Bayram Arifesi - Fikirlerinize ihtiyacım var

Hakikaten kayınvalide konulardan bana fenalık geldi.
Özellikle kendi yaşadıklarım beni artık ziyadesiyle sinir ediyor ve rahatsız ediyor.
Kendi kendime bile konuşmak istemiyorum artık bu mevzuları, ancak yine de fikir almak istiyorum.
Ben kendimce kararımı verdim sayılır, fakat yufka yüreğime söz geçiremiyorum....
Biraz uzun oldu, umarım sıkılmadan okur ve bana bir akıl verirsiniz.
Bundan sonra davranışlarım nasıl olmalı? Herkese karşı içimde dindiremediğim bir öfke var, eşime karşı bile (pasif kaldığı için).

2 hafta önce annem felç geçirdi.
Eşimden Allah razı olsun hakkını ödeyemem.

Annem ile yakın oturuyoruz.
Normalde hafta arası annem çocuklara bakıyor, sabah geliyor akşam gidiyor.
Haftasonları da evinde olduğu için hem kafasını dinliyor, hem de ben ona dinlensin diye pek ellemiyorum.
Cumartesi - Pazar günleri telefonda bile nadiren konuşuruz, rahatsız etmek istemiyorum onu.

Rahatsızlandığını anlamış annem ve elim ayağım uyuşuyor benim diye bizi aradı.
Pazar günü de eşim evine gitti annemin, sonra büyük oğlum yanında olduğu için hemen eve geldi.
"Anneni hastaneye götürmem gerek, durumu hiç hoşuma gitmedi" dedi.
Eşim doktor konularında titizdir ve Allah var, bazen benden daha mantıklı olabiliyor bu konularda.
Nokta atışı yaparak annemi Bakırköy Ruh ve S.H.H. götürdü.
Annem aynı zamanda bipolar ve kullandığı ilaçlardan bir tanesi denge bozukluğu, vücütta uyuşma vs. gibi yan etkiler barındırıyor.
Orada kan tahlillerinden yola çıkarak, ilaçtan kaynaklı olmadığı anlaşılınca, hemen nörolojiye sevk edilmiş.
Tomografi çekilmiş ve beyin damarlarından bir tanesi tıkalı çıktı.
Felç sol tarafına gelmiş, sol ayağını sürüyordu, sol kolunun gücü yoktu.

Ben konuyu öğrendiğimde yemek yapıyordum.
Eşim aradığında "annenin beyin damarlarından biri tıkalı" dediğinde beynimden kaynar sular döküldü.
Ne yaptığım yemeğe odaklanabildim ne de ortalıkta koşuşturan iki çocuğuma.
Ne yapacağımı şaşırdım.
Babam yurtdışında, hemen ona mesaj gönderdim, saat farkından daha geç gördü mesajımı.

Eşim eltimi aramamı söyledi, sakin olmamı.
Eltimler gelince de beni gelip alacağını söyledi.
Ben de hemen aradım, 1 vesaitlik mesafede oturuyor olmaları da avantaj tabii.
Eltim hemen hazırlanmış çıktılar yola.
Onlar geldikten 10 dk sonra eşimin eniştesi geldi aldı beni ve hastaneye gittik, kaynım da yanımızda geldi.

Kayınvalidemler farklı şehirde, kız kardeşinin yanındaydı.
Onlar da tesadüfen ertesi gün yola çıkıyorlarmış.
Durumu eşimden öğrendiler, ancak beni o gün aramadılar.

Hastaneye vardığımızda annemin yatışı yapılmıştı (Pazar günü) .
Onu görene kadar huzursuz bir haldeydim ama görünce içim rahatladı.
Devlet hastanesi olmasına rağmen, tek kişilik oda denk geldi bahtımıza.

Hastanede kaldığımız süre boyunca bir tek eşimin teyzesi geldi yanımıza (benim arkadaşlarım ve çevrem haricinde).
Pazartesi günü eşimin teyzesi "ben durayım da sen git bir üstünü başını değiş, çocuklarını gör" dedi.
Eve gittim akşam üstüydü, kıyafetlerimi değiştirdim, kendimi bir toparladım, çocuklarımı sevdim kokladım.
Eltim kayınvalidemleri sordu, dedim konuşmadık hiç, sen konuşmadın mı?
O da dedi hiç aramadılar mı diye, dedim yok aramadılar ne beni ne de annemi.

İftar saati yaklaştığı için ve eşim de aç olduğu için, diğer evde olanlar da aç tabii ki.
Yemek sofrasını hazırladık eltim ile beraber.
O sıra kapı çaldı, gelenler kayınvalidem ve kayınpederim.
O kadar neşelilerdi ki anlatamam, zannedersiniz düğün evi ama benim evde varlığımdan haberdar değillerdi.
Kayınvalidem mutfağa yöneldiğinde gördü beni, ben "hoşgeldiniz" dedim o da "aaa Souvvenir'de buradaymış" dedi şaşırdı.
Evet, dedim, çocukları göreyim ve üstümü değiştireyim diye teyze kaldı hastanede bir kaç saatliğine dedim.
Mutfaktan çıktı, odaya girdi ve bir köşeye oturdu.
Ardından kayınpederim girdi içeriye ve mutfağa geldi, büyük oğlumu arayarak, yanımdaydı oğlum.
Beni gördü o da bir "aaa sen buradamıydın" dedi, o kadar.
Geçti eşinin yanına oturdu.

Ben şaşırdım verdikleri tepkiye.
Beklentim şuydu:
- Geçmiş olsun Souvvenir
- Annen nasıl oldu, doktorlar ne diyor?
- İyi mi? Elini kolunu oynatabiliyor mu? Durumu nasıl?

Bu kadarcık cümleleri kurmak bu kadar mı zordu?

Yemek yediler hep beraber, eşim de dahil.
Sofrayı topladım, çocuklarımı öptüm, kayınvalidemlere emanet ettim ve evden çıktım.
Arabada giderken, ağladım ve eşime şunları dedim:
"Ailene inanamıyorum, bu benim yaşadığım ve başıma gelebilecek en ağır üzüntü. Annemin beyin damarı tıkalı ve başına daha büyük bir felakette gelebilirdi, hatta şu an doktorların dediği üzere, risk altında, tekrardan bir felç yaşayabilir daha yıkıcı bir durumu olabilir, sadece yalın bir "geçmiş olsun" demek bu kadar mı zor onlar için? Neden bana böyle davranıyorlar, hadi beni geç el kızıyım, yeri geldi onlar her gün annem ile birlikte vakit geçirdiler, bu kadar mı zordu annemi dahi aramak? Bundan sonra bende bitti, kusura bakma, ailenin ne kadar vicdansız ve vurdumduymaz olduklarını çok iyi anladım. Şu zorunlu durumları atlatalım, evimin eşiğinden geçmelerini istemiyorum bilesin"

Eşim cevaben hiç birşey demedi.

Aynı hafta Cuma günü taburcu olduk hastaneden, gerekli bütün tekikler yapıldıktan sonra.
Annem çok daha iyi.
Çalıştığım için 2 hafta ücretsiz izin kullandım.
İlk haftası hastanede geçti.
İkinci haftası hem büyük oğlumu kreşe alıştırdım, hem de ufak oğlum için bakıcı buldum.
Kul darda kalmayınca, hızır yetişmez derler ya, bunu gerçekten yaşadım.
Rabbim o kadar büyük ki, herşeyim çok hızlı ve çabuk oldu.
Hemen bir bakıcı bulduk, inşallah başladığı gibi gider.
Oğlum kreşe alıştı hemen, her gün sorunsuz bir şekilde gidiyor, zaten haftanın 3 günü gidecek kısmetse.

Gelelim benim asıl sormak istediğim şeye.
Bunca süre zarfında, kayınvalidem bir kere olsun beni aramadı.
Ben eşime bu dediklerimden sonra, 2 sefer annemi farklı zamanlarda aradı.
Kısa bir görüşme geçti aralarında.

Dün akşam eşim ile aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- Sen annene gidersin bayramda, beni de anneme bırakırsın çocuklarla beraber.
- Bayramdır ya, bayramda küslük olmaz.
- Lütfen kendini benim yerime koy, farz edelim ki senin anne veya babandan bir tanesi rahatsızlandı ciddi derecede. Benim annem babam da oralı olmadılar bu konuda, sen ne yaparsın? Hadi geçtim oralı olmamalarını insanız, yanlış anladık diyelim birbirimizi, bir insan geçmiş olsun ziyareti de mi yapmaz? Bir çay içmeyi bahane eder, torun sevmeyi bahane eder çalar kapını, bunu da mı yapamaz?
- Ben sana gel demiyorum zaten.

Bu kadar bir konuşma geçti aramızda.
Siz olsanız ne yapardınız?
Bayramda ben gitmeyeceğim, o konuda kesin kararlıyım.
Diğer yanımda diyor ki "günahtır, büyüktür karşındaki insanlar, onlar hatasını anlamıyorlar, sen onların düştüğü hataya düşme" diyor...
Eşimin hatrı için giderdim
Bi sorunum varsa eşime değil direkt onlara derdim.
 
Annenizle eviniz yakın mı,biribirinize daha yakın bi yere taşınmaya çalışın isterseniz sizin şuan annenizden dolayı içiniz yanıyor ve herkesin aynı hassasiyette olmasını bekliyorsunuz,o da o şekilde davranmayınca da bozuluyorsunuz,yerinizde olsam ben de alınırdım ama evliliğinizin sağlığı için aynı evde kalmaya çalışmayın sık sık dolaşın annenizi haftada bi iki gece orda kalın bu şekilde çözmeye çalışın durumu.

Annem ile evim yakın.
O anlamda avantajlıyız.
Şimdi bakıcı olduğu için evde anneme diyorum "sen gündüzleri bakıcının başında ol ne olur ne olmaz" ama aslında en büyük amacım onun da kontrol altında olması, ani birşey olursa bana evden de haber verecek biri var artık.
Hem çocuklarımı hem de annemi gözetim altında tutmaya çalışıyorum bir bakıma.

Diğer yandan hiç içimden gelmiyor kayınvalidemlere herhangi bir şekilde gitmek veya onlar ile iletişim kurmak.
Buz gibiyim onlara karşı, ancak kalbim de çok kırık.
Beklenti içerisinde değildim hiç bir zaman, birinden bir karşılık beklediğim için de yapmadım hiç birşeyi.
Tek zoruma giden, manevi anlamda insanı rahatlatacak bir "geçmiş olsun" kelimesini ağızdan çıkartmanın bu kadar zor olması.

Ne maddi ne de manevi başka birşey beklemedim ki onlardan...
 
Öncelikle çok geçmiş olsun allah şifa versin. Benim nacizane düşüncem bayramda gidip bayramlaşman otur sohbet et demiyorum araya bi mesafe koy ki anlasınlar hatalarini.Sonuç itibariyle eşin gelmiş ilgilenmiş anneni de aramışlar sana da bi geçmiş olsun diyip sormaları iyi olurdu ama bunun karşılığı olarak onlara bi mesafe koymalisin yok evime gelemezler gitmem etmem deme olan yine sana olur evliyiz eşim benim aileme karşı nasılsa bende öyle olurum. Ee şimdi kayinvaliden hasta olsa evde oturcak mısın eşin demeyecek mi ben annen için bunlari yaptim diye bi sana sormadilar diye ne kadar büyütün demez mi? Evinde durup dururken bence huzursuzluk çıkar mesafeni koy bayramlaş. Önemli olan eşinin davranışı o da elinden geleni yapmış.
 
Ben de aynı fikirdeyim çünkü bir defaya mahsus birşey değil.
Tek üzüldüğüm konu, aynı durumları onlarda yaşadılar.
Kayınvalidem ilk oğlumun doğum zamanına denk gelen bir dönemde, ağır bir hastalık atlattı, ameliyat oldu.
Bizim evimizde pişen yemeklerin yarısı onlara gitti hep.
Yapamıyor, kayınpederim de bir yere kadar yapabilir diye ne piştiyse haftalarca tencere tencere yemek gönderdik.
Ben lohusaydım o zaman ve yemeklerin çoğunu annem yapmıştı.

O günler geliyor aklıma, kayınvalidem için gerçekten üzülmüştüm.
Ne kadar cahilmişim diyorum şimdi ise...
gitmezdim
eşiniz de sizi haklı bulduğu için hiç cevap vermiyor ya da kavga etmiyor

ilk fırsatta da söyleyin kv nize zaten size sitem edecektir. Gelmedi gitmedi diye
 
Eşim iyi niyetli bir adam, o muhakkak.
Ancak annemin hastalığından sonra bende kalmasını istiyordum, çünkü her an herşey olabilir.
İkinci bir doktora götürmeden içim zaten rahat etmeyecek.
Çok fazla tomografi ve MR çekildi, filmler de cabası.
Radyasyona çok maruz kaldı ve kolları delik deşik oldu anacığımın.
Biraz dinlensin istiyorum.

Annemin farklı rahatsızlıkları da var sanırım.
İnsan bir günde 5 LT su içer mi? Annem aşırı derecede su içiyor.
Hastaneden çıkınca 1 hafta bende kaldı, zor dayandı annem.
Çünkü eşim onun çok su içmesine, geceleri durmadan uyanıp lavaboya gitmesine vb. bir çok konuya taktı.
Kızmak babında değil, ancak "niye böyle, neden böyle" ile bunalttı annemi.

Annem de evimde daha rahatım diyor, bende kalmıyor.
Benim ise aklım onda kalıyor, ya aniden bir şey olursa diye.
En azından 2. bir doktora gidene kadar bende kalsaydı içim daha rahat olurdu.
Anneme anlatıyorum eşimin kötü niyetli olmadığını, aslında annemi düşündüğünü, normal olmayan durumların onun dikkatini çektiğini ama annem de haklı.
Annemin yerinde olsam ben de haliyle rahatsız olurdum.
ama elimden de birşey gelmiyor.
Geçmiş olsun rabbim tez zamanda şifasını versin şekerine baktırdınız mı hiç çok susaması,sık sık idrara çıkması şekerin belirtisi olur,acıkması ve yemek yemesi nasıl.

Bayram içinde birşey diyemem gidersenizde sadece oturun gelenine gidenine hizmet etmeyin, hoşbulduk,bayramınız kutlu olsun,iyi günler ben gidiyorum demeniz yeterli.
 
Geçmiş olsun rabbim tez zamanda şifasını versin şekerine baktırdınız mı hiç çok susaması,sık sık idrara çıkması şekerin belirtisi olur,acıkması ve yemek yemesi nasıl.

Bayram içinde birşey diyemem gidersenizde sadece oturun gelenine gidenine hizmet etmeyin, hoşbulduk,bayramınız kutlu olsun,iyi günler ben gidiyorum demeniz yeterli.

Ben de şekerden şüpheleniyorum.
Böbreklerine de bakılması gerekiyor.
Normalde kilo hesabı ile annemin günde maksimum 3 LT su içmesi normal, ama maksimum.
5 LT abartı bir oran.
Hayırlısı ile şu bayram zamanını atlatalım inşallah, götüreceğim tekrar doktora.
 
Öncelikle çok geçmiş olsun allah şifa versin. Benim nacizane düşüncem bayramda gidip bayramlaşman otur sohbet et demiyorum araya bi mesafe koy ki anlasınlar hatalarini.Sonuç itibariyle eşin gelmiş ilgilenmiş anneni de aramışlar sana da bi geçmiş olsun diyip sormaları iyi olurdu ama bunun karşılığı olarak onlara bi mesafe koymalisin yok evime gelemezler gitmem etmem deme olan yine sana olur evliyiz eşim benim aileme karşı nasılsa bende öyle olurum. Ee şimdi kayinvaliden hasta olsa evde oturcak mısın eşin demeyecek mi ben annen için bunlari yaptim diye bi sana sormadilar diye ne kadar büyütün demez mi? Evinde durup dururken bence huzursuzluk çıkar mesafeni koy bayramlaş. Önemli olan eşinin davranışı o da elinden geleni yapmış.
Kesinlikle bende böyle düşünüyorum. Git soğuk davran çok kısa otur ve aradaki samimiyeti kaldır, evine geldiklerinde yine eşinin hatırı için ağırla ama evsahibi değil misafir olduklarını hissettir. Eşin annene böyle güzel davranırken eşinin gözünden düşme
 
Ben olsam giderdim misafir gibi yarım saat oturur kalkardim
Sırf çocuğumun babanesi dedesi diye okadar

Yuzumle gözümle mimigimle konuşurdum olumlu hastalıklı dünya kimin ne olacağı belli olmaz herkesin puanını verdim gibisinden
 
Çok geçmiş olsun annenin daha iyi olduğuna sevindim.
İşte bizi iyi insan yapan bu özelliğimiz, kötü geçiyor aklımızdan yapacak gücümüz de var fakat yapmıyoruz..
Geçmişte aranız nasıldı seni severler mi aileni severler mi bilmem ama nolursa olsun bu hastalık,
en azından bir 'geçmiş olsun yapabileceğimiz bir şey var mı' diye sormaları gerekirdi.
İnsanoğlu işte herkes bir olmuyor maalesef, eşin demiş belli ki bir şeyler ki ondan sonra 'lütfen' aramışlar bir kaç kez..
Bence sen de git, fazla durmazsın, gitmeyeceksen de evde bekle çocuklarla gitsin, sonra annenlere geçersiniz..
 
Kesinlikle kapılarını açmayın derim. Bırakın birazda onların zoruna gitsin sizin yaptığınız. Neyse ki eşiniz ne ailesinin nede sizin tarafınızı tutuyor. Anneci olsaydı işiniz gerçekten çok zor olurdu. Annenize şifalar diliyorum.
 
X