Artık bıktım evdeki esaretten

Sheldon_Cooper

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
1 Eylül 2018
1.192
858
27
Merhaba. Biliyorum bu durumu yaşayan tek insan ben değilim ama artık yaşım büyüdükçe nefes almakta zorlanmaya başladım. İçimi dökmek istedim. Çünkü biriktirdikçe daha kötü oluyorum ve karşımda beni anlayabilecek insanlar yok.
Annem sürekli bana psikolojik baskı yapıyor. Babam desen ondan bin beter.
22 yaşına gireceğim neredeyse, bu yaşımda hâlâ sırf ekonomik olarak onlara muhtacım diye hayatımdaki her türlü konuda söz sahibi olunabilmesinden bıktım artık.
Yaz günü gündüz hava sıcak diye akşam dışarı çıkmak isterim, çok fazla gezen biri olmadığım halde akşam en geç 9da evde olmak zorundayım. Hatta 7 diyorlardı ben zor çıkardım dokuza.
Daha mezun olmama 1 sene var, şimdiden annem mezuniyet elbisemin çok açık olmaması için uyarıyor. Çok kısa olmayacakmış, dikkat çekmeyecekmiş.
Anne mezuniyette herkes şık ve genelde kısa giyinir zaten, ben dikkat çekmem o kadar insanın arasında diyorum ama anlayan yok. Her şeye bi bahanesi var. Instagramdan mezuniyet fotoğrafı atan bir tanıdığımın elbisesini gösterdim "bak bu kızın elbisesinin de önü açık, onun annesi neden senin gibi davranmıyor?" Dedim. Ona da kılıf buldu neymiş annesi onunla ilgileniyormuş bile, o vücut yapısına o elbise gitmezmiş. İlgilense zaten en başta bunu söylermiş.
Tanıdıklarım yaz günü şort etekler, şortlar, croplar, çiçekli mini elbiseler giyip şıkır şıkır gezerken ben dizimin 6 7 cm üstü etekte bile sorun yaşıyorum. Babam "eteğin de çok uzunmuş" diye laf sokuyor. Bizim ölçütümüzün başkaları olmadığını söylüyor.
Ben de mutlu ve özgür olmak istiyorum. Çok mu şey istiyorum ? Ben de diğer yaşıtlarım gibi arada akşam arkadaşlarımla çıkabilmek, beğendiğim bir kıyafet olursa "bunu bana giydirmezler" kaygısı olmadan alabilmek istiyorum. İçim gidiyor başka insanların yaşamlarına. Ben de onlar gibi 1 kez geliyorum bu hayata, benim de yaşadığımı hissetmeye hakkım yok mu ? Ufak bir dövme yaptırmak istiyorum o bile sorun oluyor. Kendi vücuduma yapacağım bir şey için bile izin almak zorundayım. Çünkü onlara muhtacım.
Şimdi o kadar birikimim olmadığı için öyle bir derdim yok ama para biriktirip kız arkadaşlarla tatile gitmek de yasak. Hatta 1 gece evlerinde kalmak da. Aile çevremizde veya akrabalarımızda da bu durumu paylaşabileceğim, destek alabileceğim hiç kimse yok çünkü onlar da aynı kafadalar. Hatta en iyisi yine benimkiler. Diğerleri daha beter.

Kıyafet konusunu açınca aklıma geldi, biz orta 1deyken yani yaşım 11ken dizinden 10-12 cm yukarıda okul eteği giyen bir kız vardı sınıfta, sormuştum "baban böyle giyinmene bir şey demiyor mu ?" Diye, kız da "yoo niye desin ki?" Demişti. Şaşırmıştım hatta içimden ne tuhaf ve ilgisiz babalar var diye geçirmiştim. Çünkü o zaman her ailenin öyle olduğunu ve öyle olması gerektiğini düşünüyordum.
Hadi bunların hepsini geçtim psikiyatriye gittiğimde bile kadının odasına dalıp ilacı değiştirttiler ya, rezillik resmen. Sonra daha da gitmedim o kadına.
Ergenken bi erkek kafalayıp evlenmek ve evden ayrılıp bu esaretten kurtulmak istiyordum. Maalesef olmadı o. Sonra zaten beni evlendirecekleri adamın da onların kafasında biri olacağını idrak edince o hayalden de vazgeçtim. İşim olsun paramı kazanayım kendi ayaklarımın üzerinde durup istediğim gibi yaşayayım istedim. Ülkenin ekonomik durumu, işsizlik ve muhtemelen kendi başıma kiraya çıkabilecek maddiyata da tahminen 30 yaşımda falan gelebileceğimi düşünüp ondan da vazgeçtim.
Şimdi ise tek düşündüğüm intihar. Çünkü böyle bir yaşam, yaşam değil. Nefes almak sadece. Hiçbir zevki, eğlencesi yok. Hiçliğin huzuruna kavuşmak daha cazip geliyor. Ama ona da cesaret edemiyorum. Hem sonrasında ne olacağını bilmediğim için hem de hâlâ bu hayatta yaşamak ve yapmak istediğim şeyler olduğu için.
Gerçekten çok daraldım. Belki de ben abartıyorum bilmiyorum, tek bildiğim dünyadaki hiçbir değerin, fikrin, düşüncenin, kafa yapısının bir insanın tek bir damla göz yaşından daha değerli olmadığı.
 
Merhaba. Biliyorum bu durumu yaşayan tek insan ben değilim ama artık yaşım büyüdükçe nefes almakta zorlanmaya başladım. İçimi dökmek istedim. Çünkü biriktirdikçe daha kötü oluyorum ve karşımda beni anlayabilecek insanlar yok.
Annem sürekli bana psikolojik baskı yapıyor. Babam desen ondan bin beter.
22 yaşına gireceğim neredeyse, bu yaşımda hâlâ sırf ekonomik olarak onlara muhtacım diye hayatımdaki her türlü konuda söz sahibi olunabilmesinden bıktım artık.
Yaz günü gündüz hava sıcak diye akşam dışarı çıkmak isterim, çok fazla gezen biri olmadığım halde akşam en geç 9da evde olmak zorundayım. Hatta 7 diyorlardı ben zor çıkardım dokuza.
Daha mezun olmama 1 sene var, şimdiden annem mezuniyet elbisemin çok açık olmaması için uyarıyor. Çok kısa olmayacakmış, dikkat çekmeyecekmiş.
Anne mezuniyette herkes şık ve genelde kısa giyinir zaten, ben dikkat çekmem o kadar insanın arasında diyorum ama anlayan yok. Her şeye bi bahanesi var. Instagramdan mezuniyet fotoğrafı atan bir tanıdığımın elbisesini gösterdim "bak bu kızın elbisesinin de önü açık, onun annesi neden senin gibi davranmıyor?" Dedim. Ona da kılıf buldu neymiş annesi onunla ilgileniyormuş bile, o vücut yapısına o elbise gitmezmiş. İlgilense zaten en başta bunu söylermiş.
Tanıdıklarım yaz günü şort etekler, şortlar, croplar, çiçekli mini elbiseler giyip şıkır şıkır gezerken ben dizimin 6 7 cm üstü etekte bile sorun yaşıyorum. Babam "eteğin de çok uzunmuş" diye laf sokuyor. Bizim ölçütümüzün başkaları olmadığını söylüyor.
Ben de mutlu ve özgür olmak istiyorum. Çok mu şey istiyorum ? Ben de diğer yaşıtlarım gibi arada akşam arkadaşlarımla çıkabilmek, beğendiğim bir kıyafet olursa "bunu bana giydirmezler" kaygısı olmadan alabilmek istiyorum. İçim gidiyor başka insanların yaşamlarına. Ben de onlar gibi 1 kez geliyorum bu hayata, benim de yaşadığımı hissetmeye hakkım yok mu ? Ufak bir dövme yaptırmak istiyorum o bile sorun oluyor. Kendi vücuduma yapacağım bir şey için bile izin almak zorundayım. Çünkü onlara muhtacım.
Şimdi o kadar birikimim olmadığı için öyle bir derdim yok ama para biriktirip kız arkadaşlarla tatile gitmek de yasak. Hatta 1 gece evlerinde kalmak da. Aile çevremizde veya akrabalarımızda da bu durumu paylaşabileceğim, destek alabileceğim hiç kimse yok çünkü onlar da aynı kafadalar. Hatta en iyisi yine benimkiler. Diğerleri daha beter.

Hatta kıyafet konusunu açınca aklıma geldi, biz orta 1deyken yani yaşım 11ken dizinden 10-12 cm yukarıda okul eteği giyen bir kız vardı sınıfta, sormuştum "baban böyle giyinmene bir şey demiyor mu ?" Diye, kız da "yoo niye desin ki?" Demişti. Şaşırmıştım hatta içimden ne tuhaf ve ilgisiz babalar var diye geçirmiştim. Çünkü o zaman her ailenin öyle olduğunu ve öyle olması gerektiğini düşünüyordum.
Hadi bunların hepsini geçtim psikiyatriye gittiğimde bile kadının odasına dalıp ilacı değiştirttiler ya, rezillik resmen. Sonra daha da gitmedim o kadına.
Ergenken bi erkek kafalayıp evlenmek ve evden ayrılıp bu esaretten kurtulmak istiyordum. Maalesef olmadı o. Sonra zaten beni evlendirecekleri adamın da onların kafasında biri olacağını idrak edince o hayalden de vazgeçtim. İşim olsun paramı kazanayım kendi ayaklarımın üzerinde durup istediğim gibi yaşayayım istedim. Ülkenin ekonomik durumu, işsizlik ve muhtemelen kendi başıma kiraya çıkabilecek maddiyata da tahminen 30 yaşımda falan gelebileceğimi düşünüp ondan da vazgeçtim.
Şimdi ise tek düşündüğüm intihar. Çünkü böyle bir yaşam, yaşam değil. Nefes almak sadece. Hiçbir zevki, eğlencesi yok. Hiçliğin huzuruna kavuşmak daha cazip geliyor. Ama ona da cesaret edemiyorum. Hem sonrasında ne olacağını bilmediğim için hem de hâlâ bu hayatta yaşamak ve yapmak istediğim şeyler olduğu için.
Gerçekten çok daraldım. Belki de ben abartıyorum bilmiyorum, tek bildiğim dünyadaki hiçbir değerin, fikrin, düşüncenin, kafa yapısının bir insanın tek bir damla göz yaşından daha değerli olmadığı.

Bulunduğun şehirde iş imkanın yok mu? Part time olarak çalışabilirsin. Kyk almıyorsan kyk kredisi alıp harcayabilirsin. En azından ufak tefek maddi kazancın olur.

Akşamları gitmek istediğin yerlere bir iki kez anneni götür, ortamı görsün. Hatta arkadaşlarınla tanıştır-konuştur güvenmelerini sağla.

Kıyafet konusunda bir şey diyemiyorum yaşadığın yeri bilmediğim için, bir genç kızın bir kadının normal sıradan bir kıyafetine bile laf edilen bir toplum olduk. Sana dair bu konuda endişeleri pek sıradışı gelmedi bana.

Mezuniyetine daha var, bunun şimdiden kavgasını yapmaya gerek yok.
 
İşim olsun paramı kazanayım kendi ayaklarımın üzerinde durup istediğim gibi yaşayayım istedim. Ülkenin ekonomik durumu, işsizlik ve muhtemelen kendi başıma kiraya çıkabilecek maddiyata da tahminen 30 yaşımda falan gelebileceğimi düşünüp ondan da vazgeçtim.
Yanlış düşünüyorsun. Gayet de işe girdiğin anda kendi başına kiraya çıkabilecek maddiyata erişirsin. İntiharlık bir durumun yok, yaşadıklarını küçümsemek anlamında söylemiyorum. Ama yüzmüşsün kuyruğuna gelmişsin, bir seneye hayatını kurarsın.
 
Türk aile yapısı böyle evde cocuk varsa onlara psikolojik baskı yapıyorlar sanki cocukları stres topu olsunlar diye yapmışlar

Ekonomik özgürlüğünüzü bi an önce alın atanın gidin kurtulursunuz
 
Bulunduğun şehirde iş imkanın yok mu? Part time olarak çalışabilirsin. Kyk almıyorsan kyk kredisi alıp harcayabilirsin. En azından ufak tefek maddi kazancın olur.

Akşamları gitmek istediğin yerlere bir iki kez anneni götür, ortamı görsün. Hatta arkadaşlarınla tanıştır-konuştur güvenmelerini sağla.

Kıyafet konusunda bir şey diyemiyorum yaşadığın yeri bilmediğim için, bir genç kızın bir kadının normal sıradan bir kıyafetine bile laf edilen bir toplum olduk. Sana dair bu konuda endişeleri pek sıradışı gelmedi bana.

Mezuniyetine daha var, bunun şimdiden kavgasını yapmaya gerek yok.
Bulunduğun Şehir büyük bir yer, iş imkanı çok fazla yok ama part time çalışmayı düşündüm. Ona da izin vermediler. Ben de borsaya yazılıma merak salıp gizlice evden döviz kazanma işlerine girdim.
Mezuniyet kıyafeti konusunu ise kendi açıyor, arkadaş ortamlarıma güvense bile sıkıntı çıkarıyor. Hatta onların ailelerine laf atıyorlar kızlarını nasıl bu kadar başı boş bırakıyorlar diye.
 
Türk aile yapısı böyle evde cocuk varsa onlara psikolojik baskı yapıyorlar sanki cocukları stres topu olsunlar diye yapmışlar

Ekonomik özgürlüğünüzü bi an önce alın atanın gidin kurtulursunuz
Atanır mıyım bilmiyorum ama kpss aklımda, lise kpss de düşünmüştüm hatta üniversite bitene kadar.
 
Atanır mıyım bilmiyorum ama kpss aklımda, lise kpss de düşünmüştüm hatta üniversite bitene kadar.

Yap işte bunları atandığın yerde lojman çıkar belki rahat rahat kafa dinlersin olmadı maaşın garanti ev arkadaşı bulursun vs

Evde durma düzelmez ailen benim ablam da evde boşandı geldi annem çok baskı yapıyor, bana yapamıyorlar ben atandım cünkü, gidicem de yakında zaten çalışmaya, aile de olsa maaşlı çocuğuna farklı muamele yapıyorlar hayat böyle
 
Yap işte bunları atandığın yerde lojman çıkar belki rahat rahat kafa dinlersin olmadı maaşın garanti ev arkadaşı bulursun vs

Evde durma düzelmez ailen benim ablam da evde boşandı geldi annem çok baskı yapıyor, bana yapamıyorlar ben atandım cünkü, gidicem de yakında zaten çalışmaya, aile de olsa maaşlı çocuğuna farklı muamele yapıyorlar hayat böyle
Evet maalesef öyle..
Evde durasım hiç yok zaten.
 
Merhaba. Biliyorum bu durumu yaşayan tek insan ben değilim ama artık yaşım büyüdükçe nefes almakta zorlanmaya başladım. İçimi dökmek istedim. Çünkü biriktirdikçe daha kötü oluyorum ve karşımda beni anlayabilecek insanlar yok.
Annem sürekli bana psikolojik baskı yapıyor. Babam desen ondan bin beter.
22 yaşına gireceğim neredeyse, bu yaşımda hâlâ sırf ekonomik olarak onlara muhtacım diye hayatımdaki her türlü konuda söz sahibi olunabilmesinden bıktım artık.
Yaz günü gündüz hava sıcak diye akşam dışarı çıkmak isterim, çok fazla gezen biri olmadığım halde akşam en geç 9da evde olmak zorundayım. Hatta 7 diyorlardı ben zor çıkardım dokuza.
Daha mezun olmama 1 sene var, şimdiden annem mezuniyet elbisemin çok açık olmaması için uyarıyor. Çok kısa olmayacakmış, dikkat çekmeyecekmiş.
Anne mezuniyette herkes şık ve genelde kısa giyinir zaten, ben dikkat çekmem o kadar insanın arasında diyorum ama anlayan yok. Her şeye bi bahanesi var. Instagramdan mezuniyet fotoğrafı atan bir tanıdığımın elbisesini gösterdim "bak bu kızın elbisesinin de önü açık, onun annesi neden senin gibi davranmıyor?" Dedim. Ona da kılıf buldu neymiş annesi onunla ilgileniyormuş bile, o vücut yapısına o elbise gitmezmiş. İlgilense zaten en başta bunu söylermiş.
Tanıdıklarım yaz günü şort etekler, şortlar, croplar, çiçekli mini elbiseler giyip şıkır şıkır gezerken ben dizimin 6 7 cm üstü etekte bile sorun yaşıyorum. Babam "eteğin de çok uzunmuş" diye laf sokuyor. Bizim ölçütümüzün başkaları olmadığını söylüyor.
Ben de mutlu ve özgür olmak istiyorum. Çok mu şey istiyorum ? Ben de diğer yaşıtlarım gibi arada akşam arkadaşlarımla çıkabilmek, beğendiğim bir kıyafet olursa "bunu bana giydirmezler" kaygısı olmadan alabilmek istiyorum. İçim gidiyor başka insanların yaşamlarına. Ben de onlar gibi 1 kez geliyorum bu hayata, benim de yaşadığımı hissetmeye hakkım yok mu ? Ufak bir dövme yaptırmak istiyorum o bile sorun oluyor. Kendi vücuduma yapacağım bir şey için bile izin almak zorundayım. Çünkü onlara muhtacım.
Şimdi o kadar birikimim olmadığı için öyle bir derdim yok ama para biriktirip kız arkadaşlarla tatile gitmek de yasak. Hatta 1 gece evlerinde kalmak da. Aile çevremizde veya akrabalarımızda da bu durumu paylaşabileceğim, destek alabileceğim hiç kimse yok çünkü onlar da aynı kafadalar. Hatta en iyisi yine benimkiler. Diğerleri daha beter.

Kıyafet konusunu açınca aklıma geldi, biz orta 1deyken yani yaşım 11ken dizinden 10-12 cm yukarıda okul eteği giyen bir kız vardı sınıfta, sormuştum "baban böyle giyinmene bir şey demiyor mu ?" Diye, kız da "yoo niye desin ki?" Demişti. Şaşırmıştım hatta içimden ne tuhaf ve ilgisiz babalar var diye geçirmiştim. Çünkü o zaman her ailenin öyle olduğunu ve öyle olması gerektiğini düşünüyordum.
Hadi bunların hepsini geçtim psikiyatriye gittiğimde bile kadının odasına dalıp ilacı değiştirttiler ya, rezillik resmen. Sonra daha da gitmedim o kadına.
Ergenken bi erkek kafalayıp evlenmek ve evden ayrılıp bu esaretten kurtulmak istiyordum. Maalesef olmadı o. Sonra zaten beni evlendirecekleri adamın da onların kafasında biri olacağını idrak edince o hayalden de vazgeçtim. İşim olsun paramı kazanayım kendi ayaklarımın üzerinde durup istediğim gibi yaşayayım istedim. Ülkenin ekonomik durumu, işsizlik ve muhtemelen kendi başıma kiraya çıkabilecek maddiyata da tahminen 30 yaşımda falan gelebileceğimi düşünüp ondan da vazgeçtim.
Şimdi ise tek düşündüğüm intihar. Çünkü böyle bir yaşam, yaşam değil. Nefes almak sadece. Hiçbir zevki, eğlencesi yok. Hiçliğin huzuruna kavuşmak daha cazip geliyor. Ama ona da cesaret edemiyorum. Hem sonrasında ne olacağını bilmediğim için hem de hâlâ bu hayatta yaşamak ve yapmak istediğim şeyler olduğu için.
Gerçekten çok daraldım. Belki de ben abartıyorum bilmiyorum, tek bildiğim dünyadaki hiçbir değerin, fikrin, düşüncenin, kafa yapısının bir insanın tek bir damla göz yaşından daha değerli olmadığı.
Kılık kıyafet için intihar edilmez. Hangi bölümü okuyorsun ? Okulunu tamamla mesleğe basla devamı gelir. Yazları da garsonluk vs gibi bir ise başla çevre edin.
 
Emin olun taşırlar.
Ama maaşım olursa en azından daha çok rahatlarım
Taşımazlar. Sen karakter olarak saf biri misin ? Yani kendi işini halledemeyen , eli ayağına dolaşan , çabuk kanan ürkek biri misin ? Biraz dişli olup tuttuğunu kopartan biri olman lazım. Bu sadece ailen için değil hayat şartları saflara acimiyor. Bir akrabamizin 25 yaşındaki ünv mezunu oğlu tek başına dolmuşa binerse kaybolur sanıyorlar. En son dedim okuma yazması yok mu dili yok mu sora sora öğrenir. Aman kızım bizim oğlan saftir halledemez derler. Çocuk da sessiz sakin konuşmayan bir tip.
 
Taşımazlar. Sen karakter olarak saf biri misin ? Yani kendi işini halledemeyen , eli ayağına dolaşan , çabuk kanan ürkek biri misin ? Biraz dişli olup tuttuğunu kopartan biri olman lazım. Bu sadece ailen için değil hayat şartları saflara acimiyor. Bir akrabamizin 25 yaşındaki ünv mezunu oğlu tek başına dolmuşa binerse kaybolur sanıyorlar. En son dedim okuma yazması yok mu dili yok mu sora sora öğrenir. Aman kızım bizim oğlan saftir halledemez derler. Çocuk da sessiz sakin konuşmayan bir tip.
Yok o kadar da değil kendi başıma şehir içinde her yere gidip geliyorum bi devlet dairesinde işimi hallediyorum hatta oradaki diğer insanlara bile ben yardımcı oluyorum. Ama çok girişken fıldır fıldır biri de değilim. Zorlandığım durumlar benim de olur illa ki. Ama hallediliyor yani hiçbir şey bilmeyen bile dediğiniz gibi sora sora yapıyor işini. Kaybolduğum da oldu hatta benim ama çıkardım yolumu bir şekilde.
Akrabanızın oğlu ne yaptı merak ettim, çalışıyor mu kendisi?
 
Yok o kadar da değil kendi başıma şehir içinde her yere gidip geliyorum bi devlet dairesinde işimi hallediyorum hatta oradaki diğer insanlara bile ben yardımcı oluyorum. Ama çok girişken fıldır fıldır biri de değilim. Zorlandığım durumlar benim de olur illa ki. Ama hallediliyor yani hiçbir şey bilmeyen bile dediğiniz gibi sora sora yapıyor işini. Kaybolduğum da oldu hatta benim ama çıkardım yolumu bir şekilde.
Akrabanızın oğlu ne yaptı merak ettim, çalışıyor mu kendisi?
Abisinin gözetiminde çalışıyor. Ama yavaş yavaş gözü açılmaya başladı. En azından

Senin adına da sevindim. Kendini gelistirebildigin kadar geliştir. Kendin için bu çok önemli.
Bak benim okuma yazması olmayan anne annem tek başına şehir şehir gezdi hacca umreye gitti.
 
Abisinin gözetiminde çalışıyor. Ama yavaş yavaş gözü açılmaya başladı. En azından

Senin adına da sevindim. Kendini gelistirebildigin kadar geliştir. Kendin için bu çok önemli.
Bak benim okuma yazması olmayan anne annem tek başına şehir şehir gezdi hacca umreye gitti.
Helal olsun annenize, gittiği ülkede konuşacağı bir dil bilmeyi geçtim okuma yazması olmadan gitmiş güzel güzel gezmiş. Helal olsun gerçekten :))
 
Helal olsun annenize, gittiği ülkede konuşacağı bir dil bilmeyi geçtim okuma yazması olmadan gitmiş güzel güzel gezmiş. Helal olsun gerçekten :))
İşte yapabilecegini biliyorduk. Hiç aklımıza acaba bile gelmedi o yüzden sana kendini geliştir diyorum. Annen baban "bizim kız halleder ya , ona bir şey olmaz , o kendini bilir uyarmamiza gerek yok." demediği sürece senin etek boyuna da karışırlar eve giriş saatine de. Ha sen de gece 1 de değil 11 de gelirsin eve verilen güveni zedelemezsin. Karşılıklı olmalı herşey.
 
Tanıdıklarım yaz günü şort etekler, şortlar, croplar, çiçekli mini elbiseler giyip şıkır şıkır gezerken ben dizimin 6 7 cm üstü etekte bile sorun yaşıyorum. Babam "eteğin de çok uzunmuş" diye laf sokuyor. Bizim ölçütümüzün başkaları olmadığını söylüyor.
Ben de mutlu ve özgür olmak istiyorum. Çok mu şey istiyorum ? Ben de diğer yaşıtlarım gibi arada akşam arkadaşlarımla çıkabilmek, beğendiğim bir kıyafet olursa "bunu bana giydirmezler" kaygısı olmadan alabilmek istiyorum. İçim gidiyor başka insanların yaşamlarına. Ben de onlar gibi 1 kez geliyorum bu hayata, benim de yaşadığımı hissetmeye hakkım yok mu ? Ufak bir dövme yaptırmak istiyorum o bile sorun oluyor. Kendi vücuduma yapacağım bir şey için bile izin almak zorundayım. Çünkü onlara muhtacım.

. Aile çevremizde veya akrabalarımızda da bu durumu paylaşabileceğim, destek alabileceğim hiç kimse yok çünkü onlar da aynı kafadalar. Hatta en iyisi yine benimkiler. Diğerleri daha beter.
şimdi kendi yazdıklarına bir bak
hem diyorsun ki etrafımdakiler istediğini giyiyor dolaşıyor

hem diyorsun ki aile çevremizde en normali benim ailem
e yani onların hiçbirinin çocuğu yok mu?

eminim vardır
eminim kafası ailesiyle uymayan çatışan da mutlaka vardır
ama sen onları değil de görece özgür serbest olanları görüyorsun
öncelikle bunun bir farkına var

benim de ailem kontrolcüydü ben bir de ilk çocuğum ne bir arkadaşımın d.gününe gidebildim ne yatılı kaldım çoğu eğlenceli şeye gidemezdim. sadece akraba bilirdi bizimkiler. keşke o kadar sıkmasalardı çocukken. ama köyden kente yeni gelmiş insanlardı kent hayatını çok bilmiyorlardı şimdi 40 senedir kentliler, artık alıştılar, programı kendileri yaparlar :KK70: ama benim çocukluğum ergenliğim geldi geçti tabi ki...
olmasa iyi
ama o evde yaşıyorsun

Annem sürekli bana psikolojik baskı yapıyor. Babam desen ondan bin beter.
22 yaşına gireceğim neredeyse, bu yaşımda hâlâ sırf ekonomik olarak onlara muhtacım diye hayatımdaki her türlü konuda söz sahibi olunabilmesinden bıktım artık.

kusura bakmazsan 18i çoktaaaan geçmişsin değil mi?
ama kendine yetecek durumda mısın değilsin
yani hani bu "sırf onlara muhtacım diye" kısmı geçrekten kusura bakma ama öyle minik bir mesele değil....

askılı kısa giymedin diye de korkma bir şey olmazsın. bunu oturduğum yerden söylemiyorum öyle... ben de giymedim o yaşlarda mesela şimdi giyiyorum. (ki ben senin yaşında çoktaan ekonomik olarak bağımsız olmuştum, 18'imden önce bile ekonomik olarak bağımsızdım buna rağmen aile yapımız o zamanlar kaldırmıyor diye giyemiyordum, şimdi değişti tabii) önünde kocamaaan bir hayat var, 2 sene daha giymedin diye hayatında büyük bir boşluk olmaz. ama iş sahibi olmak, ekonomik bağımsızlık kazanmak, kendi hayatına yönelik kararları vereiblmek, kendine bir hayat edinmek...bu yaşlarda kafana takman gereken şeyler bunlar. kılık kıyafet için eve 2 saat erken geldim diye filan intihar düşünülmez de onu havaların sıcalığına veriyorum, bunu bilecek kadar akıllısındır herhalde.
 
Benim babam seninkinden çok daha katı ve geçimsiz biriydi, bu durum karşısında yapabileceğim iki şey vardı: 1) Yalnızca şikayet edip kavgalarla ömür geçirmek 2) Güzel bir yere atanıp kendi hayatımı kurmak

Ben 2.yi yaptım. Mutluyum huzurluyum. Hatta bayramda ege tatiline bile çıkıyorum :) O zamanlar hayal gibi gelen tüm güzel şeyler şimdi gerçek oldu.

Oku, atan, hayatını kurtar. Diyeceklerim bunlardan ibaret.
 
X