Aslı'nın başucu defterinden seçmeler..

Paylaşımlarımı beğeniyor musunuz arkadaşlar?


  • Ankete Katılan
    71
BİR kadin GİTTİĞİNDE........

Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur.
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler,özenle saklanmış küçülmüş giysiler,
dolap diplerindeki kurdeleler...
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.

Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.


O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz
Değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.

Balkon artık sessizdir , Koridor kimsesiz.

Bir kadın gittiğinde...

Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında;

Bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...

Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde...
Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
Kapı eşiğindeki "Dikkat et..." duyulmaz,
Annesi gitmiştir "geç kalma"nın.
kadınlar,arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında
Ve bir kadın gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında.
Hayatınızdaki kadını yitirmemeniz dileğiyle
 
Ne aşklarım oldu benim.
Sen de bir şey misin.
Sabahlara kadar ağladım mesela, durmadan.
Görenlere "en yakınımı kaybettim" dedim.
Gözyaşlarıma yalan.
Ne aşklarım oldu benim.
Sen de bir şey misin.
Çocuğumu elimden almışlar gibi çektim öksüzlüğü.
Hiç durmadan koştum, yağmurları içtim,adım adım.
Ne aşklarım oldu benim.
Hepsi bir yana.
Bu şiirin sahibi yine de sensin!

Ceyhun Yılmaz
 
Belki de ayrılık, yeterince sevmeyenler için bir sondur.
Çünkü, 'bittiğinde gitmek kolay; ama aşk ayrılıkta belli olur'.

~Bob Marley
 
"İyiki tanımışım" ile "keşke tanımasaydım" dediğin kişi aynı kişiyse...
Onu bırakma, dolmuyor boşluğu...
 
2nblq.gif
 
“Karşımıza erken çıkmış insanları, yolun dışına sürerken; bir gün geri dönüp, onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz? Hayat her zaman cömert davranmaz bize. Tersine, çoğu kez zalimdir. Her zaman aynı fırsatları sunmaz.
Toyluk zamanlarını ödetir, hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün. Bir akşamüstü yanımızda kimsecikler olmaz.”

-Murathan Mungan-
 
Bir adam anlatıyor ve bir avukat dinliyor:

Karımı 1998'in sonbaharında kaybettim......Yedi senelik evliliğimizin iki

senesini kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik.

...

Karım , her evlilik

yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler, "Bunlar bizim hayatımızın

gölgeleri" derdi.. Öldüğünde,yedi tane resmimiz vardı.97'in bir gecesinde

onu aldattım.Oysa ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi ve sonsuza kadar

sadık kalacağımı söylerdim. Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyi

tekrarladım. Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece "Biliyorum" dedi.

İzmir'e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim.Fotoğraflarımıza

bakıyordum yine... Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün

fark

ettim.A.R.K.A.S.I.N. Gerisi için yılları yetmemişti.Ama sanırım "Arkasına

bak"yazmaya filan niyetlenmişti.

Hemen çerçevelerin arkasına baktım.Hiçbir şey yoktu.Sonra birşey dürttü

beni, hepsini teker teker söktüm. İnanabiliyormusunuz,herbirinin

arkasından bir mektup çıktı! Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler

yazmıştı.1997'dekiresmimizin içinden çıkan zarf ise simsiyahtı.

Ve içinden şu sözler çıktı: "14 Mart1997/Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi

baktı /Söylemene gerek yok,biliyorum..." 2002'deyiz. Onu kaybedeli

4,aldatalı 5 yıl oluyor.İçim acıyor şimdi. Çünkü kadınlar biliyor,

hissediyor..
 
Gördüm!







Ruhu güzel bir kadını.



Küçücük burnu ,



ufacık kulakları vardı,



eminim her şeyi duymazdı.



Ahhh!!!



O sırtı ne kadarda güzeldi ,uzun boynu ve beli arasında



nasıl bir eserdi,



belliki sevdiğinin hiç bir sıkıntısı omuzlarına değmemişti.



Naif, zarif, mini mini elleri



tutabileceği elleri kadar küçük bir yürek zerresiydi...



Ayakları çizilmiş gibi,



adım atsa kırılacaklar sanki,



ondan sanırım ayağına çağırmış herkesi...



Böyle güzel bir ruhla kim sevmez ki;







bu kadını...







Bu yüzden!







Sevmedi kimse beni,



benim onları sevdiğim gibi...
 
"Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır." /Paulo Coelho/
 
bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum
bildiğim ancak aşıkken varolduğum
bu yüzden benim için aşık olmak
yüzyıllardır hasretine katlandığım yokluğum...
"aşktan sözedildiğini duymamış olsalar hiç sevmeyecek insanlar var." demiş la rauchfauld...
benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum...

murathan mungan
 
Eski rüzgarların sözü geçmez, terk ettikleri dağlarda.
Hüzün; Kalana düşse de, pişmanlık; Hep gidenin payına!.
 
Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar dipsiz değil dostlarım. Sadece tutunmaya çalıştığımız ipler çok kısa ..
 
Seni unutmamam için hiçbir neden yok!
Geçecek bunların hepsi, biraz daha zamana ihtiyacım var sadece...
Benim seni sevmek için zamana ihtiyacım olmadı, ama seni unutmak için çok zamana ihtiyacım var...
Biraz daha canım yanacak kadar, biraz daha üzülecek, biraz daha yıkılacak kadar zamana...
İhtiyacım var... Zamandan çok sana...

(Ezgin KILIÇ)
 
Back