Bebekli Hayat Bana Göre Değilmiş

Kendimizi ancak çekip çeviriyoruz. Araba ve ev kredileri devam ediyor, eşim var olan iş bağlantılarından biri kaybetti maddi anlamda daha zordayız.
Yoksa ilk düşğndüğüm şeylerden biriydi.
Anladım çünkü evlatlık ver diyenleri görüyorum şoka giriyorum o yüzden sordum size
 
Bence de bu konu ibret için herkese gösterilsin. O zaman aldırma sakın can o diyenler, şimdi evlatlık ver tavsiyeleri...belki anne sevgisi alamadan büyyecek olması vs. Ne oldu, aldırmayınca daha iyi mi oldu acaba şimdi.
Anlamazlar ki. Neyse boşver. Olan oldu artık . Benim gibi kabullenmeye çalışacaksın. Maddi durumun duzelir duzelmez bakici ayarlamalısın. Ucretli iznin bitip ucretsize gececeksen mesela aldigin maasi gwrekiyorsa bakiciya ver ve sen ise git.
Ben 16 günlükken gittim Koalina Koalina
Bana herkes nasil biraktin nasil annesin vs vs dedi. Delirecektim kimse görmedi. Annem ve bakıcı ile isi çözdüm. Benim derdim bebek olmasiydi. Yoksa benim bir de manevi oglum var . 6 7 yildir birlikteyiz ama onun yaşı büyüktü
Inaniyorum büyüdükçe ve sen kabullendikçe düzelecek
 
Anlamazlar ki. Neyse boşver. Olan oldu artık . Benim gibi kabullenmeye çalışacaksın. Maddi durumun duzelir duzelmez bakici ayarlamalısın. Ucretli iznin bitip ucretsize gececeksen mesela aldigin maasi gwrekiyorsa bakiciya ver ve sen ise git.
Ben 16 günlükken gittim Koalina Koalina
Bana herkes nasil biraktin nasil annesin vs vs dedi. Delirecektim kimse görmedi. Annem ve bakıcı ile isi çözdüm. Benim derdim bebek olmasiydi. Yoksa benim bir de manevi oglum var . 6 7 yildir birlikteyiz ama onun yaşı büyüktü
Inaniyorum büyüdükçe ve sen kabullendikçe düzelecek
Bitti mi yani o hisler? Eski hayata duyulan dehşet özlem falan.
 
Kendimizi ancak çekip çeviriyoruz. Araba ve ev kredileri devam ediyor, eşim var olan iş bağlantılarından biri kaybetti maddi anlamda daha zordayız.
Yoksa ilk düşğndüğüm şeylerden biriydi.
Canım maddi olarak nasıl durumdasınız bilmiyorum ama maddi olarak ihtiyaç sahibi birini bulursanız çok daha cüzi bir ücrette anlaşabilirsiniz
Ya da yarım günlüğüne ya da haftada bir iki günlüğüne bulabilirsiniz daha az maliyetli olur
 
Elbette ki en güzeli bir an önce düzelip eşi ve çocuğu ile güzel bir ömür geçirmesi.Bunun için de konu sahibinin bir an önce tedaviye başlaması gerekiyor.
Onu düzeltecek şeyin eşi ve çocuğu olduğunu söylüyorsunuz ama ben konu sahibi bu gidişe bir dur demezse bir süre sonra eşinin de artık dayanamayacağını düşünüyorum.
Şahsen elimden geleni yapmaya çalışsam ve eşim eve her geldiğimde çocuğumu sevemediğini söyleyip sürekli ağlasa sanırım ben de çekemem.İşte bunları yaşamak istemiyorsa bir an önce silkelenip kendine gelmesi lazım ama tabi bunu önce kendi istemeli.
Evet çok zor bir durum farkındayım ama sürekli ağlayarak düzeltemeyeceğine göre ya kabullenip dünya ya gelmesine vesile oluğu çocuğuna gereken ilgi,sevgi ve şevkati gösterecek ya da bebeğin sonuna kadar hakkı olan sevgiyi yaşayacağı bir ortam sağlayacak.
Konunun şöyle açıldığını düşünsek.
Hanımlar yeni Doğum yaptım eşim çocuğumuzu sevmiyor sürekli mutsuz.Her gün acaba bu bir rüyamı diye bacağına jilet ile bir çizgi çekiyor v.s v. s konu sahibine ne derdik acaba?
Ben kendi adıma eşinin psikolojisinin hiç iyi olmadığını bir an önce tedavi olması gerektiğini söyler eşi ile bebeğini asla yalnız bırakmaması gerektiğini vurgulardım.Eğer düzelmez ise de boşanmasını söylerdim.
Bilemiyorum ama en çok o bebeğe üzülüyorum.Şimdi anlamıyor ama aklı ermeye başlayınca annesi tarafından sevilmeyen bir evlat olduğunu anlayacaktır.Onun için ya bir an önce iyi olacak ya da bebeğin iyi olacağı bir ortam sağlayacak.
Gönlüm konu sahibinin bir an önce düzelip mutlu bir şekilde bebeği ve eşi ile yaşanmasında tabi ki.
Tamam evet doğru. Ama annelik çok ağır bir yük bence. Anaçlığıma rağmen söylüyorum bunu. Hiç depresyon yaşamadım ve deli gibi bağlıyım kızıma. Ama beni bile çok zaman bunalttı bu her durumda bebeği odağa koyma meselesi. Evet, bebek dünyaya tercihi doğrultusunda gelmiyor, sevilmek en doğal hakkı. Sağlıklı bi anne babayı hakediyor. Mutlu olmaya ihtiyacı var, stresten uzak olmalı. Eşi sürekli ağlayan bi kadın görmek zorunda değil. Kendini parçalıyor belkide, 1 arpa boyu yol alamıyor. Tamam ama. Ama var.

Bi insan bu kadar düşmüşken, kendini anlatmaya çalışıyorken, vicdan azabı duymasına rağmen bu halde olduğunu söylüyorken hala “ama bebeğin ama kocan” dediğinizde, kişinin vicdanınıda susturursunuz. Bunu özellikle en yakın çevre yapıyor. Annesi, babası, arkadaşları... onun şuan anlaşılmaya ihtiyacı var. Bu onun hayatı artık. Birilerini hayatından çıkartmak, çıkaramıyorsa kendi hayatından çıkmak çözüm değil. Ruhunda aniden oluşan bi çöküntü var. Ömür boyu süremez ki bu. Bununla baş edebilir. Bu bi hastalık artık onun için. E herkeste masumdu, haketmemişti falanı bırakacak, bebekte babada bu duruma katlanacak. Herkes sabırla iyileşmesini bekleyecek. Koalina bunu başarırsa, ömrü boyunca bunları telafi edebileceği çok anı olacak bebeğiyle.
 
Bitti mi yani o hisler? Eski hayata duyulan dehşet özlem falan.
Eski hayatima hala ozlem duyuyorum. Ama ben cocuklarimi birakip tatile gidiyorum artik.
Sanki eskiden ne yapıyordun diye soranlar oluyor
Her hafta en az iki gece deli gibi egleniyordum
Inan bana simdide yapiyorum
Her cuma kendi arkadaslarimda ve bir gece de esimle.
Her pazar çocuklarla eglenceli organizasyonlar ayarliyorum.
Bu pazar ormanda elimizde tüfek birbirimizi boyayip durduk mesela.
O dehşet dediğin seye alışıyorsun.
Benim de esim senjn gibi çok destek oldu bana. Kendi istedi çünkü. Daha once aldırmıştım. Aldirtmadi.
Bakti ben iyi degilim.
Ise erken döndüm bakıcı tuttu. Yatılı tuttu. Kendi baktı. Ev isini aldi üstümden.
Sen benden iyisin. Ben anneme birakinca merak bile etmezdim sen ediyorsun
Ama bana bugun cocuklar senin icin ne ifade ediyorlar dersen yokluklarini düşünemiyorum derim. Onlara asik degilim Koalina Koalina
Onlari cok seviyorum.
Bebekken de askla bakmazdim yuzlerine. Kucağıma aldigim zaman hic aglamadim ben. Ben de bir sorun var dedim durdum hep .
O kadar bagimsiz ve özgür bir yapim var ki. Bunlar hep ondan kaynaklaniyor zayen ;(
 
Bence de bu konu ibret için herkese gösterilsin. O zaman aldırma sakın can o diyenler, şimdi evlatlık ver tavsiyeleri...belki anne sevgisi alamadan büyyecek olması vs. Ne oldu, aldırmayınca daha iyi mi oldu acaba şimdi.
Kimsenin buradaki tavsiyelere bakıp bebeğini aldırdığını ya da doğurmaya karar verdiğini sanmıyorum. Keşke siz de babasına danışmadan aldırsaydınız. Bunun bin türlü yolu var. Bunu yazdığıma ben bile inanamıyorum ama dünyanın gerçekten de binbir türlü hali varmış. Ben ruhsal problemlerinize birşey diyemicem ama bunun bazı arkadaşların dediği gibi lohusalıktam kaynaklandığını sanmıyorum. Sadece lohusalık olayı tetiklemiş ya da derinleştirmiş olabilir çünkü hormonların dans ettiği bir dönem. Ama burda herkes birşeyi kabul etmiyor. Her anne çocuğunu sevmek zorunda değil, evlat sevgisi olmayan, ya da evladına herhangi bir çocuğa olabileceğinden daha fazla sevgi duyamayan insanlar vardır. Siz de onlardan birisiniz. Çocuk olmadan bunu kendiniz yazmıştınız çünkü, kimse de size saldırmadı bu yüzden. Saygı duyulması gereken birşey. Ama anlayışla karşılanmayacak bir konu var ki o da bebeğin bu şekilde düşünen bir annesi olması. En azından o bebek için üzülebiliriz, anlayıştan kastım budur yanlış anlamayın. İnş lohusalıktandır ve İnş siz ağlamak yerine harekete geçersiniz. Lütfen eşinize şimdi söyleyin beni bir uzmana götür deyn. Siz bebeğimle içtiğim çaydan zevk alamıyorum, birşey anlamıyorum demiyorsunuz, onun olması fikrini sevmiyorum anlamına gelen şeyler yazıyorsunuz. İkisi çok farklı. Yoksa ben şunu da yazabilirim. Ailenize bırakın bir hafta eşinizle bir otel tatili, ya da kültürel gezi tatili yapın derim. Ay o bebek küçük daha annesinden ayrılamaz diye düşünenleri de boşverin. Mamaya alışsın problem değil yeter ki siz iyi olun, ruhunuz iyi olsun. Ama siz şimdi buna da dersiniz oraya gidince yine zevk alamam çünkü bebeğin varlığını biliyorum. Yani çözümlere bir şekilde kendinizi kapatıyorsunuz. Eşime doyamadım diyorsunuz, boşanma aşamasına da gelmiştiniz değil mi. Yani bebeğinize olan bu kötü dönem de bitebilir. Eşinizle bittiği gibi ne güzel. Adım adım gitseniz, bir yıl sonrasını düşünmeden akışına bıraksanız ve tabi ki de terapi görseniz ve bunlara hemen yarın başlasanız ne güzel olur. İnş herşey aileniz ve sizin için iyi olur
 
Aslında tam oyle değil
Bakamama endişesi yaşıyor. Harika bir anne olacak eminim.
Ama o "aldirma" diyenler var ya ben onlara çok kızıyorum. Insallah ders alirlar.
Resmen insana sorumluluğu zorla aldırıyorlar...
Kimse kimseye aldirma doğur demesin. Herkes işine baksın
Bakın harika bir anne olacak temenni midir, evet eminim yazan herkes bunu istiyor. Ama bazı cümleler 'harika bir anne olacaksın' ile geçiştirilemez. Çocuğa kötü birşey olması durumu ile şimdiki durum kıyaslanıp da öteki hal kişiye daha iyi geliyorsa bu çok vahim bir haldir. Temennilerden öte gerçeklere bi bakmak lazım.
 
Eski hayatima hala ozlem duyuyorum. Ama ben cocuklarimi birakip tatile gidiyorum artik.
Sanki eskiden ne yapıyordun diye soranlar oluyor
Her hafta en az iki gece deli gibi egleniyordum
Inan bana simdide yapiyorum
Her cuma kendi arkadaslarimda ve bir gece de esimle.
Her pazar çocuklarla eglenceli organizasyonlar ayarliyorum.
Bu pazar ormanda elimizde tüfek birbirimizi boyayip durduk mesela.
O dehşet dediğin seye alışıyorsun.
Benim de esim senjn gibi çok destek oldu bana. Kendi istedi çünkü. Daha once aldırmıştım. Aldirtmadi.
Bakti ben iyi degilim.
Ise erken döndüm bakıcı tuttu. Yatılı tuttu. Kendi baktı. Ev isini aldi üstümden.
Sen benden iyisin. Ben anneme birakinca merak bile etmezdim sen ediyorsun
Ama bana bugun cocuklar senin icin ne ifade ediyorlar dersen yokluklarini düşünemiyorum derim. Onlara asik degilim Koalina Koalina
Onlari cok seviyorum.
Bebekken de askla bakmazdim yuzlerine. Kucağıma aldigim zaman hic aglamadim ben. Ben de bir sorun var dedim durdum hep .
O kadar bagimsiz ve özgür bir yapim var ki. Bunlar hep ondan kaynaklaniyor zayen ;(
Kaç çocuğunuz var?
 
Bence de bu konu ibret için herkese gösterilsin. O zaman aldırma sakın can o diyenler, şimdi evlatlık ver tavsiyeleri...belki anne sevgisi alamadan büyyecek olması vs. Ne oldu, aldırmayınca daha iyi mi oldu acaba şimdi.
Sevgili koalina hiç bir zaman istenmeyen bir gebeliğin sonlandırılmasının cinayet felan olduğunu düşünmedim hatta eşlere bile sorulmaması gerektiğini düşünüyorum.Çünkü kim ne derse desin daha fazla yıpranan hep kadın oluyor.
İnan çözüm sadece sen de ve ben senin düzeleceğini zannetmiyorum.Çünkü sen anne olmayı sevmedin ve sanırım sevemeyeceksin.İnşallah yanılırım ve bebeğinle aranda muhteşem bir sevgi bağı kurarsın.
Amacım asla seni incitmek değil evlatlık olarak düşünme ozaman koruyucu aile gözüyle bak.Tedavini ol ozaman herşey çok farklı olur belki.
Görmeyince özlermisin bebeği ya da biri alıp gitse nerede acaba diye merak edermisin?
 
Üniversiteden mezun olunca hep gençliğimi ogrenciligimi iyi yaşayamadım diye üzülmüştüm. Binlerce lira para verdim tezsiz yuksek lisans yaptim tekrar kampüs hayati yasamak, çimlerde oturmak, konserleri dinlemek, cafelerde takılmak için ... ama kampüs hayati bekledigim gibi olmadi çünkü o hayat sadece içinde bulunduğu gerçek zamanda güzeldi.
Sizin için de benzer bir durumun geçerli olduğunu dusunuyorum. Içinde olmadığınız bir zamana ve duruma deliler gibi özlem duyuyorsunuz ama zannettigimiz kadar ozlemediginizi, sizin gerceginizin çocuğunuz olduğunu ruhunuz hissetti bir kere... bir cok kisi annelik cok kolay diye numara yapiyor. Ben dahil bir çok insan kendisi evlatken anne baba oldugu gun en buyuk hayat gercegiyle karsilasti ve korktu, şaşırdı eskiye donmek istedi..
Önce kendi içindeki sonra da etraftaki sendromları birden degil teker teker yavaş yavaş silmeye çalış...
Bebeğin kırkı yaklaştıysa güzel bir etkinlik planla, emziriyorum diye saçımı bile boyatmadim, bir an yanından ayrılmadım, ben eline telefon vermeden çocuk buyuttum, bilmem ne modeli anne oldum diyenlerden de uzak dur. Corapsiz yeri gelince çikolatayla telefonla buyuttum kizimi.. ama iyi bir anne olduğumu düşünüyorum cunku mükemmelliyetçi bir anne olmadım insallah da olmayacagim
 
Kimsenin buradaki tavsiyelere bakıp bebeğini aldırdığını ya da doğurmaya karar verdiğini sanmıyorum. Keşke siz de babasına danışmadan aldırsaydınız. Bunun bin türlü yolu var. Bunu yazdığıma ben bile inanamıyorum ama dünyanın gerçekten de binbir türlü hali varmış. Ben ruhsal problemlerinize birşey diyemicem ama bunun bazı arkadaşların dediği gibi lohusalıktam kaynaklandığını sanmıyorum. Sadece lohusalık olayı tetiklemiş ya da derinleştirmiş olabilir çünkü hormonların dans ettiği bir dönem. Ama burda herkes birşeyi kabul etmiyor. Her anne çocuğunu sevmek zorunda değil, evlat sevgisi olmayan, ya da evladına herhangi bir çocuğa olabileceğinden daha fazla sevgi duyamayan insanlar vardır. Siz de onlardan birisiniz. Çocuk olmadan bunu kendiniz yazmıştınız çünkü, kimse de size saldırmadı bu yüzden. Saygı duyulması gereken birşey. Ama anlayışla karşılanmayacak bir konu var ki o da bebeğin bu şekilde düşünen bir annesi olması. En azından o bebek için üzülebiliriz, anlayıştan kastım budur yanlış anlamayın. İnş lohusalıktandır ve İnş siz ağlamak yerine harekete geçersiniz. Lütfen eşinize şimdi söyleyin beni bir uzmana götür deyn. Siz bebeğimle içtiğim çaydan zevk alamıyorum, birşey anlamıyorum demiyorsunuz, onun olması fikrini sevmiyorum anlamına gelen şeyler yazıyorsunuz. İkisi çok farklı. Yoksa ben şunu da yazabilirim. Ailenize bırakın bir hafta eşinizle bir otel tatili, ya da kültürel gezi tatili yapın derim. Ay o bebek küçük daha annesinden ayrılamaz diye düşünenleri de boşverin. Mamaya alışsın problem değil yeter ki siz iyi olun, ruhunuz iyi olsun. Ama siz şimdi buna da dersiniz oraya gidince yine zevk alamam çünkü bebeğin varlığını biliyorum. Yani çözümlere bir şekilde kendinizi kapatıyorsunuz. Eşime doyamadım diyorsunuz, boşanma aşamasına da gelmiştiniz değil mi. Yani bebeğinize olan bu kötü dönem de bitebilir. Eşinizle bittiği gibi ne güzel. Adım adım gitseniz, bir yıl sonrasını düşünmeden akışına bıraksanız ve tabi ki de terapi görseniz ve bunlara hemen yarın başlasanız ne güzel olur. İnş herşey aileniz ve sizin için iyi olur
Evet kapatmış olabilirim çünkğ bir kaç şey deneyip zevk alamadım. Diğer insanların zevk alabildiğini düşğnmek bile bana saçma geldi. Temiz hava almaya çıkıyorum ama bebek ağlıyor, mızlıyor, acıkıyor, bir ton yüküyle hamal gibi gexiyorsunuz. Kim, neden zevk alır ki bundan? Ne anladım ben o temiz havadan?
Bebek için ben zaten herkesten önce üzğlğyorum. Durum bu derece ciddi değilken bile annem ver ben bakayım dedi, zaten bilse elimden alır muhtemelen ama ben o seçeneği en en sona saklıyorum. Zaten bağ kuramadığım bebeği alıp hepten koparmasını düşünemem. Neticede şurada bir kaç ay sonra benim ruhsal durumumu kavrayabilecek br bebek olacak ve ben bu süre gelmeden bu durumum geçmesini diliyorum.
Eşimle çok cidd kavgalar ettik evet ama sevmiyorum durumu olmadı hiç. Sevgi zaten bütün sıkıntıları katlanır kılan yoksa kim problemlerle yaşasın ki?işte bende o derece bir sevgi olmadığı için saat başı uykum bölününce geriliyorum, eskisi gibi olamayınca üzülüyorum vs. Yani anlatmak istediğim şu; Aallah korusun ama ailemden birinde bir rahatsızlık peydah olsa, yatalak olsa ve ben alsam bu kadar üzğlmem hayatım bitti diye. Seviyorum çünkü.
 
Tamam evet doğru. Ama annelik çok ağır bir yük bence. Anaçlığıma rağmen söylüyorum bunu. Hiç depresyon yaşamadım ve deli gibi bağlıyım kızıma. Ama beni bile çok zaman bunalttı bu her durumda bebeği odağa koyma meselesi. Evet, bebek dünyaya tercihi doğrultusunda gelmiyor, sevilmek en doğal hakkı. Sağlıklı bi anne babayı hakediyor. Mutlu olmaya ihtiyacı var, stresten uzak olmalı. Eşi sürekli ağlayan bi kadın görmek zorunda değil. Kendini parçalıyor belkide, 1 arpa boyu yol alamıyor. Tamam ama. Ama var.

Bi insan bu kadar düşmüşken, kendini anlatmaya çalışıyorken, vicdan azabı duymasına rağmen bu halde olduğunu söylüyorken hala “ama bebeğin ama kocan” dediğinizde, kişinin vicdanınıda susturursunuz. Bunu özellikle en yakın çevre yapıyor. Annesi, babası, arkadaşları... onun şuan anlaşılmaya ihtiyacı var. Bu onun hayatı artık. Birilerini hayatından çıkartmak, çıkaramıyorsa kendi hayatından çıkmak çözüm değil. Ruhunda aniden oluşan bi çöküntü var. Ömür boyu süremez ki bu. Bununla baş edebilir. Bu bi hastalık artık onun için. E herkeste masumdu, haketmemişti falanı bırakacak, bebekte babada bu duruma katlanacak. Herkes sabırla iyileşmesini bekleyecek. Koalina bunu başarırsa, ömrü boyunca bunları telafi edebileceği çok anı olacak bebeğiyle.
Benim için kırılma noktası bebeğe bir şey olması mı yoksa eski hayatına dönmek mi sorusun da gizli.
İyileşecek mi sizce?Ben sadece umuyorum.Çünkü konu sahibi anne olmayı sevmiyor çocuğun varlığına alışamıyor umarım ben yanılırım tedavisi sonucu herşey çok güzel olur ve bol bol telafi eder bu günleri.
 
Sevgili koalina hiç bir zaman istenmeyen bir gebeliğin sonlandırılmasının cinayet felan olduğunu düşünmedim hatta eşlere bile sorulmaması gerektiğini düşünüyorum.Çünkü kim ne derse desin daha fazla yıpranan hep kadın oluyor.
İnan çözüm sadece sen de ve ben senin düzeleceğini zannetmiyorum.Çünkü sen anne olmayı sevmedin ve sanırım sevemeyeceksin.İnşallah yanılırım ve bebeğinle aranda muhteşem bir sevgi bağı kurarsın.
Amacım asla seni incitmek değil evlatlık olarak düşünme ozaman koruyucu aile gözüyle bak.Tedavini ol ozaman herşey çok farklı olur belki.
Görmeyince özlermisin bebeği ya da biri alıp gitse nerede acaba diye merak edermisin?
Evet sevmedim, sevilecek bir yanı da yok bence. Yani annelik benim için sevgiden ziyade iç sıkıntısı durumu. Yani madem bebeği sevmiyorum, istemiyorum da emzirmeyeyim öyle değil mi? Bunu çok düşündüm hatta eşime ve çevreme bile keşke emmese, bıraksa dedim ama bırakır gibi olduğu ve sütümün azaldığı bir kaç gün hemen süt artırıcı bir şeylere başladım ve telaşa kapıldım. Yani ne olurdu ki emmese aslında benim için daha kolay, eşimle nöbetleşe kalkardık bir o mama verirdi bir ben.
Veya sevmediğim için pek de ilgilenmemem, yedirip içirip altını temizleyip uyutmam gerekirdi ama olmadı tabi ki. 40ı çıkınca kitap okumaya başladım ben ona, boynunu tutabilsin diye çeşitli hareketler vs.
İşte sevmiyorken dahi uğraştığım bebeğin geleceği beni korkutuyor. Mesaisi yok, yoruldumu yok. Bir gün hasta oluverdim, çorba yapan biri yok ve dinleneyim durumu yok, çok zoruma gitmişti o gün dinlenmeye bile hakkım yok mu diye. İşte annelik böyle ağır bir yük, ben şimdiden bu yükün altında ezilmişken büyüdüğünü düşünemiyorum bile. Sürekli iç sıkıntısı ve bir şey yaparken kendini koyverememe hali..
Ayrıca eski hayatımı tamamlamamış gibi hissediyorum, çocuk faslına geçmeden yapacaklarım vardı gibi en azından onlar olsaydı şimdi bu derece dipte olmayabilirdim.
 
Evet kapatmış olabilirim çünkğ bir kaç şey deneyip zevk alamadım. Diğer insanların zevk alabildiğini düşğnmek bile bana saçma geldi. Temiz hava almaya çıkıyorum ama bebek ağlıyor, mızlıyor, acıkıyor, bir ton yüküyle hamal gibi gexiyorsunuz. Kim, neden zevk alır ki bundan? Ne anladım ben o temiz havadan?
Bebek için ben zaten herkesten önce üzğlğyorum. Durum bu derece ciddi değilken bile annem ver ben bakayım dedi, zaten bilse elimden alır muhtemelen ama ben o seçeneği en en sona saklıyorum. Zaten bağ kuramadığım bebeği alıp hepten koparmasını düşünemem. Neticede şurada bir kaç ay sonra benim ruhsal durumumu kavrayabilecek br bebek olacak ve ben bu süre gelmeden bu durumum geçmesini diliyorum.
Eşimle çok cidd kavgalar ettik evet ama sevmiyorum durumu olmadı hiç. Sevgi zaten bütün sıkıntıları katlanır kılan yoksa kim problemlerle yaşasın ki?işte bende o derece bir sevgi olmadığı için saat başı uykum bölününce geriliyorum, eskisi gibi olamayınca üzülüyorum vs. Yani anlatmak istediğim şu; Aallah korusun ama ailemden birinde bir rahatsızlık peydah olsa, yatalak olsa ve ben alsam bu kadar üzğlmem hayatım bitti diye. Seviyorum çünkü.
Şimdi bunu okuyunca kafam karıştı. Daha fazla yazıp üzmek istemiyorum. Hamal gibi çıkıp zevk alan vardır emin olun ama siz almak zorunda değilsiniz bunu bir kabul edin. Elinize bir cüzdan alıp çıktığınız da olmuştur ya da ağır bir sırt çantası alıp seyahata çıktığınız da. Ama ikincisinde yüke rağmen zevk almışsınızdır eminim. Şimdi sırt çantasıyla çıkıyorsunuz, bezler alıyorsunuz, iki yıl sonra bir montunu alıp çıkıcaksınz.hatta size bebekle bir yere gitmeyin, hep tek ya da eşinizle çıkın tavsiyesinde bulunucam. Sonra kreşe gidicek günün yarısı sizin. Bu örneği saçma bir şekilde uzattım ama önceki mesajlarınız da başına birşey gelse bundan daha kötü hissetmeyecğinizi yazdınız. O yüzden bu yazdıklarım. Hayatınız mahvolmadı, o bebek sizi eve hapsetmedi, çıkarken bebek arabasının sepetine solunum cihazını koymak zorunda değilsiniz, ya da her tarafında yaralar çıktığı için hevesle aldığınız kıyafetlerini dolaba hapsetmek zorunda da değilsiniz. Bir anlayın şu dertler insanoğluna çok uzak değil. Tüm bakımını gerekirse devredin birine, günün yarısını dışarda geçirin, bir sanat kursuna gidin, ordan çıkın terapiye girin. Ama yapın birşeyler, ölüm var Koalina, insan biraz da kendinin doktoru olmalı, dünyadan milyarlarca insan gelip geçmiş hepsinin de ortak kanaati evlat acısının üstüne acı olmadığı.yanılıyor olamazlar. Madem ki bu çocuk gelmiş dünyaya ve siz şimdi de onu sevdiğinizi ama bu sevme durumundan nefret ettiğinizi söylüyorsunuz, bu sıkıntılarınız sizin karakterinize dönüşmeden önlem alın.
 
Benim de iki tane çocuğum var. Bi kiz bi erkek. Ilki erkek. Simdi 12 ye girdi. Onunla geçirdigim zamanlari hatırlıyor, o masumiyetini, o bana muhtacligini, benim herseyim o onun herseyi ben. Evde oyuncaklarıyla oynamalarini, park gezmelerimizi, uykusuz geceleri, saatlerce birlikte aglamakla gecen kolikli ayları....ne temiz hava almaya, ne sinemaya ne avm gezmeye benziyor. Bunların hepsini zaten yapabilirsin. Hele de senin gibi bi yandan anne bi yandan kayinvalde desteği olanlar....sen o bebegi kokla, bağrına bas. Lutfen onu sev. Hem de herkesi sevdiginden daha cok. Çünkü o da öyle yapacak emin ol.
 
Yanlış anlamayın ama siz kimden,neden etkilendiniz bu kadar? Şöyle söyleyeyim,kendi adıma ilk bebeğimde ne yaşayacağımdan bir haberdim. Ağlayacak mı,susmayacak mı,bütün hayatım değişecek mi hiçbir fikrim yoktu. Hamile kaldım,bekledim geldi bebeğim ve kabus gibiydi,sürekli katılarak ağlayan bir bebek,sonrası zor bir çocuk oldu,beni evden dışarı çikmak istememe noktasına getiren.
Buna rağmen tekrar hamile kalınca,ilk etapta aşırı korktum zira bence olabilecek en zor çocuğu yaşadım ben ama herşeye rağmen kendimi sartlandırmadım kötü olacak,yine kızım gibi olacak,eskiyi yaşayacağım diye.

Sizin konularınıza bakıyorum,daha en baştan kötü olacak,mutsuz olacaksınız, herşey kötüye gidecek vb şekilde şartlanmıştınız ki öncesinde bebekli hayatla ilgili bir deneyiminiz yok,haliyle siz böyle düşünürken başka türlü olması beklenemezdı ve öyle de oldu.
Bence bir uzman yardımı alın,bu bebek sevmemek istememekten çok daha öte bir durum gibi hissettiriyor bana. Sanki bilinçaltınızda bunu tetikleyen birşeyler hep vardı. Bir yerde birilerinden görüp etkilendiğiniz,rahatsız olduğunuz ve farkında da olmayıp içten içe saklayıp,büyüttüğünüz birşey. Tabiki uzman değilim,belkide yanılıyorum ama bence bu sadece bebek istememe,eskiyi özleme durumu değil.
Bende eskiyi özlüyorum hemde çok ama şu anki durumu kabullenip, iki çocukla mutlu olabileceğim hale getirmeye çalışıyorum. Yoksa inanın şükretmek için ne kadar çok sebebim varsa bir o kadar da keşkelerim var ama keşke kısmını atlıyorum zira aksi halde mutlu olmam imkansız bunun farkındayım ki bence çocuktan önceki hayatını özlemeyen yoktur
 
X