Forumda son on konuya her baktığımda; gebelik haberlerini neşeyle paylaşanlar, falanca tarihte doğumunu bekleyenler, ilk anneliğinde acemiliği yüzünden tecrübeli annelerden bilgi almak isteyenler, kaset testlerdeki olmayan çizgiyi binbir umutla varmış gibi görmek isteyenler...
Yüzlerce varyasyon sayabilirim.
Ben de bu yaşıma kadar hiç gebelik yaşayamadım. Yaşım 41. Ne yapayım, hamilelik sevincini paylaşan bir üye görsem, "hiç utanmıyor, anne olan var olamayan var, çocuğunu kaybeden var, kuvözde yaşam mücadelesi veren var, var oğlu var yani..." deyip üzülerek lanet mi edeyim?
Hayatta her şey bizler için.
Eltim ablam gibidir demişsiniz. Siz ablanızın hamilelik haberinin sevincini, acınızı bir tarafa bırakarak paylaşmaz mısınız?
Paylaşmam derseniz, bu çok bencilce olmaz mı?
Bunun zamanı yoktur, zamanlaması yoktur.
Size bir örnek vereyim. Babamın ölüm haberini aldığım yoğun bakım ünitesinin bitişiğinde, yeni doğan yoğun bakım ünitesi vardı.
Babamın bedenini bize sedyeyle getirdikleri esnada, diğer üniteden de yeni doğmuş bir bebek çıkardılar.
O an bizimle oturarak doğacak bebeği bekleyen diğer ailenin gözlerinde sevinç pırıltıları, bizimse ölüm feryadı vardı.
Babam, ruhunu yeni doğan bir bebeğe emanet edip gitti diye düşündüm o noktada. O kadar garip bir andı ki.
Birine daha söylemiştim.
Size de tekrar etmek istedim.
"Pencereden bakan dışarıyı görür, pencereye bakan camın kirini..."
İyimser olun. Bakış açınız çok önemlidir. Mutluluk da, acı da paylaştıkça iyi hissettirir.
Başınız sağ olsun.
Eltinizin gebeliği de hayırlı, uğurlu ve sağlıklı olsun.