Standart prosedür uygulamışlar. Benim eşimin de çocuğu var ilk evliliğinden. Bu prosedürlerde tecrübem var.
Ben endişelerinizi anlıyorum, hatta "haftaiçleri benimle olacak, ama haftasonu vakit varken benim vaktimden çalınması diye yazmışsınız, bu gerçekten iyi bir anne olduğunuza inandırdı beni. Zaten ayda 2 haftasona verilmesi aslında eşitlik sağlaması açısından olan bir uygulama, çünkü diğer türlü anne haftaiçi sadece kural uygulayıcı ve düzen kuran modda oluyor, bu da ebeveyn-çocuk ilişkisine (özellikle okul döneminde) çok zarar veriyor diyor uzmanlar. Benim eşimin eski eşi mesela mahkemeye görüş günleri değişiklik davasında "velayet kendisinde olmasına rağmen, hiçbir hafta sonu ve hiçbir tatilde çocuğu istemediğini, haftaiçi 5 günün yeterli olduğunu, haftasonları ve yazın 3 ay babada olması gerektiğini" talep etmişti yazılı ve sözlü olarak. Böyle insanlar da var yani, bu açıdan kızınız çok şanslı.
Benim size tavsiyem, baba yanına gittiğinde endişeleriniz olması çok normal. Fakat kendinizi şu fikre alıştırın, o babası ve bağ kurmaya alışmaları için (boşandıktan sonraki süreçte) desteğiniz çok önemli. Ben size bu bağı baltalayacak yanlışları yazayım en azından üzerine düşünürsünüz.
-Çok sık arayıp, devamlı kızınızın iyi olduğunu teyit etmeyin. 2 gün kalacaksa 1 kez aramanız, genel durumunu sormanız yeterli. Kızınız da orada olmasının panik yaratan bir şey değil, "normal ve güvenli" olduğunu hissetsin. Yoksa oraya ait hissetmez.
-alkol vs gibi sizi rahatsız eden pek çok şey olacaktır, zaten her şeyde yüzde yüz uygun olsanız boşanmazdınız. Fakat şu ki güvenmek zorundasınız. Diğer türlü olay artık kızınız üzerinden eski eşinizin yaşamına karışmaya girer ve bu işler iyi sonuçlanmaz. Baba-kız ilişkisini ve oradaki ortamı ayarlayacak kişi eski eşiniz. Haliyle her aktiviteye yüzde yüz onay veremezsiniz, ya da size sorulamaz. Yarın bir gün eşinizin hayatına biri de girebilir. Bu gibi şeyler. Kızınıza ciddi anlamda bir ihmal, istismar vs varsa o ayrı konu, elinizden geleni yapın. Fakat bu yoksa yüzde yüz konsensüs beklemeyin. Diğerinin alanına girmeyin.
-Eski eşinizin almak istemediği, işinin olduğunu söylediği zamanlarda kavga çıkarmayın ve zorlamayın. Bu görüş günleri zorunluluk değil, sadece bir hak. Velayet sizde. En büyük yanlış, babalık yapmaya zorlamak ve müdahale etmek oluyor. Sonuçta buradaki obje bir çocuk bir insan. Uygun olmayan durumlarda babaya göndermek çocuk için de daha büyük sorunlara yol açabilir. Benim eşimin eski eşi mesela düğün hazırlığımızda zorla göndermişti, ama çocuğa hiç iyi gelmedi, düğün hazırlıklarına şahit olmak. Neyse zaten siz bu tarz değilsiniz, yine de uyarı olarak yazdım.
-Son olarak, burada boşanmış akademisyen bir anne vardı, onun bir cümlesi vardı, "ben oğlumun babasıyla ilişkisinde ne taraf oldum ne destekleyen. Sadece dinledim, ama kendisi karar versin istedim. Karışmadım." diye. Oğlu da artık bir yetişkin ve gayet sağlıklı bir çocukmuş. Size de bunu tavsiye ederim. Kimseye kafasına vura vura babalık yaptıramazsınız, ya da "nasıl olacağına" karar veremezsiniz. Kendinizi bir otorite figürü değil, çocuğunuza destekçi olarak görürseniz hayat boyu rahat edersiniz.
Umarım her şey güzel olur aileniz için.