En son randevum eşimle oldu o da 9 yıl önce. Ay eşimle ilk buluşmam da fail Ben bu adamla tekrar buluşup üstüne evlendim bir de hahahahha
Ay ben de ben de
Şimdi biz eşimle ilk buluştuk. Ben böyle süslendim, siyah pantolon giyeceğim, evimde de iki kedi var. Tüyleri yapışıyor tabi, tertemiz ütülenmiş simsiyah pantolon, ben de tüyleri yapışmasın diye tam kapıdan çıkarken en son pantolonu kapının yanında giydim ayakkabıları geçirdim hızlıca çıktım. Eşimle oturuyoruz kafede o da lacivert kabanını yan tarafa koymuş böyle nasıl kedi tüyü içinde, kabanın rengi görünmüyor neredeyse tüyden. Farkettiğimi gördü herhalde, "ay temizlemeye çalıştım ama pek iyi temizleyememişim, evde kedi var da" Ben: "a öyle mi kaç tane?" Eşim önce bir yutkundu sonra cevap verdi "9 tane"
Bir kedi aşığı olarak o an etkilendiğimi itiraf etmeliyim. Neyse eşim epey çenesi düşük ve doğal bir insandır o yüzden
astrojurnal arkadaşımızın bahsettiği o gergin anları çok iyi bilirim ama hiç öyle olmadı. Eşim konuştu da konuştu konuştu da konuştu aile sırlarına kadar anlattı, en sonunda da biz ayrılırken "bunları izlemeni istiyorum" diye bana bir kısa film listesi verdi
Neyse eve geldim telefonuma bir mesaj "Hayatımın en güzel akşamıydı"
İlerleyen günlerde mesaj bombbardımanı, illa tekrar buluşmak için nasıl ısrar ediyor. Ok dedim bir şans vereyim. Gittim buluşmaya. Bana dedi ki "ya vaktin varsa şurada bir dershane var oraya bir uğramam gerekiyor". İyi dedim. Şurada dediği dershane var ya ohhoooo tüm karşıyaka çarşısının içerisinden Alaybey'e kadar yürüttü beni ayağımda topuklu ayakkabılarla. Sonra bu elinde bir tomar hani şu reklam stickerları var ya direklere falan yapıştırılan, onlarla çıktı dedi "şunları yapıştırmamız lazım" Biz başladık mı sokak sokak bunları yapıştırıyoruz her yere, ben topuklularla, saatlerce, hava karardı, en sonunda dedim "benim eve gitmem lazım artık" zar zor vapurun kalkmasına 5dakika kala bir çay içtik ben vapura yetişeyim diye koştur koştur yetiştik iskeleye. Bir kedi geziniyor oralarda "aaa benim kedilerden biri kaçmış yakalayalım şunu" dedi. O "pisi pisi", ben topuklularla kedinin peşinden koşuyorum, kedi kaçıyor, nihayet tuttum kediyi getirdim aldı bu böyle " aa bu benim kedi değilmiş" Ben "iyi tamam vapura bineyim ben artık kaçıyor" zil çalmış zor atladım vapura, eve geldim ayaklarıma kara sular inmiş ayakkabılarımı çıkartıyorum nasıl zonkluyor ayaklarım, derken telefonumun mesaj sesi öttü "çok teşekkür ederim, bugün çok eğlenceli bir gündü, çok güzel zaman geçirdim"
.
Üçüncü defa buluşmaya ne motive etti onu tam hatırlamıyorum ama şunu asla unutamıyorum: D... pizza da 1,5 jumbo boy pizza ile 1 litre kolayı mideye indirdi, ben ŞOK.
Evet sonra evlendim bu adamla