Öyle demeyin başta böyle değildi hepimizi yanılttı…Arkadaşlarınız da yakıyor yalnız.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Öyle demeyin başta böyle değildi hepimizi yanılttı…Arkadaşlarınız da yakıyor yalnız.
Yaşadığım bazı olayları kıskançlığına verdim doğru. Hani yaşı 50 de olsa kıskançlıktan gözü körelir ya öyle yorumladım aslında. O sırada ne yapacağını bilemeyip saçmalıyor dedim ama ergen işte.Bende anlayamadım
Olgun bı adam
Yaş farkını bı iki şey dışında hiç hissetmedim demis.
Okudugum her kelime adölesan tavrı
Olabilir nasıl davranması gerektiğini iyice anlamıştır kadınlara nasıl yaklaşılmalı ne söylenmeli gibi. Olaylarda da karakterini gizleyemiyordur kim bilir…Belki adam iyi rol kesiyordur kız.
Bekara … boşamak derler. Sizinki de o misal. Yaşamadan, ön yargılı yaklaşmayın derim… Ayrıca kınamayın kınadığınızı yaşamadan ölmezsiniz diye de Hadis vardır. Olayı Müge Anlı’ya bağlamanıza gerek yok, takıntı yaptığı tek şey var böyle kontrolcülük. Zarar vermek istemediğini biliyorum. Duygularından dolayı saçmaladı belki çocukluğundan. Her neyse sonuçta ben de kızımı tehlikeye atacak bir anne değilim. Dün tanıdım hop hayatıma aldım diye de bir şey yok. Aylarca konuştuk görüştük. Son olaylarda saçmaladı ve bitti hepsi bu.Oha bildiğiniz adam takıntılı bir ruh hastası.
Ulan insan aldığı kurumuş çiçeklerin lafını mı eder ? Sizde böyle bir pislikle kızınızı aynı ortama soktunuz öyle mi ?
Yeniden elbette birini seversiniz, hayatınıza alırsınız. Ama size bu kadar takıntılı davranan, daha arasında bir şey olmadan ailesine rest çeken adama asla güvenmem. Hemen hayatınızdan kazıyıp atın. Evinizin kilidini falan da değişin.
Valla müge Anlı hep mi haklı olur ya ? Anneysen özel hayatın olamaz der hep. Ben eşimden ayrılsam kızım büyüyene kadar asla başkasını hayatıma almam. Hele böyle bir sapığı asla !
Sahiden ergenYaşadığım bazı olayları kıskançlığına verdim doğru. Hani yaşı 50 de olsa kıskançlıktan gözü körelir ya öyle yorumladım aslında. O sırada ne yapacağını bilemeyip saçmalıyor dedim ama ergen işte.
2 yıl sonra bağlandım doğru. Aleyhime dönmemesi için çok temkinli davrandık. Valla ergence tavırları yoktu başta hep söylüyorum. Sonra böyle saçmalamaya başladı. Ben de anlayamadım. Yaşa takıldım önce ama sonra iyi örnekleri düşünüp kendimi teselli ettim inandım.ağır manyak diyeceğim ama 25 yaşındaymış. o yaş civarı çoğu erkeğin aklı beş karış havada. kocaman kadınsınız, kızınız var. ne işiniz var ergenle? boşanma aşamasında duygusal boşluktan hemen bağlandınız herhalde ama bu arada boşanmadan hayatınıza birilerini aldığınız için çekişmeli geçen davanızın aleyhinize dönebileceğini de biliyorsunuz değil mi? daha sağlam adımlar atmanızı öneririm.
Teşekkürler yapacağım çünkü gerçekten bu aralar enerjim bitik. Çok ihtiyacım var dişil enerjiye :)Sahiden ergen
Ama uzilmeyin geçip giden zaman için
Ben böyle şeyleri elbette acısı geçtikten sonra insan daha sağlıklı düşünüyor ama hep bir macera yaşadım heyecanlı günlerdi diye degerlendiriyorum
Heleki on yaş küçüğünuz olduğu için siz çok daha kolaylikla macera yakıştırması yapabilirsiniz, uyar yani.
Birde dişil enerjinizi yenilemeye tedavi etmeye ihtiyacınız var, tuzlu su ile durulanin duştan cikarken sağ omzunuzdan
Kaya tuzuTeşekkürler yapacağım çünkü gerçekten bu aralar enerjim bitik. Çok ihtiyacım var dişil enerjiye :)
Bir an önce yollayacağım sağ olun. Aslında baya gizli kaldık sadece 3 arkadaşım üç samimi dostum biliyor onu başka bilen yok. Eve gelirken de çok dikkat ediyorduk kimse görmesin diye ama tabi ne kadar dikkat etsekte temkinli olsakta olacak olur Allah korusun :)Bence neyi var neyi yok gönderin de yakanızdan düşsün.
Bu arada boşanmadan bir ilişkiniz olması davada aleyhinize kullanılabilir. Pek de gizlememişsiniz anlaşılan. Eve gelip gidiyor, arkadaşlarınız tanıyor... Adam pislik yapmak için davayı bile etkileyebilir. Dikkatli olun
O cicegi cok merak ediyorum altından mı acepBu hediyeleri geri isteme olayı bir tek bana mı komik geliyor ?
Okurken başımın ağrısı bin kaç arttı. Ya abi ihanete uğrayan birisi olarak 8 ay olacak ilgi manyağı birisi hiç olmadım. Ne bu ilgi aşkı anlamıyorum. 25 yaşında daha çocuk sayılır. Yaşıtların olan insanlarla takıl. 4 yaşındaki kızını düşün bir takım duygular yüzünden hayatını resmen kaosa çevirmişsin. Saçma salak işler ya.Biraz daha yazmazsam sanırım çatlayacağım...
Biraz uzun belki ama lütfen okuyun...
Öfkemi tarif etmem imkansız ama kendime mi (bana bunların yapılmasına izin verdiğim için) karşı tarafı mı yoksa herkese mi bilmiyorum. Konu şöyle; yaklaşık 3 yıldır boşanmaya çalışıyorum. Çekişmeli şekilde çekişeee çekişee mücadele verirken olmayacak şey oldu. Biri girdi hayatıma. 9 ay önce... Nasıl derseniz sosyal platformdan. Bu kişi benden 10 yaş küçük. Ben 35, o 25 yaşında. Biliyorum kulağa çok fazla geliyor bu fark ama yaşarken yaş farkını bir kaç hadise dışında hiç hissettirmemişti. Yani eski eş kişisi de zaten benden büyüktü ama yapmadığı aşağılık, çocukça şeyler kalmamıştı. Akıl yaşta değil baştadır dedim. Ama yanıldım sanırım... Ön yargılı olmadan tanıdım. Çok sevdim. Sevildim de... En azından bugüne kadar öyle inandım. Görünüş deseniz biz demesek kimse anlamazdı benim daha büyük olduğumu. Minyon olmasam da yaşımdan küçük gösterdiğim hep söylenir., o da büyük gösteriyordu. Tek mesele vardı benim boşanmam gerektiği ve aileler tabi. Akışına bıraktım, bir evlilikten kurtulamadan diğerine dalmak istemedim. Evlilikten de korktuğum için artık evlenmek istemiyorum da dedim. O çok ciddi yaklaştı, hep gelecek hayalleri kurdu beni de içine çekti bu hayallerin. Zaman zaman bir tanıdığımızın düğününde ikimizi hayal ederken buldum kendimi. İnsan inançları yıkılsa da sanırım umutla yol almak istiyor. Belki bizi güçlü tutan yaşadıklarımız karşısında budur bilmiyorum. Gel zaman git zaman, yapmam dediğim şeyleri yaptım onunla. Üç günlüğüne şehir dışına çıktık, rüya gibi geçti. Her şey gerçek olamayacak kadar güzeldi sanki. Aradan zaman geçti, benim evde, işte sorumluluklarım çok olunca görüşebilmek için ikimiz de büyük fedakarlıklar yaptık. En son ailesi hiç istemese de babasıyla tartışsa da benim yaşadığım şehre yerleşti iş bulup. Ancak o geldikten sonra kavgalarımız sıklaştı. Önceleri tek tükken giderek arttı. Sebepleri çok basit şeylerdi. Mesela mesajını geç görmüşüm cevap vermemişim konuşamadan uyuyakalmışım. Bir kaç kez de kıskançlık krizlerinden dolayı; neden bana yazmış o arkadaş vs vs vs....
Bir gün gece (saat 10 suları) bende otururken bir arkadaşım ama cidden sadece arkadaşım mesaj attı. Erkek olduğu için tabi kıskandı. Yazdığı mesajda hiçbir şey yoktu, ablası boşanmış dava bitmiş bunu haber vermiş. Bende de durumlar aynı olduğu için muhtemelen. Ama bu resmen olay oldu! Giderek büyüdü kavga ve sonra ayrılık konuşması yapıp, aldığı çiçekleri evde duran saksıdaki çiçekleri alıp gidecekti, tam kapıdan çıkacakken yapamadı sonra özür diledi büyüttüğünü kabul etti barıştık o anda. Sonra yine başka bir erkek arkadaşım (eski iş yerinden) arada nasılsın vs diyordu, kendisi evli olduğu halde ben de hoşlanmasam da mesajlarından bozmadan kestirme iyiyim sen nasılsın gibi konuştum. Mesajlaşmayı kesmememdeki sebebi soracak olursanız, hem vefa duygumdan hem de şu anki iş yerimde arkadaşlarının olmasından dolayı. Yani bir gün belki arkadaşına rica eder yardımı dokunur diye düşündüm bazı konular olursa. Her neyse bundan dolayı da ciddi kavga etti attığı mesajda cidden bir şey yoktu. Sonra yine özür barışma, seni anladımlar.....
Bir gün uzun zamandır görüşmemiştik, ona gidecektim. Hep kısacık vakitlerde görüşmek için çabalıyorduk ama bu kez hafta sonu buluşup doyasıya zaman geçirebilecektik. Tam evden çıkacakken ablası boşanan arkadaşım aradı, nasılsın iyi misin diye konuştuk. Beni rüyasında kötü görüp merak etmiş ben de iyi olduğumu iş güç vs diye anlattım. Sonra onun yanına giderken arkadaşımın aramasını kayıtlardan sildim. Aslında silmeyecektim ama gereksiz yere bir sürü tartışma yaşarız diye düşünerek, ikimizin de güzel bir güne ihtiyacı olduğunu düşünerek sildim. Gerçekten uzun zamandır ikimiz de hiç böyle gülmemiştik. Kahvaltı yaptık, topladık, tavla oynadık derken zaman çok güzel geçti. Eve döndüm.
Bu arada asıl meseleyi söyleyeyim benim kendisine çok zaman ayıramama sebebim 4 yaşında bir kızımın olması. Vaktimin iş dıyında kalan kısmının çoğunu kızıma ayırıyorum. Ertesi gün beni bir gün önce arayan arkadaşıma whatsapp'tan kızımın fotoğrafını attım, istemişti konuyurken özledim bir fotosunu at diye. Sonra iyi unutmamışsın yoğunluk arasında falan demiş ben de kendimi bile unutuyorum yoğunluktan napıyım dedim. Mesajlaşmanın hepsi bu kadarcık ama bu mesajları da sildim telefonumdan. Görse ne alaka niye attın konuşmaya yer mi arıyorsun falan diyecek.. Bir sürü tantana... Sonra beni aradı sevgili kişisi ve imalı imalı laflar etmeye başladı. Ben de çıkar ağzındaki baklayı ne demeye çalışıyorsun dedim. Derken bana yalan söyledin falan dedi, konuşmaları neden sildin vs derken ayrıldık. Bende olan neyi varsa istedi. Evdeki çiçekler yüzünden daha önce istediği için özür dilemişti, yine istedi. Tamam dedim aldım pılını pırtını evine gittim.
Kapıdan girmek bile istemedim, geri döndüm giderken kolumdan tuttu konuşacağız diye zorladı eve girdim konuştuk. Yalan söylemeye beni mecbur bıraktığını anlattım. Telefonuma ne yaptığını sordum. 3 gündür takip ediyormuş whatsapp konuşmalarımı. Benim whatsapp'ın QR kodunu kendine okutmuş ben tuvalete gidince kahvaltı yaptığımız gün. Sadece arkadaşımın mesajı dışında bir şey olmadığını da görüp utanmış oysa. Yapması yanlışmış ama yapmış psikolog arkadaşı ona akıl vermiş falan filan... Bu bardağı taşıran son damlaydı dedim.
Bu arada şu detay önemli: bir kaç ay önce telefonum arızalanınca bana kendi telefonumun bir üst modelini hediye etmişti. Getirdiklerini verdiğim gün telefonu da en kısa zamanda vereceğimi söyledim benden çiçekleri falan istediği için. Ağladı, ayrılmak istemediğini, benden başka ailesinin bile yanında olmadığını söyledi. Ben onu hayatta tutan tek şeymişim, tutunacak tek dalıymışım bu hayatta. Ki hep derdi bunu. Hatta ölümden döndürdüğümü çünkü beni tanıdığı sırada hayatına son vermeyi düşündüğünü (ailevi bazı problemlerinden ötürü) anlatmıştı. Nitekim yüreğim el vermedi. Sevgim de olunca affetmedim barışmadım ama oradan öyle ayrıldım konuşuruz diyerek. Affetmeyeceğimi ve bittiğini de söyledim. O akşamında bana geldi, bin bir özürle, ellerinde benden istediği alıp götürdüğü çiçeklerle geldi.
Kabul etmedim, böyle yapmasının artık güvenmediğinin ispatı olduğunu söyledim. Kendince mazeretler uydurdu, kıskandığı için yapmış falan. Her neyse biz konuşmaya devam ettik, ama sürekli bittiğini hatırlattım ona zaman verdim kendini toplaması için. Sevdiğimi de söyledim ama böyle nasıl olacak böyle ilişki olur mu diye de sorguladım. Çünkü aslında o benim güvenimi sarsmıştı telefonumu takip ederek. Bana geldi yine, sarıldık ağladık hatta birlikte olduk:/, bu arada psikologla görüşmüştü, benimle yavaş yavaş iletişimini kesmesini söylemiş psikolog. Ben de ne zaman ihtiyacın olursa yanındayım dedim.
Bir yandan nasıl kopacağız derken bir yandan kendine zarar vermesinden korktum. Ertesi gün seni çok seviyorum mesajlarıyla gitti. Sonra gittiği gün öğleden sonra psikologtan seans talep ettiğini söyledi iyi yapmışsın dedim. Hatta yol göstersin bize dedim.
O gün dışarıda hastane koşturmalarım vardı. Kendisinden ses çıkmayınca nasılsın canım iyi misin yazdım. Konuşmak istemiyorum yazdı cevap olarak. Bu tavır ne noldu dedim uzatmayalım konuşmak istemiyorum dedi yine, ben de peki yazdım.
O gün boyunca ertesi gün akşama kadar ses çıkmadı, sonra bir mesaj: merhaba gaye, seni hayatımdan tamamen çıkarma ve yeni birini alma kararı verdim. seni hayatıma hiç almamışçasına sende olan neyim var ise geri getirmeni rica ediyorum. Evinin anahtarı bende vardı, evimiz derdi o eve, anahtarım sende mevcut kapıdan bırakır senin için hazırladığım eşyalarını alır anahtarı bırakır gidersin hafta içi evde olmadığım zaman demiş. Ben şok oldum, bir anda tüm inancım yıkıldı her şeye...
Bu vedayı yakıştırdın sanırım tamam diyebildim. Kardeşime nişanı için taktığı çeyreği de hatırlattı sonra çekirdek kabuğuma kadar her şeyi geri getir vs demiş, ben de çöpüne kadar getireceğim merak etme dedim. O eve girmeyeceğimi arkadaşımdan yollayacağımı söyledim.
Hala inanmakta zorlanıyorum. Sevgisini her hareketinde gösteren adam bir anda yabancı oldu. Yabancı olsa yine iyi, resmen düşman gibi canımı acıtmaya çalışıyor. Çok kırgınım, çok kızgınım. Bu arada o mesajlaşmada numaramı sil bile yazdı ben de silip engelledim.
Dün mesaj atmış normal mesaj kısmından, merhaba gaye "kurtulamadığım soyadımı yazmış! çelik olsun misal; gaye çelik, eşyalarımın durumunu sormak istiyorum demiş. Sanırsınız telefon çeyrek dışında maddi bir şey var, kurumuş çiçekler bir kaç magnet, kızıma aldığı oyuncak ayısı var bende sadece. Hiç cevap yazmadım, arkadaşıma yazmış, o da zaman ver kızı hasta seninle uğraşamaz şimdi demiş.
Konuşmak istemiş, beni de aradı üç kez açmadım. Bugün arkadaşımla konuşurken telefonu o gece cebindeydi demiş, sonradan masaya koymuştum halbuki, başkalarıyla flört edemez benim aldığım telefonla demiş. Böyle yapmasının ne kadar kötü olduğunu anlatmış arkadaşım o da başka türlü ayrılamazdık böyle olması gerekti demiş. Maddi olarak ben de zorlandım o da geri verebilir falan demiş, konuşurken ağlamış, kaç gündür ağlıyorum ama gaye böyle olmasını istedi demiş. Arkadaşım da anlatmış güzelce yaptıklırının ona yakışmadığını. Merak etme her şeyini geri verecek demiş. Şimdi sinirimden hem kuduruyorum hem de değmez iki çift söze diyorum.
Hangisi beni rahatlatır bilmiyorum ama yine yanılmış olmak beni sarstı. Eski eşimden çok çektim zaten. Hatam böyle bir ilişkiye başlamak ama bu süreçte kendimi iyi hissettirdiği de oldu hem de çok. Geceleri kamerayı açar bensiz uyuyamazdı, o derece bağlıydı. Ne ara böyle oldu anlamıyorum.... Bu arada engellememe fena bozulmuş arkadaşımın söylediğine göre. Ben masajımda hayatına almaya karar verdiğin kişiyle mutluluklar demiştim teşekkür etmişti birde... Arkadaşıma da gaye hayatımda birinin olduğunu düşünüyor değil mi demiş, Arkadaşım evet demiş, o hep istediği yerden görür demiş. Ayrıca arkadaşım yaptıklarının yakışmadığını söylediğinde bana verdikleri taktiklerin yarısını yaptım ancak demiş. Böyle olmalıydı yoksa bitemezdi demiş. Ben de iyi hissetmiyorum falan demiş.
Ne yapmalıyım bilmiyorum bi akıl verin lütfen...
İlgi manyağı olan ben miyim pardon anlamadım?Okurken başımın ağrısı bin kaç arttı. Ya abi ihanete uğrayan birisi olarak 8 ay olacak ilgi manyağı birisi hiç olmadım. Ne bu ilgi aşkı anlamıyorum. 25 yaşında daha çocuk sayılır. Yaşıtların olan insanlarla takıl. 4 yaşındaki kızını düşün bir takım duygular yüzünden hayatını resmen kaosa çevirmişsin. Saçma salak işler ya.
Bende yazacakdımda bunu ya dedim boşver kızım hemen kınadığını yaşarsın cart curtları yazılır diye geri durdum. Liseden itibaren hep erkek ağırlıklı sınıflarda okudum. Onlarında oluyodu genelde kendilerinden 10 yaş büyük eşinden ayrışmış bayanlarla sevgililikleri. Oğlum yapmayın aileniz onaylamaz bu ilişkiyi diyodum ciddi bir ilişki gibi gören kim karşılıklı menfaat diyolardı. Ha elbetde yaş farkına rağmen sevip sahiplenen erkekler vardır onlar baş tacı bir kelime lafım yok fakat öyle erkekler zaten sevdiği kadının iyiliği için boşanmasını bekler. Ama bazı şeylerde bile bile yaşanıyo yani sonradan ay ama bunun adı aşkdı yaaa demeye hiç lüzum görmüyorum.Değildi çünki.Vallaha kimse yargılamasın beni ama adam hiç sevmemiş konu sahibini cinsellik için kullanmış , kullanmış da demek istemiyorum iki tarafın da mutlu olduğu bi olay , ama size ciddi gözle bakan biri olsa bunları yapmaz , ve de kimse kusura bakmasın bekar 25 yaş erkek 35 yaş kadın bi çocukluya bakmaz normal şartlarda , sizi başkası sevebilir beğenebilir ama adam olan adam sizi bekler boşanmanızı ve sizin bu olay duyulursa da mahkeme açısından iyi olacağını sanmıyorum , hala eşinizin soy adı altında iken çocuğunuzla aynı evde böyle bi beraberliği yanlış buldum ben
Böyle herifler sümüklü peçeteyi bile geri ister.O cicegi cok merak ediyorum altından mı acep
Sadece kurumuş orkidemi gercekten vallaha ben bu ciceklerde baska bisi oldugunu dusunmeye basladimKurumuş orkideler:)))