Benim problemim ne?

Ulaşılabilir ve ulaşılamaz diye bir kavram vardır ulaşabildiğin zaten elinin altındadır ama sen çıta yükseltmek istersin mantıklı ya da mantıksız belki ama insan psikolojisinde bu var
 
Problemim ne bilmiyorum. Etrafımda gayet düzgün, ilgisini belli eden adamlar varken niye hep "piç" olanların veya elde edemeyeceklerimin peşindeyim bilmiyorum. Salonda, kalın hırkamın altında koltuğa kıvrıldım şu an, fazla hareketli geçen haftasonundan sonra dinlenmeye çalışıyorum. Hem bedenen yorgunum, hem zihnen.

Bilmiyorum ben niye böyleyim? Niye olmayacak adamları istiyorum ben, niye eskaza olsa bile mutsuz edecek adamları istiyorum? Niye ağzıma edenlerden vazgeçemiyorum? Kuyruğu dik tutmaktan yoruldum, adam canımı yaktığında hiçbir şey olmamış, belli etmeden gibi gülümsemekten yoruldum.

"Mutlu son"um olmayacağını kabullendim bir süredir. Yanlış anlaşılmasın mutluyum. Güzel bir işim, evim var; ailem, ben hepimiz sağlıklıyız; arkadaşlarım yanımda, hayatımı yaşayabiliyorum. Güzel bir hayatım var. Sadece eğer bu "hedef kitlemi" değiştirmezsem, değiştiremezsem bir erkekle 'mutlu son'um olmayacak.

Biraz içimi dökmek gibi oldu, insanların, sizlerin ne dertleri varken biliyorum bu hiçbir şey değil ama... Yorgunum işte artık.

Vaktinizi aldığım için özür dilerim. Sadece bu kadar savunmasız olabileceğim tek yer, en yakın arkadaşım dışında, burası.
Belki mazoşistsindir.Ya da ikili ilişki nedir bilmiyorsundur.Değer görmek,sevilmek sevmek dururken hor davranılması hoşuna gidiyordur.Bazı insanlar acıdan beslenir.
 
heyecan arıyorsunuz sanırım. bende öyleydim. sonra efendi görünümlü birini bulup evlendim. keşke o p.ç görünümlülerle takılsaydımda efendi! ile evlenmeseydim.heyecanlı hareketli yaşardım en azından. monotonluktan ölmezdim.
 
Hem p.ç hem doğru düzgün adam var mı yani?:KK51:
Sade eğlenmelik olmayacak ama üç vakte kadar evlenmek de değil maksat.
O halde sen ne istiyorsun diye sorarlar adama öyle değil mi:110:
 
ben de ilk kez dogru bir insana, sevgisi seffaf olan, kiro olmayan, fedakar, yakışıklı birine sans verdim. bazen icim kıpır kıpır oluyor bazen sessizligi batiyor. ailesi hadi nisan diye tutturuyor. yaşım 31 napacagimi bilmeden kaygi ataklari geçiriyorum. ama birakirsam baskasini taniyip hayal kırıklığına ugramaktan bezmek istemiyorum da. oooff anam offff!!!
 
:KK48:
Bakın size ne anlatacağım. Ben buraya yazılan önerilerin hepsini yaptım. Erkeklerden ve ilişkilerden epey yorulduktan sonra tam 3 sene hayatıma kimseyi almadım. Flört bile etmedim, kendimi dinledim ferrarimi sattım falan. Sonra karşıma biri çıktı. Ay hiç tipim bile değil, öyle piç çapkın çakal vs. Hiç değil. Baktım ilgisi var bana istiyor, bir şans vereyim belki böyle olur dedim. Seviyorum diyor evlenelim diyor, ulan oldu galiba bu sefer dedim veeee adam beni terk etti arkadaşlar mutlu son falan yok. Ben bu defteri sonsuza dek kapattım sanırım. :KK45:

Valla ben de tamı tamına aynıyım panpa.

İlk kez düzgün efendi birine aşık oldum çok da mutluydum, ilk kez evlenmeyi ciddi ciddi düşündüm. Ne oldu dersen adam agzıma s...tı resmen.

İte çakala takıldım hakeetim gibi bir durum da yok. Mutluluk haram bana galiba.
 
çünkü kendine gerçek anlamda değer vermediğin için sana değer vermeyecek erkekleri yaşamına çekiyorsun.

kendindeki bu değersizlik duygunu değiştirmediğin sürece maalesef böyle devam edecek.

önce kendini sevmelisin. :KK200:
 
aynen
Ulaşılabilir ve ulaşılamaz diye bir kavram vardır ulaşabildiğin zaten elinin altındadır ama sen çıta yükseltmek istersin mantıklı ya da mantıksız belki ama insan psikolojisinde bu var
aynen öyle, her sey tamam oluyor sonra baska biriyle kiyaslamaya basliyorsun, evet evet daha kültürlü daha esprili olabilir diyee.. çıta surekli yükseliyor. elindeki de değerini kaybediyor böyle kaliyorsun, alternatifler yas ilerleyince citalari da azalıyor
 
heyecan arıyorsunuz sanırım. bende öyleydim. sonra efendi görünümlü birini bulup evlendim. keşke o p.ç görünümlülerle takılsaydımda efendi! ile evlenmeseydim.heyecanlı hareketli yaşardım en azından. monotonluktan ölmezdim.
Ya işte o da var.
Sene başında iki kişiyle birden tanıştım. Biri inanılmaz efendi, fazla efendi, benim yaptığım espriden utanan biri. Diğeri düzgün bir adam ama fırlama. Ben önce cidden diğerine şans vereyim dedim sonra sıkıldım artık. Öteki fırlamayla da çok iyi arkadaşlığa döndü mevzu, gerçi onun niyeti hala bozuk da ben o konulara girmiyorum:KK53:
 
O kısım yanlış olmuş sanırım. Yani evlenirim veya evlenmem demiyorum, ilişki o noktaya gelirse evlenirim tabii ama o hayatının amaçlarından biri evlilik olan, evlenme hayalleri olan birisi değilim. Çocuk da çok sevmem mesela. Evliliği hayatımda olmazsa olmaz olarak görmüyorum. Dolayısıyla bir ilişkideki motivasyonum evlilik değil, veya bu hislerim "bu yaşıma geldim evlenemiyorum" hezeyanı değil. Onu demek istemiştim, üstü kapalı geçmişim sanırım.

Emin misin yanlış olduğuna? Yazdığım cümleler resmen benim cümlelerim zira, ben de böyle söylerdim.

Evlilik benim için hayatın olmazsa olmazı değil, kendime yetebiliyorum, kendi paramı kazanıyorum, mutluyum iyi dostlarım var ve başarılıyım. Hiç bir zaman evlilik hayalim olmadı ve açıkçası şu anki şartlarımı bozacak bir olayın içine girmeyi düşünmüyorum çünkü keyfim yerinde. Hem zaten bana gerçekten uygun olabilecek, herşeyden önce bana dost olabilecek biri çıkmadı karşıma...

Derdim... Sonunda o kişi çıktı karşıma, ben bildiğin panik, 10. buluşmamızda adamın bana evlilik konusunda ne düşündüğümü sorması ile birlikte ilişkimizin 20. günü terk ettim adamı!

Sonrada çookkk uzun zaman toparlamaya uğraştım. Düşündüm durdum niye yaptım ki bunu? Herhalde daha önceki ilişkimde yaşadığım travma bunun sebebi sonucuna vardım gel görki, sebep bu değilmiş, öncekini de rezil eden benmişim ve haberim yokmuş. İnsan beyni öyle bir şey ki, olmadık bahaneler buluyor kendince. Belki çok uygun ve muhteşem insanlar çıkıyor karşımıza ama olmayacak özelliklerine belki giydiği gömleğin rengine bile takıp ııhhh bu iş olmaz diyebiliyoruz veya aslında hiç umut olmayan insanları tercih diyoruz

Anlatmaya çalıştığım bu Shot, iş o noktaya geldiğinde ya kaçıyoruz ya işin o noktaya gelmemesi için elimizden geleni yapıyoruz.Ben sorunumu çözdüm, artık evlilik olayından korkmuyorum ama evlenmek için daha zamanım var ki ben 20 lerimi çoktan geçtim.

Ayrıca mesajımdan nasıl evlilik yaşı gelen ve evlenememiş genç kız hezeyanına sahip olduğunu kast ettiğim sonucuna vardın anlamadım. Senden bir tane de burada var gördüğün gibi...
 
Emin misin yanlış olduğuna? Yazdığım cümleler resmen benim cümlelerim zira, ben de böyle söylerdim.

Evlilik benim için hayatın olmazsa olmazı değil, kendime yetebiliyorum, kendi paramı kazanıyorum, mutluyum iyi dostlarım var ve başarılıyım. Hiç bir zaman evlilik hayalim olmadı ve açıkçası şu anki şartlarımı bozacak bir olayın içine girmeyi düşünmüyorum çünkü keyfim yerinde. Hem zaten bana gerçekten uygun olabilecek, herşeyden önce bana dost olabilecek biri çıkmadı karşıma...

Derdim... Sonunda o kişi çıktı karşıma, ben bildiğin panik, 10. buluşmamızda adamın bana evlilik konusunda ne düşündüğümü sorması ile birlikte ilişkimizin 20. günü terk ettim adamı!

Sonrada çookkk uzun zaman toparlamaya uğraştım. Düşündüm durdum niye yaptım ki bunu? Herhalde daha önceki ilişkimde yaşadığım travma bunun sebebi sonucuna vardım gel görki, sebep bu değilmiş, öncekini de rezil eden benmişim ve haberim yokmuş. İnsan beyni öyle bir şey ki, olmadık bahaneler buluyor kendince. Belki çok uygun ve muhteşem insanlar çıkıyor karşımıza ama olmayacak özelliklerine belki giydiği gömleğin rengine bile takıp ııhhh bu iş olmaz diyebiliyoruz veya aslında hiç umut olmayan insanları tercih diyoruz

Anlatmaya çalıştığım bu Shot, iş o noktaya geldiğinde ya kaçıyoruz ya işin o noktaya gelmemesi için elimizden geleni yapıyoruz.Ben sorunumu çözdüm, artık evlilik olayından korkmuyorum ama evlenmek için daha zamanım var ki ben 20 lerimi çoktan geçtim.

Ayrıca mesajımdan nasıl evlilik yaşı gelen ve evlenememiş genç kız hezeyanına sahip olduğunu kast ettiğim sonucuna vardın anlamadım. Senden bir tane de burada var gördüğün gibi...
Yok ben öyle kastettiniz demedim. Öyle anlaşılıyorsa diye belirtmek istedim.

Onun dışında yazdıklarınızı ben yazsam kelime değiştirmeden yazardım herhalde. 10. buluşmada evlilik konusunu açan adamı yazdığınızda o iç sıkışmasını da buradan yaşadım. 10. buluşmada evlilik konusu çokkk erken değil mi ama gerçekten yani : )
 
Barkın a o konuda ben de çok kırgınım Burcu:KK70::KK70::KK70::KK70::KK70:

Efendi erkekler sıkıcı çünkü bir çekicilikleri yok.

Zeki, şeytan tüylü, eğlenceli tipler çekici bence de. P.ç adamlar daha değişken onlarla olmak daha heyecanlı.

Sende bir problem yok. Hatunlarin efendi adam yerine p.c adam tercihi diye global bir gercek var :)
Bir süre daha böyle giderseniz evde kalırsınız benden söylemesi :))

Şaka bir yana ciddi bir ilişki için 25 ten sonrası iyidir. Bir adamın iyi sevgili olması iyi bir koca olacağını göstermez. Ya da kötü bir sevgili harika bir eş olabilir. Evlilik daha çok huzur ister. Evlenmeden önce de evlilik kurumu öğrenilmiyor ki :))
 
Bir süre daha böyle giderseniz evde kalırsınız benden söylemesi :))

Şaka bir yana ciddi bir ilişki için 25 ten sonrası iyidir. Bir adamın iyi sevgili olması iyi bir koca olacağını göstermez. Ya da kötü bir sevgili harika bir eş olabilir. Evlilik daha çok huzur ister. Evlenmeden önce de evlilik kurumu öğrenilmiyor ki :))

Ben katılmıyorum be dost. Huzur önemli tabi ama huzuru babam da veriyor :) mantık evliliği bana göre değil içimi kıpırdatmayan biriyle asla olamam. Gerçekten yanında mutlu olmadığım birine evde kalmayayım diye kendini zorlamanın bir alemi yok bence.

Yani arada çekim, tutku, şehvet olması huzur olmamasını gerektirmez ki. Adam gibi biriyle olunca hepsi bir arada olabiliyor. Tutku olmayan evlilik = kardeşçe yaşamak bence.
 
Son düzenleme:
Ben katılmıyorum be dost. Huzur önemli tabi ama huzuru babam da veriyor :) mantık evliliği bana göre değil içimi kıpırdatmayan biriyle asla olamam. Gerçekten yanında mutlu olmadığım birine evde kalmayayım diye kendini zorlamanın bir alemi yok bence.

Yani arada çekim, tutku, şehvet olması huzur olmamasını gerektirmez ki. Adam gibi biriyle olunca hepsi bir arada olabiliyor. Tutku olmayan evlilik = kardeşçe yaşamak bence.
İşte bizim o tutkuyu artık daha düzgün adamlarda bulmamız gerekiyor. Daha düzgün adamların yanında heyecanlanmamız gerekiyor.
 
Kız ben buldum vallahi. Düzgün birine aşık oldum. Ne oldu dersen terk etti. Yine olduramadım yani. :)
Ben artık öyle bir durumdayım ki biriyle tanışıyorum, heyecanlı heyecanlı en yakın arkadaşıma anlatıyorum, gelen cevap şu oluyor "bunun ne arızası var?"
ve o arızayı bulana kadar durmadan deşiyorum adamı. Bulunca da "hah bak işte" moduna giriyorum. Deli miyim neyimo_O
 
Ben katılmıyorum be dost. Huzur önemli tabi ama huzuru babam da veriyor :) mantık evliliği bana göre değil içimi kıpırdatmayan biriyle asla olamam. Gerçekten yanında mutlu olmadığım birine evde kalmayayım diye kendini zorlamanın bir alemi yok bence.

Yani arada çekim, tutku, şehvet olması huzur olmamasını gerektirmez ki. Adam gibi biriyle olunca hepsi bir arada olabiliyor. Tutku olmayan evlilik = kardeşçe yaşamak bence.
Yok arkadaşım ben demiyorum ki git düzgün bir adam bul evlen direkt. Dışarıda aşık olabileceğin hem de düzgün bir çok erkek var. Sadece alıcı gözle bakmak lazım. Mesela ben 4 sene önce bir tanesine aşık oldum şimdi o benim bir tanem <3 Kızımız da eklendi şimdi hayatımıza, darısı başınıza :))
 
:KK48:


Valla ben de tamı tamına aynıyım panpa.

İlk kez düzgün efendi birine aşık oldum çok da mutluydum, ilk kez evlenmeyi ciddi ciddi düşündüm. Ne oldu dersen adam agzıma s...tı resmen.

İte çakala takıldım hakeetim gibi bir durum da yok. Mutluluk haram bana galiba.
Adama 265 defa evlenmek istemiyorum demiş olmamın etkisi var mıdır diyorum arada, sonra yook yea diyorum geçiyor :KK70:
 
Yok ben öyle kastettiniz demedim. Öyle anlaşılıyorsa diye belirtmek istedim.

Onun dışında yazdıklarınızı ben yazsam kelime değiştirmeden yazardım herhalde. 10. buluşmada evlilik konusunu açan adamı yazdığınızda o iç sıkışmasını da buradan yaşadım. 10. buluşmada evlilik konusu çokkk erken değil mi ama gerçekten yani : )

Aslında değil çünkü nasıl ki biz bazen acaba bu adam benim hakkımda ne düşünüyor, benimle ciddi olur mu, acaba evlenmek istiyor mu diye düşünüyorsak arada erkeklerinde bunu düşündüğü olabiliyormuş. Yoksa 20 günde evlenme teklif etmek, hadi evlenelim demek zaten tamamen samimiyetsiz bir durum olur. Amaç yalnızca bakış açımı anlamak. Ben yanlış anlayıp kaçtım o ayrı :KK48:
 
Aslında değil çünkü nasıl ki biz bazen acaba bu adam benim hakkımda ne düşünüyor, benimle ciddi olur mu, acaba evlenmek istiyor mu diye düşünüyorsak arada erkeklerinde bunu düşündüğü olabiliyormuş. Yoksa 20 günde evlenme teklif etmek, hadi evlenelim demek zaten tamamen samimiyetsiz bir durum olur. Amaç yalnızca bakış açımı anlamak. Ben yanlış anlayıp kaçtım o ayrı :KK48:
Ben de kaçardım herhalde. ya da benim cevabımdan adam kaçardı:KK53:

Ya ciddi ciddi psikologu düşünür oldum yalnız cevaplarınızdan sonra. Sorun adamlarda değil bende galibao_O

İki gündür yine birinin ardından dertleniyorum. Normalde duygusal olarak dibe vurduğumda bir geceyi kendime ayırırım, bir şişe şarabımı alırım, ışıkları kapatıp mum yakıp güzelce içerim kendi başıma, şöööyle güzelce ağlarım geçer. Normalde hiç ağlamam çünkü ben.
Dün aynı moddaydım ama içecek halim yoktu, foruma yazayım dedim. İyi ki yazmışım.
 
X