- 19 Ağustos 2014
- 1.771
- 5.231
- 208
- Konu Sahibi JessicaJoy
- #1
Çok uzun ve hassas bir konu, elbette derdini anlatan herkesin meselesi hassastır ama burada ölümden dönmüş ve hastalığının etkilerini hayat boyu yaşayacak bir adam ve hayat boyu evliliği düşünmemiş ve düşünmeyeceğine inanmışken kararından dönmeye niyetlenmiş bir kadın var.
Bu detayı gözardı edecek ya da uzunluğuna atıfta bulunacak hanımlar devamını okuyarak yorulmayabilirler.
Beş yıldır tanıyoruz birbirimizi.
Bu beş yılın yarıdan fazlası onun ölümcül bir hastalığı yenmek için hastane ve evde tedavi olmasıyla geçti.
Ayrı şehirlerdeyiz ve toplamda üç kez yanıma geldi bu süreçte... Her seferinde de tam iyileşmemiş olduğu için dönüşte zor günler yaşadı.
Ona destek olmak, iyi hissettirmek, onu mutlu etmek beni de mutlu ediyordu.
Karşılıklı hediyeler, sürprizler, her gün saatlerce telefon görüşmeleri...
O ve ailesi bu süreci evliliğe giden bir ilişki olarak gördüler bense her seferinde evlilik düşünmediğimi çok net bir şekilde ifade ettim onlara, çevremde onu tanıyanlar tarafından duygusuzlukla suçlanarak...
Bu yaz bu şekilde gorusmemize dayanamadığını, hediyeler ve sürprizlerin ona çok özel hissettirdiğini, onu arkadaş olarak görmeye devam edeceksem ona hediye göndermemi istemediğini, bu şekilde kendisinin ve ailesinin umutlandıklarını söyledi.
Ben öteden beri kimseyle evlilik düşünmediğimi ona ısrarla ifade ettiğim için bana olan hislerini hastalığını atlatmada verdiğim destek ve zor günlerini unutturan birine duyduğu minnet olarak yorumladığımı her seferinde söyledim.
O ise duygularında samimi olduğunu, sadece minnet duygusu olsa hediyelerime karşılık vererek ve hayatımda bana destek olarak bunu karşıladığını düşüneceğini, hayalinin benimle bir ömür olduğunu söyledi her seferinde.
Gerçekten berbat zamanlar geçirdim, bir yandan onun yaşadığı ağır travma nedeniyle duygularında yanıldığına inanmam bir yandan hayatında evlilik düşünmemiş biri olarak ona olan düşkünlüğümün şefkat mi yoksa sevgi mi olduğunu anlayamayışım, günlerce bunları kafamda tartışım, onun sağlık problemleri benim de farklı sebeplerden yanına gidemeyişim ve bunları yüz yüze görüşemeyişimiz kabus gibiydi.
Günlerce kendime ve çevremde ondan haberdar olan birkaç kişiye birçok soru sordum ve evlilikten hala korktuğuma ama onunla evlilikten korkmayacağıma karar verdim neticede hayallerimizin ortak olduğuna inanıp planlar yapmaya başladık.
Çok erken yaşta başlayan ve yıllar içinde tekrarlayan hastalığı nedeniyle iş problemi var ki bulacağı iş de ömür boyu onu çok yormayacak ve hastalığını nuksettirmeyecek bir iş olmalı, mütevazı bir hayat, küçük hayaller... Benim için sorun teşkil etmiyor bunlar çünkü oldum olası hayal kurma konusunda bonkor değilim ve maddiyat konusunda büyük beklentilerim olmadı hiçbir zaman, mesleğimi dahi maddi kazanca yönelik düşünmedim, çocukluk hayalim olan işi yapıyorum.
Buraya kadar okuyanların gözlerine sağlık zira sıkıntı bundan sonra başlıyor.
Biz internette tanıştık. Benden önce yine nette tanıştığı bir kadın var ki yıllarca onun ne kadar iyi biri olduğunu dinledim ondan, o da hastalığı konusunda çok destek ve yardımcı oldu, öyle ki işlemleri çabuklaştırmak için araya birilerini koydu hatta tartıştığımız günlerde o kadına sordum durumunu, o da haberdar edip beni aramasını sağladı yani kötü niyetli bir kadın olduğunu düşünmüyorum ben de.
O kadınla üç dört ayda bir telefonlaşıyorlar, ben aramızda bir ilişki olması durumunda o kadından rahatsız olacağımı çünkü ne kadar aksini düşünsem de internetten tanışmaya sıcak bakmayacak bir ailede olduğumu bu nedenle "o senin gibi kimlerle gorusuyordur" önermesine "hayır, sadece ben varım" demek istediğimi söylemiştim.
Üstelik internette tanışmaya mesafeli olmamakla birlikte internette tanıştığım ve gelecek planları yapacağım birinin nette benden evvel tanıştığı bir kadınla -niteligi ne olursa olsun- iletişimini kabullenebilecek biri de değilim, bana karşı hislerine yıllarca ikna olamadığım adamın aynı hisleri ona da beslediğini düşündüm belki de, aynı yerde tanışmak, karşılıklı destek olarak başlayan ilişki...
O da makul buldu, kabul etti ve ertesi gün ondan yaptıkları için helallik isteyip iletişimi bitireceğini söyledi.
Bilmiyorum, belki bunu söylediğimde karşı çıksa, onu hayatından çıkaramayacağına sebepleriyle beni ikna etse dostuna vefalı davranıyor diye düşünecektim ve şu an içimde bu kuşkular olmayacaktı.
O gün mr çekimi vardı arayamadı, ertesi gün aradı kadın açmadı ve ben bu konuyu hatırlatınca arayarak sözünü tuttuğunu, "kafasinda bitirdiğini" söyledi.
Kafasında bitirmek... Bana rahatsız olmakta haklı olduğumu ifade edip iletişimi bitireceğine söz vermişken sadece arayarak sözünü tutmuş olduğunu kabullenmemi beklemek... Bu ifadeler beni rahatsız etti ve tartıştık, her yerden engelledim.
Arada ablasının ara ara yazdığı bir ay geçti, doğum günümden iki gün önce sözünü tutmadığı için özür dileyerek konuşmaya başladık, sorunun o kadınla gorusmeyecek olmak değil, hastalığında hakkı geçmiş birine "seni hayatımdan çıkartacağım" demek olduğunu söyledi ki kadın nişanlandı bu arada.
Ben artık meselenin karşı cins olmasından ziyade sözünü tutmadığı için ona güvenememek olduğunu söyledim ki o da bu sebeple yine sözünü tutacağını söyledi.
O kadın hastalığı döneminde yine yardımcı olabilir, irtibat koparsa kendimi affetmem diye düşünerek ve meseleyi bilip abarttığımı söyleyenlerin de etkisiyle bir daha sebebi ne olursa olsun tutamayacağı sözü vermeme konusunda anlaşarak konuyu kapattım.
Bir hafta sonra konuyu bilen bir arkadaşımdan bahsederken yine sözünü tutmadığı geldi aklıma, neler saydım, saatlerce ağzıma geleni söyledim, yine söz verdi, mesajlar yazdı, sözünü tutup güvenimi kazanacağına dair.
Ayrı şehirlerde, onun dört kez tekrarlamış ölümcül hastalığı, benim problemlerim... Böyle bekliyoruz...
O kadar sorunu aşmış, çok daha fazlasını aşma niyetindeyken, hayatımda karşı cinsle ilgili hiçbir planım ve hayalim yokken, tam bir şeyleri göze almaya başlamış ve niyetlenmişken böyleyiz.
Bu sözü vereli iki ay oldu, arada geçenleri de kısmen yazdım yukarıda.
Ne dersiniz bu iddia ettiği gibi karşı tarafa vefalı olmak mı ki o durumda ölçüp tartmadan tekrar tekrar söz verip tutmayacağına nasıl inanılır yoksa bana vefasız olmak mı?
Hakkında olumsuz konuşan iç sesimi susturuyor duygularım, sadece sevgim değil, merhamet ve şefkatim de "o senin için nelere katlandı, sevgisini ispat etmek için neler yaptı" diyor, sonra da "sen onun için nelere katlandın ve katlanacaksın, o sana verdiği sözü tutmaktan belki de sadakatten aciz" diyen başka bir ses duyuyorum.
Hangi ses haklı, yanlış yapan kim?
İnsanın basireti bu kadar mi bağlanırmış...
Yorum ve yardımlarınız için, meraktan değil de sırf anlamak için sabırla okuduysanız, kendinizi benim yerime koyarak düşündüyseniz bile teşekkür ederim.
Bu detayı gözardı edecek ya da uzunluğuna atıfta bulunacak hanımlar devamını okuyarak yorulmayabilirler.
Beş yıldır tanıyoruz birbirimizi.
Bu beş yılın yarıdan fazlası onun ölümcül bir hastalığı yenmek için hastane ve evde tedavi olmasıyla geçti.
Ayrı şehirlerdeyiz ve toplamda üç kez yanıma geldi bu süreçte... Her seferinde de tam iyileşmemiş olduğu için dönüşte zor günler yaşadı.
Ona destek olmak, iyi hissettirmek, onu mutlu etmek beni de mutlu ediyordu.
Karşılıklı hediyeler, sürprizler, her gün saatlerce telefon görüşmeleri...
O ve ailesi bu süreci evliliğe giden bir ilişki olarak gördüler bense her seferinde evlilik düşünmediğimi çok net bir şekilde ifade ettim onlara, çevremde onu tanıyanlar tarafından duygusuzlukla suçlanarak...
Bu yaz bu şekilde gorusmemize dayanamadığını, hediyeler ve sürprizlerin ona çok özel hissettirdiğini, onu arkadaş olarak görmeye devam edeceksem ona hediye göndermemi istemediğini, bu şekilde kendisinin ve ailesinin umutlandıklarını söyledi.
Ben öteden beri kimseyle evlilik düşünmediğimi ona ısrarla ifade ettiğim için bana olan hislerini hastalığını atlatmada verdiğim destek ve zor günlerini unutturan birine duyduğu minnet olarak yorumladığımı her seferinde söyledim.
O ise duygularında samimi olduğunu, sadece minnet duygusu olsa hediyelerime karşılık vererek ve hayatımda bana destek olarak bunu karşıladığını düşüneceğini, hayalinin benimle bir ömür olduğunu söyledi her seferinde.
Gerçekten berbat zamanlar geçirdim, bir yandan onun yaşadığı ağır travma nedeniyle duygularında yanıldığına inanmam bir yandan hayatında evlilik düşünmemiş biri olarak ona olan düşkünlüğümün şefkat mi yoksa sevgi mi olduğunu anlayamayışım, günlerce bunları kafamda tartışım, onun sağlık problemleri benim de farklı sebeplerden yanına gidemeyişim ve bunları yüz yüze görüşemeyişimiz kabus gibiydi.
Günlerce kendime ve çevremde ondan haberdar olan birkaç kişiye birçok soru sordum ve evlilikten hala korktuğuma ama onunla evlilikten korkmayacağıma karar verdim neticede hayallerimizin ortak olduğuna inanıp planlar yapmaya başladık.
Çok erken yaşta başlayan ve yıllar içinde tekrarlayan hastalığı nedeniyle iş problemi var ki bulacağı iş de ömür boyu onu çok yormayacak ve hastalığını nuksettirmeyecek bir iş olmalı, mütevazı bir hayat, küçük hayaller... Benim için sorun teşkil etmiyor bunlar çünkü oldum olası hayal kurma konusunda bonkor değilim ve maddiyat konusunda büyük beklentilerim olmadı hiçbir zaman, mesleğimi dahi maddi kazanca yönelik düşünmedim, çocukluk hayalim olan işi yapıyorum.
Buraya kadar okuyanların gözlerine sağlık zira sıkıntı bundan sonra başlıyor.
Biz internette tanıştık. Benden önce yine nette tanıştığı bir kadın var ki yıllarca onun ne kadar iyi biri olduğunu dinledim ondan, o da hastalığı konusunda çok destek ve yardımcı oldu, öyle ki işlemleri çabuklaştırmak için araya birilerini koydu hatta tartıştığımız günlerde o kadına sordum durumunu, o da haberdar edip beni aramasını sağladı yani kötü niyetli bir kadın olduğunu düşünmüyorum ben de.
O kadınla üç dört ayda bir telefonlaşıyorlar, ben aramızda bir ilişki olması durumunda o kadından rahatsız olacağımı çünkü ne kadar aksini düşünsem de internetten tanışmaya sıcak bakmayacak bir ailede olduğumu bu nedenle "o senin gibi kimlerle gorusuyordur" önermesine "hayır, sadece ben varım" demek istediğimi söylemiştim.
Üstelik internette tanışmaya mesafeli olmamakla birlikte internette tanıştığım ve gelecek planları yapacağım birinin nette benden evvel tanıştığı bir kadınla -niteligi ne olursa olsun- iletişimini kabullenebilecek biri de değilim, bana karşı hislerine yıllarca ikna olamadığım adamın aynı hisleri ona da beslediğini düşündüm belki de, aynı yerde tanışmak, karşılıklı destek olarak başlayan ilişki...
O da makul buldu, kabul etti ve ertesi gün ondan yaptıkları için helallik isteyip iletişimi bitireceğini söyledi.
Bilmiyorum, belki bunu söylediğimde karşı çıksa, onu hayatından çıkaramayacağına sebepleriyle beni ikna etse dostuna vefalı davranıyor diye düşünecektim ve şu an içimde bu kuşkular olmayacaktı.
O gün mr çekimi vardı arayamadı, ertesi gün aradı kadın açmadı ve ben bu konuyu hatırlatınca arayarak sözünü tuttuğunu, "kafasinda bitirdiğini" söyledi.
Kafasında bitirmek... Bana rahatsız olmakta haklı olduğumu ifade edip iletişimi bitireceğine söz vermişken sadece arayarak sözünü tutmuş olduğunu kabullenmemi beklemek... Bu ifadeler beni rahatsız etti ve tartıştık, her yerden engelledim.
Arada ablasının ara ara yazdığı bir ay geçti, doğum günümden iki gün önce sözünü tutmadığı için özür dileyerek konuşmaya başladık, sorunun o kadınla gorusmeyecek olmak değil, hastalığında hakkı geçmiş birine "seni hayatımdan çıkartacağım" demek olduğunu söyledi ki kadın nişanlandı bu arada.
Ben artık meselenin karşı cins olmasından ziyade sözünü tutmadığı için ona güvenememek olduğunu söyledim ki o da bu sebeple yine sözünü tutacağını söyledi.
O kadın hastalığı döneminde yine yardımcı olabilir, irtibat koparsa kendimi affetmem diye düşünerek ve meseleyi bilip abarttığımı söyleyenlerin de etkisiyle bir daha sebebi ne olursa olsun tutamayacağı sözü vermeme konusunda anlaşarak konuyu kapattım.
Bir hafta sonra konuyu bilen bir arkadaşımdan bahsederken yine sözünü tutmadığı geldi aklıma, neler saydım, saatlerce ağzıma geleni söyledim, yine söz verdi, mesajlar yazdı, sözünü tutup güvenimi kazanacağına dair.
Ayrı şehirlerde, onun dört kez tekrarlamış ölümcül hastalığı, benim problemlerim... Böyle bekliyoruz...
O kadar sorunu aşmış, çok daha fazlasını aşma niyetindeyken, hayatımda karşı cinsle ilgili hiçbir planım ve hayalim yokken, tam bir şeyleri göze almaya başlamış ve niyetlenmişken böyleyiz.
Bu sözü vereli iki ay oldu, arada geçenleri de kısmen yazdım yukarıda.
Ne dersiniz bu iddia ettiği gibi karşı tarafa vefalı olmak mı ki o durumda ölçüp tartmadan tekrar tekrar söz verip tutmayacağına nasıl inanılır yoksa bana vefasız olmak mı?
Hakkında olumsuz konuşan iç sesimi susturuyor duygularım, sadece sevgim değil, merhamet ve şefkatim de "o senin için nelere katlandı, sevgisini ispat etmek için neler yaptı" diyor, sonra da "sen onun için nelere katlandın ve katlanacaksın, o sana verdiği sözü tutmaktan belki de sadakatten aciz" diyen başka bir ses duyuyorum.
Hangi ses haklı, yanlış yapan kim?
İnsanın basireti bu kadar mi bağlanırmış...
Yorum ve yardımlarınız için, meraktan değil de sırf anlamak için sabırla okuduysanız, kendinizi benim yerime koyarak düşündüyseniz bile teşekkür ederim.