Bebekle alışveriş merkezi ve asansör kavgası..

El kadar bebenin ağlamasından, bir sorunu olan çocuğun ağlamasından aklı başında kimse şikayetçi olmaz, laf etmez.

Ama siz çocuğunuzu şımarttığınız için dakikalarca ağlıyorsa insanlar buna niye katlanmak zorunda kalsın? Sizin çocuğunuz şımarık diye niye çocuk ağlamasından rahatsız olmak zorunda olsun? Açık havada, avmde, yani ortamdan kolayca uzaklaşılabilecek bir yerde kimse gelip bir şey demez muhtemelen ama özellikle ulaşım araçlarında, kafelerde, restoranlarda "eninde sonunda susacak" diye (ki o eninde sonunda oldukça uzun sürebiliyor) niye insanlar sizin çocuğunuzun bir şey tutturmasına sabretsin?
Çocuğunuzun şımarık olması başkalarını rahatsız etme hakkı vermez size. Sizler kendi çocuğunuzun ağlamasına bağışıklık kazanıyorsunuz ama başka insanlar kazanmıyor.
Yoksa 6 aylık bebek uçakta ağlarsa aklıselim olan herkes kaderine razı olur susar.

Çocuklu aileler kolay lokma değil bu arada. Özellikle "benim çocuğum yapar"cı yeni nesil anneler her şeyi kendinde ve çocuğunda hak gördüğü için tam tersi daha fena çirkefleşiyor. Dakikalarca koltuk tekmeleyen, bas bas bağıran çocuklar biliyoruz anne babalarının umursamadığı.

Çocuklar bencildir. İstedikleri hemen olsun diyr ağlarlar. Ben o anda müdahale ettiğimde hep ağlayarak istediğini yaptıracağını sanıyor.
Yanş çocuklar sınırlarını toplumda bu tip krizlerle öğreniyorlar. Çocuk bu öğrenecek. Büyük bir olgunlukla anlamıyor.
Ama çocuğum tutturup ağladığında beni baskı altına alan insanlar sayesinde ben gereken eğitimi veremiyorum.
Kimse evladı ağlasın istemez.
Ama bazen çocuklar ağlarlar ve annesi stres altındayken bakmanız cıkcıklamanjz homurdanmanız anneyş daha da germekten öre bir anlam ifade etmiyor
 
Kanguru ve baston arabaya kullanın diyene de carlamıştı burda :KK70:
Íste bu neyi gosteriyor . Durumlar ve koşullar değişirse fikirlerde degisebiliyormuş.:) Aslında bu insanın bencilliginden ve yine empati yapamama özelliğinden geliyor. Halbuki herkese saygıyı kendine düstur edinmiş biri hep BEN BEN BENNNN demez her koşulda doğru hareketi bulabilirdi.Ama Mune çok iyi yapmış.Tebrik ediyorum bizi aydınlattığı için...
 
Bu tamamen bakış açısıyla ilgili bence.
Yolda giderken onlarca kez bebeksiz insanla çarpışmıştır herkes değil mi? Ama bunu kimse yadırgamaz insanımız garip der geçer.
Ya da herhangi bir yerde bir sürü bebeksiz insan sıramızı almaya çalışmıştır, onlara da kaba ya da terbiyesiz deriz yine olay biter.
Ama söz konusu bebekli aileler olunca herkes parmak sallayıp cık cık cık yapmayı kendinde hak görüyor. Bunu yapanların çoğunluğunun da kadın olması çok ayrı bir mevzu.


Çok haklısınız, bir yaşında bebeğim var. Kırk yılın başı yemek yemeğe çıktık geçen gün. Oğlum mama sandalyesine oturmak istemedi ağlamaya başladı. susması için elimden geleni yapıyorum herkes bakıyor tabi, zaten gerilmisim arka masada kadının biri off bu ne ya başım ağrıdı dedi, bende bir sürü boş masa var rahatsız olduysanız yer değiştirebilirsiniz dedim bişey söylemeden basını cevirdi. Diğer masalarda da bebekli aileler vardı muhtemelen ondan problem çıkarmadı. Kimse halden anlamıyor gerçekten. Anne zaten geriliyor bir de üstüne insanlar geriyor. Bebekliyiz diye hiç birşey yapmayalım. Ama asansörde hep öncelik tanıdılar gerekirse yardımcı oldu herkes. Arada maalesef kötü niyetli insanlar çıkabiliyor.
 
Yorumlara baktım çocuğu olan herkes keskin u dönüşü yapmış , sıra bizde karma bizi de bulacak :KK70::KK70::KK70::KK70:
Benim bu konudaki görüşlerimi genelde annem babamdan gördüğüm duyduğum şeyler, onların beni nasıl yetiştirdiği şekillendiriyor. Demek ki diyorum etrafı rahatsız etmeden, çığlık çığlığa çocuk ağlatmadan, koltuk tekmeletmeden, ayak ezmeden, sokakta oynarken elalemin demirlerine top attırmadan da çocuk büyütülebiliyor.
 
Çocuklu arkadaşlarım sosyalleşemediklerinden bahsettiklerinde , kendimce kızardım.. Yorumları gördükçe çok iyi anladım durumlarını.. Allah bebeklilerin yardımcısı olsun ..
 
Benim bu konudaki görüşlerimi genelde annem babamdan gördüğüm duyduğum şeyler, onların beni nasıl yetiştirdiği şekillendiriyor. Demek ki diyorum etrafı rahatsız etmeden, çığlık çığlığa çocuk ağlatmadan, koltuk tekmeletmeden, ayak ezmeden, sokakta oynarken elalemin demirlerine top attırmadan da çocuk büyütülebiliyor.
Aynen, ya benim kardeşim otizmli, bir yere giderken çok daha dikkat edip temkinli adım atıyoruz , herkes bilmiyor çocuğumuzun durumunu netice de ve etrafa rahatsızlık verebiliriz istemeden diye , aynı şekilde çocuğu olan başka bir tanıdığımız var o da istediğini yapar herkes çekmek zorunda diyor , herkesin yetiştiği yetiştirildiği aile etken bu tür durumlarda
 
Benim bu konudaki görüşlerimi genelde annem babamdan gördüğüm duyduğum şeyler, onların beni nasıl yetiştirdiği şekillendiriyor. Demek ki diyorum etrafı rahatsız etmeden, çığlık çığlığa çocuk ağlatmadan, koltuk tekmeletmeden, ayak ezmeden, sokakta oynarken elalemin demirlerine top attırmadan da çocuk büyütülebiliyor.

Ben de öyle derdim. Avrupalı bebelerden örnek verirdim hatta. Sonra çocuğum oldu. Ve mekanik olmadıklarını fark ettim. Yani bu küçük insanlar doğduklarından itibaren denene yanılmayla öğreniyorlar. Toplum kurallarını anlamaları için tecrübeye ihtiyaçları var. Yapma dediğinde nedenini algılayamıyor. Düşme demen bir şey ifade etmiyor mesela düşüp dizi acıyınca düşersin bak dediğinde anlıyor.
Çocuk psikolojisine bakarsanız hatta ilk yıllarda bencil olduklarını, her şeyi kendilerinin sandıklarını, hayatı o an da yaşadıklarını da anlarsınız. Çocuğa yarın alacağım demeniz hayır gibi gelir çünkü yarını bilmez. Zaman kavramı soyuttur anlamaz. Bunları da yine kendimi ifade edebildiği tek yolla yapar. Ağlamak. Ağlaması isyandır, kızgınlıktı, istektir, mutsuzluktur. Konuşamıyor, anlatamıyor, bazı şeyler anlayamıyor.
Deneyerek, görerek ve sınırlarını zorlayarak öğrenecek. Sınırları zorlamadan bilemez.
 
Geride birkac kisi asansore binmek icin ayak ezme tavsiyesi verip cikmis.

Ondan sonra gelen yorumlar hep sert.

Birinin ayagini ezip asansore binmek isteyen sonra karsidan gelecek hamleye de sasirmasin o zaman.
Boyle mantiksizca bir olay olmaz yani.

O zmn kendi hakkimiz olan birsey olmadiysa insanlarin ensesine vurup alalim.

Bende bazen ülkedeki yozluklardan sıkıliyorum ama bunlari duzeltmek icin ayni taktigi uygulayacaksak bu ulkenin yüzü zor güler.
 
Çocuklar bencildir. İstedikleri hemen olsun diyr ağlarlar. Ben o anda müdahale ettiğimde hep ağlayarak istediğini yaptıracağını sanıyor.
Yanş çocuklar sınırlarını toplumda bu tip krizlerle öğreniyorlar. Çocuk bu öğrenecek. Büyük bir olgunlukla anlamıyor.
Ama çocuğum tutturup ağladığında beni baskı altına alan insanlar sayesinde ben gereken eğitimi veremiyorum.
Kimse evladı ağlasın istemez.
Ama bazen çocuklar ağlarlar ve annesi stres altındayken bakmanız cıkcıklamanjz homurdanmanız anneyş daha da germekten öre bir anlam ifade etmiyor
Ne yazık ki toplumda sadece sizin çocuğunuz yok. Devamlı, her yerde, her zaman, her yaş grubundan çocuk oluyor ve olacak. Hepsinin kontrolsüzce ağladığı bir dünya ben düşünemiyorum.

Çocuk eğitimi konusunda haklısınızdır, ona bir şey diyemem. Ama insanların rahatsız olmasını eleştirmenizi, "eninde sonunda susacak sabretsinler" yaklaşımınızı da doğru bulmuyorum. Eninde sonunda sizinki sustuğu an diğerinki başlayacak çünkü.

Bu durumda kusura bakmayın ama bir yerde oturduğum/seyahat ettiğim/yemek yediğim süre boyunca etraftan gelen çocuk ağlamalarını, çığlıklarını çekmek zorunda değilim. Hele ki bu şımarıklıktan kaynaklanıyorsa. Markette çikolata için kendini yere atan çocuğun yanından geçip gidemiyorum, umrumda da olmuyor ağlamış mı çığlık mı atmış. Ama 5 saat otobüs yolcuğunda koltuğumu tekmeleye teklemeye, böğürerek ağlıyorsa umursamadan duramıyorum kusura bakmayın. Bu arada evet dönüp annesini uyarmak zorunda kaldım koltuğumu tekmelememesi için.

1 yaşında doğru düzgün derdini anlatamayan çocuk ile 5 yaşında şımarıklığından etrafı yıkarak ağlayan çocuk bir değil, üzgünüm. Ya da mesela 4-5 yaşlarında, koltukta ayağa kalkıp tam 5 dakika boyunca otobüse bağıran çocuğun annesini uyardıklarında (annesi gazete okuyordu yanında) annesinin gerildiğini düşünmüyorum.
 
Ne yazık ki toplumda sadece sizin çocuğunuz yok. Devamlı, her yerde, her zaman, her yaş grubundan çocuk oluyor ve olacak. Hepsinin kontrolsüzce ağladığı bir dünya ben düşünemiyorum.

Çocuk eğitimi konusunda haklısınızdır, ona bir şey diyemem. Ama insanların rahatsız olmasını eleştirmenizi, "eninde sonunda susacak sabretsinler" yaklaşımınızı da doğru bulmuyorum. Eninde sonunda sizinki sustuğu an diğerinki başlayacak çünkü.

Bu durumda kusura bakmayın ama bir yerde oturduğum/seyahat ettiğim/yemek yediğim süre boyunca etraftan gelen çocuk ağlamalarını, çığlıklarını çekmek zorunda değilim. Hele ki bu şımarıklıktan kaynaklanıyorsa. Markette çikolata için kendini yere atan çocuğun yanından geçip gidemiyorum, umrumda da olmuyor ağlamış mı çığlık mı atmış. Ama 5 saat otobüs yolcuğunda koltuğumu tekmeleye teklemeye, böğürerek ağlıyorsa umursamadan duramıyorum kusura bakmayın. Bu arada evet dönüp annesini uyarmak zorunda kaldım koltuğumu tekmelememesi için.

1 yaşında doğru düzgün derdini anlatamayan çocuk ile 5 yaşında şımarıklığından etrafı yıkarak ağlayan çocuk bir değil, üzgünüm. Ya da mesela 4-5 yaşlarında, koltukta ayağa kalkıp tam 5 dakika boyunca otobüse bağıran çocuğun annesini uyardıklarında (annesi gazete okuyordu yanında) annesinin gerildiğini düşünmüyorum.

Peki öneriniz ne?
Durumu uçağa yetmeyen, şahsi aracı olmayanlar memlekete gitmesin mi? Yada tatile?
Yetişkin halimizle bizim otobüste ayağımız uyuşuyor, boynumuz tutuluyor, midemiz bulanıyor küçücük çocuk bunlarla mücadele ederken olgunluk gösteremedi siye ne yapalım mesela?
Eminim siz de bu olgunlukta doğmadınız. Sizin de ağladığınız zamanlar oldu. Anneniz mutlaka iyi bir annedir disiplinlidir, ama sizin ağrınız olduğunda annenizin disiplini de sökmez, ağlarsınız. Çocuklarda kesin kurallar işe yaramıyor, makine değiller. Ne kadar disiplinşi de olsak o an kendini iletişime kapatabiliyor kendini. Durup beklemekten başka bir şey yapamayan anne babaya ne önerirsiniz? Toplumdan mı tecrit edelim?
 
Buna kesinlikle katılıyorum. İnsanlar bebeklere çocuklara inanılmaz tahammülsüzler.
İki yaşında çocuğum var. Bazen kriz anları oluyor ağlıyor. Uykusu oluyor uyuyamıyor mesela daha bebek olduğundan bu durumu ifade edemiyor ağlamaya başlıyor. Şımarık olduğunu ima eden bakışlar, cık cıklar. Daha ileri gidip bana akıl verenler...
Ben zaten hobisine çocuk ağlatmıyorum. Belli ki bi sorun var, çocuğun bir derdi var. Yada diyelim ki şımarttım tutturup ağlıyor. Eninde sonunda susacak yani. Azıcık sabretmek neden bu kadar zor ki?
Bana biraz da çocuklu aileler kolay lokma sayılıyor geliyor. Çocuğun yanında nasılsa bana bulaşamaz derdi başından aşkın diyorlar belki de.
Yani yoksa sorun çıkaran yaşlılar da var ama aynı tepkileri gösteren yok.
Otobüste mesela şöförle kavga eden yaşlılara hiç ses eden olmaz. Bağırırlar gür sesleriyle kimse gık demez. Ama derdini anlatamayan bir yavrucuk ağlayınca hemen müdahale ederler.
Buna katılıyorum. Bebeği nasıl susturabilirsin ki? Bir de bazı kişiler mesela köpeklerinin sesinden rahatsız olduğumuzda ( ses belirli bir desibelin üzerinde olduğunda) hemen diyorlar ki bebekler de ağlıyor gürültü yapıyor. Ben bir bebekle bir köpeğin aynı kefeye konulmasından rahatsızım şahsen. Bebekle köpeği bir tutan kişileri de yalnız bizim ülkede gördüm. Yurt dışında olsa insana hakaretten başlarına bela açılır.
 
Oğlum bir buçuk yaşındaydı hızlı tren arızalı olunca daha uzun olduğu halde otobüsle gitmiştik bir gün. Çocuk hiç ağlamadı, bin tane oyuncak, kitap fln oyaladım. Uyumadan önce bazen bir ninnisi var onu bana eşlik ederek söyler.
Bağırmıyor da sadece uyumak için bunu yapıyor. Arka koltuktan bir kadın bana yüksek sesle rahatsız olduğunu söyledi.
Üç saattir arabada, canı sıkıldı uykusu geldi ve buna rağmen sabrediyor ağlamıyor. Şu an bu ninniyi söylemezse emin olun kalan yol boyu ağlayacak. Bunj mu tercih edersiniz dedim. Beni şımarıklıkla suçladı. Kim şımarık acaba? Kulaklığınızı takıp önğnüzdeki ekrandan bir film açabilirsiniz. Ama bu vir çocuk ve bazen odaklanamıyor hele uykusu varsa
Yani çocuklar yapamadıklarında, muhtaç olduklarınında mızmızlanırken yetişkinlerin duymamak için yapabileceklerini yapmayıp şijayet etmesi asıl şımarıklık gibi geliyor.
 
Peki öneriniz ne?
Durumu uçağa yetmeyen, şahsi aracı olmayanlar memlekete gitmesin mi? Yada tatile?
Yetişkin halimizle bizim otobüste ayağımız uyuşuyor, boynumuz tutuluyor, midemiz bulanıyor küçücük çocuk bunlarla mücadele ederken olgunluk gösteremedi siye ne yapalım mesela?
Eminim siz de bu olgunlukta doğmadınız. Sizin de ağladığınız zamanlar oldu. Anneniz mutlaka iyi bir annedir disiplinlidir, ama sizin ağrınız olduğunda annenizin disiplini de sökmez, ağlarsınız. Çocuklarda kesin kurallar işe yaramıyor, makine değiller. Ne kadar disiplinşi de olsak o an kendini iletişime kapatabiliyor kendini. Durup beklemekten başka bir şey yapamayan anne babaya ne önerirsiniz? Toplumdan mı tecrit edelim?
Mide bulantısı, ağrı vs sorunlardan bahsetmiyorduk biraz önce.

Şımarttığınız için tutturan, tutturduğu için ağlayan çocuktan bahsediyorduk. İkisini karıştırmaya gerek yok. Fiziksel bir sorunu olan, kulağı ağrıyan vs çocuğun ağlaması değil burada konu. Aklıselim olan kimse de bu sebepten ağlayan çocuğa tepki vermez zaten.

Şımarttığınız için tutturan çocuğun ağlamasına kimse katlanmak zorunda değil, bu konudaki fikrim değişmiyor. Buradaki bir sürü başlıkta çocuğunu yolculuklarda vs oyalamak için neler yaptığını anlatan birçok anne var. Çocuk ciyak ciyak ağlarken bacak bacak üstüne atıp dergisini okuyan anne yerine çocuğunu oyalamak için bir çanta oyuncak, kitap, boya vs taşıyan, yapabileceği her şeyi yapan anneleri görüyoruz.
 
Buna katılıyorum. Bebeği nasıl susturabilirsin ki? Bir de bazı kişiler mesela köpeklerinin sesinden rahatsız olduğumuzda ( ses belirli bir desibelin üzerinde olduğunda) hemen diyorlar ki bebekler de ağlıyor gürültü yapıyor. Ben bir bebekle bir köpeğin aynı kefeye konulmasından rahatsızım şahsen. Bebekle köpeği bir tutan kişileri de yalnız bizim ülkede gördüm. Yurt dışında olsa insana hakaretten başlarına bela açılır.
E temelindeki mantık aynı, niye rahatsız oluyorsunuz? :KK53:

Benim 2 köpeğim var, etrafı rahatsız etmemesi için azami dikkat gösteriyorum mesela. "Köpek bu napayım havlar, laf dinlemiyor ki, havladığında istediğini yaparsam havlamaya alışır (ki gerçekten öyle)" deyip geçmiyorum. Öyle yapan köpek sahiplerinden de rahatsız oluyorum, kimse senin köpeğinin havlamasını çekmek zorunda değil diye.
Ama iki olayın da temelindeki mantık aynı.
 
Mide bulantısı, ağrı vs sorunlardan bahsetmiyorduk biraz önce.

Şımarttığınız için tutturan, tutturduğu için ağlayan çocuktan bahsediyorduk. İkisini karıştırmaya gerek yok. Fiziksel bir sorunu olan, kulağı ağrıyan vs çocuğun ağlaması değil burada konu. Aklıselim olan kimse de bu sebepten ağlayan çocuğa tepki vermez zaten.

Şımarttığınız için tutturan çocuğun ağlamasına kimse katlanmak zorunda değil, bu konudaki fikrim değişmiyor. Buradaki bir sürü başlıkta çocuğunu yolculuklarda vs oyalamak için neler yaptığını anlatan birçok anne var. Çocuk ciyak ciyak ağlarken bacak bacak üstüne atıp dergisini okuyan anne yerine çocuğunu oyalamak için bir çanta oyuncak, kitap, boya vs taşıyan, yapabileceği her şeyi yapan anneleri görüyoruz.

İstediğiniz kadar oyuncak dergi kitap alın bir çocuk üç saatten uzun otobüste uçakta durmaz. Duramaz. Bu şımarıklık değil diyorum ben de.
Fiziksel rahatsızlığını nerden bileceksiniz ki? Uzaktan anlaşılıyor mu? Ağlıyorsa zaten bir derdi vardır.
 
E temelindeki mantık aynı, niye rahatsız oluyorsunuz? :KK53:

Benim 2 köpeğim var, etrafı rahatsız etmemesi için azami dikkat gösteriyorum mesela. "Köpek bu napayım havlar, laf dinlemiyor ki, havladığında istediğini yaparsam havlamaya alışır (ki gerçekten öyle)" deyip geçmiyorum. Öyle yapan köpek sahiplerinden de rahatsız oluyorum, kimse senin köpeğinin havlamasını çekmek zorunda değil diye.
Ama iki olayın da temelindeki mantık aynı.
Hayır mesela köpek sesi olunca olur canım deyip bebek sesi olunca kızan tipler var ben onlara kızıyorum. Siz onlardan değilseniz üzerinize alınmayın.
 
X