Başlik Bile Bulamadim

canım cıddı cıddı konus.daha yasın cok kucuk.saydıgın seyler hıc hos deıl.unutma bu hayat senın.ve bır kere geldın bu hayata.
 
Evlilikte esas olan "anlamak" ve "anlaşıldığını hissetmek" dir..... bu ikisi kuraldır... bütün sorunlar bunlardan birinin eksikliğinden kaynaklanır... Bir kişi hep anlamak zorunda bırakılıp, hiç anlaşıldığını hissetmiyorsa............ evlilik diye birşey yoktur ortada... bu kesin ve kat-i kuraldır!!.......

9 yıl süren, ve bitmek üzere olan bir evliliğim var (bence bitmiş resmiyete dökülecek olan bir evlilik)

Bu geçen 9 yılın sonunda öğrendiğim bir şey varsa... o da hiç kimsenin değişmeyeceğidir..bunu beklemenin de yılları boşa harcamaktan başka birşey olmayacağıdır...

Sevgili duygu, yapman gereken, düşünmen gereken tek şey... kesin bir karar almaktır!!! bu evliliği yürütebilecek gücüm var mı?... (bu soruyu kendine sorarken; bu adam düzelir düşüncesini sakın aklına getirme... "bu haliyle yürütebilirmiyim" diye düşün... ve sonunda kararını ver....

En kolay şey neymiş biliyor musun?.... insanın kendisine acıması... !! sakın bunu yapma kendine... mantığını ve duygularını bir araya koyarak düşün ve sonuçta mutlaka karar vermek üzere masaya yatır evliliğini......

Hayatının en güzel yıllarındasın...henüz daha başındasın... ve annesin... bu durumda devam ettireceğin evliliğin çocuğuna gelecek yıllarda yansımasınıda göz ardı etme....

...geçmişle yaşamak geleceğini engellemekten başka birşey değildir... bir karar ver... eşini alıp karşına CİDDİ birşekilde konuşmalısın.. biz kadınlar çok hassas varlıklarız... hep olayları, münakaşaları idare etmek zorunda bırakılan, her kötü muamelede alttan almak zorunda bırakılan varlıklarız... bilinçaltımıza öyle bir işlenmiş ki bu düşünce olgusu... ister istemez evlilikte yaşanan problemlerde "sanki biz başarısız" olduk ve evliliği yürütemedik gibi bir sonuç çıkartılmaya çalışılıyor.... öyle ya "yuvayı dişi kuş yaparmış" PEHHHHHHHHHHHHHHH............................

Bir yuva varsa ortada, bir evlilik varsa.... o zaman kadın her türlü feragat eder hayatından...her türlü adımı atar.... o yuvayı öyle bir yapar ki.................................... ama ... tek taraflı evliliğin yürümeyeceğini... benden daha iyi bilemez kimse... inat edersen sadece yıllar boşa heba olup gider... sana kalan tek şey ruhsal sağılğının bozulması...ve bunun bedenine yansıyan fiziksel rahatsızlık boyutu olur.......

Ailene gelince... sen evlenirken bile kendi kararını alıp evlenmişsin...biteceği zaman da kimseye danışmak zorunda değilsin... Evet, onlar senin ailen ama... maalesef "anne baba" demek......evladına sen kendin ettin kendin buldun...çekceksin demek değildir.... evladı ne hata yaparsa yapsın onun yanında olursa "anne-baba" sıfatını hakeder..... Onları üzmek istemediğini söylemişsin...ve onları üzmemek adına sen kendi hayatından mı vazgeçeceksin?..... ne hakla bunu yapacaksın peki... sen şiddet göreceksin buna katlanacaksın.... ne için? annem babam üzülmesin. onları yeterince üzdüm dediğin için.... Üzülsünler bırak...YÜCE YARADAN sana o bedeni emanet etti....kendini bilmez bir yaratığın seni ODUN yerine koyup baltalaması için değil.... haksızlık etme ne ruhuna..ne bedenine... kimsenin bunu sana yaşatmaya hakkı yok... mantıklı düşünürsen (burda kimseyi suçlayıcı konuşmak istemiyorum ama) eğer mantıklı düşünürsen senin evden gelinliğinle çıkmanıda engellemiş ailen.. "hata yapmana neden olmuşlar"... yani kaçıp gitmene....

Söyleyeceğim son ve EEENNNN önemli şey; HAYATTAKİ EN ÖNEMLİ VARLIK KENDİNSİN..... evladından önce bile kendini düşünmelisin..... Sen huzurlu, mutlu, sağlıklı olmazsan çocuğunada faydan dokunmaz...daha çok zararın dokunur...ileriki yaşlarda hasta bir anneyle uğraşmasını istemezsin herhalde... NE YAŞARSAN YAŞA...KENDİN İÇİN YAŞA... Başkaları ne diyecek...nasıl düşünecek... bırak bunları bir kenara... Kendine hesap verebiliyorsan BİTMİŞTİR ... Ekonomik özgürlüğün varsa ne ala... yoksa ekonomik özgürlüğünü kazanabilmenin yollarını bir an önce ara ve bul... ALLAH YARDIMCIN OLSUN.... Sevgiyle kal.......

Canim eline yüregine saglik, cok ama cok güzel ifade etmissin.. Yüzde yüz katiliyorum sana...
 
ben sizden alıntı yapmadım hanımefendi..evet bekara koca boşamak kolay diye siz dediniz ama yaşları küçük diyen başka bi arkadaştı o nedenle size kimse yaşınız küçük demedi demeyin önce bi okuyun yazılanları..

bana alenen cahil denmedi ama onların yaşları küçük sen onlara bakma demek bi nevi de cahil demek bence...

fark edersiniz ki ben de ilk mesajımda sana boşan diyemem dedim çünkü sizin gibi ben de bişey bilmiyodum sorunları hakkında..ancak sonra tüm mesajlarını arattırıp okudum ve yaşadıklarını gördüm..ondan sonra bu hayat böyle çekilmez dedim

tabi ki kendi kararını kendisi vericek dikkat edersiniz ki ben de illa boşan beni dinle sen karar verme ben senin yerine verdim de demedim..


neyse ben kendimi ifade ettiğimi umuyorum anlayan anladı beni..teşekkür ederim

daha fazla tartışmak istemiyorum..saygılar herkese
 
Arkadaslar yapmayin ne olur. Burda hepimiz fikrimizi soylemekten daha ileri gidemeyiz zaten. Fikirlerimizi soyluyoruz diye de birbirimize girmeyelim.
Arkadas gercekten zor bir durumda. Daha da fazla kavga ortamina itmeyelim biz de girmeyelim derim.
Evlilik cidden zor...Oncesi istedigi kadar uzun olsun karsindaki insan az/cok degisiyor. Gercek yuzunu gosteriyor derler ya..Butun evlilikler bu sekilde demiyorum tabi...Ben de cok sey yasadim. Dusununce iyiki katlanmisim diyorum. Ama dayak yemedim.. Kavgalar ettik..Bazen benim dediklerim bazen esimin dedikleri kavgayi cok buyuttu. Telefon da kirildi, kumanda da. Ben bosanmayi hep dusundum. Belki korktum yapamadim. Ailem de yanimdaydi, ekonomik ozgurlugum de elimdeydi. Ama o kadar kolay degilmis iste. Biraz da kader belki. Ben kadere de cok inanirim. Sabrettim, cok sukur simdi iyiyim mutluyum. Ama biraz daha bu huzursuzlugumuz surseydi sonu ne olurdu tahmin edemiyorum. Bu arada bana elini kaldirsaydi ne olurdu ona da birsey diyemiyorum. Bosanirdim demek istiyorum ama....bilmiyorum...
Tum olaylari bilemedigimden once kurtarabilir misin dedim, sonra nereye gidiceksin dedim...Kurtaramayacagini soyluyorsun, ailene gidemiyorsun ama ekonomik durumun iyi..Bu durumda mantikli olan, hersey hayal ettigim gibiyse tabi, once ufaktan mekanimi yapip yanina insan toplamak. Bu surecin yalniz cok zor atlatilacagini dusunuyorum. Bu kisi de ancak aileden biri olabilir. Tabi bunlar cesaret ister. Sayet gucluyum yapabilirim, ben bu adamla yasamak istemiyorum diyorsan daha fazla kendini yorma. Bir de sucsuz yere dayak yiyorsan zaten olay burada kopuyor. Ama ortak olan bir evden kimin gideceginin tartisildigi bir ortam da dayak atam biri varsa dikkat etemelisin. Benim diyebilecegim destek bul. Yasamadigim icin tavsiyede bulunmak gene kolay geldi. Allah yardim etsin..insallah en dogru karari verirsin.
 
Asud yazdıklarında çok haklısın evliliği yürütmek gerçekten çok zor birde duygunun aile sorunu var annesi bile kendin seçtin katlan demiş önce kendi ayakları üzerinde durabilmeli veya kendine bir destek bulmalı böyle yalnız başınayken bu hayat kavgasını kaldırabilcekmi ben daha 10 aylık evliyim ama sorun yokmu var insan helede bayanlar toz pembe hayallerle evliliğe adım atıyorlar ama genelde hiçte beklenen gibi olmuyor gerçekten evlilik baştan sona fedakarlık gerektiren birşey ama bu her iki taraf içinde olmalı hiçbirşey hiçbir zaman tek taraflı olmaz
 
Henri 3 hafta siteden uzaklaştırılmıştır. Özele ne zaman saygı öğrenlilir o zaman herkes mutlu olur.


Lütfen bu yazım hakkında ve yaşanan tadsızlık konusunda yorum yapmayın konuya dönmenizi rica edeceğim.
 
kızlar herkese selam
 
duygum canım arkaşasım herşeyi kafana takma dicem ama olmucak senin yaşadıklarının bazılarınıda ben yaşadım cok zor oldugunu biliyorum cogunluk boşan diyor ama insan cok sevdiği birinden nasıl vaz gecer
 
Bir de sucsuz yere dayak yiyorsan zaten olay burada kopuyor.



suçsuz yere dayak yemek..yani suçu olsa dayak yiyebilir mi??dayak yemek suçluysan meşru mu oluyo yani??

dayağın hiç bi mazereti yoktur..kimse kimseye ne yaparsa yapsın dayat atamaz atmamalı..
 
suçsuz yere dayak yemek..yani suçu olsa dayak yiyebilir mi??dayak yemek suçluysan meşru mu oluyo yani??

dayağın hiç bi mazereti yoktur..kimse kimseye ne yaparsa yapsın dayat atamaz atmamalı..

Haklısın Allegriam haklısın...

Dayak ve şiddet hiçbir canlıyla bağdaştırılamaz. Baştan sonaa okudum konuyu yavaş yavaş, benim haberim yoktu Duygu'nun durumundan yeni öğrendim, çok üzüldüm, bir şeyler söyleyeyim dedim ama bu da çok zor.

Ayrıca yaşamım boyunca gördüğüm birşey var ki dayak ve şiddet bir kere başladı mı bitmiyor öyle özür dilemeyle, bir daha yapmayacağım sözleriyle.

Devam ediyor, bitmiyor...

Bir kere vurmaya başlayan erkek buna devam ediyor. Affettikçe kadın, devam ediyor.

Bundan canı yanan, gururu incinen arkadaşlarım, tanıdıklarım, duyduklarım çook oldu. Bir kadın olarak ben inciniyorum duydukça, tahammül edemiyorum.

Ve insanların başkalarının elinden insan olmalarından kaynaklanan özgür ve mutlu yaşama hakkını gasp etmeye çalışmalarını da yine üzülerek, incinerek izliyorum.

Duygu'cum, her ne karar verirsen ver, her ne yaparsan yap umarım yaşanan tüm kötü günlerin geride kalır ve tertemiz bir sayfa açarsın. İçinde bulunduğun durumun hassasiyeti fazla gerçekten, Allah yardımcın olsun.
 
X