Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
öyle bişiy yok amerikayla falan mı karıştırdınız heralde. bizde kürtüde çerkeside lazıda macırıda eşittir ne renk ne kültür ayırt ederiz
kuzeydekiler beyaz tenli akdeniz egedekiler bronz tenli doğudakiler esmer tenli
heralde mevsimsel etkilenmelerden ten renkleri değişiyo
dış görünüş dediğin nedir küçük bir çizikle yerle bir olur. ama huy dediğin öyle mi? insanın ruhu güzel olsun kalbi temiz olsun iyi niyetli olsun. ondan sonra ne olursa olsun...
Keşke herkes değilde çoğunluk sizin gibi eşitliğe önem verse...Maalesef öyle olmadığını hepimiz biliyoruz...
Hala günümüzde din dil ırk ayırımı yapılıyor maalesef...
Beyaz türkler sanırım boş köşe yazarlarının yarattığ birşey...
Sosyologlar, toplumdaki farklı eğitim-kültür ve sosyo-ekonomik tabakaları çeşitli model ve kavramlar yardımıyla açıklamaktadırlar. Türk toplumunun analizinde kullanılan "Beyaz, Siyah ve Gri Türkler" metaforu, sosyolog Nilüfer Göle ve Orhan Türkdoğan tarafından sıkça kullanılır.
"Siyah Türkler" ifadesiyle, eğitim seviyesi en fazla liseye karşılık gelen, kültür seviyesi düşük, ekonomik gücü olmayan, inanç ve geleneklerine bağlı, ortalama Anadolu çoğunluğuyla, köylü, hizmetli ve işçiler tarif edilir.
"Beyaz Türkler" kavramıyla, eğitim-kültür seviyesi yüksek, genellikle yurt dışında eğitim görmüş, ekonomik gücü fazla, inanç ve gelenekleriyle büyük ölçüde bağını koparmış, tarihî mirasını önemsemeyen ve toplumda ağırlıklı olarak yönetici, sanayici, iş adamı gibi gücü elinde tutan tabakalar anlatılır. Bu kavram çoğu durumda elit azınlığa karşılık gelir.
"Gri Türkler" tabiriyle ise, "Siyah Türkler"i temsil eden tabakadan çıkarak, ya ekonomik olarak güçlenmiş veya eğitim seviyesi yükselmiş ve bu şekilde toplumda yönetici-eğitici-işveren tabakalarında yer edinmiş; ama inanç, tarih ve geleneklerinden kopmamış, dolayısıyla beyazlaşamamış kesim kastedilir.
Türk toplumuna yukarıdaki perspektiften bakan sosyolog Nilüfer Göle, "Beyaz Türkler" kavramıyla, kendilerini Türkiye'nin "ilericileri" olarak gören bürokrasiyi ve entelektüelleri kastetmektedir. Beyaz Türklerin genç kuşakları ise, çoğu kolejlerde, hatta daha sonra yurtdışında okumuş, 1980 sonrası ortamda büyüyerek "köşe dönme" kültürünü benimsemiş, iyi mesleklere, Batılı hayat standartlarına kavuşmuştur. Metropollerde, özellikle İstanbul'da, yüksek plazalar, büyük şirketler ve lüks siteler onların dünyasını oluşturur. Yani onlar, Türkiye'deki ortalama hayat standardının bir hayli üstünde, âdeta küçük Asya'da New York'u, Londra'yı veya Paris'i yaşıyorlar.
Beyaz Türklerin hayatındaki en büyük değerini aslında tek bir kelimeyle özetlemek mümkün: Tüketim...
Hayatları daha fazla ve daha kaliteli tüketim üzerine kurulu; iyi kazanç sağlayan işlerde çalışmak ve böylece daha iyi evlere, arabalara, giysilere kavuşmak... Gezmenin, eğlenmenin ve belki de gösterişin doruklarına çıkmak... Hep daha fazla tüketmek ve bu tüketimi de, bol "marka"lı bir hayat tarzı içinde, eşe-dosta duyurmak, böylece kendilerince hayatı, sürekli bir tüketme, tad alma ve eğlenmeden ibaret görmek… Bu renkli hayat Beyaz Türkler tarafından yaşanırken, medya yoluyla da "Öteki Türkiye"ye daha da cazip hâle getirilerek, süslenip seyrettiriliyor. Bu Öteki Türkiye'nin "televole kültürü" içinde yanıp tutuşan kısmı da, Beyaz Türkler gibi olmak, onlar gibi tüketebilmek için can atıyor.(
İşte budur...Beyaz Türklerin hayatındaki en büyük değerini aslında tek bir kelimeyle özetlemek mümkün: Tüketim...
Hayatları daha fazla ve daha kaliteli tüketim üzerine kurulu; iyi kazanç sağlayan işlerde çalışmak ve böylece daha iyi evlere, arabalara, giysilere kavuşmak... Gezmenin, eğlenmenin ve belki de gösterişin doruklarına çıkmak... Hep daha fazla tüketmek ve bu tüketimi de, bol "marka"lı bir hayat tarzı içinde, eşe-dosta duyurmak, böylece kendilerince hayatı, sürekli bir tüketme, tad alma ve eğlenmeden ibaret görmek Bu renkli hayat Beyaz Türkler tarafından yaşanırken, medya yoluyla da "Öteki Türkiye"ye daha da cazip hâle getirilerek, süslenip seyrettiriliyor. Bu Öteki Türkiye'nin "televole kültürü" içinde yanıp tutuşan kısmı da, Beyaz Türkler gibi olmak, onlar gibi tüketebilmek için can atıyor.(