- 25 Aralık 2017
- 773
- 2.141
Derdimin hiçbir çaresi yok. Tanıdığım hiç kimseyle konuşmak istemediğim için, buraya yazmak istedim içimi dökmek için.
Yaşım 33 ve eşimle 10 yıldır birlikteyiz. Yıllar sonra çocuk denemeye karar verdik, ben son 1-2 yıldır istiyordum, onun hazır olmasını bekledim ve denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Hamileliğim çok aktif geçti, bütün vitaminlerime, en katı sağlıklı beslenme tavsiyelerine (çay bile içmedim kafeinden kaçınmak için), egzersiz tavsiyelerine uydum. Bebeğim de beni bir gün bile üzmedi. Bütün kontrollerde tam sağlıklıydı.
37. haftası doldu ve doğum kendiliğinden başladı. Sancılarımı bile anlamadım, yalancı sancı sandım. Hastaneye gittiğimizde 6 cm açıklık vardı ve 2 dakikada bir sancım geliyordu. Yürüye yürüye gittim, hareketleri az diye kontrol için gitmiştik. Doğumun bile böyle rahat geçti.
Bebeğimin kalçalarında hiç görülmemiş bir sorun varmış ve ultrasonda bebeklerin pozisyonları değişik değişik olduğu için anlaşılmadı bu durum. Zaten ne internette ne sorduğumuz nice deneyimli doktorların hiçbiri böyle bir şeyi görmemişler. Bebeğime detaylı tarama yapılacak, bir çeşit genetik mutasyondan şüpheleniyor doktorlar.
Bebeğim çocukluğunu keyifli yaşasın, güzel yerde büyüsün diye bahçeli eve taşındık, okullara bakarak seçtik. Şimdi bu evde boş boş geziniyorum. Hiçbir yere sığamıyorum. Kalbim öyle kırık, kollarım öyle boş ki bu hissi üstümden atamıyorum.
Bebeğimi kucağıma koymalarına birkaç saniye var diye beklerken, bir anda kalçasının takılmasıyla ortam bana işkenceye döndü. Kafası, omzu hiç yırtık olmadan çıkan bebeğin takılmasıyla bir sürü müdahale yapıldı ve iç dış dikişlerim var. Hem bebeğim yok, hem de oturup kalkamıyorum. Sanki cezalarım hiç bitmiyor gibi geliyor.
Bebeğimin ölüsünü bile öpüp koklarken öyle mutlu oldum, öylesine bağlandım ki, gözünü kırpan elimi tutan bir bebeğim olsaydı yaşayacağım mutluluğu tahmin edemiyorum.
Zaten bebek istiyordum, şimdi iyice eksikliğini hissediyorum ama sanki hamile kalsam (kalabilecek miyim bakalım) ve başka bebeğim olsa, dünya tatlısı kızımı unutmuşum gibi olur mu diye düşünüyorum.
Kızım öyle tatlı ve güzel bir bebekti, bana öyle güzel ve mutlu bir hamilelik yaşattı ki, hiçbir bebek ona yetişemez gibi geliyor.
Ağlamaktan gözlerim kurudu. Gerçekten bütün senaryolara hazırlandığımı düşünen ben (kendimin öldüğü senaryoyu düşünüp, eşimle konuşmuştum mesela), bebeğimi bu kadar sağlıklı bir hamilelik ve tam zamanını doldurduktan sonra kaybedebileceğimi aklımın ucuna getirmemiştim.
Kendime nice emekle ilmek ilmek güzel bir hayat kurdum. Sevdiğim, beni seven, iyi bir ebeveyn olmaya can atan eşimle beraber hayatımızı bebeğe göre düzenleyip, çok hazırlanmıştık. Şimdi kendimle ne yapacağım, hayat bundan sonra böyle bir şokla nasıl devam edecek hiç bilmiyorum.
Kısmeti olan bebekler ne imkansızlıklarda ne saçma ailelere doğup hayatta kalıyor, şu koca dünyaya bir benim güzel kalpli annesini üzmeyen bebeğim sığmadı.
Yaşım 33 ve eşimle 10 yıldır birlikteyiz. Yıllar sonra çocuk denemeye karar verdik, ben son 1-2 yıldır istiyordum, onun hazır olmasını bekledim ve denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Hamileliğim çok aktif geçti, bütün vitaminlerime, en katı sağlıklı beslenme tavsiyelerine (çay bile içmedim kafeinden kaçınmak için), egzersiz tavsiyelerine uydum. Bebeğim de beni bir gün bile üzmedi. Bütün kontrollerde tam sağlıklıydı.
37. haftası doldu ve doğum kendiliğinden başladı. Sancılarımı bile anlamadım, yalancı sancı sandım. Hastaneye gittiğimizde 6 cm açıklık vardı ve 2 dakikada bir sancım geliyordu. Yürüye yürüye gittim, hareketleri az diye kontrol için gitmiştik. Doğumun bile böyle rahat geçti.
Bebeğimin kalçalarında hiç görülmemiş bir sorun varmış ve ultrasonda bebeklerin pozisyonları değişik değişik olduğu için anlaşılmadı bu durum. Zaten ne internette ne sorduğumuz nice deneyimli doktorların hiçbiri böyle bir şeyi görmemişler. Bebeğime detaylı tarama yapılacak, bir çeşit genetik mutasyondan şüpheleniyor doktorlar.
Bebeğim çocukluğunu keyifli yaşasın, güzel yerde büyüsün diye bahçeli eve taşındık, okullara bakarak seçtik. Şimdi bu evde boş boş geziniyorum. Hiçbir yere sığamıyorum. Kalbim öyle kırık, kollarım öyle boş ki bu hissi üstümden atamıyorum.
Bebeğimi kucağıma koymalarına birkaç saniye var diye beklerken, bir anda kalçasının takılmasıyla ortam bana işkenceye döndü. Kafası, omzu hiç yırtık olmadan çıkan bebeğin takılmasıyla bir sürü müdahale yapıldı ve iç dış dikişlerim var. Hem bebeğim yok, hem de oturup kalkamıyorum. Sanki cezalarım hiç bitmiyor gibi geliyor.
Bebeğimin ölüsünü bile öpüp koklarken öyle mutlu oldum, öylesine bağlandım ki, gözünü kırpan elimi tutan bir bebeğim olsaydı yaşayacağım mutluluğu tahmin edemiyorum.
Zaten bebek istiyordum, şimdi iyice eksikliğini hissediyorum ama sanki hamile kalsam (kalabilecek miyim bakalım) ve başka bebeğim olsa, dünya tatlısı kızımı unutmuşum gibi olur mu diye düşünüyorum.
Kızım öyle tatlı ve güzel bir bebekti, bana öyle güzel ve mutlu bir hamilelik yaşattı ki, hiçbir bebek ona yetişemez gibi geliyor.
Ağlamaktan gözlerim kurudu. Gerçekten bütün senaryolara hazırlandığımı düşünen ben (kendimin öldüğü senaryoyu düşünüp, eşimle konuşmuştum mesela), bebeğimi bu kadar sağlıklı bir hamilelik ve tam zamanını doldurduktan sonra kaybedebileceğimi aklımın ucuna getirmemiştim.
Kendime nice emekle ilmek ilmek güzel bir hayat kurdum. Sevdiğim, beni seven, iyi bir ebeveyn olmaya can atan eşimle beraber hayatımızı bebeğe göre düzenleyip, çok hazırlanmıştık. Şimdi kendimle ne yapacağım, hayat bundan sonra böyle bir şokla nasıl devam edecek hiç bilmiyorum.
Kısmeti olan bebekler ne imkansızlıklarda ne saçma ailelere doğup hayatta kalıyor, şu koca dünyaya bir benim güzel kalpli annesini üzmeyen bebeğim sığmadı.