Aslında konum bu; http://www.kadinlarkulubu.com/showthread.php?t=739652
Ama şimdi durum biraz değişik olduğu için yeni konu açayım dedim.
Belki okuyanlar vardır; Eski sevgilimin şerefsizliği yüzünden yaklaşık iki ay evvel sözlüm beni terketmişti. O zamandan beri bir iki yarım cümleyi saymazsak telefonda bile konuşamadık. Yillik izni bittiğinden buraya geri dönmüş. Arayip konuşmak istediğimi söyledim kabul etti. Yarin bulusup iki aydir ilk kez konuşacağız. Hem heycanli hem de korkuyorum :18::18:
İki aydır birazcık olsun onunla konuşmak, dilim döndüğünce anlatmak istiyordum ama şimdi Ne diyeceğimi, nereden başlayacağımı hiç bilmiyorum
Giyinip süsleneyim mi? Umursamaz mı davranayım? İşi yüzsüzlüğe vurup bi şans mı isteyeyim... Kafam bomboş.
Kendimi daha da kötü duruma düşürmeden bu buluşmada nasıl davranabilirim kızlar?
En iyisi olayı da buraya koyayım;
Buluştum kızlar ;
Olmadı kızlar
“Zaten hiç ümidim yok” diyordum ama resmen kendimi kandırıyormuşum. Bir dünya ümitle gitmişim yanına. Ama yeni öğrendiğim şeyleri düşününce imkansızdan bile öteymiş bu barışma olasılığı Telefonda; arada gittiğimiz gölete götürmeyi ve istersem kimse görmesin diye beni arabayla evimizin biraz aşağısındaki parkın yanından almayı teklif edince daha ilk dakikadan tokat yemiş gibi oldum.
Ne tartıştık, ne sesimizi yükselttik, ne de karşılıklı birbirimizi sorguladık…
Arada espri bile yapıp güldü, ben yalandan gülümsedim.
Aylar evvel yapmamız gereken bir “itiraflar sohbeti” yaptık.
Keşke bu gün bildiklerimi daha evvel bilseydim.
Önce, eski sevgilimi niye hemen tersleyip silemediğimi anlatıyordum ki, bunu hiç takmadığını, yüzlerce kilometre ötedeki biriyle onu aldatamayacağımı, beni anladığını, zaten benim en çok nezaketimi takdir ettiğini söyledi. Bende, Niye beni böyle birden silip attığını; aramızdakini bitirdiğini sordum; 2. Kez "Evlenilecek erkek" muamelesini hazmedemezmis; Kötü biten eski ilişkisini anlattı. 4 yıl sürmüş, biraz bizimkine benzer, biraz devamı, biraz da tamamlayıcısı gibi bir hikayeydi. Çocuğun özelini buraya saçıp dökmek istemiyorum ama onu dinleyince resmen, romanın son sayfasını da okuyup bitirince hissedilen o “aydınlanma, geçmişte anlamsız kalan şeylerin anlamlanması, soruların cevabının gelmesi” duygusunu hissettim. Çoğu özel şeyler ama, Mesela eski sevgilisiyle yaptıkları ayrılık tartışması, duyduğu hakaretler yüzünden benle konuşmayı reddedip çekip gitmiş. Aynı şeyleri bir kez daha kaldıramazdım dedi. Çünkü ben, eski sevgilisinin söylediği şeylerin en az yarısının doğruluğunu tek başıma kanıtlamışım.
Şimdi hatırlıyorum da; eski ilişkisini bir iki kez anlatmaya kalkmıştı, ama sıra benimkilere gelir diye konuyu kapatmıştm
Sonra neredeyse üç saat kadar geçmişden, şimdiden ve gelecekten konuştuk, onla konuşmayı ne kadar da özlemişim… yağmur yağmamış olsa hala konuşuyor olacaktık.
Geçmişimi, Babamın ona ettiği lafları, o şerefsizi mahkemeye verme niyetimi… aklıma gelen her şeyi anlattım. Çoğunluğu özel, bazıları da; “Çok merak ettim, cidden diktirdin mi? Senin o tatil sürprizi ile çok mutlu olurdum muhtemelen; yani ekimin 24'ünde 27 yaşımı dolduruyorum; bana da yazık” Gibi rahatsız edici konuşmalar yaptık. İşle ilgili dertlerini(şantiyeden kurtulup müfettişliğe geçmeye uğraşıyordu ama artık o işler torpille oluyormuş)
Rus sevgilisini ve en önemlisi şimdi görüştüğü kız arkadaşını anlattı ; Komşularının, İngilizce öğretmenliği okuyan kızıymış, doğduğu günden beri tanıyormuş, bir ay sonra, daha okulu başlamadan buraya gelip bi kaç hafta kalıp benimle de tanışmak istiyormuş, Sözlüm ona ,”kırmızı çizgilerimi bilsin”, diye ayrılma gerekçemizi anlatmış, Hatta benle konuşmaya gelmek için bile o kız çocuğunun iznini almış:8 Sonra problemlerini anlattı; rus sevgilisiyle, kızın sömestır tatilinde tekrar buluşma sözüyle ayrılmışlar ama şimdi kız arkadaşı olduğundan iptal etmeye kalkmış. Ama kız olsun geleceğim felan demiş. Liseye giden kardeşiyle de araları bozukmuş(yazlıktayken bunun rus sevgilisine sarkmış çocuk).
Son ana kadar dayandım, hatta arada gülümsedim bile. Ama beni eve bırakırken “Arkana bakma selin, merak etme zamanla kolaylaşıyor” diyence koyuverdim. Son kez sarıldım, bi de öpeyim istedim izin vermedi
Ama şimdi durum biraz değişik olduğu için yeni konu açayım dedim.
Belki okuyanlar vardır; Eski sevgilimin şerefsizliği yüzünden yaklaşık iki ay evvel sözlüm beni terketmişti. O zamandan beri bir iki yarım cümleyi saymazsak telefonda bile konuşamadık. Yillik izni bittiğinden buraya geri dönmüş. Arayip konuşmak istediğimi söyledim kabul etti. Yarin bulusup iki aydir ilk kez konuşacağız. Hem heycanli hem de korkuyorum :18::18:
İki aydır birazcık olsun onunla konuşmak, dilim döndüğünce anlatmak istiyordum ama şimdi Ne diyeceğimi, nereden başlayacağımı hiç bilmiyorum
Giyinip süsleneyim mi? Umursamaz mı davranayım? İşi yüzsüzlüğe vurup bi şans mı isteyeyim... Kafam bomboş.
Kendimi daha da kötü duruma düşürmeden bu buluşmada nasıl davranabilirim kızlar?
En iyisi olayı da buraya koyayım;
Buraya nişan hazırlığı hakkında öneri almak için uzun süredir üye olmak istiyordum ama ne yazık ki böyle bi konuyla gelebildim.
Ben sözlüyüm, ya da sözlüydüm. Şu an tam olarak kendim bile bilmiyorum ne olduğumu
Nişan planı yaptığımız seviyeli ve mutlu bir ilişkim vardı. Bir süre önce üniversitedeyken uzun süre sevgilim olup aldattığı için ayrıldığım şahıs, facede gelip buldu beni, baştan eski arkadaş gibiyken özledim felan demeye başlayınca tavrımı koydum tabi. Bu da çirkefleşti; hakaret etti, bende karşılık verip sildim.
Bir hafta kadar sonra, sözlümle onun semineri bitince buluşacaktık. Adam aramadı, ben arayınca da açmadı. Ben de evine gittim, içeri alırken yüzüme bile bakmadı. Ne oluyo diye daha sorumu bitirmeden bilgisayarını gösterip çıktı gitti evden. Şeref.siz eski sevgilim 2 sayfalık e-mail yollamış. Allahım neler yazmış...
Bütün mahrem şeylerimizi bire bin katarak yazmış. İftiralar bile atmış(biz onunla üniversitedeyken eve çıkmıştık, benden çocuk aldırdı...diye) Onun evinde, tatilde çektiğimiz fotoğrafları, msn dökümlerini kanıt diye koymuş.
Biz geçen hafta tartışırken, sözlümü kastederek bana "şimdide onunla mı sürtüyorsun(yumaşattım bu kelimeyi)" demişti, cevaben; "geçmiş hatalarımı tekrarlamıycam, bizim ilişkimiz saygıya dayanıyor" demiştim. Onu bile alıp sözlüme; Biz birlikte bunları yaparken, sen elini bari tutabildin mi? senle olmadıysa garanti diktirmiştir. Bak bi kaç yıl sonra bana teşekkür edeceksin. yazmış.
Telefonunu açmayınca gelince konuşmak için oturdum evinde bekledim. Akşam gelince daha ilk cümlemi bitirtmeden "Geçmişin beni ilgilendirmiyorsa, kimi ilgilendiriyor?, madem beni ilgilendirmiyor niye arkadan çekiştirip duruyorsun" diyip gitti.
Bir hafta konuşmadık, haber vermeden memleketine dönmüş.
En son arkadaşını arayıp rica minnet telefona istedim, sesi kızgın gelmiyordu ama o da iyi gitmedi.
Bir ay oldu konuşmadık, yüzüğü attı mı atmadı mı onu bile bilmiyorum.
Tayin isteyecekmiş
Erkekler niye bu kadar hayvan olmak zorunda
Sözlümün babası aradı bu gün
"Kızım sizin davanız ne? Kusura bakma ama mazeretinize inanmadım. Sırf Tatile gelmedin diye sözü atmışa benzemiyor bizimki." Diyor
Hem başkasından değil benden duy; bizimki bir rus kızla döndü, yazlığa, yanımıza yerleştirdi. Varsa senin bi kabahatin, bak onun da var. bir senelik emeğinizi atmayın çöpe, bir sefer daha görüşün diyor
Hiç bir şey diyemedim
Buluştum kızlar
Olmadı kızlar
“Zaten hiç ümidim yok” diyordum ama resmen kendimi kandırıyormuşum. Bir dünya ümitle gitmişim yanına. Ama yeni öğrendiğim şeyleri düşününce imkansızdan bile öteymiş bu barışma olasılığı
Ne tartıştık, ne sesimizi yükselttik, ne de karşılıklı birbirimizi sorguladık…
Arada espri bile yapıp güldü, ben yalandan gülümsedim.
Aylar evvel yapmamız gereken bir “itiraflar sohbeti” yaptık.
Keşke bu gün bildiklerimi daha evvel bilseydim.
Önce, eski sevgilimi niye hemen tersleyip silemediğimi anlatıyordum ki, bunu hiç takmadığını, yüzlerce kilometre ötedeki biriyle onu aldatamayacağımı, beni anladığını, zaten benim en çok nezaketimi takdir ettiğini söyledi. Bende, Niye beni böyle birden silip attığını; aramızdakini bitirdiğini sordum; 2. Kez "Evlenilecek erkek" muamelesini hazmedemezmis; Kötü biten eski ilişkisini anlattı. 4 yıl sürmüş, biraz bizimkine benzer, biraz devamı, biraz da tamamlayıcısı gibi bir hikayeydi. Çocuğun özelini buraya saçıp dökmek istemiyorum ama onu dinleyince resmen, romanın son sayfasını da okuyup bitirince hissedilen o “aydınlanma, geçmişte anlamsız kalan şeylerin anlamlanması, soruların cevabının gelmesi” duygusunu hissettim. Çoğu özel şeyler ama, Mesela eski sevgilisiyle yaptıkları ayrılık tartışması, duyduğu hakaretler yüzünden benle konuşmayı reddedip çekip gitmiş. Aynı şeyleri bir kez daha kaldıramazdım dedi. Çünkü ben, eski sevgilisinin söylediği şeylerin en az yarısının doğruluğunu tek başıma kanıtlamışım.
Şimdi hatırlıyorum da; eski ilişkisini bir iki kez anlatmaya kalkmıştı, ama sıra benimkilere gelir diye konuyu kapatmıştm
Sonra neredeyse üç saat kadar geçmişden, şimdiden ve gelecekten konuştuk, onla konuşmayı ne kadar da özlemişim… yağmur yağmamış olsa hala konuşuyor olacaktık.
Geçmişimi, Babamın ona ettiği lafları, o şerefsizi mahkemeye verme niyetimi… aklıma gelen her şeyi anlattım. Çoğunluğu özel, bazıları da; “Çok merak ettim, cidden diktirdin mi? Senin o tatil sürprizi ile çok mutlu olurdum muhtemelen; yani ekimin 24'ünde 27 yaşımı dolduruyorum; bana da yazık” Gibi rahatsız edici konuşmalar yaptık. İşle ilgili dertlerini(şantiyeden kurtulup müfettişliğe geçmeye uğraşıyordu ama artık o işler torpille oluyormuş)
Rus sevgilisini ve en önemlisi şimdi görüştüğü kız arkadaşını anlattı
Son ana kadar dayandım, hatta arada gülümsedim bile. Ama beni eve bırakırken “Arkana bakma selin, merak etme zamanla kolaylaşıyor” diyence koyuverdim. Son kez sarıldım, bi de öpeyim istedim izin vermedi
Son düzenleme: