- 22 Mart 2021
- 2.848
- 22.540
- 258
- Konu Sahibi booksmoney
- #21
Etiketlediğin için teşekkürler
KudrAlobar
Sağlık sigortası üzerine bir bilgim yok fakat tedaviye yanıtına göre %40tan itibaren engelli raporu almaya ve gelir, engel derecesine göre maaş bağlanmaya hakkı var kardeşinizin. Bunu araştırmanızı, doktoru ile istişare etmenizi öneririm, ekpss'ye girme hakkı da dahil kazanımı oluyor.
Bipolar bozukluğun iki tipi var; bunlar tip 1 ve tip 2 bipolar olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Kardeşinizin hangi tip olduğunu öğrenin, böylelikle mizacının ne zaman nasıl değişikliklere yatkın olduğunu daha iyi takip etme şansınız olur. Ayrıca tedavi süresince disiplinli bir hayat tarzını da benimsemesi (Düzenli uyku saatleri, düzenli yemek saatleri, düzenli spor vb) faydasına olur. Bu düzeni oturtmak zor gelecektir ama bir kere başarırsa, iş hayatı da dahil kolay kolay tökezlemeyecektir.
Tip farkları da şöyle:
Tip1 bipolar: Duygu-durum skalasında majör depresyondan manik atağa kadar görebilen, manik atak (Taşkınlık-coşku) yaşamaya daha meyilli olan mizaç bozukluğudur.
Tip 2 bipolar: Duygu-durum skalasında majör depresyondan hipomaniye kadar görebilen, depresyon (çökkünlük) yaşamaya daha meyilli olanıdır.
İlaçları, hangi tip olduğuna ve hastalığın seyrine göre riskli görülen dönemlerde düzenlenir, her dönem dozları değişir ya da yeni ilaçlar eklenir/bazı ilaçlar çıkarılır. Her ne kadar ilaçlara uyum başlarda zorlayıcı olsa da, zamanla vücuduna en uyumlu ilacı keşfedecek ve yan etkileri git gide daha az hissedecektir.
Bunu senelik bir döngü olarak düşünün.
Ben kendimden örnek vereyim, şöyle bir mekanizması var bendekinin:
21 yaşında teşhis aldım, 6 sene aktif tedavi gördüm sürekli alevlendiği dönemlerdi.
Tip 1 bipolar hastasıyım, yani manik atak yaşarım artı psikotik manili oluyor (Yani tamamen gerçeklik algım yitiyor ataklar sırasında) ve hızlı döngülüyüm. (Yani senede en az iki manik atak yaşıyorum, bahar dönemlerinde)
Şöyle bir tedavi izleniyor (Vereceğim ilaç isimlerini sakın kafanıza göre kullanmayın, ilaç tavsiyesi değildir, doktorunuza danışın):
Aralık-Ocak-Şubat ayları durgun, depresif dönem olabiliyor çünkü bahar sonrası mani ardından düşüş oluyor ve müdahale edilmezse bu aylar depresyon geliyor, ancak bu ayları stabil geçiriyorum; antipsikotik (Düzenleyici) depakin, solian ve uyku için gyrex alıyorum.
Mart-Nisan daha enerjik olduğum zamanlar, Nisan-Mayıs ise mani riskli aylarım. Bu aylarda doktorumla daha sık iletişimde oluyoruz, belirtilere göre gerekirse doz artıyor ve ilaçlara rexapin ekleniyor. Eğer daha büyük belirtilerle daha hızlı bir maniye ilerleme olursa risperdal consta-akineton iğne vuruluyor.
Haziran-temmuz-ağustos depresyon dönemlerim. Eğer aşırı bir çökkünlük baş gösteriyorsa antipsikotik dozu arttırılıyor ve takviye wellbutrin gibi hafif antidepresanlar başlanıyor. Ancak bu antidepresanları ağustos sonuna kadar kullanamıyorum çünkü eylül-ekim-kasım mani riskli döneme giriyorum ve manik shift olmaması için antidepresanlar çok dikkatli veriliyor, vaktinden önce kesiliyor. (Tip 1 bipolar hastalar için antidepresan kullanımı bıçak sırtı gibidir. Depresyondan çıkarırken maniye itenek olabilir, bu yüzden hasta asla kafasına göre ilaç bırakmamalı/kullanmamalı, krizini tetikleyebilir)
Eylül-ekim daha enerjik, daha maniye yatkın ikinci dönem, konuşkan, neşeli, enerjik dönem. Bu süreçte yine depakin ve uyku/yeme için gyrex ya da serequel alıyorum. (Şu an bu dönemdeyim ancak hastalığım senelerdir uykuda, doğru tedavi ile kriz yok)
Ekim sonu-kasım mani riskli diğer dönem, Yine doktorum ile sık iletişim, belirtilere göre doz artırımı ilaç takviyesi vb.
Sonrasında Aralık- ocak- şubat yine depresyon riskli dönem ama krizsiz atlatıldığı müddetçe stabil oluyor.
Böyle bir mekanizması var, biz bunu oturtana kadar, yaklaşık 5-6 sene kadar hırpalandık ama çözdük, şu an teşhis geleli 14 sene geçti. Yaş aldıkça hastalıkla baş etmek daha da kolaylaştı bunun altını çizeyim. Hormonlar ona göre, beyin gelişti, tecrübe arttı, bilgim arttı, içgörüm arttı vs ve hastalığa karşı daha güçlü bir hale geldim.
Kardeşinizin ve sizlerin yapacağı şey, öncelikle ilgili, her soruyu rahatlıkla sorabileceğiniz, güvenilir bir doktorunuzun olması, sonrasında ataklara karşı bir güven çemberi oluşturacaksınız kardeşiniz etrafında bu da şöyle oluyor "Bipolar" denilen sinsi hastalığı çok iyi öğrenecek, bileceksiniz. Kardeşiniz de bilecek; belirtileri nedir, nasıl işler, neler yaşatır, kimlerde görülmüş, getirisi-götürüsü ne olmuş bunları hep bilin.
Kardeşiniz de bilhassa bilmeli, kabullenmeli ki içgörü geliştirebilsin, ataklar gelmeden kendini yakalayabilecek farkındalığa erişsin, kendisini tedaviye açsın, hasar almasın.
Ayrıca doktorunuza gıda takviyelerini sorun; psikotik manili oluyorsa bilhassa mani atakları, balık yağı, krill oil gibi takviyeler alması gerekebilir çünkü her psikotik mani sonrası hafıza darbe alır, sanrı sonrası beynin fiziksel hasar aldığı üzerine bilimsel çalışmalar yapılmış ve hücre yenilenmesi, tamiri için sağlıklı beslenmeyi yaşam stili haline getirmeleri için bu tip hastalara bilhassa şart koşuyorlar. İlaçlar (Mani dönemi ilaçları özellikle) yan etki olarak aşırı iştah artışı yapabiliyor, bu da doğal olarak ani kilo artışlarına sebep olabiliyor. Bu yüzden beslenme düzende kalmalı, bir de aşırı kilo aldım diye canını sıkmasın.
Bağımlılığa daha yatkın bir mizacımız var maalesef, bu illegal maddelerden tutun, kafein (Kola, kahve) bağımlılığına kadar geniş bir yelpaze. Kardeşiniz mümkün mertebe bağımlılık oluşturabilecek ortamlardan kaçınsın, kahve ya da benzeri bir içeceğe düşkünlüğü varsa günlük kota koysun. Bilhassa kafein ve nikotin maalesef ilaçların etkisini perdeleyen maddeler, bunları ne kadar az tüketirse o kadar iyi.
Aklınıza takılan olursa özelden sorabilirsiniz, müsait oldukça cevaplarım.
Zor bir hastalıktır ve ömür boyu bizimle evet, ama hayatın sonu değil, kontrolsüz, ümitsiz değil.

Sağlık sigortası üzerine bir bilgim yok fakat tedaviye yanıtına göre %40tan itibaren engelli raporu almaya ve gelir, engel derecesine göre maaş bağlanmaya hakkı var kardeşinizin. Bunu araştırmanızı, doktoru ile istişare etmenizi öneririm, ekpss'ye girme hakkı da dahil kazanımı oluyor.
Bipolar bozukluğun iki tipi var; bunlar tip 1 ve tip 2 bipolar olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Kardeşinizin hangi tip olduğunu öğrenin, böylelikle mizacının ne zaman nasıl değişikliklere yatkın olduğunu daha iyi takip etme şansınız olur. Ayrıca tedavi süresince disiplinli bir hayat tarzını da benimsemesi (Düzenli uyku saatleri, düzenli yemek saatleri, düzenli spor vb) faydasına olur. Bu düzeni oturtmak zor gelecektir ama bir kere başarırsa, iş hayatı da dahil kolay kolay tökezlemeyecektir.
Tip farkları da şöyle:
Tip1 bipolar: Duygu-durum skalasında majör depresyondan manik atağa kadar görebilen, manik atak (Taşkınlık-coşku) yaşamaya daha meyilli olan mizaç bozukluğudur.
Tip 2 bipolar: Duygu-durum skalasında majör depresyondan hipomaniye kadar görebilen, depresyon (çökkünlük) yaşamaya daha meyilli olanıdır.
İlaçları, hangi tip olduğuna ve hastalığın seyrine göre riskli görülen dönemlerde düzenlenir, her dönem dozları değişir ya da yeni ilaçlar eklenir/bazı ilaçlar çıkarılır. Her ne kadar ilaçlara uyum başlarda zorlayıcı olsa da, zamanla vücuduna en uyumlu ilacı keşfedecek ve yan etkileri git gide daha az hissedecektir.
Bunu senelik bir döngü olarak düşünün.
Ben kendimden örnek vereyim, şöyle bir mekanizması var bendekinin:
21 yaşında teşhis aldım, 6 sene aktif tedavi gördüm sürekli alevlendiği dönemlerdi.
Tip 1 bipolar hastasıyım, yani manik atak yaşarım artı psikotik manili oluyor (Yani tamamen gerçeklik algım yitiyor ataklar sırasında) ve hızlı döngülüyüm. (Yani senede en az iki manik atak yaşıyorum, bahar dönemlerinde)
Şöyle bir tedavi izleniyor (Vereceğim ilaç isimlerini sakın kafanıza göre kullanmayın, ilaç tavsiyesi değildir, doktorunuza danışın):
Aralık-Ocak-Şubat ayları durgun, depresif dönem olabiliyor çünkü bahar sonrası mani ardından düşüş oluyor ve müdahale edilmezse bu aylar depresyon geliyor, ancak bu ayları stabil geçiriyorum; antipsikotik (Düzenleyici) depakin, solian ve uyku için gyrex alıyorum.
Mart-Nisan daha enerjik olduğum zamanlar, Nisan-Mayıs ise mani riskli aylarım. Bu aylarda doktorumla daha sık iletişimde oluyoruz, belirtilere göre gerekirse doz artıyor ve ilaçlara rexapin ekleniyor. Eğer daha büyük belirtilerle daha hızlı bir maniye ilerleme olursa risperdal consta-akineton iğne vuruluyor.
Haziran-temmuz-ağustos depresyon dönemlerim. Eğer aşırı bir çökkünlük baş gösteriyorsa antipsikotik dozu arttırılıyor ve takviye wellbutrin gibi hafif antidepresanlar başlanıyor. Ancak bu antidepresanları ağustos sonuna kadar kullanamıyorum çünkü eylül-ekim-kasım mani riskli döneme giriyorum ve manik shift olmaması için antidepresanlar çok dikkatli veriliyor, vaktinden önce kesiliyor. (Tip 1 bipolar hastalar için antidepresan kullanımı bıçak sırtı gibidir. Depresyondan çıkarırken maniye itenek olabilir, bu yüzden hasta asla kafasına göre ilaç bırakmamalı/kullanmamalı, krizini tetikleyebilir)
Eylül-ekim daha enerjik, daha maniye yatkın ikinci dönem, konuşkan, neşeli, enerjik dönem. Bu süreçte yine depakin ve uyku/yeme için gyrex ya da serequel alıyorum. (Şu an bu dönemdeyim ancak hastalığım senelerdir uykuda, doğru tedavi ile kriz yok)
Ekim sonu-kasım mani riskli diğer dönem, Yine doktorum ile sık iletişim, belirtilere göre doz artırımı ilaç takviyesi vb.
Sonrasında Aralık- ocak- şubat yine depresyon riskli dönem ama krizsiz atlatıldığı müddetçe stabil oluyor.
Böyle bir mekanizması var, biz bunu oturtana kadar, yaklaşık 5-6 sene kadar hırpalandık ama çözdük, şu an teşhis geleli 14 sene geçti. Yaş aldıkça hastalıkla baş etmek daha da kolaylaştı bunun altını çizeyim. Hormonlar ona göre, beyin gelişti, tecrübe arttı, bilgim arttı, içgörüm arttı vs ve hastalığa karşı daha güçlü bir hale geldim.
Kardeşinizin ve sizlerin yapacağı şey, öncelikle ilgili, her soruyu rahatlıkla sorabileceğiniz, güvenilir bir doktorunuzun olması, sonrasında ataklara karşı bir güven çemberi oluşturacaksınız kardeşiniz etrafında bu da şöyle oluyor "Bipolar" denilen sinsi hastalığı çok iyi öğrenecek, bileceksiniz. Kardeşiniz de bilecek; belirtileri nedir, nasıl işler, neler yaşatır, kimlerde görülmüş, getirisi-götürüsü ne olmuş bunları hep bilin.
Kardeşiniz de bilhassa bilmeli, kabullenmeli ki içgörü geliştirebilsin, ataklar gelmeden kendini yakalayabilecek farkındalığa erişsin, kendisini tedaviye açsın, hasar almasın.
Ayrıca doktorunuza gıda takviyelerini sorun; psikotik manili oluyorsa bilhassa mani atakları, balık yağı, krill oil gibi takviyeler alması gerekebilir çünkü her psikotik mani sonrası hafıza darbe alır, sanrı sonrası beynin fiziksel hasar aldığı üzerine bilimsel çalışmalar yapılmış ve hücre yenilenmesi, tamiri için sağlıklı beslenmeyi yaşam stili haline getirmeleri için bu tip hastalara bilhassa şart koşuyorlar. İlaçlar (Mani dönemi ilaçları özellikle) yan etki olarak aşırı iştah artışı yapabiliyor, bu da doğal olarak ani kilo artışlarına sebep olabiliyor. Bu yüzden beslenme düzende kalmalı, bir de aşırı kilo aldım diye canını sıkmasın.
Bağımlılığa daha yatkın bir mizacımız var maalesef, bu illegal maddelerden tutun, kafein (Kola, kahve) bağımlılığına kadar geniş bir yelpaze. Kardeşiniz mümkün mertebe bağımlılık oluşturabilecek ortamlardan kaçınsın, kahve ya da benzeri bir içeceğe düşkünlüğü varsa günlük kota koysun. Bilhassa kafein ve nikotin maalesef ilaçların etkisini perdeleyen maddeler, bunları ne kadar az tüketirse o kadar iyi.
Aklınıza takılan olursa özelden sorabilirsiniz, müsait oldukça cevaplarım.
Zor bir hastalıktır ve ömür boyu bizimle evet, ama hayatın sonu değil, kontrolsüz, ümitsiz değil.