- 1 Eylül 2018
- 1.192
- 858
- 27
- Konu Sahibi Sheldon_Cooper
- #1
Merhaba. Biliyorum bu durumu yaşayan tek insan ben değilim ama artık yaşım büyüdükçe nefes almakta zorlanmaya başladım. İçimi dökmek istedim. Çünkü biriktirdikçe daha kötü oluyorum ve karşımda beni anlayabilecek insanlar yok.
Annem sürekli bana psikolojik baskı yapıyor. Babam desen ondan bin beter.
22 yaşına gireceğim neredeyse, bu yaşımda hâlâ sırf ekonomik olarak onlara muhtacım diye hayatımdaki her türlü konuda söz sahibi olunabilmesinden bıktım artık.
Yaz günü gündüz hava sıcak diye akşam dışarı çıkmak isterim, çok fazla gezen biri olmadığım halde akşam en geç 9da evde olmak zorundayım. Hatta 7 diyorlardı ben zor çıkardım dokuza.
Daha mezun olmama 1 sene var, şimdiden annem mezuniyet elbisemin çok açık olmaması için uyarıyor. Çok kısa olmayacakmış, dikkat çekmeyecekmiş.
Anne mezuniyette herkes şık ve genelde kısa giyinir zaten, ben dikkat çekmem o kadar insanın arasında diyorum ama anlayan yok. Her şeye bi bahanesi var. Instagramdan mezuniyet fotoğrafı atan bir tanıdığımın elbisesini gösterdim "bak bu kızın elbisesinin de önü açık, onun annesi neden senin gibi davranmıyor?" Dedim. Ona da kılıf buldu neymiş annesi onunla ilgileniyormuş bile, o vücut yapısına o elbise gitmezmiş. İlgilense zaten en başta bunu söylermiş.
Tanıdıklarım yaz günü şort etekler, şortlar, croplar, çiçekli mini elbiseler giyip şıkır şıkır gezerken ben dizimin 6 7 cm üstü etekte bile sorun yaşıyorum. Babam "eteğin de çok uzunmuş" diye laf sokuyor. Bizim ölçütümüzün başkaları olmadığını söylüyor.
Ben de mutlu ve özgür olmak istiyorum. Çok mu şey istiyorum ? Ben de diğer yaşıtlarım gibi arada akşam arkadaşlarımla çıkabilmek, beğendiğim bir kıyafet olursa "bunu bana giydirmezler" kaygısı olmadan alabilmek istiyorum. İçim gidiyor başka insanların yaşamlarına. Ben de onlar gibi 1 kez geliyorum bu hayata, benim de yaşadığımı hissetmeye hakkım yok mu ? Ufak bir dövme yaptırmak istiyorum o bile sorun oluyor. Kendi vücuduma yapacağım bir şey için bile izin almak zorundayım. Çünkü onlara muhtacım.
Şimdi o kadar birikimim olmadığı için öyle bir derdim yok ama para biriktirip kız arkadaşlarla tatile gitmek de yasak. Hatta 1 gece evlerinde kalmak da. Aile çevremizde veya akrabalarımızda da bu durumu paylaşabileceğim, destek alabileceğim hiç kimse yok çünkü onlar da aynı kafadalar. Hatta en iyisi yine benimkiler. Diğerleri daha beter.
Kıyafet konusunu açınca aklıma geldi, biz orta 1deyken yani yaşım 11ken dizinden 10-12 cm yukarıda okul eteği giyen bir kız vardı sınıfta, sormuştum "baban böyle giyinmene bir şey demiyor mu ?" Diye, kız da "yoo niye desin ki?" Demişti. Şaşırmıştım hatta içimden ne tuhaf ve ilgisiz babalar var diye geçirmiştim. Çünkü o zaman her ailenin öyle olduğunu ve öyle olması gerektiğini düşünüyordum.
Hadi bunların hepsini geçtim psikiyatriye gittiğimde bile kadının odasına dalıp ilacı değiştirttiler ya, rezillik resmen. Sonra daha da gitmedim o kadına.
Ergenken bi erkek kafalayıp evlenmek ve evden ayrılıp bu esaretten kurtulmak istiyordum. Maalesef olmadı o. Sonra zaten beni evlendirecekleri adamın da onların kafasında biri olacağını idrak edince o hayalden de vazgeçtim. İşim olsun paramı kazanayım kendi ayaklarımın üzerinde durup istediğim gibi yaşayayım istedim. Ülkenin ekonomik durumu, işsizlik ve muhtemelen kendi başıma kiraya çıkabilecek maddiyata da tahminen 30 yaşımda falan gelebileceğimi düşünüp ondan da vazgeçtim.
Şimdi ise tek düşündüğüm intihar. Çünkü böyle bir yaşam, yaşam değil. Nefes almak sadece. Hiçbir zevki, eğlencesi yok. Hiçliğin huzuruna kavuşmak daha cazip geliyor. Ama ona da cesaret edemiyorum. Hem sonrasında ne olacağını bilmediğim için hem de hâlâ bu hayatta yaşamak ve yapmak istediğim şeyler olduğu için.
Gerçekten çok daraldım. Belki de ben abartıyorum bilmiyorum, tek bildiğim dünyadaki hiçbir değerin, fikrin, düşüncenin, kafa yapısının bir insanın tek bir damla göz yaşından daha değerli olmadığı.
Annem sürekli bana psikolojik baskı yapıyor. Babam desen ondan bin beter.
22 yaşına gireceğim neredeyse, bu yaşımda hâlâ sırf ekonomik olarak onlara muhtacım diye hayatımdaki her türlü konuda söz sahibi olunabilmesinden bıktım artık.
Yaz günü gündüz hava sıcak diye akşam dışarı çıkmak isterim, çok fazla gezen biri olmadığım halde akşam en geç 9da evde olmak zorundayım. Hatta 7 diyorlardı ben zor çıkardım dokuza.
Daha mezun olmama 1 sene var, şimdiden annem mezuniyet elbisemin çok açık olmaması için uyarıyor. Çok kısa olmayacakmış, dikkat çekmeyecekmiş.
Anne mezuniyette herkes şık ve genelde kısa giyinir zaten, ben dikkat çekmem o kadar insanın arasında diyorum ama anlayan yok. Her şeye bi bahanesi var. Instagramdan mezuniyet fotoğrafı atan bir tanıdığımın elbisesini gösterdim "bak bu kızın elbisesinin de önü açık, onun annesi neden senin gibi davranmıyor?" Dedim. Ona da kılıf buldu neymiş annesi onunla ilgileniyormuş bile, o vücut yapısına o elbise gitmezmiş. İlgilense zaten en başta bunu söylermiş.
Tanıdıklarım yaz günü şort etekler, şortlar, croplar, çiçekli mini elbiseler giyip şıkır şıkır gezerken ben dizimin 6 7 cm üstü etekte bile sorun yaşıyorum. Babam "eteğin de çok uzunmuş" diye laf sokuyor. Bizim ölçütümüzün başkaları olmadığını söylüyor.
Ben de mutlu ve özgür olmak istiyorum. Çok mu şey istiyorum ? Ben de diğer yaşıtlarım gibi arada akşam arkadaşlarımla çıkabilmek, beğendiğim bir kıyafet olursa "bunu bana giydirmezler" kaygısı olmadan alabilmek istiyorum. İçim gidiyor başka insanların yaşamlarına. Ben de onlar gibi 1 kez geliyorum bu hayata, benim de yaşadığımı hissetmeye hakkım yok mu ? Ufak bir dövme yaptırmak istiyorum o bile sorun oluyor. Kendi vücuduma yapacağım bir şey için bile izin almak zorundayım. Çünkü onlara muhtacım.
Şimdi o kadar birikimim olmadığı için öyle bir derdim yok ama para biriktirip kız arkadaşlarla tatile gitmek de yasak. Hatta 1 gece evlerinde kalmak da. Aile çevremizde veya akrabalarımızda da bu durumu paylaşabileceğim, destek alabileceğim hiç kimse yok çünkü onlar da aynı kafadalar. Hatta en iyisi yine benimkiler. Diğerleri daha beter.
Kıyafet konusunu açınca aklıma geldi, biz orta 1deyken yani yaşım 11ken dizinden 10-12 cm yukarıda okul eteği giyen bir kız vardı sınıfta, sormuştum "baban böyle giyinmene bir şey demiyor mu ?" Diye, kız da "yoo niye desin ki?" Demişti. Şaşırmıştım hatta içimden ne tuhaf ve ilgisiz babalar var diye geçirmiştim. Çünkü o zaman her ailenin öyle olduğunu ve öyle olması gerektiğini düşünüyordum.
Hadi bunların hepsini geçtim psikiyatriye gittiğimde bile kadının odasına dalıp ilacı değiştirttiler ya, rezillik resmen. Sonra daha da gitmedim o kadına.
Ergenken bi erkek kafalayıp evlenmek ve evden ayrılıp bu esaretten kurtulmak istiyordum. Maalesef olmadı o. Sonra zaten beni evlendirecekleri adamın da onların kafasında biri olacağını idrak edince o hayalden de vazgeçtim. İşim olsun paramı kazanayım kendi ayaklarımın üzerinde durup istediğim gibi yaşayayım istedim. Ülkenin ekonomik durumu, işsizlik ve muhtemelen kendi başıma kiraya çıkabilecek maddiyata da tahminen 30 yaşımda falan gelebileceğimi düşünüp ondan da vazgeçtim.
Şimdi ise tek düşündüğüm intihar. Çünkü böyle bir yaşam, yaşam değil. Nefes almak sadece. Hiçbir zevki, eğlencesi yok. Hiçliğin huzuruna kavuşmak daha cazip geliyor. Ama ona da cesaret edemiyorum. Hem sonrasında ne olacağını bilmediğim için hem de hâlâ bu hayatta yaşamak ve yapmak istediğim şeyler olduğu için.
Gerçekten çok daraldım. Belki de ben abartıyorum bilmiyorum, tek bildiğim dünyadaki hiçbir değerin, fikrin, düşüncenin, kafa yapısının bir insanın tek bir damla göz yaşından daha değerli olmadığı.