- 17 Nisan 2012
- 30.412
- 65.400
- 598
- Konu Sahibi Cokopremses
-
- #101
Demek ki sevmiyor ..sen de onunkini kutlama ,hatta o gün bireysel plan yap ..S
Aslında benim Tepkim sevgililer gününe değil. Doğum günüme. Sevgiler günüyle ilgili bir kavga dönmüyor aranızda. Sevgililer günü olsa da olur olmasa da biraz bonus gibi. Ama doğum günüm olmalıydı. Ona üzülüyorum ben. Çok mu zor sevdiğin insan için birşeyler yapmak.
Ben olayı hemen kavga boyutuna getirmedim. İlk başta çok güzel bir şekilde de konuştum ama ısrarla böyle devam edince bende ipler koptu
Başlarında benim eşimi anlattınız sanki :)) o da öyledir ne bir evlenme teklifi ne bi başka kutlama. Ben de ona sordum. Hatta istiyorum dedim. “Benim hoşuma gitmiyor öyle şeyler. He sen trip atsan bende yapsam belki bi ihtimal senin hoşuna gidebilir ama bu benim umrumda olmaz içimden gelmediği sürece bi değeri yok böyle şeylerin” demişti. Bende ağlamıştım hatta. Çünkü nişanlısınız ve böyle şeylere o zamanlarda çok takılıyor insan. Ben evlendikten sonra doğum günümde ve yıldönümümüzde balonlar masa süslemeler pastalar vs bunları hep kendim yaptım. Bazı şeyleri sorun olarak görürsek elbetteki sorun olarak yansır bize.Bir adam düşünün...
Tanışmışsınız çok sevmişsiniz. Evlenme teklifi etmemiş. Ama siz sevdiğiniz için o sıralar teklif falan gözünüz görmemiş. Nişanlanmışsınız.
Zaman geçmiş sevgililer günü gelmiş. Beraber ilk sevgililer günü... "Sevgililer gününü anlamsız buluyorum" demiş. o öyle dedi diye öyledir demişsiniz. Geçmiş gitmiş o gün...
Sonra evlenmişsiniz. Hemen sonrasında doğum gününüz. Sadece bir pasta almış hatta onu da başkasına aldırmış. Kırılmışsınız ama ses çıkarmamışsınız...
Aylar geçmiş yine sevgililer günü gelmiş. Bu sefer demişsiniz ki" ben kendi kendime üzülüyorum onun haberi yok. Bilse üzüldüğümü böyle yapmaz. Konuşayım derdimi anlatayım" konuşmuşsunuz da... O gün anlaşıldığınızı sanıp güzel günler hayal ederek kapatmışsınız konuyu...
Üzerinden aylar geçmiş yine doğum gününüz gelmiş. O adam bu sefer doğum gününden bir gün önce gitmiş kitapçıdan rastgele bir kitap almış getirmiş. Siz kitapları çok sevseniz de bu özensizliğe kırılmışsınız. Tepkinizi, siteminizi dile getirmişsiniz. O adam duvar gibi durmuş karşınızda. Tek bir adım atmamış. Üstüne size gösteriş meraklısı vs. Bir sürü şey söylemiş. Günlerce konuşmamış sizinle. Üzüldüğümü bilse yapmaz demişsiniz ama üzüldüğünüzü bile bile yapmış. Hiç pişmanlık da duymamış daha da üzmüş sizi...
Ara ara gelmiş bu konu gündeme. O inat etmiş. O inat ettikçe siz inat etmişsiniz. Siz "beklentim normal birşey, elinde imkanın da var. Neden üzüleceğimi bile bile ısrarla yapmıyorsun?" Dedikçe o saçma sapan açıklama yapmış ama kendinde hiç hata görmemiş beklentiniz için hep sizi suçlamış.
Tekrar sevgililer günü gelmiş. Tekrar hayal kırıklığı... Siz ne yapsanız da içinizden atamamışsınız bu kırgınlığı zaten o da bunun için bir çaba göstermemiş...
Ve doğum gününüze iki ay kala evlilik danışmanı "tekrarlanmasın endişe duyduğunuz probleminiz?" Diye sorunca bu konuyu açmışsınız. Her şey yolunda gibiyken, o adam her fırsatta sizi sevdiğini söylerken bu konu açılınca yine sizi suçlamış. Yine doğru olanı yaptığından emin geri adım atmamış. Sorunlu olan tarafın siz olduğunuzu vurgulamış ısrarla. Ve bu sefer işler iyice sarpa sarmış...
Evet hanımlar... Durum böyle. Ben böyle şeylere önem veren biriyken eşimin de ısrarla en ufak bir yumuşama göstermemesi, benim kırılmamı üzülmemi önemsememesi, bir gün olsun bana bir sürpriz yapmanın, hediye almanın içinden gelmemesi ve bundan en ufak bir pişmanlık duymadan ısrarla sürdürmesi... Bunlar mahvetti artık beni. Tahammülüm kalmadı. Altı üstü hediye diyorum ne olacak diyorum ama o hediye çok farklı anlamlara büründü artık. Kendimi tutmaya çalışıyorum ama olmuyor. Çoğu zaman bu konuyu düşündüğümde bile göz yaşlarıma hakim olamıyorum.
Geçmişte de benzer konularım var. Konu öyle ki artık boşanma lafı bile edilir oldu. Kavga ettik eşim ağır laflar söyledi. Normalde karım şöyle tatlı böyle iyi güzel diyen adam "hayatımı s.ktin" dedi. Hatta üzerime yürüdü biraz. Berbat haldeyiz. Ne yapıcam bilmiyorum. Yuvam yıkılsın istemem ama ille devam etsin ne olursa olsun gibi bir çabam yok.
Dertleşmeye ihtiyacım var....
Not: tanışalı yaklaşık olarak 3 yıl oldu. Evleneli de 2 yıl olmak üzere
O kadar zaman söylemedim yapmadı.Sevgililer gununu bizde kutlamayiz bencede sacma birgun
Dogum gununuze gelince adam pasta almis kitap almis hicbisey yok gibi degil sanki
Bazi erkekler boyle seylerden utaniyolar ellerinde cicek vs tasimak onlar icin zor olabiliyor o yuzden
Bir de belki siz israr etmeseniz o da yapacak olabilir
Benim esim mesela soylenmesini hic sevmez sen soyleyince yapasim varsa da kaciyor der :))
Bence eşinizi ısrarla değiştirmeye çalışmakla hata etmişsiniz.
Her kalıp herkese uymaz. Benim eşim de asla özel gün kutlamayan bir insandı. Ben de sevgililer günü olmasa da doğumgününü önemserim. Eşim ilk sene kutlamadı. Ben üzülünce her sene kutlamaya ve hediye almaya başladı. Ama şu an bana çok da önemli gelmiyor açıkçası. Kutlasa da olur kutlamasa da.
Yani illa her şey istediğimiz kalıpta olmuyor, olsa da bazen sıkılabiliyoruz ya da o zaman başka bir eksikliğe takıp onun olmasını istiyoruz.
Birbirinizi olduğu gibi kabul etmeniz en güzeli bence..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?