• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Beni Ayağa Kaldırma!!!

Kendini ne kadar da güzel ifade eden bir kadınsınız.
Üzüldüm, umuyorum hayırlı olan olsun.

Eşinize de böyle ifade etseniz beklentilerinizi, kırgınlıklarınızı, şöyle bir iç döküş yaşasanız belki düzeltmek adına bir adım atılır, kendisi de birşeyler söyler, ister.
Olmaz mı ki?
 
Hislerinme tercüman oldunuz. Ayyynı durumdayım. Asla benimsemedi beni. istemedi sırf görumcem beğendi diye evlendi. Bunu bile bile yıllarca mücadele ettim evim olsun yuvam olsun diye. Ama bir gonule bir kere girememişsen yılların faydası yok. Ben hep sevilmek istedim ama sonra bi farkettim aslında ben de artık sevmiyorum. Sadece alıştım evliliğe evime. Hatta sanirım mücadele etmeye alıştım vazgeçmek zoruma gidiyor.
O bir mücadele değil, güvenli alan.
Başınıza gelebilecekleri kestirdiğiniz, önüne set çekebildiğiniz küçük dünya aslında.
Dışarıda koca dünyada neler olup bittiğiyle tekrar baş etmek ve bu sürede benim gibi sizin de 2 erkek evladı layığıyla yetiştirme kaygısı bu durumu besliyor.
Hamur oynanınca ortalığın kirlenmesinden rahatsız olan ve çocuklara bu sebeple huzur vermeyen(döktünüz, yapıştı, off kaldırın) bir kocam olduğundan, onun yokluğunda kızdıklarını yaparken buldum kendimi ben mesela.
Benim huzursuzluğun önüne çektiğim setler, aldığım güvenlik önlemleri böyleymiş meğersem.

Bu evliliklerde sevginin esamesi kalmıyor zaten.
Siz de ben gibi güzelsiniz diye evlenilmiş, ben yıllarca sevildiğimi zannettim ama meğerse daha iyisini bulamam diye mutluluk yalanları atılmış.
Dersine mecbur girdiğiniz bir öğretmen, işveren vs gibi tahammül ediliyor ve karşılıklı çıkara dayalı yeni bir evlilik düzeni kuruluyor.
İhtiyaçlar karşılanıyor, görevler belirleniyor ve robotik bir hayat biçiminde yaşanıp gidiyor.
Mesela eşinizin delirme nedeni, çocuk hasta ise sizin göreviniz olan bir şeyi almayı unutmanız.
Çünkü sistem bozuldu, ona bir sorumluluk verildi ve kayış koptu:)

Offf, yazsam sayfalar sürer inanın.
Sizi öyle derinden anlıyorum ki.
Bazen çok imreniyorum birbirini görünce içi titreyen çiftlere, koklayarak sarılanlara.
Hiç özlemediğim, görünce sevgi hissetmediğim hatta varlığı gözüme batan bir adamla evli olmak.

Ve hayatımda yukarıda yazdığım gibi sevgi dolu hisleri hiç bunları yaşamayacak olmak bile başlı başına boşanma sebebi.
 
Böyle tartışmalar olur sinirle söylenir sürekli değilse. Migren ağrısını çekmeyen bilmez ama yüzünüze sürekli vurulması yanlış. Benimde en hassas olduğum konu ailedir. Bu erkekler neden kadın tarafı olunca ya gelmezler yada kapıda beklerler anlamış değilim ve benimde çok ağrıma gittiği sindiremediğim olmuştur. Aile terapisti evliliğinizi biraz toparlar gibi çocuğunuzda varmış. Onu ve kendinizinde ihtiyacınız olduğunu öne sürerek eşinizi belki ikna edebilirsiniz.
 
Neden biraz saygıya tamah edesın ve sevilmediğin yerde durasın arkadasım?
Saygısızlıgı Sevgısızlıgı hakedecek ahlaksızlık mı yaptın naptın? Hayır.
Sevilmek saygı görmek guzel seyler. İnsana insan oldugunu degerlı oldugunu gösteriyorlar ve sen değerlisin.
Kadir kıymet bilmezin elinde omrunu neden heba edesin?
Cocukların mutsuz oldugunu anlamıyor mu sanıyorsun, anlamıyorlar sa da buyuyunce anlayacaklar. Ozaman sızı sevmedıgını soyledıgınız saygı duymayan babalarını sevecekler mı sanıyorsun?
Ailenizle ıletısımınız nasıl, Bosanma kararınızda arkanızda dururlar mı?
Böyle bir insanla yaşadığınızda zamanla yavaş yavaş değerli misiniz? Unutuyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz bizim evliliğimizin çocuklarımıza kazandırabileceģi hiçbir şey yok. Hatta benim çocuklarım icin bir adam bir kadına nasıl davranmalı örneği asla babaları olmamalı. Benim sadece boşanma isteğimi açikladıktan sonra sen nasıl bir annesin saldırılarina dayanacak gucü toplamam gerekiyor. Cok şükür annem ve ablam yanımdalar.
 
Allah kolaylık versin. Eşiniz terapiste gitmek istemezse bilin ki sizin de evliliğinizin de hiçbir değeri yok gözünde. Bugüne kadar tahammül ettiğiniz için zavallı çocuklarınız birşey anlamamış olabilir ama biraz daha büyüdüklerinde sizin mutsuzluğunuzu ailedeki huzursuzluğu kesinlikle fark edecekler. Anne baba olarak size birşey belli etmeyecekler belki ama inanın onlar sizden daha mutsuz olacaklar. Aile içi huzursuzluk çocuklarda çok derin yaralar açar. Hastalık başa kakılacak birşeyse eşiniz de hem bencil hem rahatına düşkün bu da kişilik hastalığı bana göre. Eşiniz düzelmeyecekse çocuklarınıza yazık etmeyin. Onları böyle bir ortamda büyütmek onlar için katlandıklarınızın boşa gitmesi demektir. Siz de değerlisiniz çocuklarınız da. Kıymetinizi bilmeyen boşa gölge etmesin.
 
Böyle bir insanla yaşadığınızda zamanla yavaş yavaş değerli misiniz? Unutuyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz bizim evliliğimizin çocuklarımıza kazandırabileceģi hiçbir şey yok. Hatta benim çocuklarım icin bir adam bir kadına nasıl davranmalı örneği asla babaları olmamalı. Benim sadece boşanma isteğimi açikladıktan sonra sen nasıl bir annesin saldırılarina dayanacak gucü toplamam gerekiyor. Cok şükür annem ve ablam yanımdalar.
Cok sukur. Anne arkandaysa senden guclusu yok evelallah.
Cocuklarına bakmakla yukumlu oldugu ıcın maddi olarak korkma. Sende girer bir iste calısırsın.
Bıgun yeniden seversin ve cok sevilirsin,, hayat bu belli olmaz.
Er gec bosanacaksın bu tipitipten, gencken bosa ise yarasin. Genclıgın ziyan olmasın, huzurla buyut cocuklarını

Elli yasında bosandıgında bi cok seye gec kalmıs olacaksın.
 
O bir mücadele değil, güvenli alan.
Başınıza gelebilecekleri kestirdiğiniz, önüne set çekebildiğiniz küçük dünya aslında.
Dışarıda koca dünyada neler olup bittiğiyle tekrar baş etmek ve bu sürede benim gibi sizin de 2 erkek evladı layığıyla yetiştirme kaygısı bu durumu besliyor.
Hamur oynanınca ortalığın kirlenmesinden rahatsız olan ve çocuklara bu sebeple huzur vermeyen(döktünüz, yapıştı, off kaldırın) bir kocam olduğundan, onun yokluğunda kızdıklarını yaparken buldum kendimi ben mesela.
Benim huzursuzluğun önüne çektiğim setler, aldığım güvenlik önlemleri böyleymiş meğersem.

Bu evliliklerde sevginin esamesi kalmıyor zaten.
Siz de ben gibi güzelsiniz diye evlenilmiş, ben yıllarca sevildiğimi zannettim ama meğerse daha iyisini bulamam diye mutluluk yalanları atılmış.
Dersine mecbur girdiğiniz bir öğretmen, işveren vs gibi tahammül ediliyor ve karşılıklı çıkara dayalı yeni bir evlilik düzeni kuruluyor.
İhtiyaçlar karşılanıyor, görevler belirleniyor ve robotik bir hayat biçiminde yaşanıp gidiyor.
Mesela eşinizin delirme nedeni, çocuk hasta ise sizin göreviniz olan bir şeyi almayı unutmanız.
Çünkü sistem bozuldu, ona bir sorumluluk verildi ve kayış koptu:)

Offf, yazsam sayfalar sürer inanın.
Sizi öyle derinden anlıyorum ki.
Bazen çok imreniyorum birbirini görünce içi titreyen çiftlere, koklayarak sarılanlara.
Hiç özlemediğim, görünce sevgi hissetmediğim hatta varlığı gözüme batan bir adamla evli olmak.

Ve hayatımda yukarıda yazdığım gibi sevgi dolu hisleri hiç bunları yaşamayacak olmak bile başlı başına boşanma sebebi.
İstiyor ki çocuğum televizyon izlemesin, telefonla oynamasın hay hay ben de istemiyorum ama oyuncak oynasin da istemiyor. Oyuncaklar dökülünce bağırıp toplatıyor. Ne yapacak bu cocuk nasıl oyalanacak demiyor. Sizin gibiyim anlatacak coook şey var. Allah ikimiz içinde hayırlısını nasip etsin.
 
İstiyor ki çocuğum televizyon izlemesin, telefonla oynamasın hay hay ben de istemiyorum ama oyuncak oynasin da istemiyor. Oyuncaklar dökülünce bağırıp toplatıyor. Ne yapacak bu cocuk nasıl oyalanacak demiyor. Sizin gibiyim anlatacak coook şey var. Allah ikimiz içinde hayırlısını nasip etsin.
Baba olsun avmnın parkına gotursun isten gelince. O kahvesini ıcsın cocuklar oynasın. Sende evde uzat ayaklarını dinlen ya da onunla git sende orda ıc kahvenı.
Yazında alsın sızı mesire alanına gotursun siz gene keyıf yapın cocuklar kossun

Uzaktan bos ve cok konusup sacmalamasın.
Allah askına cekme sunu.
 
Allah kolaylık versin. Eşiniz terapiste gitmek istemezse bilin ki sizin de evliliğinizin de hiçbir değeri yok gözünde. Bugüne kadar tahammül ettiğiniz için zavallı çocuklarınız birşey anlamamış olabilir ama biraz daha büyüdüklerinde sizin mutsuzluğunuzu ailedeki huzursuzluğu kesinlikle fark edecekler. Anne baba olarak size birşey belli etmeyecekler belki ama inanın onlar sizden daha mutsuz olacaklar. Aile içi huzursuzluk çocuklarda çok derin yaralar açar. Hastalık başa kakılacak birşeyse eşiniz de hem bencil hem rahatına düşkün bu da kişilik hastalığı bana göre. Eşiniz düzelmeyecekse çocuklarınıza yazık etmeyin. Onları böyle bir ortamda büyütmek onlar için katlandıklarınızın boşa gitmesi demektir. Siz de değerlisiniz çocuklarınız da. Kıymetinizi bilmeyen boşa gölge etmesin.
Ayrıca yazıklarınızı okurken ben de o tartışmanın içindeymişim gibi gerildim. Sizi ve o zavallı kuzucukları düşünemiyorum :(
 
İstiyor ki çocuğum televizyon izlemesin, telefonla oynamasın hay hay ben de istemiyorum ama oyuncak oynasin da istemiyor. Oyuncaklar dökülünce bağırıp toplatıyor. Ne yapacak bu cocuk nasıl oyalanacak demiyor. Sizin gibiyim anlatacak coook şey var. Allah ikimiz içinde hayırlısını nasip etsin.
Bu kadar olur, resmen evimi anlatıyorsunuz.
Boya yapan çocuklara üstleri, elleri boya oldu diye dikkat etmedikleri için kızıp, bana toplama direktifi veriyor.
Ki benim çocuklarım 3 buçuk ve 2 buçuk yaşında:)

Ben artık tamamen emimim kendi kocamdan, o bir ruh hastası, bana kalırsa narsist.
Ve çocukluğunda bastırılmış duyguları, duygusal istismarlar yaşamış ki böyle olmalı.
Eğer istediği gibi uzmana giderse öğreneceğiniz derdi neymiş, yoksa sonumuz belli.
Sizin kocanızda da benzer hatta çok benzer şeyler var.
Üzerinize alınmayın, sizle alakalı değil.
Onun kişiliksizliği yaptığı her şey!
 
Son düzenleme:
Cocuklarin yaninda kalkmadim ayaga, tuttum kendimi, delikanli adamim cunku, yatip kalkip kiymetimi bilmesi lazim falan diye geciriyodur da Allah bilir aklindan, yuce gonulluyum cakmadim 2 tane suratina cocuklarin yaninda
Yok, bu tipler onu yapamaz.
Konu sahibi bir üstüne yürüse ‘ne diyosun lan sen kalksan ne olur’ diye gerinse, yavru köpek gibi titremeye, söylediklerinden dönmeye başlarlar:)
O dayılıkları bir höt demeye bakar.
 
Yok, bu tipler onu yapamaz.
Konu sahibi bir üstüne yürüse ‘ne diyosun lan sen kalksan ne olur’ diye gerinse, yavru köpek gibi titremeye, söylediklerinden dönmeye başlarlar:)
O dayılıkları bir höt demeye bakar.
Bunu zamanında yapmıslıgım var. Getirme beni oraya cumlesı karsısında dibine girip, sen zahmet etme ben geldim ne yapacaksın Allah askına yapsana demistim. Bırak bisey yapmayı bisey bile diyememisti.
 
Yok, bu tipler onu yapamaz.
Konu sahibi bir üstüne yürüse ‘ne diyosun lan sen kalksan ne olur’ diye gerinse, yavru köpek gibi titremeye, söylediklerinden dönmeye başlarlar:)
O dayılıkları bir höt demeye bakar.
Ayaga kalkarsan ne olur diye iki defa sordum cevap veremedi sonra araya başka şeyler girdi. Bana hiç vurmadı ama bu ikinci iması oldu. Bana yaptiğı gibi sokakta bir adama diklenemez ama onu biliyorum.
 
Bunu zamanında yapmıslıgım var. Getirme beni oraya cumlesı karsısında dibine girip, sen zahmet etme ben geldim ne yapacaksın Allah askına yapsana demistim. Bırak bisey yapmayı bisey bile diyememisti.
Aynen öyle.
Sadece laf, çünkü onlar hala ailelerinin 3 yaşındaki çocukları, bireysellikleri yok.
Çünkü onlarınki gövde gösterisi, varlıklarında bulunan güç değil.
Sadece güçlüymüş imajı ile pasifleştirme.
Ben her böyle bir olayda avaz avaz üzerine gittiğim için hatta bir tane vursa da şuraya emniyeti yığsam ve her şey bitse de kurtulsam diye uğraştığım için, yakınen biliyorum.
Adamın erkekliğine, 7 ceddine kadar küfürle sövüyorum, tık yok, geçip yatıyor ya:)
Böyle de gurursuzlar işte.
 
Yok, bu tipler onu yapamaz.
Konu sahibi bir üstüne yürüse ‘ne diyosun lan sen kalksan ne olur’ diye gerinse, yavru köpek gibi titremeye, söylediklerinden dönmeye başlarlar:)
O dayılıkları bir höt demeye bakar.
Zaten benim dedigim yapmasi yapamamasi degil, ama yapmadim yüce gönüllülügümden kafasina girip kendini gazlayip pohpohliyo mu merak ettim şahsen
 
Aynen öyle.
Sadece laf, çünkü onlar hala ailelerinin 3 yaşındaki çocukları, bireysellikleri yok.
Çünkü onlarınki gövde gösterisi, varlıklarında bulunan güç değil.
Sadece güçlüymüş imajı ile pasifleştirme.
Ben her böyle bir olayda avaz avaz üzerine gittiğim için hatta bir tane vursa da şuraya emniyeti yığsam ve her şey bitse de kurtulsam diye uğraştığım için, yakınen biliyorum.
Adamın erkekliğine, 7 ceddine kadar küfürle sövüyorum, tık yok, geçip yatıyor ya:)
Böyle de gurursuzlar işte.
Iste boyle olayların oldugu evlilikler er gec bitiyor. Gec bitmesin genclık bitmesin kafasındayım ben. Omur bu. Bıkere geliyoruz dunyaya. Hayat zaten kısa.
Neden sevgisiz saygısız evlilige hapsedelım kendimizi.
 
Ayaga kalkarsan ne olur diye iki defa sordum cevap veremedi sonra araya başka şeyler girdi. Bana hiç vurmadı ama bu ikinci iması oldu. Bana yaptiğı gibi sokakta bir adama diklenemez ama onu biliyorum.
Diklenemez tabi ki, emin olun size de diklenemez.
Bir ağzınızı açsanız, çok estetik cümlelerle evden kovsanız ‘ama bir konuşalım çocuklarım yanında bağırma’ falanlara girecek.
Biranda rol değiştirip, uzlaşmacı kişi olup, sorunu sizmişsiniz gibi gösterecek.
Ve kendinizden şüphe edeceksiniz.
Geçen sene benim bir konum vardı, geleceğime not diye.
Oradaki cümlem hala aklımda ‘bu adamım beynimde açmaya hasara yenilirsem kendime kanıtımdır bu yazı’ demiştim.
Çünkü o kadar devreleri yaktırırlar, suçluyu size yüklerler.
 
Kendini ne kadar da güzel ifade eden bir kadınsınız.
Üzüldüm, umuyorum hayırlı olan olsun.

Eşinize de böyle ifade etseniz beklentilerinizi, kırgınlıklarınızı, şöyle bir iç döküş yaşasanız belki düzeltmek adına bir adım atılır, kendisi de birşeyler söyler, ister.
Olmaz mı ki?
Tesekkür ederim:) Malesef eşimle ne zaman konuşmaya çalışsam hemen konuyu saptırıyor. Başka yerlere çekiyor. Bi bakmışsın senin anlatmak istediginle onun anlamak istedigi bambaşka.
 
Iste boyle olayların oldugu evlilikler er gec bitiyor. Gec bitmesin genclık bitmesin kafasındayım ben. Omur bu. Bıkere geliyoruz dunyaya. Hayat zaten kısa.
Neden sevgisiz saygısız evlilige hapsedelım kendimizi.
Çocuk bahane derdim, başa gelince anladım.
Birçok kaygı ekleniyormuş çocuk olunca.
Boşanma sürecinin iğrençliği bir yana, daima hınç almanın çocuklar üzerinden ilerlemesi ve bunlara nasıl set çekeceğini bilemeyen, kendini mi kurtarsın, çocukları mı düzeltsin yoksa sırra kadem mi bassın gibi birçok duyguyla baş etmeye çalışma ve en kötüsü böyle bir durumda 1ay sonrasının ne olacağını, nerede nasıl yavrularıyla kalacağını hesap edemeyen anne korkuları bunlar.
Ben 1 senede kafada çok şeyi çözdüm, şuan barınma maddi kaygı vs var.
Zaten kendime 2 sene öngörmüştüm, bu süreçte maddi kısmı da halledersem sıkıntı kalmayacak.
Ama böyle boşanmalar aldattı bitti gibi olmuyor, daima çocuklar için doğru mu iyi mi yapıyorum sancısı yaşatıyor anneye.
 
Back