merhaba arkdaşlar .Baştan sona kadar yazılarınızı okudum. bende kına gecesi olmazsa olmazlarındanım. önce şunu belirtmek isterim önceden kına gecesi dediğimiz olay kız evinde olan düğündür aslında. şimdi ki gibi hem kız tarafında hem erkek tarafında düğünler olmuyordu. o gecelerde işte o zamanlar kız tarafında kendilerinin çalıp söyledikleri müzikler ile eğlenilir di,ertesi günde damat tarafı davulu ve zurnasıyla gelirdi (çok eskiden davul -zurna olmadığında def ile gelinirmiş )gelini ata bindirir götürürdüler.erkek tarafının köyüne varıldığında asıl düğün orada yapılırdı ve kız tarafından hiç kimse olmazdı!. kına ise gelinin bir süsü ve gelin olduğuna dair bir nişandı. o zamanlar mesela yeni geline farklı kına yakılırdı ,yaşlılar ise farklı yakarlardı.gelin olmak zordu ozmanlar ,bir akadaşta demiş erkek tarafı izin verirse gidebilir görürdü ailesine ,aynı köyde olsalar bile..bu acıyı çekenlerden bir gelinde yakmış bir türkü,yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar....... o gündür bugündür de muhakkak kız evinde bir eğlence yapılır,çünkü ailesiyle artık tamamen geçireceği son gündür,geleceğin ne getireceği acaba el oğlu izin verecek mi? vermeyecek mi? yanımıza gelmesine, belli olmayacağı için üzücü ama bir o kadarda mutlu bir gündür. çünkü kızlarını onurlu bir şekilde gelin ediyorlardır, ki o mutlu olacaksa onlar için en güzelidir.
tabii bu böyle gelmiş gitmiş bir masal gibi..muhakkak kız evinde bir kına yapılır,eline gelin olduğu belli olsun diye kınası yakılır...
neyse uzattım sanırım :)
evlenen ersinler muradına ınşaallah, biz de çıkalım kerevetine :))