- Konu Sahibi chocolategirl
- #441
Canım bizim evdeki tvyi de benim dayımla anneannem aldılar. Dayım tv eve geleceği zaman demişti ki bak bunun faturası senin üstüne nolur nolmaz diye dedi.
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
napsın,hiçbirşey...
kendisi de çöp torbaları getirmiş çünkü...geri kalanları da kendisi koydu torbalara
merhabalar,
kendimi ancak topladım...
eşyalar gitti kızlar,salonum bomboş..oturacak bir sandalyem bile yok artık,bırakın koltuğu...
he üzüldüğüm bu mu?tabii ki değil.
kısaca olanları anlatayım merak edenler için;
biliyorsunuz,gidecektim.evde olmayacaktım eşyalar giderken.hazırlandım,duş aldım.saçlarımı taradım,kapı çaldı.kardeşim geldi sanıyorken,o geldi (eşim diyemiyorum)..erken gelmişti,çünkü 6 da geleceğiz denmişti.içeri girdi,"neden erken geldin"dedim,bişeyler zırvaladı.yatak odama gittim.geldi yanıma "müsaitsen konuşalım" dedi...geçtik salona..
dün onu arayıp,telsiz ev telefonunun yerini sordum,onu bile almıştı.halbuki o benimdi,o anda da lazımdı...neymiş efendim,ben onun aldığı 600 tl lık cep telefonunu kullanırken 30-40 tl lik telefonun lafını nasıl yaparmışım,5 senedir beraber olduğu kişi ben olamazmışım :)
dalga geçer gibi gülüp,bir anda ciddileştim ve artık dayanamadım konuştum " sen çok rezil bir insansın,evdeki avizelere kadar söküp aldın,gelmiş bana aldığın telefonun lafını ediyorsun,ve hala beni suçlamaya devam ediyorsun.beni kendinle karıştırma.ben kadın halimle,sana bunları yapmazdım.ayrılsak ve ev tutsam bile,gider o eve bir döşek atar,yine de boşanmadan eşyamı almaz,seni burda bir sandalyesiz bırakmazdım.sen herşeyden önce vicdansız ve Allah korkusu olmayan bir adamsın.benim senden ayrıldığım için üzülmem mümkün değil,ben ancak beni düşürdüğün duruma,hayaller kurarak aldığımız eşyalarımızın şu şekilde evden çıkmasına üzülürüm.unutmaki ahım var benim bu eşyalarda ve her oturup kalktığında mutsuz olmanı diliyorum" dedim ve dayanamayıp sinirden ağladım. oysa "hala kendi hatalarını görmüyorsun ve bu evliliği ve sevgimi yaptıkların yüzünden bitirdiğini anlayamıyorsun"diyor."tabii ki hatalarım oldu,ben hatasızım demedim hiç.ama en azından iyi niyetliydim,hep düzeltmeye çalıştım.elimde olanları düzelttim,elimde olmayanlar da vardı,insanız nihayetinde.ama bir erkeğin gecenin köründe karısını sokağa bırakması,beraber olduktan sonra "sevgi şart değil" demesi,bu evi daha boşanmadan bu hale getirmesi insanlığa yakışmayan davranışlar,ama sana yakıştı....ama tahmin etmeliydim,kendini bu kadar seven bir adamın,bir kadını sevemeyeceğini bilmeliydim.görmek istemeyecek kadar sevmiştim seni belki de...ama şimdi tiksiniyorum" dedim...
kardeşim gelince konuşmayı kestim ve yatak odama gidip uzandım,uyumuşum.bir saat sonra geldi ve"hilal işimiz bitti,allahaısmarladık" dedi,yüzüme bakıyor...kalktım,şöyle bir baktım biraz hafif gülerek ve tiksinerek alkışladım"yakıştı sana,güle güle" dedim...geldi,yatağın kenarına oturdu "ben mutlu ayrılmıyorum bu evden ama olmadı yapamadık...."tarzı günah çıkarma konuşmaları yapıyor ve ben alaycı şekilde suratına bakmaya devam ediyorum ...dedim ki"sen mutlusun ve şuan bana show yapıyorsun.oynama,senin oynamalarından çok sıkıldım ve kusucam...defol git,tiksiniyorum"dedim...
gitti...çirkinleşerek..aptal aptal konuşarak...
sonra salonuma gittim,sesimin yankılandığı boş duvarlara baktım...sesli sesli ağladım..(kardeşim yatak odasına gitti,yalnızbırakmak istedi sanırım) cama gittim,aşağıda hevesle eşyalarını yükleyen yaratığa baktım...öyle nefret ettim ki o an ondan...yemekler hazırladığım masam,üzerinde arkadaşlarımla ,ailemizle oturduğumuz koltuklar,sandalyeler ortalardaydı...onların ardından ağladım,yani hayallerimin...kafasını kaldırdı,arabasına binerken ve gördü beni camda..el salladı güya üzülerek ve yeni hayatına doğru gitti...
merhabalar,
kendimi ancak topladım...
eşyalar gitti kızlar,salonum bomboş..oturacak bir sandalyem bile yok artık,bırakın koltuğu...
he üzüldüğüm bu mu?tabii ki değil.
kısaca olanları anlatayım merak edenler için;
biliyorsunuz,gidecektim.evde olmayacaktım eşyalar giderken.hazırlandım,duş aldım.saçlarımı taradım,kapı çaldı.kardeşim geldi sanıyorken,o geldi (eşim diyemiyorum)..erken gelmişti,çünkü 6 da geleceğiz denmişti.içeri girdi,"neden erken geldin"dedim,bişeyler zırvaladı.yatak odama gittim.geldi yanıma "müsaitsen konuşalım" dedi...geçtik salona..
dün onu arayıp,telsiz ev telefonunun yerini sordum,onu bile almıştı.halbuki o benimdi,o anda da lazımdı...neymiş efendim,ben onun aldığı 600 tl lık cep telefonunu kullanırken 30-40 tl lik telefonun lafını nasıl yaparmışım,5 senedir beraber olduğu kişi ben olamazmışım :)
dalga geçer gibi gülüp,bir anda ciddileştim ve artık dayanamadım konuştum " sen çok rezil bir insansın,evdeki avizelere kadar söküp aldın,gelmiş bana aldığın telefonun lafını ediyorsun,ve hala beni suçlamaya devam ediyorsun.beni kendinle karıştırma.ben kadın halimle,sana bunları yapmazdım.ayrılsak ve ev tutsam bile,gider o eve bir döşek atar,yine de boşanmadan eşyamı almaz,seni burda bir sandalyesiz bırakmazdım.sen herşeyden önce vicdansız ve Allah korkusu olmayan bir adamsın.benim senden ayrıldığım için üzülmem mümkün değil,ben ancak beni düşürdüğün duruma,hayaller kurarak aldığımız eşyalarımızın şu şekilde evden çıkmasına üzülürüm.unutmaki ahım var benim bu eşyalarda ve her oturup kalktığında mutsuz olmanı diliyorum" dedim ve dayanamayıp sinirden ağladım. oysa "hala kendi hatalarını görmüyorsun ve bu evliliği ve sevgimi yaptıkların yüzünden bitirdiğini anlayamıyorsun"diyor."tabii ki hatalarım oldu,ben hatasızım demedim hiç.ama en azından iyi niyetliydim,hep düzeltmeye çalıştım.elimde olanları düzelttim,elimde olmayanlar da vardı,insanız nihayetinde.ama bir erkeğin gecenin köründe karısını sokağa bırakması,beraber olduktan sonra "sevgi şart değil" demesi,bu evi daha boşanmadan bu hale getirmesi insanlığa yakışmayan davranışlar,ama sana yakıştı....ama tahmin etmeliydim,kendini bu kadar seven bir adamın,bir kadını sevemeyeceğini bilmeliydim.görmek istemeyecek kadar sevmiştim seni belki de...ama şimdi tiksiniyorum" dedim...
kardeşim gelince konuşmayı kestim ve yatak odama gidip uzandım,uyumuşum.bir saat sonra geldi ve"hilal işimiz bitti,allahaısmarladık" dedi,yüzüme bakıyor...kalktım,şöyle bir baktım biraz hafif gülerek ve tiksinerek alkışladım"yakıştı sana,güle güle" dedim...geldi,yatağın kenarına oturdu "ben mutlu ayrılmıyorum bu evden ama olmadı yapamadık...."tarzı günah çıkarma konuşmaları yapıyor ve ben alaycı şekilde suratına bakmaya devam ediyorum ...dedim ki"sen mutlusun ve şuan bana show yapıyorsun.oynama,senin oynamalarından çok sıkıldım ve kusucam...defol git,tiksiniyorum"dedim...
gitti...çirkinleşerek..aptal aptal konuşarak...
sonra salonuma gittim,sesimin yankılandığı boş duvarlara baktım...sesli sesli ağladım..(kardeşim yatak odasına gitti,yalnızbırakmak istedi sanırım) cama gittim,aşağıda hevesle eşyalarını yükleyen yaratığa baktım...öyle nefret ettim ki o an ondan...yemekler hazırladığım masam,üzerinde arkadaşlarımla ,ailemizle oturduğumuz koltuklar,sandalyeler ortalardaydı...onların ardından ağladım,yani hayallerimin...kafasını kaldırdı,arabasına binerken ve gördü beni camda..el salladı güya üzülerek ve yeni hayatına doğru gitti...
merhabalar,
kendimi ancak topladım...
eşyalar gitti kızlar,salonum bomboş..oturacak bir sandalyem bile yok artık,bırakın koltuğu...
he üzüldüğüm bu mu?tabii ki değil.
kısaca olanları anlatayım merak edenler için;
biliyorsunuz,gidecektim.evde olmayacaktım eşyalar giderken.hazırlandım,duş aldım.saçlarımı taradım,kapı çaldı.kardeşim geldi sanıyorken,o geldi (eşim diyemiyorum)..erken gelmişti,çünkü 6 da geleceğiz denmişti.içeri girdi,"neden erken geldin"dedim,bişeyler zırvaladı.yatak odama gittim.geldi yanıma "müsaitsen konuşalım" dedi...geçtik salona..
dün onu arayıp,telsiz ev telefonunun yerini sordum,onu bile almıştı.halbuki o benimdi,o anda da lazımdı...neymiş efendim,ben onun aldığı 600 tl lık cep telefonunu kullanırken 30-40 tl lik telefonun lafını nasıl yaparmışım,5 senedir beraber olduğu kişi ben olamazmışım :)
dalga geçer gibi gülüp,bir anda ciddileştim ve artık dayanamadım konuştum " sen çok rezil bir insansın,evdeki avizelere kadar söküp aldın,gelmiş bana aldığın telefonun lafını ediyorsun,ve hala beni suçlamaya devam ediyorsun.beni kendinle karıştırma.ben kadın halimle,sana bunları yapmazdım.ayrılsak ve ev tutsam bile,gider o eve bir döşek atar,yine de boşanmadan eşyamı almaz,seni burda bir sandalyesiz bırakmazdım.sen herşeyden önce vicdansız ve Allah korkusu olmayan bir adamsın.benim senden ayrıldığım için üzülmem mümkün değil,ben ancak beni düşürdüğün duruma,hayaller kurarak aldığımız eşyalarımızın şu şekilde evden çıkmasına üzülürüm.unutmaki ahım var benim bu eşyalarda ve her oturup kalktığında mutsuz olmanı diliyorum" dedim ve dayanamayıp sinirden ağladım. oysa "hala kendi hatalarını görmüyorsun ve bu evliliği ve sevgimi yaptıkların yüzünden bitirdiğini anlayamıyorsun"diyor."tabii ki hatalarım oldu,ben hatasızım demedim hiç.ama en azından iyi niyetliydim,hep düzeltmeye çalıştım.elimde olanları düzelttim,elimde olmayanlar da vardı,insanız nihayetinde.ama bir erkeğin gecenin köründe karısını sokağa bırakması,beraber olduktan sonra "sevgi şart değil" demesi,bu evi daha boşanmadan bu hale getirmesi insanlığa yakışmayan davranışlar,ama sana yakıştı....ama tahmin etmeliydim,kendini bu kadar seven bir adamın,bir kadını sevemeyeceğini bilmeliydim.görmek istemeyecek kadar sevmiştim seni belki de...ama şimdi tiksiniyorum" dedim...
kardeşim gelince konuşmayı kestim ve yatak odama gidip uzandım,uyumuşum.bir saat sonra geldi ve"hilal işimiz bitti,allahaısmarladık" dedi,yüzüme bakıyor...kalktım,şöyle bir baktım biraz hafif gülerek ve tiksinerek alkışladım"yakıştı sana,güle güle" dedim...geldi,yatağın kenarına oturdu "ben mutlu ayrılmıyorum bu evden ama olmadı yapamadık...."tarzı günah çıkarma konuşmaları yapıyor ve ben alaycı şekilde suratına bakmaya devam ediyorum ...dedim ki"sen mutlusun ve şuan bana show yapıyorsun.oynama,senin oynamalarından çok sıkıldım ve kusucam...defol git,tiksiniyorum"dedim...
gitti...çirkinleşerek..aptal aptal konuşarak...
sonra salonuma gittim,sesimin yankılandığı boş duvarlara baktım...sesli sesli ağladım..(kardeşim yatak odasına gitti,yalnızbırakmak istedi sanırım) cama gittim,aşağıda hevesle eşyalarını yükleyen yaratığa baktım...öyle nefret ettim ki o an ondan...yemekler hazırladığım masam,üzerinde arkadaşlarımla ,ailemizle oturduğumuz koltuklar,sandalyeler ortalardaydı...onların ardından ağladım,yani hayallerimin...kafasını kaldırdı,arabasına binerken ve gördü beni camda..el salladı güya üzülerek ve yeni hayatına doğru gitti...
merhabalar,
kendimi ancak topladım...
eşyalar gitti kızlar,salonum bomboş..oturacak bir sandalyem bile yok artık,bırakın koltuğu...
he üzüldüğüm bu mu?tabii ki değil.
kısaca olanları anlatayım merak edenler için;
biliyorsunuz,gidecektim.evde olmayacaktım eşyalar giderken.hazırlandım,duş aldım.saçlarımı taradım,kapı çaldı.kardeşim geldi sanıyorken,o geldi (eşim diyemiyorum)..erken gelmişti,çünkü 6 da geleceğiz denmişti.içeri girdi,"neden erken geldin"dedim,bişeyler zırvaladı.yatak odama gittim.geldi yanıma "müsaitsen konuşalım" dedi...geçtik salona..
dün onu arayıp,telsiz ev telefonunun yerini sordum,onu bile almıştı.halbuki o benimdi,o anda da lazımdı...neymiş efendim,ben onun aldığı 600 tl lık cep telefonunu kullanırken 30-40 tl lik telefonun lafını nasıl yaparmışım,5 senedir beraber olduğu kişi ben olamazmışım :)
dalga geçer gibi gülüp,bir anda ciddileştim ve artık dayanamadım konuştum " sen çok rezil bir insansın,evdeki avizelere kadar söküp aldın,gelmiş bana aldığın telefonun lafını ediyorsun,ve hala beni suçlamaya devam ediyorsun.beni kendinle karıştırma.ben kadın halimle,sana bunları yapmazdım.ayrılsak ve ev tutsam bile,gider o eve bir döşek atar,yine de boşanmadan eşyamı almaz,seni burda bir sandalyesiz bırakmazdım.sen herşeyden önce vicdansız ve Allah korkusu olmayan bir adamsın.benim senden ayrıldığım için üzülmem mümkün değil,ben ancak beni düşürdüğün duruma,hayaller kurarak aldığımız eşyalarımızın şu şekilde evden çıkmasına üzülürüm.unutmaki ahım var benim bu eşyalarda ve her oturup kalktığında mutsuz olmanı diliyorum" dedim ve dayanamayıp sinirden ağladım. oysa "hala kendi hatalarını görmüyorsun ve bu evliliği ve sevgimi yaptıkların yüzünden bitirdiğini anlayamıyorsun"diyor."tabii ki hatalarım oldu,ben hatasızım demedim hiç.ama en azından iyi niyetliydim,hep düzeltmeye çalıştım.elimde olanları düzelttim,elimde olmayanlar da vardı,insanız nihayetinde.ama bir erkeğin gecenin köründe karısını sokağa bırakması,beraber olduktan sonra "sevgi şart değil" demesi,bu evi daha boşanmadan bu hale getirmesi insanlığa yakışmayan davranışlar,ama sana yakıştı....ama tahmin etmeliydim,kendini bu kadar seven bir adamın,bir kadını sevemeyeceğini bilmeliydim.görmek istemeyecek kadar sevmiştim seni belki de...ama şimdi tiksiniyorum" dedim...
kardeşim gelince konuşmayı kestim ve yatak odama gidip uzandım,uyumuşum.bir saat sonra geldi ve"hilal işimiz bitti,allahaısmarladık" dedi,yüzüme bakıyor...kalktım,şöyle bir baktım biraz hafif gülerek ve tiksinerek alkışladım"yakıştı sana,güle güle" dedim...geldi,yatağın kenarına oturdu "ben mutlu ayrılmıyorum bu evden ama olmadı yapamadık...."tarzı günah çıkarma konuşmaları yapıyor ve ben alaycı şekilde suratına bakmaya devam ediyorum ...dedim ki"sen mutlusun ve şuan bana show yapıyorsun.oynama,senin oynamalarından çok sıkıldım ve kusucam...defol git,tiksiniyorum"dedim...
gitti...çirkinleşerek..aptal aptal konuşarak...
sonra salonuma gittim,sesimin yankılandığı boş duvarlara baktım...sesli sesli ağladım..(kardeşim yatak odasına gitti,yalnızbırakmak istedi sanırım) cama gittim,aşağıda hevesle eşyalarını yükleyen yaratığa baktım...öyle nefret ettim ki o an ondan...yemekler hazırladığım masam,üzerinde arkadaşlarımla ,ailemizle oturduğumuz koltuklar,sandalyeler ortalardaydı...onların ardından ağladım,yani hayallerimin...kafasını kaldırdı,arabasına binerken ve gördü beni camda..el salladı güya üzülerek ve yeni hayatına doğru gitti...