Minnoşum ya, biliyorum o acıyı. Sabah uyanınca midenden boğazına çıkan ani acı ve acıyla karışık mide bulantısı. Ah o uyanışlar ve uyumak için yastığa baş koyuşlar. Ne desek boş. Küfrede küfrede unutacaksın. Ama sadece sevgini. Öfkeni değil.
Kesinlikle aramayın, karşılaşsanızda konuşmayın, kızmayın kısaca umursamayın.. Tezini bitirene kadar sizle ilgilenmiş gibi geldi açıkcası. Elbet onada vuran olur siz içinizi ferah tutun
Lunatix, bu süreç böyle geçiyor. Hayatının belki de şuana kadar yaşadığın en zor süreci ama seni en güçlü yapan ve en çok şey öğreten süreci de bu. Zamanla bunu anlayacaksın. Acını sonuna kadar yaşa. Bir yerden sonra artık istesen de istemesen de hayat normale dönecek. Yoksa insanların acılarıyla yaşaması mümkün olmazdı. Demem o ki bu süreç herkes için aynı bu şekilde geçiyor, merak etme, yalnız değilsin ve sen de herkes gibi bir gün bu acının eskisi kadar sızlamadığını ve sana çok şey öğrettiğini göreceksin. Sevgiler.
Merak etme aldatacak kadar karaktersiz olan bir insan hayatının geri kalanında karakterindeki boşlukları dolduramamanın acısını çekecektir. Eden bulur. Karşına tekrat aşık olacağın senin kıymetini bilen biri mutlaka çıkacak. Kendini kapatma böyle devam et. Kendine meşguliyetler yarat.Merhabalar..
Daha önce bir konu açmıştım. 3,5 yıllık ilişkimde aldatıldım ve aniden terk edildim. Hiç bir belirti sezmeden, her şey yolunda giderken.. İşyerinden biriyle.
2 Hafta oldu biz ayrılalı. Bu sürede spotify'a kadar her yerden silmiş beni. Ne diyebilirim ki. En fazla bu kadar görmek istemeyebilirdi herhalde. Asla hiçbir yerde ekli değiliz artık. Hiç varolmamışım gibi. Numaramı nasıl silmedi ama ona şaşırıyorum. Bende onu bazı yerlerden sildim, bazı mesajlarımızı sildim. Başka çarem yok. Elimden geleni yapıyorum, direniyorum. Onu hatırlatan müzikleri sildim müzik çalarımdan. Eşyaları kaldırıyorum. Bir fotoğrafları silemedim. 3,5 sene..
En son mesajlara bakıyorum. İş yerime çiçek yollamıştı, o gün de her zamanki gibi "varınca yaz, otobüse binince yaz, neden yazmıyorsun, merak ettim" diyecek, geceleri arayacak kadar ilgiliydi. 2 gün sonra "ben duygularımdan demin değilim...". Bana en çok koyan da bu oldu zaten. Hiçbir belirti olmadan, son dakikaya kadar severcesine bırakması. Keşke zamanla uzaklaşsaydık.. Aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum. Tezini bitirdiğimiz gündü "ara mı versek?" dediği gün.
Çok zorlanıyorum ben. Her sabah işe gitmek için 07:30 da uyanmam gerekirken sabaha karşı 5-6 da uyanıyorum. Uyku ile uyanıklık arası sürekli bana yaptığı ve söylediği şeyler geliyor aklıma. O kaya gibi sert sesiyle "Seni istemiyorum! Kabul etmiyorsun, bitti istemiyorum seni görmek, hiç aramıyorum seni özlemiyorum ben iyiyim, kararımdan eminim, netim.." gibi şeyler. Rüyalar görüyorum. Her sabahım kabus gibi başlıyor. Gün içerisinde işle oyalanıyorum. Çok şükür işim var diyorum, daha gireli yeni oldu. Kaybetmemek için çok çalışıyorum, işe yansıtmamak için.
Ama işten sonrası benim için çok zor oluyor. Aynı yerlerde oturuyoruz ve benim karşıma çıkmadığı beni görmek istemediği için içim öfke doluyor. Ama mutlaka bir gün karşılaşırız... Gidip karşısına çıkmak, bağırıp çağırmak o söyleyemediğim ne varsa dökmek istiyorum yüzüne. Kendimi bir yerlerde buluyorum sürekli onu arıyorum. Bulsam ne olacak? Söylediklerim kalbine batacak mı, canını yakacak mı? Hayır.. biliyorum. Ama içimdeki öfke dinmiyor, bir türlü soğuyamıyorum. Spora yazıldım, resim kursuna başladım. Kafamı dağıtıyorum anlık. Kapatmıyorum kendimi eve. Arkadaşlarla görüşüyorum ara sıra. Kendime güvenim çok kırıldı ama. Çok incindim. Uzun bir süredir sivilce tedavisi görüyordum. O da beni çok etkiliyor. Bu dönemle birlikte yüzüm daha da kötü bir hal aldı.. Kendime olan öz güvenim azaldı.
Buraya yazmak istedim yalnızca. Geçer biliyorum. Geçecektir de. Ama ben bu kadar mutsuzken, bu kadar acı çekmişken, onun da bunun bir karşılığını alması gerekmez mi? Onu özlemiyorum dersem yalan belki özlüyorum bazen fotoğraflara bakarken. Sürekli olmasa da. Ama o insan gibi gelmiyor biliyor musunuz? Sanki baktığım başka bir insana bürünmüş..
Sevgisiz kalmaktan, sevilmemekten korkuyorum. Kendimce güzel sevilmiştim. 24 yaşındayım ama 4 senem onunla geçti.. Yeniden bir ilişkiye başlamak bir hayat kurmak.. Yeniden başlamak, zor ya da mümkün olur mu bilmiyorum gibi geliyor..
Allah'ım.. İlahi adaletin var biliyorum, bu çektiğim acıların bir karşılığını onda görmeyi bana nasip et.. Bir gün buraya bunu da yazmayı nasip et bana.
En nefret ettiğim süreç. Bir ann önceee çokkk iyiii olll inşallahhhh
Merak etme aldatacak kadar karaktersiz olan bir insan hayatının geri kalanında karakterindeki boşlukları dolduramamanın acısını çekecektir. Eden bulur. Karşına tekrat aşık olacağın senin kıymetini bilen biri mutlaka çıkacak. Kendini kapatma böyle devam et. Kendine meşguliyetler yarat.
Birini bulunca digerini terk ederler. Heryerden silerler. Rehber haric. Cunku ola ki iliskisi biter de bosluga duserlerse ilk isleri eskileri ararlar. Bosluga doldurmak icin. Yeni birini bulduklarinda da tekrar terk ederler.
Kuzum uzulme desem de uzuleceksin biliyorum ama boyle boyle hayatimizdaki curukleri ayikliyoruz iste. Bunun bir recetesi yok malesef. Sadece guclu olmaya, hayata tutunmaya calismaktan baska. Bir baska kapi aciliyor hep bir kapi kapandiginda. Ama hep sen hazir oldugunda.
Birgun tam da kendini topladiginda karsina cikacak. Cunku her katil cinayet isledigi yere doner, tam o
öldürdüm mü diye bakmak icin. Umarim o gun duygularina yenik dusmezsin. Bil ki o ozaman boslukta, senin ugruna oldugu icin donmedi...
İşte sana sevgi ve aşkın gerçekten var olmadığını öğreten dönem.. bir zaman sonra için kimseyi almayacak yaşın gelecek belki 27 belki 30.. bakmışsın sana değer veren kaybetmek istemeyen insan karşına çıkmış. Sevgi aşk geride kalacak saygı duyacaksın.. saygı sevgi ve aşktan daha önemli bence.. hayatının en güzel zamanlarını geçici bi acı için heba etme.. kendine gel, gerçek olmadığını anla..
Merhabalar..
Daha önce bir konu açmıştım. 3,5 yıllık ilişkimde aldatıldım ve aniden terk edildim. Hiç bir belirti sezmeden, her şey yolunda giderken.. İşyerinden biriyle.
2 Hafta oldu biz ayrılalı. Bu sürede spotify'a kadar her yerden silmiş beni. Ne diyebilirim ki. En fazla bu kadar görmek istemeyebilirdi herhalde. Asla hiçbir yerde ekli değiliz artık. Hiç varolmamışım gibi. Numaramı nasıl silmedi ama ona şaşırıyorum. Bende onu bazı yerlerden sildim, bazı mesajlarımızı sildim. Başka çarem yok. Elimden geleni yapıyorum, direniyorum. Onu hatırlatan müzikleri sildim müzik çalarımdan. Eşyaları kaldırıyorum. Bir fotoğrafları silemedim. 3,5 sene..
En son mesajlara bakıyorum. İş yerime çiçek yollamıştı, o gün de her zamanki gibi "varınca yaz, otobüse binince yaz, neden yazmıyorsun, merak ettim" diyecek, geceleri arayacak kadar ilgiliydi. 2 gün sonra "ben duygularımdan demin değilim...". Bana en çok koyan da bu oldu zaten. Hiçbir belirti olmadan, son dakikaya kadar severcesine bırakması. Keşke zamanla uzaklaşsaydık.. Aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum. Tezini bitirdiğimiz gündü "ara mı versek?" dediği gün.
Çok zorlanıyorum ben. Her sabah işe gitmek için 07:30 da uyanmam gerekirken sabaha karşı 5-6 da uyanıyorum. Uyku ile uyanıklık arası sürekli bana yaptığı ve söylediği şeyler geliyor aklıma. O kaya gibi sert sesiyle "Seni istemiyorum! Kabul etmiyorsun, bitti istemiyorum seni görmek, hiç aramıyorum seni özlemiyorum ben iyiyim, kararımdan eminim, netim.." gibi şeyler. Rüyalar görüyorum. Her sabahım kabus gibi başlıyor. Gün içerisinde işle oyalanıyorum. Çok şükür işim var diyorum, daha gireli yeni oldu. Kaybetmemek için çok çalışıyorum, işe yansıtmamak için.
Ama işten sonrası benim için çok zor oluyor. Aynı yerlerde oturuyoruz ve benim karşıma çıkmadığı beni görmek istemediği için içim öfke doluyor. Ama mutlaka bir gün karşılaşırız... Gidip karşısına çıkmak, bağırıp çağırmak o söyleyemediğim ne varsa dökmek istiyorum yüzüne. Kendimi bir yerlerde buluyorum sürekli onu arıyorum. Bulsam ne olacak? Söylediklerim kalbine batacak mı, canını yakacak mı? Hayır.. biliyorum. Ama içimdeki öfke dinmiyor, bir türlü soğuyamıyorum. Spora yazıldım, resim kursuna başladım. Kafamı dağıtıyorum anlık. Kapatmıyorum kendimi eve. Arkadaşlarla görüşüyorum ara sıra. Kendime güvenim çok kırıldı ama. Çok incindim. Uzun bir süredir sivilce tedavisi görüyordum. O da beni çok etkiliyor. Bu dönemle birlikte yüzüm daha da kötü bir hal aldı.. Kendime olan öz güvenim azaldı.
Buraya yazmak istedim yalnızca. Geçer biliyorum. Geçecektir de. Ama ben bu kadar mutsuzken, bu kadar acı çekmişken, onun da bunun bir karşılığını alması gerekmez mi? Onu özlemiyorum dersem yalan belki özlüyorum bazen fotoğraflara bakarken. Sürekli olmasa da. Ama o insan gibi gelmiyor biliyor musunuz? Sanki baktığım başka bir insana bürünmüş..
Sevgisiz kalmaktan, sevilmemekten korkuyorum. Kendimce güzel sevilmiştim. 24 yaşındayım ama 4 senem onunla geçti.. Yeniden bir ilişkiye başlamak bir hayat kurmak.. Yeniden başlamak, zor ya da mümkün olur mu bilmiyorum gibi geliyor..
Allah'ım.. İlahi adaletin var biliyorum, bu çektiğim acıların bir karşılığını onda görmeyi bana nasip et.. Bir gün buraya bunu da yazmayı nasip et bana.
Şöyle düşün seninle aynı durumu yaşamış olan bir sürü insan var. Hepsi bir şekilde atlattı hayatına devam etti. Üstelik senin yaşın daha çok genç. Eminim ki tekrar sever sevilir ve çok daha mutlu olursun. Şuanda içinde öfke ve hayalkırıklığı var. Bunlara odaklanma. Kafanda olanların hesabını yapmak için doğru bir zamanda değilsin. Geleceğe gelecekten beklentilerine odaklan. Kangren olan parmağın kesilmiş gibi düşün. Kaybettin ama aynı zamanda kurtuldun da. Eski konundan da bildiğim kadarıyla dirayetli hayata bağlı bir insansın. Kendine eziyet etme değmez, önüne bak. Bir noktadan sonra acı çekmek insanın kendi tercihidir. Bunu tercih etme.
Güzel mesajınız için çok teşekkür ederim. Çok şükür bir işim var. Annem var. Sağlığım var. Bunlara şükür ediyorum tabii ki. Ama içimde öfke ve hayal kırıklığı var dediğiniz gibi. İçim kırık, fiziksel olarak bile öyle hissediyorum. Acı çekmeyi tercih etmemek için kapatmadım kendimi uğraşlara verdim. ama bazen bunlar bile sanki acizlik, boş bir oyalanma, zaman geçirme gibi geliyor. İşte o his geldiği vakit, dizimin bağı çözülüyor. Hiçbir şey yapmak istemiyorum. O anlarla mücadele etmekten yoruluyorum.
Aynı süreçlerden geçtim çok acılar çektim sabahlara kadar ağladım... hiç geçmeyecek sanıyordum... inanır mısın? Şimdi aklıma bile gelmiyor başka biri ile görüşüyorum henüz başlayan bir ilişkim yok ama tanımaya çalışıyorum çokta mutluyum iyi ki bitmiş... emin ol geçecektir en az hasarla atlatmaya çalış.. yaşadıkların çok normal...Merhabalar..
Daha önce bir konu açmıştım. 3,5 yıllık ilişkimde aldatıldım ve aniden terk edildim. Hiç bir belirti sezmeden, her şey yolunda giderken.. İşyerinden biriyle.
2 Hafta oldu biz ayrılalı. Bu sürede spotify'a kadar her yerden silmiş beni. Ne diyebilirim ki. En fazla bu kadar görmek istemeyebilirdi herhalde. Asla hiçbir yerde ekli değiliz artık. Hiç varolmamışım gibi. Numaramı nasıl silmedi ama ona şaşırıyorum. Bende onu bazı yerlerden sildim, bazı mesajlarımızı sildim. Başka çarem yok. Elimden geleni yapıyorum, direniyorum. Onu hatırlatan müzikleri sildim müzik çalarımdan. Eşyaları kaldırıyorum. Bir fotoğrafları silemedim. 3,5 sene..
En son mesajlara bakıyorum. İş yerime çiçek yollamıştı, o gün de her zamanki gibi "varınca yaz, otobüse binince yaz, neden yazmıyorsun, merak ettim" diyecek, geceleri arayacak kadar ilgiliydi. 2 gün sonra "ben duygularımdan demin değilim...". Bana en çok koyan da bu oldu zaten. Hiçbir belirti olmadan, son dakikaya kadar severcesine bırakması. Keşke zamanla uzaklaşsaydık.. Aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum. Tezini bitirdiğimiz gündü "ara mı versek?" dediği gün.
Çok zorlanıyorum ben. Her sabah işe gitmek için 07:30 da uyanmam gerekirken sabaha karşı 5-6 da uyanıyorum. Uyku ile uyanıklık arası sürekli bana yaptığı ve söylediği şeyler geliyor aklıma. O kaya gibi sert sesiyle "Seni istemiyorum! Kabul etmiyorsun, bitti istemiyorum seni görmek, hiç aramıyorum seni özlemiyorum ben iyiyim, kararımdan eminim, netim.." gibi şeyler. Rüyalar görüyorum. Her sabahım kabus gibi başlıyor. Gün içerisinde işle oyalanıyorum. Çok şükür işim var diyorum, daha gireli yeni oldu. Kaybetmemek için çok çalışıyorum, işe yansıtmamak için.
Ama işten sonrası benim için çok zor oluyor. Aynı yerlerde oturuyoruz ve benim karşıma çıkmadığı beni görmek istemediği için içim öfke doluyor. Ama mutlaka bir gün karşılaşırız... Gidip karşısına çıkmak, bağırıp çağırmak o söyleyemediğim ne varsa dökmek istiyorum yüzüne. Kendimi bir yerlerde buluyorum sürekli onu arıyorum. Bulsam ne olacak? Söylediklerim kalbine batacak mı, canını yakacak mı? Hayır.. biliyorum. Ama içimdeki öfke dinmiyor, bir türlü soğuyamıyorum. Spora yazıldım, resim kursuna başladım. Kafamı dağıtıyorum anlık. Kapatmıyorum kendimi eve. Arkadaşlarla görüşüyorum ara sıra. Kendime güvenim çok kırıldı ama. Çok incindim. Uzun bir süredir sivilce tedavisi görüyordum. O da beni çok etkiliyor. Bu dönemle birlikte yüzüm daha da kötü bir hal aldı.. Kendime olan öz güvenim azaldı.
Buraya yazmak istedim yalnızca. Geçer biliyorum. Geçecektir de. Ama ben bu kadar mutsuzken, bu kadar acı çekmişken, onun da bunun bir karşılığını alması gerekmez mi? Onu özlemiyorum dersem yalan belki özlüyorum bazen fotoğraflara bakarken. Sürekli olmasa da. Ama o insan gibi gelmiyor biliyor musunuz? Sanki baktığım başka bir insana bürünmüş..
Sevgisiz kalmaktan, sevilmemekten korkuyorum. Kendimce güzel sevilmiştim. 24 yaşındayım ama 4 senem onunla geçti.. Yeniden bir ilişkiye başlamak bir hayat kurmak.. Yeniden başlamak, zor ya da mümkün olur mu bilmiyorum gibi geliyor..
Allah'ım.. İlahi adaletin var biliyorum, bu çektiğim acıların bir karşılığını onda görmeyi bana nasip et.. Bir gün buraya bunu da yazmayı nasip et bana.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?