunum yok, kariyerimi hep ön plana çıkarıyor dekan hoca, öğrenciler biraz geldiğim okuldan dolayı birazda genç olduğum için onlarla iyi anlaştığımdan hayran bana, bu erkeklerin beni geri plana atma olayı aslında işime gelmesi lazım, angarya idari işler üzerime kalmıyor, şu an tek sorunum bana danışman öğrenci verilmemesi, diğer üniversiteler ile karşılaştırınca ortalamanın üstü bile sayılır. Ben büyük üniversitelerde çalıştım, bir gün hiç unutmam bayan proflar koridorda mahalle kavgası ediyorlardı kadro meselesi yüzünden, sana niye daha önce kadro verildi diye :) daha beter ne olaylar gördüm, bu okul bana kötü gelmiyor o yüzden.
Yurt dışında çalışan arkadaşlara çok saygı duyuyorum, gitmeyi bende düşündüm, o kadar da çok imkan var ki aslında gitmek için, orada bulunduğum dönemdeki huzurumu da hatırlayınca özlemediğim gün yok ama nereye kadar duracağım. Orada iken Allah korusun aileme bir şey olacak diye ödüm kopuyordu ya da bana. Ailemde yabancı dil bilen yok, öyle bir durumda bana mı üzülsünler yoksa işleri nasıl halledeceklerini mi, bu baya detay düşünmek farkındayım ama hayatın gerçekleri bir taraftan, vatanımdan ömür boyu ayrı kalamam ki, bir noktada döneceğim illa ki.
Okuduğum mesajlardan sonra aldığım karar, ikinci dönem lisansüstü programları açılınca Dekan Hoca ile konuşup danışman öğrenci isteyeceğim, sırf ders saati için istemiyorum, gerçekten bir öğrencim olsun onu yetiştireyim istiyorum, yardımsever bir insanım, çoğu kişiden daha çok yardım edebileceğime eminim. Hayır derse o zaman bilginiz olsun ben uygun bir kadro bulunca gideceğim diyeceğim, blöf değil bu, bana öğrenci vermiyorsa orada durmamın ne manası var, erkenden söyleyeyim ki yerime birini bulsunlar hem. Geçen sene bir özelde çalışmıştım, çok huzurlu bir yerdi, önce oraya soracağım yıl sonu kadro açarlar mı, yoksa bulduğum bir kadroya gideceğim. Benim iki alanda mezuniyetim var, o yüzden hiç açılmasa 10 tane üniversitede kadro açılıyor, biri olmasa biri olur, her durumda buradan fazla kazanırım, devletteki maaşları biliyorsunuz zaten. Yardım eden arkadaşlara çok teşekkür ederim, çok yardımcı oldunuz.
Son düzenleme: