Aşka sevgiye inanan biri değilim. Ama inan kendi fikrimden çıkıp objektif olarak diyebilirim ki çare sende.
Ailenle arandakileri çöz demiyorum. Çözülmezler biliyorum. Ama bu yaştan sonra düzelmezler de ama istemedikleri için de. Sonuç olarak tedaviyi istemeyen kimse iyileşemez, ailelerimiz benziyor. Ben de tedavi sürecindeyim bu arada. Ve şunu farkettim anne baba olmakla çocuğunu sevmek başka bişey. Her anne baba çocuğunu sevseydi sokaklar çocuk, her çocuk da anne babasını sevseydi sokaklar mendil satan yaşlılar dolmazdı. Anne baba da olsan önce insansın. Mevzu ne kadar fedakarlık ettiğinde bitiyor ve bazı insanlar bunu yapmıyor. Zorla da yaptırılabilen bir şey değil.
Evet evlenip ailenden ayrılabilirsin, evlenmeden de aynı evi paylaşabilirsin ya da kendi evine çıkabilirsin. Bunlar seçimler ve faaliyetleri. Mevzu kendini görebilmende.
Eğer geri dönüp baktığında pişman olduğun bir şey yoksa ne dediklerini duymazdan gel. Sende etki yaratmalarına izin verme. Tercihin evleneceğin günü beklemekmiş, okey, ama o güne kadar lütfen seni tırnaklamalarına izin verme. Kendine güvenli alan oluştur. Elinden geldiğince kendine dön, kendinle ilgilen. Sevgilinle konuştuğun zamanlardan bahsetmiyorum, sadece kendine güvenli alan ve zaman oluştur. Eğer varsa da git özür dile, ne dedikleri önemsiz. Sen kendin için yap, sonra o pişmanlığını unut.
Ablana kafam takıldı. Abin bir avantaj ama ablanın tavrı için üzüldüm. Ben de bir ablayım 33 yaşındayım 20 yaşında erkek kardeşim var. Annem kardeşimi doğurduktan sonra bunalıma girdi. Aşısından mamasına, altından üstüne benim elimde büyüdü. Ablanla ilgili şunu diyebilirim, evet sana yapılan belki de dünyayı dar ettikleri bir konuda kardeşine farklı tavır gösterdiklerinde üzülüyorsun, kelimenin tam anlamıyla. Yanlış anlama beni, tabi ki senin suçun değil, sadece insan fıtratı. He ben bana çektirdiler, ona çektiremeyecekler diye hep okları üstüme çektim. Annem kardeşime bağırırken bile hiç sevmesem de gerekirse terbiyesizlik yaptım onu aradan kaçırdım. Hep iyiliğini, hep daha iyi şeylerle karşılaşmasını istedim. Ama insanın içi bir burulmuyor değil. Tamamen senden bağımsız. Ablan da kendini böyle iyi hissetmeye çalışıyor demek ki, ama yanlış, çok yanlış.
He bu arada kardeşim geçen sene üstüme yürüdü :) ama o ayrı. İyilik yap deniz at balık bilmezse halık bilir demişler. Sen elinden geleni yap, gerisinde kapat kendini. Evde görüşemiyorsan yürüyüş yapmaya çık, olmazsa ofise gitmem lazım de, o da olmazsa başım ağrıyor karnım ağrıyor sağlık ocağına hastaneye gideceğim de, bir park bul ama muhakkak görüş psikologla. Çünkü seni burada kim nasıl yönlendirirse yönlendirsin, seni en iyi doktor anlar. Konuşurken elini kolunu nereye koyduğundan tut, sesinin titremesine kadar her şeyi anlar. Ben yada buradaki kim olursa olsun, seni senin de bilebildiğin kadarıyla anlarız ama onlar tamamen başka boyuttan bakıyorlar.
Bu arada ben de gidiyorum. İlla her doktor ilacı çakıyor uyutuyor diye bir şey söz konusu değil. Doktoruna bir işin olduğunu, yatıp kafanı dinleyebilecek zamanın ya da yerin olmadığını söylersen ilaçları ve dozları ona göre ayarlıyor.
Umarım iyi olursun, sadece önce kendine tutun, sonra senden başka tutunabildiğin insanlar bulursan onlara.