- 10 Kasım 2013
- 6.312
- 13.005
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Ben de kaçardım herhalde. ya da benim cevabımdan adam kaçardı
Ya ciddi ciddi psikologu düşünür oldum yalnız cevaplarınızdan sonra. Sorun adamlarda değil bende galiba
İki gündür yine birinin ardından dertleniyorum. Normalde duygusal olarak dibe vurduğumda bir geceyi kendime ayırırım, bir şişe şarabımı alırım, ışıkları kapatıp mum yakıp güzelce içerim kendi başıma, şöööyle güzelce ağlarım geçer. Normalde hiç ağlamam çünkü ben.
Dün aynı moddaydım ama içecek halim yoktu, foruma yazayım dedim. İyi ki yazmışım.
Bi saniye beni hep efendi adamlar mahvetti.
Sanırım beni çok daha saf görüp içlerindeki 'p.çi' ortaya çıkarıyolardı.
Oy oy ne güzel, uzun seneleriniz olsunŞimdi şöyle bir şey var, kendi kafanda bazı şeyleri oturtamadığın için seçtiğin insanlar senin için yanlış (başkaları için doğru insan olabilirler) evet bu bir sorun ama sorunlar çözülmek içindir. Bu şekilde kendini daha iyi tanıyacaksın. Hani bir insanı en iyi kendi tanır deriz ya, bazı durumlarda kendimize bile itiraf edemediğimiz şeyler olabiliyor, bu anlamda destek almak gerçekten çok yardımcı oluyor. Zaten sebebi öğrendikten sonra çözümü çok basit. Yüzleştikten sonra ortada sorun falan kalmıyor, maksimum iki seans diyorum
Yalnız dertlenme şeklin çok hoşuma gitti, söylemeden yapamayacağım
Bu arada bahsettiğim kişi, kaçılmaması gereken nadide parçalardan biri çıktı. 3 senedir birlikteyiz
Şimdi ikisinin karışımı nadir bir tür. Koruma altına aldım.Benim de büyük aşkım bir efendiydi. Zira p.çlere ilgi duymuyorum. Ne oldu dersek benim de ağzıma s..n bu herifti, yani bir efendiydi.
Şimdi ikisinin karışımı nadir bir tür. Koruma altına aldım.
İnsanlık için çoğaltıyorum.
Ayy o fazla efendi. Eşofmanla bakkala bile gitmiyor.Benim nisanlim efendi sanirsam??
Ayy o fazla efendi. Eşofmanla bakkala bile gitmiyor.
Emin misin yanlış olduğuna? Yazdığım cümleler resmen benim cümlelerim zira, ben de böyle söylerdim.
Evlilik benim için hayatın olmazsa olmazı değil, kendime yetebiliyorum, kendi paramı kazanıyorum, mutluyum iyi dostlarım var ve başarılıyım. Hiç bir zaman evlilik hayalim olmadı ve açıkçası şu anki şartlarımı bozacak bir olayın içine girmeyi düşünmüyorum çünkü keyfim yerinde. Hem zaten bana gerçekten uygun olabilecek, herşeyden önce bana dost olabilecek biri çıkmadı karşıma...
Derdim... Sonunda o kişi çıktı karşıma, ben bildiğin panik, 10. buluşmamızda adamın bana evlilik konusunda ne düşündüğümü sorması ile birlikte ilişkimizin 20. günü terk ettim adamı!
Sonrada çookkk uzun zaman toparlamaya uğraştım. Düşündüm durdum niye yaptım ki bunu? Herhalde daha önceki ilişkimde yaşadığım travma bunun sebebi sonucuna vardım gel görki, sebep bu değilmiş, öncekini de rezil eden benmişim ve haberim yokmuş. İnsan beyni öyle bir şey ki, olmadık bahaneler buluyor kendince. Belki çok uygun ve muhteşem insanlar çıkıyor karşımıza ama olmayacak özelliklerine belki giydiği gömleğin rengine bile takıp ııhhh bu iş olmaz diyebiliyoruz veya aslında hiç umut olmayan insanları tercih diyoruz
Anlatmaya çalıştığım bu Shot, iş o noktaya geldiğinde ya kaçıyoruz ya işin o noktaya gelmemesi için elimizden geleni yapıyoruz.Ben sorunumu çözdüm, artık evlilik olayından korkmuyorum ama evlenmek için daha zamanım var ki ben 20 lerimi çoktan geçtim.
Ayrıca mesajımdan nasıl evlilik yaşı gelen ve evlenememiş genç kız hezeyanına sahip olduğunu kast ettiğim sonucuna vardın anlamadım. Senden bir tane de burada var gördüğün gibi...
bu aklıma şunu getirdi bu tip erkekler zaten böyle olmasa hiç bir kız yanına yaklaşmaz bence düşünsene adam hovarda burnu havada belki doğru dürüst iş yok bir de tüm bunların üstüne ağzının iyi laf yapmadığını sosyal olmadığını düşününce hiç bir kız yanına yaklaşmazEziyet çekmekten hoşlanmak değil de. O tip erkekler eğlenceli oluyor. Konuşmak, görüşmek... ağızları iyi laf yapıyor, sosyaller... sonra bir bakıyorum hoop ben yine kaymışım karanlık tarafa.
Bilmiyorum belki uğraşmak hoşuma gidiyor, zafer elde etmek gibi... zaferlere ödül yalnızlık oluyor ama.
konuya da yorumumu bırakayım unutmadan
ozgüvenli erkek ise kastın veya zeki vs. öyle olup efendi olanı da cıkıyor.
fakat senin bahsettigin daha farklı sanırım... en azından benim eskiler öyle degildi.
açıkçası hayatımda kemiklesen bazı degerleri oturttukca karşımdaki kisinin ne kadar etkileyici yanları olsa da bazı konulardaki bosvermislikleri tahammül edemeyecegim ölcüde onları cekilmez görmeme neden oluyor.
yani şu kulp takma olayına aynen katılıyorum fakat "hmm bunun da şuyu eksik" seklinde degil de "ayrı dünyaların insanıyız" düşüncemin pekişmesi seklinde.
beyfendi gözüküp ters köşe yapanları direkt konu dısı bıraktım
neyse, sonuc olarak benim hayatım durgunlastıkca birkac deneme sonrasında sıkılmadan puzzle yapıp, su gibi saglıklı iceceklerle uzuuuun uzun sohbet edebilecegim insanlara yöneldim. bir nevi canımın yandıgı yıllardaki dostlugu da aradıgım paylasımlara...
buna iten fiziksel ve zihinsel yorgunlukla fazla sosyallikten cekilme gereksinimi duymam miydi, boş muhabbetlere olan tahammülsüzlügümden ötürü cevremi kısıtlamak istemem miydi, yoksa paylasmamam gereken seyler olmadıgı degil, paylasılmayacak insanların hayatımda olmaması gerekliligini düsünmem miydi bilmiyorum ama böyle böyle hedef kitlem degisti.
yazdıklarınız beni öyle ürküttü ki...
gerci ben de bazı seyleri cozdugume inanıyordum fakat okuyunca yolun yarısını bile almamışım diye düşünmeye basladım
bu arada benim begenilerim mi desem, şanssızlıgım mı adını koyamıyorum fakat gecmiste canım yanıp sonra düzenli ilişkilerden kacan bir insan iken yavas yavas hayat tarzımı degistirdim, sonra aile babası olacak erkek aramaya koyuldum fakat evlilikten kacmaca her daim vardı...
sonra onu da yendim ya da kendi icimde yeni tanımlamalar yaptım diyeyim. cunku mevcut kavramlarla da kökten sorunlarım var.
ancak yazdıklarınız yine de tereddut etmemi sagladı, acaba... diye düsünmemek elde degil.
gerci benim aile babası dedigim kisi icin uyarmıslardı bir süredir tanısmamıza ragmen ketumlugumdan ötürü yeni yeni samimilestigim arkadaslarım "bak bizim gibi degildir, o biraz rahattır" vs diyerek.
sonrasını hic yazmayayım, anladım ki beni iyi tanımıyorlarmış
Lan ben insanlıktan soğumuşum vallahi. Arkadaş muhabbetne bile katılasım yok, dışarı çıkasım yok. Kedi almaya doğru gidiyorum bey.
Lan ben insanlıktan soğumuşum vallahi. Arkadaş muhabbetne bile katılasım yok, dışarı çıkasım yok. Kedi almaya doğru gidiyorum bey.
Ah o kavramlar yok mu o kavramlar, kurallar vs vs zaten en baştan bunlar yıldırıyor gözümüzü...
Eğer tereddüt ediyorsan sonuçlanmamış bir kaç kırıntı vardır emin ol ama bunlar seni ürkütmesin. Bir sonraki mesajımda bunların hepsi kendimizi daha iyi tanımamız ve kendimizle yüzleşmemiz için demiştim. Gerçek bu, çünkü doğduğumuz andan beri bilinçaltımızda devamlı bir şeyler biriktirmeye başlıyoruz ve bir çöp yığını haline geliyor haliyle. Bir kısmı hayatımızı etkileyecek biçimde değil, bir kısmı ise bazı şeylerden geri durmamıza sebep oluyor. Bu yüzden en iyisi yüzleşmek ve daha güçlü olarak yola devam etmek.
Bu arada yazmayayım demişsin ama sonrasında ne oldu?
cok dogru!
işte yüzlestigimi sanıyordum da işte hala o ev-li--lik seklinde yalınlastırarak, eklerine bölerek tanımladıgım seylerin yanı sıra ne kadar yeni tanımlamalar yaparsam yapayım bu işin geleneksel bir yanı var ve aile boyutu geri adım attırıyor.
cocuk yapmaya hazır oldugumda basarım nikahı diyorum. neyin kafasını yaşıyorum ben de bilmiyorum
gerci ilişkimdeki sorunlar da belki mevcut kafa karısıklıgımı olumsuz yönde körüklüyor olabilir.
fakat yakın arkadaslarımın "mükemmel insan yok, sen sanki cok mu iyisin" demesine de haklılar diyorum.
sonrası biraz beklenmeyen bir hızda gelisti
cok dogru!
işte yüzlestigimi sanıyordum da işte hala o ev-li--lik seklinde yalınlastırarak, eklerine bölerek tanımladıgım seylerin yanı sıra ne kadar yeni tanımlamalar yaparsam yapayım bu işin geleneksel bir yanı var ve aile boyutu geri adım attırıyor.
cocuk yapmaya hazır oldugumda basarım nikahı diyorum. neyin kafasını yaşıyorum ben de bilmiyorum
gerci ilişkimdeki sorunlar da belki mevcut kafa karısıklıgımı olumsuz yönde körüklüyor olabilir.
fakat yakın arkadaslarımın "mükemmel insan yok, sen sanki cok mu iyisin" demesine de haklılar diyorum.
sonrası biraz beklenmeyen bir hızda gelisti
Bana ayarlasanıza
Doğru insanla karşılaşmamışsın.
Cidden içine sinen , kalbini de çarptıran biri olsaydı böyle olmazdı. Benim kalbim onu her gördüğümde çarpardı, daha sevgili olmadığımız günlerde her gün onu düşünürdüm, gece ertesi gün onu görürken ne giysem ne desem planı yapardım. Yanında olmak benim için saf mutluluktu. Hayatımda öyle saadet görmedim.
Sevgiliyken çocuklarımız neye benzeyecek tartışırdık. Saçları dalgalı olacak, gözleri benimkiler gibi bakacaktı ama ben çocuklarımızın gözleri de o çok sevdiğim gözler gibi baksın istedim hep. Çocuklarımız gerçekte olmasa da faraziyede 1 yıl varoldular, oğlumuzun ismini Güneş koydum. Adı gibi parlak, sıcak, enerjik bir insan olacaktı. Büyüyünce bütün kızlar onu kovalayacaktı.
Can atardım yani. Senin de can attığın , yanından hiç ayrılmak istemediğin biri olduğunda sen de yanından ayrılmak istemiceksin. Ona da evlenmek deniyor zaten:)))