Merhaba hanimlar, daha önce hic böyle bir foruma derdimi anlatmamistim, ama artik gercekten ne yapmam, ne düsünmem gerektigini bilmiyorum. Net düsünemiyorum. Ama yine de basimdam gecenleri yazip rahatlamayi umuyorum. Yazi epeyce uzun olacaga benziyor, ama cok doluyum....
Ben 32 yasindayim. Türkiye`nin ve Avrupa`nin önce gelen okullarinda ve üniversitelerinde okudum. Ailem maddi anlamda hic birseyi benden kismadi. Herseyin en kalitelisini yedim, giydim ve bircok insanin haritada bile bilmedigi yerlere seyahate gittim. 7 sene önce (yüksek lisansimi yeni bitirmistim) su an esim olan kisiyle tanistim. 4 yildir evliyiz. Esimin ailesi kalabalik, 4 ablasi var. Onlarla hic sorunlarim olmadi. Bir de cok sevdigim bir kayinpederim var. Esimin ailesinin maddi durumu benim ailemin maddi durumuyla kiyaslanamaz. Ama ben bunu en basindan sorun yapmadim, sonucta benim icin esas olan ask ve sevgiydi. Durumlarini bildigim icin de "sunu isterim, su söyle olacak" diye de hic diretmedim. Sagolsunlar, biz dügün hazirligi yaparken de ellerinden gelenleri yaptilar, bu haklarini asla yemem. Ama en basindan beri kaynanam beni baski altina almaya, yok saymaya kalkismis. Kalkismis diyorum, cünkü anca yeni anliyorum.
Esimin ailesi cok dedikoducu bir cevrede yasiyor. Evlendigim ilk günden itibaren "cocuk da cocuk" diye tutturdu kaynana hanim. Balayindan döndüm, hemen eltisiyle beni bir odaya kapatip "ee, seni balayina bosuna göndermedik, bak cocuk isteriz, ona göre" dediler. Ben güldüm gectim. Birkac ay sonra, esim askere gidecek, biz gencler aramizda insanlarin düsüncesizce cocuk yaptigini konusuyoruz. Bana kaynanam döndü ve aynen söyle dedi: "Sen karisma, cocugu oglum yapacak". Inanamadim... Benim gibi birine bu laflari söylüyor... (Tercümesiyle: "Ben senin diplomalarinin ve kariyerinin icine tükürürüm, senin tek görevin cocuk dogurmak...") O gün zaten benim icimde ona karsi olan bütün saygim ve sevgim gitti. O günden sonra kendisini hic aramadim (anneler günü haric).
Biz bu arada ayri sehirlerde oturuyoruz. Esim ailedeki tek erkek oldugu icin, icinden elbette ki "oglumu elimden aldi" diyordur, ama ben tanistigimiz ilk günlerde daha esime tanistigimiz sehirden isimden dolayi asla ayrilmayacagimi belirtmistim, o da o sekilde kabul etmisti. Bir gün ziyarete geldiler. Bana aynen söyle dedi: "Bu ev oglumun, dolayisiyla benim de evim". Sok oldum, agzimi bile acamadim, cünkü benzer seyler kendi basina gelmisti. Kendi kaynanasiyla hep sorunlari olmus. Bir gün kaynanasi oturduklari ev icin "burasi oglumun evi" demis, benim kaynana kiyameti koparmis. Bir gün dahi kapisinda calismadigi ev icin nasil da hakkini savunmus... Ama geline gelince dil pabuc... Bunun disinda hersey oglunundu. Oglu cipe binsin, yati olsun, kati olsun, hep oglu, ben asla yokum. Calisan ve maasini evine harcayan bir geri zekaliydim onun gözünde.
Bana en cok koyan su oldu. Bastan da belirttigim gibi, esimin ailesinin maddi durumu pek iyi degil. Esimin de isi iyi degildi. Ben kendisinden yaklasik 3 kat fazla maas aliyordum. Evlenmeden kiraladigimiz evi ben buldum, emlakci parasini, depozitoyu ben verdim. Kirayi, faturalari, kisin dogalgazi, mutfak alisverisini, kisacasi neredeyse herseyi ben ödedim ve hala ödemeye devam ediyorum. Zira esim maasindan yol parasini ve harcligi cikarinca, anca kredi kartina yaptigimiz taksitleri ödeyebiliyordu. Ama bu durumu sanirim ailesine hic yansitmadi. Ailesi de "oglum calisiyor, evi o gecindiriyor" diye düsündü hep. Ben hep istedim ki esim daha iyi bir is bulsun. sonucta üniversite mezunu (tamam, benimki kadar iyi bir üniversiteden degil, yabanci dili de yok), ama beni hic dinlemedi. Cünkü tahminimce o iste rahatti. Nasilsa ben de gikimi cikarmadan evi gecindiriyorum... Evet, biliyorum, suc bende. Ben hazirci alistirdim. Ama istedim ki imkanim varken herseyi evim icin sunayim. Ama birazdan anlatacagim gibi cok büyük hata yaptim.
Gelelim tekrar kaynana konusuna. Evlendikten sonra ilk bayram. Arefe gecesi annnemlerde kaldik. Bayram sabahi esimin ailesinin evine gittik. Surat bes karis. "Bayramin mübarek olsun" dedim, yüzüme bile bakmadi. Neymis, bayram sabahi erkek evinde olunurmus. Bu arada sunu da belirtmek isterim, esimin ailesi cocuklari konusunda cok bencil. Herkes her zaman onlarda olsun istiyorlar. Öyle olunca hoslarina gidiyor. Sonucta 2 bayram var, bir bayram onlarin evindeysem, bir bayram kendi ailemin evinde olmak istiyorum. Bunda yanlis birsey görmüyrum. Allah`tan esim de bu konuda bana hep hak verdi. Kisacasi, kaynana hanim evlendim diye kendi ailemi silmemi beklemis. Her gittigimizde mutlaka bir laf sokardi. Benim yanimda ilkokul mezunu komsu kizini överdi. Yanlis anlasilmasin, benim kimseden madalya ya da övgü gibi beklentim yok, ama insan biraz elindekinin degerini bilmeli.
Evlerine her gittigimizde bir laf sokardi dedigim gibi. Ben hep icime attim, asla cevap vermedim ve esime de annesinin yaptigi terbiyesizlikleri yansitmadim. Annesi yüzünden iliskimizin yipranmasini istemedim. Cahilligine verdim. Ama ben sustukca, o daha da tepeme bindi. Gecen Eylül ayinda, Ramazan bayramindan 2 gün önce, babami aniden kaybettim. Kurban bayraminda (yani babamin vefatindan 2 ay sonra) kücük kaynana (yani kaynananin kardesi, esimin teyzesi) bana aynen söyle dedi:" sen de kicini sisriyorsun, bir karnini sisiremedin, senin ve esinin agzina si..cagim." Basimdam asagi kaynalar sular döküldü... Evet stresten, üzüntüden kilo almistim, ama böyle bir laf söylenir mi? Bu olayi esime anlattim, o da cok üzüldü ve böyle bir lafi bana teyzesinin söyleyemeyecegini belirtti. Bir-iki gün sonra, bayram ziyaretleri yapiyoruz, akrabalarinin birinin evinden cikmak üzereyiz, bir bayan geldi. Kaynanaya "gelin bu mu?" diye sordu. Benim kaynananin cevabi "hiiiiiiiii". Sanki ben utanilacak, saklanilacak biriyim de, tanistirmaya bile tenezzül etmiyor.
Ama benim icin kaynananin öldugu an suydu. Yilbasindan önce annemi evime getireyim dedim. Kayinpederim "aaahh, cok güzel, tabi götür dedi". Kaynanam tam karsimda oturuyordu, o da aynen söyle dedi:" Annesini de götürüyormus...". Yani, 3 ay önce esini kaybetmis anneme burun kivirtiyor... Bu olay sonrasinda kaynana defterini ben kapattim. Gerekli seyler disinda kendisiyle konusmuyorum. Gayet mesafeli ve soguk davraniyorum.
Esimle de kurban bayrami - yilbasi döneminde beni kahreden bir hadise yasadik. Yukarida da belirttigim gibi, esimin ilk isi kötüydü. Ama o iste (evlenmeden önceki sür de dahil olmak üzere) neredeyse 4 sene calisti. Kriz döneminde 1.5 sene boyunca maasini düzenli alamadi. Hatta isten cikarilmadan son 3.5 ay boyunca 1 kurus para alamadi. Tam kis dönemi. Hem evi gecindirmeye calistim, hem de kocamin harcligini üstlendim. Neyse, cok sükür, o isten cikti. Hemen de baska bir ise girdi. Maasi yükseldi (ben yine de 2 kat fazla maas kazaniyordum). Aradan 3 ay gecti, gecmedi, araba almaya niyetlendi esim. Diger arabamizi sattik (artik eskimisti, gercekten degistirilmesi gerekiyordu...). Araba bakti, bir model begendi. Ama ben o arabayi hic begenmedim. Ihtiyacimizdan fazlaydi. Vergisi, kaskosu yüksekti. Bunlari söyledim kendisine, ama "öderiz" dedi. Hemen 15.000 TL kredi cekmek istedi. Cok kirildim. Sonucta ise yeni baslamis, öteki is yerinde alamadigi maasindan dolayi biriken kredi kartlerini yeni kapatmisiz. 3 küsür senedir bütün maddi yük benim omuzlarimda. Su beklentim vardi. Yeni is yerine girdikten sonra benim omuzumdan bazi maddi yükleri almasini isterdim. Sonuc itibariyle hic bir zaman icin "evi erkek gecindirir, ben maasimi kendime harcarim" demedim. En basta esimin maasinin cok düsük olmasini da sorun etmedim, ama cooookkkk yoruldum. Ve bir süre sonra insan kendi esek yerine konuslmus hissediyor. Haksiz miyim hanimlar?
Dedigim gibi, ben o arabayi hic begenmedim. Ben Mini Cooper`i cok begeniyorum, hayalimdeki araba. Ikinci el, 30.000 TL civarinda modeller vardi. Esimin ailesini ziyarete gitmistik. Araba konusu orada acildi. Esim begendigi arabadan bahsetti. Ben Mini Cooper istedigimi söyledim. Hayalimdeki araba oldugunu biliyor. Arabayi bir kötüledi, anlatamam. Aslinda arabayi degil, hayallerimi yerden yere vurdu. Kaynana da oradan "hava atmaya gerek yok" dedi. "Ben hava atmiyorum dedim, bir hayalden bahsediyorum" dedim. Epeyce öyle esimle aramda Mini Cooper sebebiyle laflar gitti geldi. Ilk defa pes etmedim. Aksam yattiktan sonra esim: " cok zitlastin. Calisiyorum diye, herseyi alabilecegim mi demek istiyorsun" dedi. Yikildim....Kahroldum....Neler hissettigimi anlatamam....Yani ben kirayi, faturalari, market alisverisini, tatilleri öderken iyiyim, kendim icin ilk defa birsey istedigimde kötüyüm.... Kendimi kullanilmis, enayi yerine konulmus hissettim. Ilk defa esimin maddi anlamda beni kullandigini düsündüm. O gece bir daha asla affetmeyecegim laflar sarfedildi.
Isin özetine gelirsek: kaynana hanim en sonunda anneme burun kivirarak benim gözümde öldü. Kocam bana "sen bütün maasini eve harca, evi gecindir, ama sakin kendin icin birsey isteme" dedi. Ben kaynanamin yaptigi hicbir saygisizliga, terbiyesizlige cevap vermedim. Hep hanimefendiligimi korudum. Üzerime beni alakadar etmeyen kisiler saldi, yine tepki vermedim. Hep sabrettim, "sira sana da gelecek" dedim. Ve sonunda geldi de...
Babamin vefatindan sonra esimin ailesinin asla bir arada göremeyecegi bir miras kaldi kardeslerime ve bana. Babam nur icinde yatsin, sagliginda bizi pasalar gibi yasatti, öldükten sonra da hayatimizi güvence altina aldi. Yilbasindan önce annem bana geldiginde "size bir ev alalim" dedi. (Melek annem hep "siz" diye bahseder, esimle beni asla ayri tutmaz. Ama kaynanam hep "oglum" der, aradaki fark bu iste..) Neyse, gittik güzel, orta boy bir ev aldik. Kaynanamin yaptigi onca seyden ve esimin bana yaptigi yamuktan sonra, tapuyu annemin üzerine yaptim. Esim pek birsey diyemedi, ama bozuldu. Kaynanam annemi telefonla arayip tesekkür bile etmedi. Evi aldiktan birkac hafta sonra kaynanamlara gittik. Tapunun annemin üzerine oldugunu cümle arasinda söyledim. O yüz ifadesini asla unutmam. Acayip bozuldu, ama ben o kadar büyük bir zevk aldim ki.... Ne zaman ki evin annemin oldugunu ögrendi, anneme "Allah razi olsun" dedi. "Annen niye daha uzun kalmadi yaninizda" dedi (önce "annesini de götürüyormus", diye burun kivirtiyordu"), vs. vs. Tabi ki ne annemin ne de benim sahte saygiya ve itibara ihtiyacimiz yok, ama onun o suratini öyle görmek cok hosuma gidiyor.
Beni ezmeye, yok saymaya calisti, ama basaramadi. Ben hicbirsey kaybetmedim, ama o herseyi kaybetti. Bundan sonra o burun kivirttigi kadinin (yani annemin) evine hayatinin sonuna kadar misafir olarak gelecek ve misafir olarak gidecek. Esime olan saygim ve güvenim söylediklerinden dolayi sarsildi. Su ana kadar bana ne kadar miras kaldi kimseye söylemedim. Hatta ev icin gerekli olan paranin benim mirasimdan fazla oldugunu, annemden 65.000 TL borc aldigimi ve yeni eve tasindiktan sonra maasimdan anneme ödeyecegimi söyledim. Evet, o parayi anneme verecegim, benim adima birikecek. Cünkü anladim ki asla esimden fazla caba göstermemeliymisim. Bundan sonra klasik rol modeli benimseyecegim: evi erkek gecindirir. O kadar para kazandim, ama herseyi eve harcadigim icin 5 kurus kendi param yok. Kendim icin birsey istedigimde asla haketmedigim laflar isttim. Ama bundan sonra kendi param olacak. Bir daha esimle maddi konularda "biz" diye birsey olmayacak.. Artik önce kendimi düsünecegim. Egitimiyle, kariyeriyle, bilgisiyle, kültürüyle (kendimi övmek, karsimdakini kücümsemek gibi olmasin, ama gercek bu), mal varligiyla ve daha da önemlisi evine bagliligi ve esine sevgisiyle piyangodan öte bir gelin ve es oldugu (artik) biliyorum.
Esimle aramizda asla onarilamayacak bir güven ve saygi kaybi oldu. Evet, hala (her seye ragmen) seviyorum, ama artik eskisi gibi olmayacak. Hatta bosanmam gerekiyor mu diye bile düsündüm. Simdilik bunu düsünmüyrum, ama eskiden birlikte yaslanip, birlikte ölecegiz hayallerini de kurmuyorum. Su an 5 aylik hamileyim. Dogacak cocuguma konsantre oldum. Yeni evime de cok yakinda tasiniyorum insallah. Yaptiklarindan dolayi kaynanama o evin annemin oldugunu hissettirecegim. Cocuguma da bakmasina asla izin vermeyecegim. Zaten artik kaynanamin sesi kisildi. Ama icimdekileri ona kusmadan rahatlayamayacagim. O gün de gelecek insallah. Ve kaynanamin ve esimin sunu bilmesini de saglayacagim: ben bosanmaktan korkmuyorum. Maddi, manevi anlamda hicbirsey kaybetmem. Kaybedecek olanlar düsünsün....
Bazen yaptiklarimin dogru olup olmadigini düsünmüyor degilim. Acaba param var diye karsimdakilere ders vermeye calismak dogru mu diye geciyor icimden. Ama ben mahalle kadini degilim ki kaynanamla agiz dalasina gireyim. Evin tapusunu annemin üzerine yaparak onu ebediyeten susturacak cevabi verdim. Evet, belki paramla oldu bu, ama ne yapayim, baska türlü susmayacakti.
Yazdiklarim epeyce uzun oldu, kusura bakmayin hanimlar. Ama benim verebilecegim tavsiye su: asla evleneceginiz kisinin ailesi ile sizin aileniz arasinda (kültürel ve parasal) ucurum olmasin. Kayinvalidenizi taniyana kadar mesafenizi koruyun. Kocanizdan fazla (maddi) caba göstermeyin. Her zaman icin calisin ve mutlaka kendi paraniz olsun. Paraniz olsun ki, gerektiginde kendi ayaklarinizin üzerinde durabilesiniz...
Ben 32 yasindayim. Türkiye`nin ve Avrupa`nin önce gelen okullarinda ve üniversitelerinde okudum. Ailem maddi anlamda hic birseyi benden kismadi. Herseyin en kalitelisini yedim, giydim ve bircok insanin haritada bile bilmedigi yerlere seyahate gittim. 7 sene önce (yüksek lisansimi yeni bitirmistim) su an esim olan kisiyle tanistim. 4 yildir evliyiz. Esimin ailesi kalabalik, 4 ablasi var. Onlarla hic sorunlarim olmadi. Bir de cok sevdigim bir kayinpederim var. Esimin ailesinin maddi durumu benim ailemin maddi durumuyla kiyaslanamaz. Ama ben bunu en basindan sorun yapmadim, sonucta benim icin esas olan ask ve sevgiydi. Durumlarini bildigim icin de "sunu isterim, su söyle olacak" diye de hic diretmedim. Sagolsunlar, biz dügün hazirligi yaparken de ellerinden gelenleri yaptilar, bu haklarini asla yemem. Ama en basindan beri kaynanam beni baski altina almaya, yok saymaya kalkismis. Kalkismis diyorum, cünkü anca yeni anliyorum.
Esimin ailesi cok dedikoducu bir cevrede yasiyor. Evlendigim ilk günden itibaren "cocuk da cocuk" diye tutturdu kaynana hanim. Balayindan döndüm, hemen eltisiyle beni bir odaya kapatip "ee, seni balayina bosuna göndermedik, bak cocuk isteriz, ona göre" dediler. Ben güldüm gectim. Birkac ay sonra, esim askere gidecek, biz gencler aramizda insanlarin düsüncesizce cocuk yaptigini konusuyoruz. Bana kaynanam döndü ve aynen söyle dedi: "Sen karisma, cocugu oglum yapacak". Inanamadim... Benim gibi birine bu laflari söylüyor... (Tercümesiyle: "Ben senin diplomalarinin ve kariyerinin icine tükürürüm, senin tek görevin cocuk dogurmak...") O gün zaten benim icimde ona karsi olan bütün saygim ve sevgim gitti. O günden sonra kendisini hic aramadim (anneler günü haric).
Biz bu arada ayri sehirlerde oturuyoruz. Esim ailedeki tek erkek oldugu icin, icinden elbette ki "oglumu elimden aldi" diyordur, ama ben tanistigimiz ilk günlerde daha esime tanistigimiz sehirden isimden dolayi asla ayrilmayacagimi belirtmistim, o da o sekilde kabul etmisti. Bir gün ziyarete geldiler. Bana aynen söyle dedi: "Bu ev oglumun, dolayisiyla benim de evim". Sok oldum, agzimi bile acamadim, cünkü benzer seyler kendi basina gelmisti. Kendi kaynanasiyla hep sorunlari olmus. Bir gün kaynanasi oturduklari ev icin "burasi oglumun evi" demis, benim kaynana kiyameti koparmis. Bir gün dahi kapisinda calismadigi ev icin nasil da hakkini savunmus... Ama geline gelince dil pabuc... Bunun disinda hersey oglunundu. Oglu cipe binsin, yati olsun, kati olsun, hep oglu, ben asla yokum. Calisan ve maasini evine harcayan bir geri zekaliydim onun gözünde.
Bana en cok koyan su oldu. Bastan da belirttigim gibi, esimin ailesinin maddi durumu pek iyi degil. Esimin de isi iyi degildi. Ben kendisinden yaklasik 3 kat fazla maas aliyordum. Evlenmeden kiraladigimiz evi ben buldum, emlakci parasini, depozitoyu ben verdim. Kirayi, faturalari, kisin dogalgazi, mutfak alisverisini, kisacasi neredeyse herseyi ben ödedim ve hala ödemeye devam ediyorum. Zira esim maasindan yol parasini ve harcligi cikarinca, anca kredi kartina yaptigimiz taksitleri ödeyebiliyordu. Ama bu durumu sanirim ailesine hic yansitmadi. Ailesi de "oglum calisiyor, evi o gecindiriyor" diye düsündü hep. Ben hep istedim ki esim daha iyi bir is bulsun. sonucta üniversite mezunu (tamam, benimki kadar iyi bir üniversiteden degil, yabanci dili de yok), ama beni hic dinlemedi. Cünkü tahminimce o iste rahatti. Nasilsa ben de gikimi cikarmadan evi gecindiriyorum... Evet, biliyorum, suc bende. Ben hazirci alistirdim. Ama istedim ki imkanim varken herseyi evim icin sunayim. Ama birazdan anlatacagim gibi cok büyük hata yaptim.
Gelelim tekrar kaynana konusuna. Evlendikten sonra ilk bayram. Arefe gecesi annnemlerde kaldik. Bayram sabahi esimin ailesinin evine gittik. Surat bes karis. "Bayramin mübarek olsun" dedim, yüzüme bile bakmadi. Neymis, bayram sabahi erkek evinde olunurmus. Bu arada sunu da belirtmek isterim, esimin ailesi cocuklari konusunda cok bencil. Herkes her zaman onlarda olsun istiyorlar. Öyle olunca hoslarina gidiyor. Sonucta 2 bayram var, bir bayram onlarin evindeysem, bir bayram kendi ailemin evinde olmak istiyorum. Bunda yanlis birsey görmüyrum. Allah`tan esim de bu konuda bana hep hak verdi. Kisacasi, kaynana hanim evlendim diye kendi ailemi silmemi beklemis. Her gittigimizde mutlaka bir laf sokardi. Benim yanimda ilkokul mezunu komsu kizini överdi. Yanlis anlasilmasin, benim kimseden madalya ya da övgü gibi beklentim yok, ama insan biraz elindekinin degerini bilmeli.
Evlerine her gittigimizde bir laf sokardi dedigim gibi. Ben hep icime attim, asla cevap vermedim ve esime de annesinin yaptigi terbiyesizlikleri yansitmadim. Annesi yüzünden iliskimizin yipranmasini istemedim. Cahilligine verdim. Ama ben sustukca, o daha da tepeme bindi. Gecen Eylül ayinda, Ramazan bayramindan 2 gün önce, babami aniden kaybettim. Kurban bayraminda (yani babamin vefatindan 2 ay sonra) kücük kaynana (yani kaynananin kardesi, esimin teyzesi) bana aynen söyle dedi:" sen de kicini sisriyorsun, bir karnini sisiremedin, senin ve esinin agzina si..cagim." Basimdam asagi kaynalar sular döküldü... Evet stresten, üzüntüden kilo almistim, ama böyle bir laf söylenir mi? Bu olayi esime anlattim, o da cok üzüldü ve böyle bir lafi bana teyzesinin söyleyemeyecegini belirtti. Bir-iki gün sonra, bayram ziyaretleri yapiyoruz, akrabalarinin birinin evinden cikmak üzereyiz, bir bayan geldi. Kaynanaya "gelin bu mu?" diye sordu. Benim kaynananin cevabi "hiiiiiiiii". Sanki ben utanilacak, saklanilacak biriyim de, tanistirmaya bile tenezzül etmiyor.
Ama benim icin kaynananin öldugu an suydu. Yilbasindan önce annemi evime getireyim dedim. Kayinpederim "aaahh, cok güzel, tabi götür dedi". Kaynanam tam karsimda oturuyordu, o da aynen söyle dedi:" Annesini de götürüyormus...". Yani, 3 ay önce esini kaybetmis anneme burun kivirtiyor... Bu olay sonrasinda kaynana defterini ben kapattim. Gerekli seyler disinda kendisiyle konusmuyorum. Gayet mesafeli ve soguk davraniyorum.
Esimle de kurban bayrami - yilbasi döneminde beni kahreden bir hadise yasadik. Yukarida da belirttigim gibi, esimin ilk isi kötüydü. Ama o iste (evlenmeden önceki sür de dahil olmak üzere) neredeyse 4 sene calisti. Kriz döneminde 1.5 sene boyunca maasini düzenli alamadi. Hatta isten cikarilmadan son 3.5 ay boyunca 1 kurus para alamadi. Tam kis dönemi. Hem evi gecindirmeye calistim, hem de kocamin harcligini üstlendim. Neyse, cok sükür, o isten cikti. Hemen de baska bir ise girdi. Maasi yükseldi (ben yine de 2 kat fazla maas kazaniyordum). Aradan 3 ay gecti, gecmedi, araba almaya niyetlendi esim. Diger arabamizi sattik (artik eskimisti, gercekten degistirilmesi gerekiyordu...). Araba bakti, bir model begendi. Ama ben o arabayi hic begenmedim. Ihtiyacimizdan fazlaydi. Vergisi, kaskosu yüksekti. Bunlari söyledim kendisine, ama "öderiz" dedi. Hemen 15.000 TL kredi cekmek istedi. Cok kirildim. Sonucta ise yeni baslamis, öteki is yerinde alamadigi maasindan dolayi biriken kredi kartlerini yeni kapatmisiz. 3 küsür senedir bütün maddi yük benim omuzlarimda. Su beklentim vardi. Yeni is yerine girdikten sonra benim omuzumdan bazi maddi yükleri almasini isterdim. Sonuc itibariyle hic bir zaman icin "evi erkek gecindirir, ben maasimi kendime harcarim" demedim. En basta esimin maasinin cok düsük olmasini da sorun etmedim, ama cooookkkk yoruldum. Ve bir süre sonra insan kendi esek yerine konuslmus hissediyor. Haksiz miyim hanimlar?
Dedigim gibi, ben o arabayi hic begenmedim. Ben Mini Cooper`i cok begeniyorum, hayalimdeki araba. Ikinci el, 30.000 TL civarinda modeller vardi. Esimin ailesini ziyarete gitmistik. Araba konusu orada acildi. Esim begendigi arabadan bahsetti. Ben Mini Cooper istedigimi söyledim. Hayalimdeki araba oldugunu biliyor. Arabayi bir kötüledi, anlatamam. Aslinda arabayi degil, hayallerimi yerden yere vurdu. Kaynana da oradan "hava atmaya gerek yok" dedi. "Ben hava atmiyorum dedim, bir hayalden bahsediyorum" dedim. Epeyce öyle esimle aramda Mini Cooper sebebiyle laflar gitti geldi. Ilk defa pes etmedim. Aksam yattiktan sonra esim: " cok zitlastin. Calisiyorum diye, herseyi alabilecegim mi demek istiyorsun" dedi. Yikildim....Kahroldum....Neler hissettigimi anlatamam....Yani ben kirayi, faturalari, market alisverisini, tatilleri öderken iyiyim, kendim icin ilk defa birsey istedigimde kötüyüm.... Kendimi kullanilmis, enayi yerine konulmus hissettim. Ilk defa esimin maddi anlamda beni kullandigini düsündüm. O gece bir daha asla affetmeyecegim laflar sarfedildi.
Isin özetine gelirsek: kaynana hanim en sonunda anneme burun kivirarak benim gözümde öldü. Kocam bana "sen bütün maasini eve harca, evi gecindir, ama sakin kendin icin birsey isteme" dedi. Ben kaynanamin yaptigi hicbir saygisizliga, terbiyesizlige cevap vermedim. Hep hanimefendiligimi korudum. Üzerime beni alakadar etmeyen kisiler saldi, yine tepki vermedim. Hep sabrettim, "sira sana da gelecek" dedim. Ve sonunda geldi de...
Babamin vefatindan sonra esimin ailesinin asla bir arada göremeyecegi bir miras kaldi kardeslerime ve bana. Babam nur icinde yatsin, sagliginda bizi pasalar gibi yasatti, öldükten sonra da hayatimizi güvence altina aldi. Yilbasindan önce annem bana geldiginde "size bir ev alalim" dedi. (Melek annem hep "siz" diye bahseder, esimle beni asla ayri tutmaz. Ama kaynanam hep "oglum" der, aradaki fark bu iste..) Neyse, gittik güzel, orta boy bir ev aldik. Kaynanamin yaptigi onca seyden ve esimin bana yaptigi yamuktan sonra, tapuyu annemin üzerine yaptim. Esim pek birsey diyemedi, ama bozuldu. Kaynanam annemi telefonla arayip tesekkür bile etmedi. Evi aldiktan birkac hafta sonra kaynanamlara gittik. Tapunun annemin üzerine oldugunu cümle arasinda söyledim. O yüz ifadesini asla unutmam. Acayip bozuldu, ama ben o kadar büyük bir zevk aldim ki.... Ne zaman ki evin annemin oldugunu ögrendi, anneme "Allah razi olsun" dedi. "Annen niye daha uzun kalmadi yaninizda" dedi (önce "annesini de götürüyormus", diye burun kivirtiyordu"), vs. vs. Tabi ki ne annemin ne de benim sahte saygiya ve itibara ihtiyacimiz yok, ama onun o suratini öyle görmek cok hosuma gidiyor.
Beni ezmeye, yok saymaya calisti, ama basaramadi. Ben hicbirsey kaybetmedim, ama o herseyi kaybetti. Bundan sonra o burun kivirttigi kadinin (yani annemin) evine hayatinin sonuna kadar misafir olarak gelecek ve misafir olarak gidecek. Esime olan saygim ve güvenim söylediklerinden dolayi sarsildi. Su ana kadar bana ne kadar miras kaldi kimseye söylemedim. Hatta ev icin gerekli olan paranin benim mirasimdan fazla oldugunu, annemden 65.000 TL borc aldigimi ve yeni eve tasindiktan sonra maasimdan anneme ödeyecegimi söyledim. Evet, o parayi anneme verecegim, benim adima birikecek. Cünkü anladim ki asla esimden fazla caba göstermemeliymisim. Bundan sonra klasik rol modeli benimseyecegim: evi erkek gecindirir. O kadar para kazandim, ama herseyi eve harcadigim icin 5 kurus kendi param yok. Kendim icin birsey istedigimde asla haketmedigim laflar isttim. Ama bundan sonra kendi param olacak. Bir daha esimle maddi konularda "biz" diye birsey olmayacak.. Artik önce kendimi düsünecegim. Egitimiyle, kariyeriyle, bilgisiyle, kültürüyle (kendimi övmek, karsimdakini kücümsemek gibi olmasin, ama gercek bu), mal varligiyla ve daha da önemlisi evine bagliligi ve esine sevgisiyle piyangodan öte bir gelin ve es oldugu (artik) biliyorum.
Esimle aramizda asla onarilamayacak bir güven ve saygi kaybi oldu. Evet, hala (her seye ragmen) seviyorum, ama artik eskisi gibi olmayacak. Hatta bosanmam gerekiyor mu diye bile düsündüm. Simdilik bunu düsünmüyrum, ama eskiden birlikte yaslanip, birlikte ölecegiz hayallerini de kurmuyorum. Su an 5 aylik hamileyim. Dogacak cocuguma konsantre oldum. Yeni evime de cok yakinda tasiniyorum insallah. Yaptiklarindan dolayi kaynanama o evin annemin oldugunu hissettirecegim. Cocuguma da bakmasina asla izin vermeyecegim. Zaten artik kaynanamin sesi kisildi. Ama icimdekileri ona kusmadan rahatlayamayacagim. O gün de gelecek insallah. Ve kaynanamin ve esimin sunu bilmesini de saglayacagim: ben bosanmaktan korkmuyorum. Maddi, manevi anlamda hicbirsey kaybetmem. Kaybedecek olanlar düsünsün....
Bazen yaptiklarimin dogru olup olmadigini düsünmüyor degilim. Acaba param var diye karsimdakilere ders vermeye calismak dogru mu diye geciyor icimden. Ama ben mahalle kadini degilim ki kaynanamla agiz dalasina gireyim. Evin tapusunu annemin üzerine yaparak onu ebediyeten susturacak cevabi verdim. Evet, belki paramla oldu bu, ama ne yapayim, baska türlü susmayacakti.
Yazdiklarim epeyce uzun oldu, kusura bakmayin hanimlar. Ama benim verebilecegim tavsiye su: asla evleneceginiz kisinin ailesi ile sizin aileniz arasinda (kültürel ve parasal) ucurum olmasin. Kayinvalidenizi taniyana kadar mesafenizi koruyun. Kocanizdan fazla (maddi) caba göstermeyin. Her zaman icin calisin ve mutlaka kendi paraniz olsun. Paraniz olsun ki, gerektiginde kendi ayaklarinizin üzerinde durabilesiniz...