cryptic, çok iyi niyetlisin, Allah bu iyi niyetinin mükafatını versin inşaallah ama erkekleri zorlamak her erkekte başarılı sonuç vermez.
Erkeklerin hepsi tornadan aynı çıksaydı şekil vermesi kolay olurdu:)))
Onlarda biz kadınlar gibi çeşit çeşitler, kimi çok konuşur, herşeye karışır, kimi dünya yansa umursamaz, kimi dut yemiş bülbül gibidir, evde var mı yok mu anlaşılmaz, bazısı vardır tam bir keçidir, dediğim dedik çaldığım düdük misali, kimi çocukluğuna takılı kalmıştır iyi de desen küser kötü de desen küser. Şimdi çok kötülemiş gibi oldum ama hepsi böyle mi dersen değil tabii lakin geneli böyledir, kimi şekil vermeye müsaittir zaman içinde sen ona o sana uyum sağlar, kimi de ne yaparsan yap değişmez evliliği de Karadeniz gibi olur bir fırtına kopar, bir güneş açar :)))
Çocuklarını zorla bırakırsa ve adam ters tepki gösterir üstelik bu ters tepkiyi ergenlik çağındaki oğlunun yanında gösterirse karı koca ilişkisi iyice çıkmaza gireceği gibi baba oğul ilişkisi de zedelenir.
Çok içinden gelseydi kız küçükmüş onu götürmese bile ergenlik çağındaki oğlunu alır bir maça, yüzmeye veya haftasonu bir baba oğul gezisine götürürdü.
Çocuklarla ilişkisinden önce karı koca ilişkisini onarmaları gerekiyor, sağlıklı ve mutlu bir evlilik olacak ki çocuklarla diyaloglarda sağlıklı olsun.
Nasıl olacak, nasıl yapacaklar bilmiyorum, tavsiye de veremiyorum, eşinin durumu öyle gözünün dışarı kayması, içki, şiddet vs değil, Allah korusun öyle şeylerde olmasın, bu gibi sorunlarda genel bazı şeyler söylenir kimi zaman işe de yarar ama böyle dışardan mülayim kendi halinde, mutlu sanılan, hiçbir sorunları yokmuş gibi gözüken fakat içine girdiğinde iletişim kopukluğu, yıllar içerisinde büyüyüp gelişen birbirine yabancılaşma sorunu olan evliliklerde giyin süslen, şunu yap bunu yap gibi tavsiyeler sonuç vermeyebiliyor zira eğer karşındaki evliliğimizde hiçbir sorun yok, hayatımda başkası yok, evime bakıyorum, yediğiniz önünüzde yemediğiniz ardınızda, ne eksiğiniz var gibi bir yaklaşımla sorun olmadığını savunuyorsa elin kolun bağlanıyor.
Sorun yaratan, sorun var zanneden taraf ilan ediliyorsun, ayrıca bu boşanmaya karar verdiğinde de karşı tarafın çevreye savunma şekli haline geliyor, bakarsan kadın veya adam işyerinde çevresinde sevilen, itibar sahibi, kendi halinde efendi, evine ailesine bağlı biri olarak biliniyor, aldatıyor mu yok, içkisi kumarı var mı yok, şiddet var mı yok, eve mi bakmıyor yok, eee sorun ne dediklerinde ilgi istiyorum cevabını duyan büyük bir çoğunluk aman canım ne var adam sabahtan akşama kadar sizin için çalışıyor, her evlilikte olur böyle şeyler, ilgilenmiyorda ne yapıyor, bunun için eş mi boşanır diyorlar.
Özellikle kadınlar ruhları okşansın, bir bakış, bir tatlı söz, ayda yılda bir kere de olsa birlikte zaman geçirmek ister, bunu anlamayan veya anlamamazlıktan gelen çok insan var.
Sanırım Datlu birazda bu sebeplerden bocalıyor, kendine bir yol haritası çizebilmesi için önce aklını toplamaya, sağlıklı düşünmeye ihtiyacı var, küçük ilçe, herkesin birbirini tanıması vs herşeyi bir kenara bırakacak ve oturup ne yapması gerektiğine karar verecek, karar derken boşanmadan bahsetmiyorum, kaç yıllık eşi, eşine nasıl yaklaşması gerektiğini iyi biliyordur artık, nasıl yaklaşırsa eşiyle oturup tüm sorunları konuşma ve çözme aşamasına gelirler, bunla ilgili bir yol bulacak kendine çünkü ben, sen, o ne dersek diyelim, Datlu'nun eşine içini dökmeye, içini döktüğü zamanda olumlu veya olumsuz ama mutlaka sorularına cevap bulmaya ihtiyacı var, eşi Datlu'nun aklındaki tüm sorulara, sıkıntılara öyle ya da böyle bir yanıt verirse gerisi çorap söküğü gibi gelecek zaten.
13 yıldır zorluyorum Crycanım rahmetli anneme en kızdığım nokta..nur içinde yatsın cümleside..babam hep özgür oldu annem 3 çocukla yıprattı kendini..bırak biraz eşine zorla..
eşim markette görmüş erkek kardeşini 3 çocuğu var almış alışveriş yapıyormuş..eltim evde..o göndermiştir
Kısmen haklısın. Sorun zit karakterler olusumuz sanirim. Ikimizde karşı tarafi kendi hakimiyetimize almaya çalıştık. Ikimizde cok inatçıyiz. Ama genelde adım atan bendim. Cok sey bekledim ondan. Ama bunlar çoğu kadinin zaten sahip oldugu seylerdi. evliliği mizin ilk yıllarında ben ona tabi oldum. Çünkü hayatıma giren ilk adamdi. Esimdi. Kapalı bir aile hayatım iz oldu. Gurbetteydik. Daha cok sarildim ona. Izni olmadsn bisey yapmazdim. Maddi manevi .....Zaman la çatlaklar oluştu iste. Bişeyler dank etti. Sonra mucadele donemi başladı. Ardindan mucadelenin karsi tarsfi yiprattigi dank etti. derken Fetret devri başladı. Ardindan yorgunluk. .....Selamlar.. Bana okuyunca şöyle göründü biraz.. Sen bu ikinci işi aldığı için daha kötü oldu gibi yorumluyorsun fakat bana zaten hoşnut değilmiş de o işi iyice senden/sizden kaçmak için edinmiş gibi geldi. Yani bu yeni işe odaklanmaktansa bu işe başlamadan öncesini hatırlayıp sebepleri orda aramak lazım sanki. Bi nevi ilişkinizin çocukluğuna inmek gibi yani.
Tabii ki 13 yıl uzun bi zaman. Çok geriye gitmek gerebilir ama ilk ne olmuştu da böyle olmaya başlamıştı onu hatırlamalısın.
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
dadlum gecen yazıştıgımızda nasıl içime dogduysa seninde problemin var gibi geldi.
sorucaktım dedim biraz daha zaman gecsin. belki benim gibi pat diye anlatmaz dedim
başın sagolun mekanları cennet olsun.
eşinin sana ilgisizliğini gectim cocuklarına neden bu kadar ilgisizki.
hiçmi özlemiyor cocuklarını. hiçmi ondan bundan etrafdan cocuk seven birilerini görüpde imrenmiyor.
ver bi valiz eline gitsin işyerinde yatıp uyansın. madem işini bu kadar cok seviyo
arkadaşlarıylada sabah kahvaltısınıda yapar. akşam yemeginide yer kolaylıkla.
Allah anne babana rahmet eylesin dadlu, çok üzüldüm.
Yazdıklarını okurken bazı noktaları bize benzettim.
Benim eşimde evin büyük oğlu gibi, tüm sorumluluk bende ve oğullarımızda aşağı yukarı aynı yaşta , bazen oğlumu kendine rakip gibi gördüğünü düşünüyorum.
Öyle dönemler geçirdik ki bana bile kızsa çocuğa bağırırdı.
Boşanmaya kalktığımda çocuklar kabul etmedi.
O yüzden eşimi olduğu gibi kabul ettim,ve kendi hayatıma bakmaya karar verdim.
Oğluma asla karıştırtmıyorum artık,çocukları kursa bile ben götürüyorum.
Bizimki dışarı çıkmaz ama evde sürekli işiyle ve bilgisayarıyla meşguldür.
Ben ondan hiçbir beklentim kalmayıp, herşey kendi sorumluluğum gibi davranmaya başlayınca kafam rahatladı.(zaten herşeyi ben yapıyordum ama mutlaka ona söylenirdim bunları yaparken)
Önceleri iyice şımardı ve bu durum çok hoşuna gitti.
Yavaş yavaş dışlandığını hissetmiş olacakki oğlumla aşırı ilgilenmeye başladı.
Yine hayat dolu bir adam değil ama kendi artık içimize karışmaya çalışıyor.
Bu çözümü anlamaya çalışıyorum ama anlamıyorum. Eşimle mutlu olmasam, çocuk için onunla beraber yaşamazdım bu yanlış geliyor bana. Çocuğum ayrılmamızı istemiyordur tamam.
Yani ben babasıyla mutlu değilim ama birarada olursak çocuk mutlu? Bu olası mı?
Çok yaşlı bir komşum vardı ben 35 yaşında falanken o 70 yaşında bir kadındı. Geçmişe dönebilsem çocuk için bu evliliği çekmezdim en büyük hatam bu oldu demişti. Kocası o zaman öleli birkaç sene olmuştu ve o boşa geçen ömrüne yanıyordu. Belki ondan etkilendim bilmiyorum ama çocuk için hiç bir şey paylaşmadığım bir adamla ömrümü geçirmek bana saçma geliyor.
Ne kadar yoğun çalışırsak çalışalım eşimle günde iki saat sohbet etmeden dertleşmeden özlemle birbirimize sarılmadan nasıl gün geçer hayal edemiyorum. Eşim iş gezilerine gittiğinde bile ne kadar yorgun olursa olsun akşam telefonda en az bir saat konuşuruz. Benim okuduğum bir kitabı dinlemekten mutlu olur. Merak eder sorular sorar telefonu kapatmak istemez. Çocuklarla ayrı konuşur ve onların sorumluluğunu eşit olarak paylaşırız.
Şanslı mıyım? Bunun şans olduğunu sanmam çünkü eşim de ben de mutsuz iki insanın bir arada yaşamasını doğru bulmuyoruz.
Hiçbirşey paylaşamamak biraz abartılı bir tabir olur.
Muhakkak ki her evlilikte paylaşım vardır.
Ama bir evlilikte mutlu olmak veya mutsuz olmak sadece eşlerle sınırlı olmamalıdır.
Misal eşim bilgisayarda oyun oynuyor diye bende o oyundan keyif almak zorunda değilim, bende çıkar çocuklarımı sinemaya götürürüm veya arkadaşlarımla buluşurum.
Aynı şeylerden keyif almıyoruz diye mutsuz olmak durumunda değilim ki.
Herkesin mutlu olduğu şekilde yaşayabilmesi de bir özgürlük bence.
Ben bunu anlamadığım dönemde boşanmayı çok düşündüm, ama dediğim gibi çocuklarımı kötü etkileyecek bir karar yerine hayattan beklentilerimi kocam üzerine kurmaktan vazgeçtiğim zaman mutlu olabildiğimi gördüm.
Bu bazı insanlar için bir boşanma sebebi olabilir, ama anladığım kadarıyla dadlu nunda bu adımı atacak cesareti yok.
Boşanmayacaksa kendini üzmeyin bırakıp mutlu olmayı öğrenmesi daha mantıklı değil mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?