Devlet binalarında bir sıkıntı oluştuğu takdirde anında tahliye edildi ve kapatıldı. Açık olan yurtların hasarsız olduğu söyleniyor. Bir orta hasar bir ağır hasar almış sonra itirazlarla az hasara çevrilmiş binalardansa bu kurumlar daha güvenilir geliyor. Yine bina düzeninde az hasarlı binanın önünde arkasında sağında solunda mutlaka ağır hasarlı veya acil yıkılacak bina oluyor. Yurtlarda bu problem olmuyor. Kaldı ki o hasarlı evler bile çok sayıda kalmadı, şehir yıkılmış durumda. Konteyner olsa tüm zorluklara rağmen onu isterim mesela yurt veya lüks binalar yerine. Hatta villa seçeneği olsa bir de konteyner seçeneği olsa yine konteyner derim. Yıkılmıyor en azından.
Biz sizinle neden anlaşamıyoruz? Başvurdum diyorum, gitmediğim yer kalmadı diyorum. Bu seferde devlet açar halk başvurur diyorsunuz.
Tekrar söylüyorum, müdürlük, valilik, cimer, Afad hepsine gittim, başvurdum. Hiçbir şey çıkmadı. O oraya bu buraya gönderdi. Sonuç olarak sıfıra sıfır kaldım.
Aşağılamak nasıl bir ifade? Siz bana orada öğretmen olduğunuzu söylediniz. Ben sizin nereli olduğunuzu bile bilmiyorum. Tepki gösterdiğim son haftalar perişan olmamışım da hikaye yazmışım, yalan söylüyormuşum gibi bir tavır takınmanız. Malatya 'da karşılaştığım binlerce olumsuzluk sebebiyle şehre bir önyargım var doğru. Ama gerçekten ortalıkta mahvoldum artık bu normal değil mi?
Mesela isterseniz şimdi bir yurdu arayın veya görüşmeye gidin. "Yeni atandım, kalacak yerim yok." deyin. Verecekleri cevaba göre tekrar konuşalım isterseniz.
Hanımefendi orada görevli olduğunu söyledi. Ben nereli olduğunu bilmiyorum. "Malatyalı diye aşağılamak." yalan ve çirkin bir ifade. Tepki gösterdiğim sanki hikaye yazmışım, mağdur olmamışım da işleyişi kötüleyebilmek için yalanlar uydurmuşum gibi verdiği tepkisi. Buna üzgün ve tepkiliyim. Son haftalarda kan kustum ortalıkta artık, bunun alaya alınması hoşuma gitmedi.