Öncelikle çok kısa kendimi anlatayım ki başlığın anlamı çıksın ortaya: 34 yaşındayım. Okumuş ve kültürlü bir ailenin 2 çocuğundan biriyim. Özel okulda okudum. Lisans bitirdim. Yediği önünde yemediği ardında bir genç kızken 24 yaşında eşime aşık oldum ve evlendim.
İşte bütün hikaye buradan sonra sapıtıyor. İstanbullu olan beni (ki yazlığımız Çanakkale'de diye k.validem beni herkese ç.kaleli diye tanıtır utanıyor ist lu demekten herhal) Azeri kökenli olan eşimin ailesi hiç istemedi. (başka konulara yaptığım yorumlarda anlattım tekrarlamaya gerek yok) sancılı bir flört, sözlülük, nişanlılık derken evlendik. (bütün sancılar erkek tarafından çıktı eşimle hiç sorunum yokTU)
6 ay önce eşime ait olan (ancak babası o zamanlar sağ olduğu için tapusunu üstüne geçirmediği) evi k.validem (eşimin diğer kardeşleri eşime feragatname vermişlerdi verasette sorun yaşanmaması için) nasıl etmişse üstüne geçirmiş ve ben umreye gidicem yok bilmemne yapacam diyerekten satmaya kalktı. (Bilenler bilir doğu kültürü gerçekten çok farklı. Her ne kadar hatalı olduklarını bilseler de büyüklere hatalı olduklarını söylemezler sakince olayı çözmeye çalışırlar.) Bunu üzerine apar topar o eve (k.validemin içinde olduğu) taşındık. Eşim sırf ben kendimi sığıntı gibi hissetmeyeyim diye evimizin bütün eşyalarını o eve yerleştirdi. K.validemin kullandıklarını ihtiyacı olanlara verdik. Sonra baktı olmuyor ben eve ısınayım diye mutfağı yeniledi, evi tadil ettirdi (yanlış anlaşılmasın ev zaten 6 senelik ama hani yenilik olursa enerji iyi gelir diye düşündük)vs...
Şimdi diyeceksiniz ki sorun nerede? Sorun şurada....
Bu hani okumuş, çalışan, iş yerinde sayılan sevilen A_L_A var ya? Eve gitmekten nefret ediyor. Çünkü k.valide bütün gün evde oturuyor, elini hiçbirşeye sürmüyor, saat 7den sonra ben yemekti, işti, çamaşırdı, küçük kaynım gelince masayı kur kaldır dı derken 22.30'dan önce oturmadığım halde, gene yaranamıyorum gene yaranamıyorum.
En son dün akşam çok kötü girdik birbirimize. Kızımız hafta içi annemde kalıyor ben de haftanın 1 günü onun yanına gidiyorum. Dün akşam keman kursunun toplantısı vardı o sebepten dün akşam da anneme gitmem gerekiyordu. Şİrkete tel geldi. Valide hanımdan. Vay onun kolu ağrıyormuş. Ben evde oturmuyormuşum. Ona bir tas yemek koyamaya eriniyormuşum. Köpek mi varmış evde insan mı belli değil. Sonumuz demek böyle olacakmış. Ben hafta içi gezecek hafta sonu evde duracakmışım. (eşim hafta içi şehir dışında p.tesi gidiyor cuma geliyor). O hırsa gitim eve. Telin ses kaydını açtım. Ve bütün hakaretlerini iftiralarını çektim kaydettim. Söyledii her bir yalanı iki dakika sonra kendi ele verdi hepsini kaydettim.
Ama bu çözecek mi sorunları? hayır... tatile gitmemizden tutun da, pazar günü 11 de uyanmama kadar herşey sorun onun için. (cts de çalışıyorum) ayda bir gün kadın getirmem yeterli değilmiş ben iş yapmayı sevmiyormuşum neden her hafta evi dökmüyormuşum (ev dökmekten kastı buzdolabının / camların / vs temizlenmesi gibi büyük işler diğerleri zaten yapılıyor) O hastaymış, yaşlıymış (62 yaşında ve tanısı konulan hiç bir rahatsızlığı yok) ben saygısızmışım, tembelmişim. (psikolojik durumumu saymıyorum ama tanısı konulan ve oldukça ağır bir hastalığım var. kullandığım ilaçlardan saçlarım döküldü desem herhalde anlaşılır)
Eşime şikayet etmek istemiyorum. Çünkü zaten hafta içi evde yok hafta sonu 2 gün de benim dırdırımla başı şişmesin diye. Annesine laf anlatamıyorum çünkü anlamak istemiyor hep o haklı. Anneme sorarsanız bir dakika durma artık yeter ben seni kimsenin kölesi olasın diye yetiştirmedim diyor. Kocama aşığım ama dayanacak gücüm de kalmadı.
Şİmdi lütfen bana akıl verin? Bu evlilik bu şekilde süürer mi? Sürmezse ne yapmalıyım? uzun oldu kusura bakmayın ama inanın bu yazığım 10 senenin %2 si bile değil :2:
İşte bütün hikaye buradan sonra sapıtıyor. İstanbullu olan beni (ki yazlığımız Çanakkale'de diye k.validem beni herkese ç.kaleli diye tanıtır utanıyor ist lu demekten herhal) Azeri kökenli olan eşimin ailesi hiç istemedi. (başka konulara yaptığım yorumlarda anlattım tekrarlamaya gerek yok) sancılı bir flört, sözlülük, nişanlılık derken evlendik. (bütün sancılar erkek tarafından çıktı eşimle hiç sorunum yokTU)
6 ay önce eşime ait olan (ancak babası o zamanlar sağ olduğu için tapusunu üstüne geçirmediği) evi k.validem (eşimin diğer kardeşleri eşime feragatname vermişlerdi verasette sorun yaşanmaması için) nasıl etmişse üstüne geçirmiş ve ben umreye gidicem yok bilmemne yapacam diyerekten satmaya kalktı. (Bilenler bilir doğu kültürü gerçekten çok farklı. Her ne kadar hatalı olduklarını bilseler de büyüklere hatalı olduklarını söylemezler sakince olayı çözmeye çalışırlar.) Bunu üzerine apar topar o eve (k.validemin içinde olduğu) taşındık. Eşim sırf ben kendimi sığıntı gibi hissetmeyeyim diye evimizin bütün eşyalarını o eve yerleştirdi. K.validemin kullandıklarını ihtiyacı olanlara verdik. Sonra baktı olmuyor ben eve ısınayım diye mutfağı yeniledi, evi tadil ettirdi (yanlış anlaşılmasın ev zaten 6 senelik ama hani yenilik olursa enerji iyi gelir diye düşündük)vs...
Şimdi diyeceksiniz ki sorun nerede? Sorun şurada....
Bu hani okumuş, çalışan, iş yerinde sayılan sevilen A_L_A var ya? Eve gitmekten nefret ediyor. Çünkü k.valide bütün gün evde oturuyor, elini hiçbirşeye sürmüyor, saat 7den sonra ben yemekti, işti, çamaşırdı, küçük kaynım gelince masayı kur kaldır dı derken 22.30'dan önce oturmadığım halde, gene yaranamıyorum gene yaranamıyorum.
En son dün akşam çok kötü girdik birbirimize. Kızımız hafta içi annemde kalıyor ben de haftanın 1 günü onun yanına gidiyorum. Dün akşam keman kursunun toplantısı vardı o sebepten dün akşam da anneme gitmem gerekiyordu. Şİrkete tel geldi. Valide hanımdan. Vay onun kolu ağrıyormuş. Ben evde oturmuyormuşum. Ona bir tas yemek koyamaya eriniyormuşum. Köpek mi varmış evde insan mı belli değil. Sonumuz demek böyle olacakmış. Ben hafta içi gezecek hafta sonu evde duracakmışım. (eşim hafta içi şehir dışında p.tesi gidiyor cuma geliyor). O hırsa gitim eve. Telin ses kaydını açtım. Ve bütün hakaretlerini iftiralarını çektim kaydettim. Söyledii her bir yalanı iki dakika sonra kendi ele verdi hepsini kaydettim.
Ama bu çözecek mi sorunları? hayır... tatile gitmemizden tutun da, pazar günü 11 de uyanmama kadar herşey sorun onun için. (cts de çalışıyorum) ayda bir gün kadın getirmem yeterli değilmiş ben iş yapmayı sevmiyormuşum neden her hafta evi dökmüyormuşum (ev dökmekten kastı buzdolabının / camların / vs temizlenmesi gibi büyük işler diğerleri zaten yapılıyor) O hastaymış, yaşlıymış (62 yaşında ve tanısı konulan hiç bir rahatsızlığı yok) ben saygısızmışım, tembelmişim. (psikolojik durumumu saymıyorum ama tanısı konulan ve oldukça ağır bir hastalığım var. kullandığım ilaçlardan saçlarım döküldü desem herhalde anlaşılır)
Eşime şikayet etmek istemiyorum. Çünkü zaten hafta içi evde yok hafta sonu 2 gün de benim dırdırımla başı şişmesin diye. Annesine laf anlatamıyorum çünkü anlamak istemiyor hep o haklı. Anneme sorarsanız bir dakika durma artık yeter ben seni kimsenin kölesi olasın diye yetiştirmedim diyor. Kocama aşığım ama dayanacak gücüm de kalmadı.
Şİmdi lütfen bana akıl verin? Bu evlilik bu şekilde süürer mi? Sürmezse ne yapmalıyım? uzun oldu kusura bakmayın ama inanın bu yazığım 10 senenin %2 si bile değil :2: