Anne olunca annesini daha iyi anlayan degil kızgınlığı artan var mi benim gibi

Biraz uzun olacak sanırım. Isteyen son 2 paragrafi okuyabilir.Okumak fikir vermek isteyenler buyursun. Buraya kizimla oyun oynamak konusnda fikir almak icin konu acacaktim ama biraz derine inip içimi dökmek istedim. Özellikle çocuk gelisimci arkadaşlara bir sorum olacak yazimin sonunda.
Ben 33 yasindayim. Annem çalışan bir kadındı ve çok yoğundu. Öyle ki erken doğmuşum ve 2 ay hastanede kalmışım annem çoktan başlamış ise. Bakıcı bakmış sonra kreşe gitmişim. Çok yorgun gelirdi çok konuşkan bir cocuktum. Günlük aktivitelerimi anlatirken başım agridi simdi isim var sonra derdi ama sonra bana hic sira hiç gelmezdi. Sarılırdım pek sarilmaya da gelmezdi. Ne güzel bir söz hatırlarım ne sarıldığını. Bıcır bıcır bir çocukken içime kapandım soğuk konuşmayan bir genç kıza ve kadına evrildim. Çünkü hiç öğrenmedim nasıl sevgi gosterilecegini. Bana hiç bir şey öğretmedi ne mutfak işi ne temizlik sen dur batirirsin şimdi ben yaparım diye diye hiç uğraşmak istemedi. Ama hep laf isitirdim başkalarının yanında gururumu çok kırardı. Zaten beceriksiz hiç ise yaramaz birsey bilmez sunepe vs. Kısacası işinin ve hayatin tüm yorgunluğunu benden çıkarırdı. İhtiyacım olan hiçbir anımda yanımda yoktu. Hic oynamadi benimle ilgilenmedi. Genc kizken nerede ne giyilir gibi basit seyleri bile ogretmedi. Dugune kotla giderdim herkes bana gulerdi. Makyaj yapinca maymuna benzemissin derdi. Kendince saka yapardi aslinda. Ne suslenmeyi ne bakimi yani kadinliga dair hicbirseyi bilmiyorum. Anne dediğim zaman yoktu orada o gün ne yaptığımı birseyden mi korktugumu neyi sevip sevmedigimi neye ihtiyacım olmadığını hiç bilmedi ve beni hiç gerçekten tanıyamadı. Hiç çaba göstermedi fiziksel ihtiyaclarim dışında.
Türkiye aile yapısına bakacak olursak büyük çoğunlukla aynı kaderi paylaşıyorum aslında niyetim dramatize etmek değil ama hayatın başkalarına kolay gelen bazı anlarında çok sorun yaşıyorum bilmiyorum cunku. En çok da kendi kurduğum aileyi ve evi idare etmek konusunda.

Onun disinda ornegin temizlik yapmayı bilmiyorum, derin temizlik kışlıkları yazlıkları kaldırma mutfak ya da gardırop düzeni gibi şeyleri hiç bilmem pratik olamam. Çok da zor gelir.
Bunlar hayatın sonu değil biliyorum halime bin şükür ama zevksiz geçiyor işte zor geliyor ev işi vs. Hiç takdir görmemişim dolayısıyla amaan yapsam ne olacak diye düşünüyor beynim otomatik olarak.

Annemin beni kendince sevdiğini biliyorum aslında hayat çocuk bakımı iş zor geldi sanırım ama affedemiyorum işte. Ona sarılıp öpmekten şefkat göstermekten nefret ediyorum. O ise benden kendi hiç öğretmedigi gostermedigi şeyleri bekliyor. Çok ama çok tepkiliyim ona. Hala anneme ihtiyacim var simdi arada gelsin kalsın istiyorum ama ona çok zor geliyor sıkıntılarımı duymazdan geliyor. Bu da beni daha da uzaklaştırıyor.

En onemlisi ise simdi bir kızım var 3 yaşına girecek. Acısını cikarircasina sevgimi gösteriyorum hiç esirgemem zaman zaman abarttigim da olur. Ama hayal gücüm yok mesela anne birlikte oynayalım diyor ve ben yüzlerce kitap okumama nette arastirmama rağmen çabuk tıkanıyorum. Mesela sembolik oyunlara bayiliyor ama bebegi aliyoruz elime konusturuyorum 5 10 dk sürüyor. Zaten oyun oynamayı sevmiyorum belli etmemeye çalışıyorum ama beceremiyorum haliyle çocuğum da sıkılıyor. Çok ama çok sıkılıyor. Yetersizlik hissinden kurtulamıyorum. Onu yetiştirmek bildiğim herşeyi öğretmek hayatta mutlu kalabileceği seylerle donatmak istiyorum ama bilmediğim şeyi nasıl yapacağım. Temizlik bile ogrenmeli cocuk zulüm gelmemeli ona ki benim gibi yapmak zorunda kaldığında nefret etmesin. Bir anne çocugunu duyusal olarak da hayata hazırlamakla yükümlüdür annem bunu hiç yapamadı ben de ogrenemedim simdi igneyle kuyu kazmaya calisiyorum. Nereden nereye bağladın amma uzun yazdın diye kızmayın arkadaşlar içim çok dolu patlarcasina saçıldı etrafa kelimeler...

İşin özeti benim gibi olup da kendilerini iyilestirebilenlerle dertlesmek istedim
Ayrıca sembolik oyun, mis gibi oyun ve aktivite önerilerine açığım. Hergün akşam 3 saat parktayiz açık hava kotasını dolduruyoruz bu arada ve yarim gün de okula baslayacak. Okuduysaniz cok teşekkür ederim.

Bu konuyu bn açmışım sanki :KK1:
 
Anne oyun arkadaşı değildir.

Günün yarım saati birlikte belki oynayabilirler , bunun dışında kendine oyun kurmayı ve yalnız başına yetebilmeyi öğrenmeli.

Birlikte dans edebilir, mutfakta vakit geçirebilir , zeka gelişim aktiviteleri yapabilirsiniz.

Is yaparken , ya da dinlenirken ondan kahve isteyebilir, yemek isteyebilirsiniz.

Siz mutfakta yemek yaparken bile o odasında kahvesini hazırlayıp size getirebilir.

Sembolik oyundan kastınız buysa , işte bu kadar yeter.

Örneğin karton kutuyu belki bir uzaklığa koyup içine top basketi oynayabilirsiniz. Ancak bir iki denemeden sonra o kendi kendine oynamalı.

Arada gidip oyuna dahil olup tekrar kendinize donebilirsiniz.

Sevgiyi veriyorsunuz, onu can kulağıyla dinliyorsunuz , yolunu aydınlatmak için gozlemliyor ve yonlendirebiliyorsaniz yetersiz değilsiniz.
 
17 yasima kadar asker trasiyla gezdim.nedeni okulda bitlenme diye soyledi.lisede cok zorlandim hic sevgilim olmadi.erkek fatma artist derlerdi.acikcasi ondan hep nefret etmistim ama artik aciyorum.birgun ben ona madem sevmeyecektin neden dogurdun dedigimde bana ne dedi biliyormusun ozel bolgesinde kasinti oldugunu ve doktora gittigini doktorunda dogurursan gecer dedigi icin beni dogurdugunu.yani ben onun kukusunu iyilestirmek icin dogmustum antibiyotik gibi biseyim.sen ne hissederdin bunu duyunca
Şaka mı bu?
Sırf vajinal kaşıntısı geçsin diye mi doğurmuş sizi?
Çocuk için yanıp biten merhametli kadınlara hakaret gibi anneniz.
 
Çocuklarımı yetiştirirken anneme bemzememek için çok uğraşıyorum. Ne kadar beceriyorum bilmiyorum. Sarıldığımızı beni öptüğünü hiç hatırlamıyorum sevgimi göstermekte zorlanıyorum bu sebeple sevecen biri olamadım. Annemin yapısı böyle değişmiyor hala soğuk biri. Eşim bir gün annen bana oğlum diye hitap etmedi hiç dedi. Bana hiç kızım demedi ki sana oğlum desin dedim. Sarılırken bile uzaktan uzağa dokunmaya korkar gibi...
 
Sondan baslarsam eger spontan olun. Oyun konusunda kendinizi kasmayin. Haliya birlikte oturun ali babanin ciftliginden baslayin, fis fis kayikci ile devam edin, kirmizi balik ile bitirin. Akilli bir kiziniz var, o size sorular sorarak yonlendirir. Evi cekip cevirmede forumda bununla ilgili konular var. Bir goz atin derim. Isin puf noktasi az ve kullanisli esya. Yoksa pembik gelin evinin dip kose temizligini bilmenin geregi yok. Kislik hazirlik yapmak onemli. Cocuklarin anilarinda da kaliyor. Yine forumda konular var bununla ilgili. Youtube bile yeter. Pratik,akilli kadinlarin evine bakin oturmaya gittiginizde;size fikir verecektir. Annenize gelirsem,onu Allaha havale edin. Artik siz musait degilsiniz,o sizi ve torununu beklesin. Sevgi hissetmiyorsaniz ona karsi,gostermeye cabalamayin. Bu kendinize haksizliktir. Derinsularda isimli uyenin tavsiye ettigi bir kitap vardi. Okudum,begendim. Tavsiye ederim. Az secilen yol ismi. Yabanci yazari. Olan oldu,gecen gecti. Artik anne ve yetiskin kadinsiniz. Kendi iyiliginiz icin olanlari gecmiste birakin. Zor biliyorum ama kendinize bunu borclusunuz.
 
Biraz uzun olacak sanırım. Isteyen son 2 paragrafi okuyabilir.Okumak fikir vermek isteyenler buyursun. Buraya kizimla oyun oynamak konusnda fikir almak icin konu acacaktim ama biraz derine inip içimi dökmek istedim. Özellikle çocuk gelisimci arkadaşlara bir sorum olacak yazimin sonunda.
Ben 33 yasindayim. Annem çalışan bir kadındı ve çok yoğundu. Öyle ki erken doğmuşum ve 2 ay hastanede kalmışım annem çoktan başlamış ise. Bakıcı bakmış sonra kreşe gitmişim. Çok yorgun gelirdi çok konuşkan bir cocuktum. Günlük aktivitelerimi anlatirken başım agridi simdi isim var sonra derdi ama sonra bana hic sira hiç gelmezdi. Sarılırdım pek sarilmaya da gelmezdi. Ne güzel bir söz hatırlarım ne sarıldığını. Bıcır bıcır bir çocukken içime kapandım soğuk konuşmayan bir genç kıza ve kadına evrildim. Çünkü hiç öğrenmedim nasıl sevgi gosterilecegini. Bana hiç bir şey öğretmedi ne mutfak işi ne temizlik sen dur batirirsin şimdi ben yaparım diye diye hiç uğraşmak istemedi. Ama hep laf isitirdim başkalarının yanında gururumu çok kırardı. Zaten beceriksiz hiç ise yaramaz birsey bilmez sunepe vs. Kısacası işinin ve hayatin tüm yorgunluğunu benden çıkarırdı. İhtiyacım olan hiçbir anımda yanımda yoktu. Hic oynamadi benimle ilgilenmedi. Genc kizken nerede ne giyilir gibi basit seyleri bile ogretmedi. Dugune kotla giderdim herkes bana gulerdi. Makyaj yapinca maymuna benzemissin derdi. Kendince saka yapardi aslinda. Ne suslenmeyi ne bakimi yani kadinliga dair hicbirseyi bilmiyorum. Anne dediğim zaman yoktu orada o gün ne yaptığımı birseyden mi korktugumu neyi sevip sevmedigimi neye ihtiyacım olmadığını hiç bilmedi ve beni hiç gerçekten tanıyamadı. Hiç çaba göstermedi fiziksel ihtiyaclarim dışında.
Türkiye aile yapısına bakacak olursak büyük çoğunlukla aynı kaderi paylaşıyorum aslında niyetim dramatize etmek değil ama hayatın başkalarına kolay gelen bazı anlarında çok sorun yaşıyorum bilmiyorum cunku. En çok da kendi kurduğum aileyi ve evi idare etmek konusunda.

Onun disinda ornegin temizlik yapmayı bilmiyorum, derin temizlik kışlıkları yazlıkları kaldırma mutfak ya da gardırop düzeni gibi şeyleri hiç bilmem pratik olamam. Çok da zor gelir.
Bunlar hayatın sonu değil biliyorum halime bin şükür ama zevksiz geçiyor işte zor geliyor ev işi vs. Hiç takdir görmemişim dolayısıyla amaan yapsam ne olacak diye düşünüyor beynim otomatik olarak.

Annemin beni kendince sevdiğini biliyorum aslında hayat çocuk bakımı iş zor geldi sanırım ama affedemiyorum işte. Ona sarılıp öpmekten şefkat göstermekten nefret ediyorum. O ise benden kendi hiç öğretmedigi gostermedigi şeyleri bekliyor. Çok ama çok tepkiliyim ona. Hala anneme ihtiyacim var simdi arada gelsin kalsın istiyorum ama ona çok zor geliyor sıkıntılarımı duymazdan geliyor. Bu da beni daha da uzaklaştırıyor.

En onemlisi ise simdi bir kızım var 3 yaşına girecek. Acısını cikarircasina sevgimi gösteriyorum hiç esirgemem zaman zaman abarttigim da olur. Ama hayal gücüm yok mesela anne birlikte oynayalım diyor ve ben yüzlerce kitap okumama nette arastirmama rağmen çabuk tıkanıyorum. Mesela sembolik oyunlara bayiliyor ama bebegi aliyoruz elime konusturuyorum 5 10 dk sürüyor. Zaten oyun oynamayı sevmiyorum belli etmemeye çalışıyorum ama beceremiyorum haliyle çocuğum da sıkılıyor. Çok ama çok sıkılıyor. Yetersizlik hissinden kurtulamıyorum. Onu yetiştirmek bildiğim herşeyi öğretmek hayatta mutlu kalabileceği seylerle donatmak istiyorum ama bilmediğim şeyi nasıl yapacağım. Temizlik bile ogrenmeli cocuk zulüm gelmemeli ona ki benim gibi yapmak zorunda kaldığında nefret etmesin. Bir anne çocugunu duyusal olarak da hayata hazırlamakla yükümlüdür annem bunu hiç yapamadı ben de ogrenemedim simdi igneyle kuyu kazmaya calisiyorum. Nereden nereye bağladın amma uzun yazdın diye kızmayın arkadaşlar içim çok dolu patlarcasina saçıldı etrafa kelimeler...

İşin özeti benim gibi olup da kendilerini iyilestirebilenlerle dertlesmek istedim
Ayrıca sembolik oyun, mis gibi oyun ve aktivite önerilerine açığım. Hergün akşam 3 saat parktayiz açık hava kotasını dolduruyoruz bu arada ve yarim gün de okula baslayacak. Okuduysaniz cok teşekkür ederim.
Konunuzu okudum. Yazıp yazmama konusunda tereddüt ettim. Sonra Instagram'da gezinirken bir gonderiye denk geldim. Ekran fotosu olarak ekleyecegim.
Aslında her anne çocuğunu büyütürken kendi çocukluğunu büyütuyor. Travmalarimiz, yaralarımiz.ortaya çıkıyor. En basitinden uyumadigi için verdiğimiz tepki annemizin buze verdiği tepki oluyor. Bunu farketmek çok çok önemli. Zinciri bu şekilde kirabiliriz çünkü.
İsterseniz birkaç hesap da önerebilirim.
 
Ben normal psikoterapi icin gidiyorum. Az sonra "ama o bir anne, sen yinede evlatlik görevini yap" diyenler gelecek. Kalbindeki o boslugu anlamayacaklar. 30 yildir "sen yapamazsin, edemezsin" denildikten sonra, evde, evlilikte, cocukta, hepsinin yapmanin zorlugunu anlamazlar. O kadar cok sey var ki..
Senin görevin diyenler gelecek sonra annen sana nankörsun diyecek her tartışmada en acısı da sana verilmeyen herşey kardeşlerine verilmiş olacak ve sen daha da kinleneceksin herkese

Ay çok için dolu bu konuda ağladım istemsizce
 
A
Biraz uzun olacak sanırım. Isteyen son 2 paragrafi okuyabilir.Okumak fikir vermek isteyenler buyursun. Buraya kizimla oyun oynamak konusnda fikir almak icin konu acacaktim ama biraz derine inip içimi dökmek istedim. Özellikle çocuk gelisimci arkadaşlara bir sorum olacak yazimin sonunda.
Ben 33 yasindayim. Annem çalışan bir kadındı ve çok yoğundu. Öyle ki erken doğmuşum ve 2 ay hastanede kalmışım annem çoktan başlamış ise. Bakıcı bakmış sonra kreşe gitmişim. Çok yorgun gelirdi çok konuşkan bir cocuktum. Günlük aktivitelerimi anlatirken başım agridi simdi isim var sonra derdi ama sonra bana hic sira hiç gelmezdi. Sarılırdım pek sarilmaya da gelmezdi. Ne güzel bir söz hatırlarım ne sarıldığını. Bıcır bıcır bir çocukken içime kapandım soğuk konuşmayan bir genç kıza ve kadına evrildim. Çünkü hiç öğrenmedim nasıl sevgi gosterilecegini. Bana hiç bir şey öğretmedi ne mutfak işi ne temizlik sen dur batirirsin şimdi ben yaparım diye diye hiç uğraşmak istemedi. Ama hep laf isitirdim başkalarının yanında gururumu çok kırardı. Zaten beceriksiz hiç ise yaramaz birsey bilmez sunepe vs. Kısacası işinin ve hayatin tüm yorgunluğunu benden çıkarırdı. İhtiyacım olan hiçbir anımda yanımda yoktu. Hic oynamadi benimle ilgilenmedi. Genc kizken nerede ne giyilir gibi basit seyleri bile ogretmedi. Dugune kotla giderdim herkes bana gulerdi. Makyaj yapinca maymuna benzemissin derdi. Kendince saka yapardi aslinda. Ne suslenmeyi ne bakimi yani kadinliga dair hicbirseyi bilmiyorum. Anne dediğim zaman yoktu orada o gün ne yaptığımı birseyden mi korktugumu neyi sevip sevmedigimi neye ihtiyacım olmadığını hiç bilmedi ve beni hiç gerçekten tanıyamadı. Hiç çaba göstermedi fiziksel ihtiyaclarim dışında.
Türkiye aile yapısına bakacak olursak büyük çoğunlukla aynı kaderi paylaşıyorum aslında niyetim dramatize etmek değil ama hayatın başkalarına kolay gelen bazı anlarında çok sorun yaşıyorum bilmiyorum cunku. En çok da kendi kurduğum aileyi ve evi idare etmek konusunda.

Onun disinda ornegin temizlik yapmayı bilmiyorum, derin temizlik kışlıkları yazlıkları kaldırma mutfak ya da gardırop düzeni gibi şeyleri hiç bilmem pratik olamam. Çok da zor gelir.
Bunlar hayatın sonu değil biliyorum halime bin şükür ama zevksiz geçiyor işte zor geliyor ev işi vs. Hiç takdir görmemişim dolayısıyla amaan yapsam ne olacak diye düşünüyor beynim otomatik olarak.

Annemin beni kendince sevdiğini biliyorum aslında hayat çocuk bakımı iş zor geldi sanırım ama affedemiyorum işte. Ona sarılıp öpmekten şefkat göstermekten nefret ediyorum. O ise benden kendi hiç öğretmedigi gostermedigi şeyleri bekliyor. Çok ama çok tepkiliyim ona. Hala anneme ihtiyacim var simdi arada gelsin kalsın istiyorum ama ona çok zor geliyor sıkıntılarımı duymazdan geliyor. Bu da beni daha da uzaklaştırıyor.

En onemlisi ise simdi bir kızım var 3 yaşına girecek. Acısını cikarircasina sevgimi gösteriyorum hiç esirgemem zaman zaman abarttigim da olur. Ama hayal gücüm yok mesela anne birlikte oynayalım diyor ve ben yüzlerce kitap okumama nette arastirmama rağmen çabuk tıkanıyorum. Mesela sembolik oyunlara bayiliyor ama bebegi aliyoruz elime konusturuyorum 5 10 dk sürüyor. Zaten oyun oynamayı sevmiyorum belli etmemeye çalışıyorum ama beceremiyorum haliyle çocuğum da sıkılıyor. Çok ama çok sıkılıyor. Yetersizlik hissinden kurtulamıyorum. Onu yetiştirmek bildiğim herşeyi öğretmek hayatta mutlu kalabileceği seylerle donatmak istiyorum ama bilmediğim şeyi nasıl yapacağım. Temizlik bile ogrenmeli cocuk zulüm gelmemeli ona ki benim gibi yapmak zorunda kaldığında nefret etmesin. Bir anne çocugunu duyusal olarak da hayata hazırlamakla yükümlüdür annem bunu hiç yapamadı ben de ogrenemedim simdi igneyle kuyu kazmaya calisiyorum. Nereden nereye bağladın amma uzun yazdın diye kızmayın arkadaşlar içim çok dolu patlarcasina saçıldı etrafa kelimeler...

İşin özeti benim gibi olup da kendilerini iyilestirebilenlerle dertlesmek istedim
Ayrıca sembolik oyun, mis gibi oyun ve aktivite önerilerine açığım. Hergün akşam 3 saat parktayiz açık hava kotasını dolduruyoruz bu arada ve yarim gün de okula baslayacak. Okuduysaniz cok teşekkür ederim.
Sizin gibiyim kendimi iyileştiremedim ama çocuğumda aynı yaraların açılmaması için çok çaba sarf ediyorum. Benim annem çalışmıyordu, 5 kardeştik ama benden büyükler hep çok küçük yaşta sanayide, orda burda çalışmaya verildi. Annemin biz küçükken hayattan tek beklentisi tek hedefi bi evi olmasıydı. Bu uğurda evdeki her çocuk kendi payına düşen fedakarlığı yaptı. Benim okumak için evden ayrılmaktan başka seçeneğim yoktu. Babam 10 yaşında karşısına aldı ve "kızım eğer okumak istiyorsan seni yatılı okula vereceğiz bizim seni okutacak durumumuz yok. Eğer evden, bizden ayrılmak istemezsen kardeşlerin gibi çalışmak zorunda kalacaksın" demişti. Bende o yaşımda hayatımla ilgili çok önemli bir karar verdim ve o günden sonra hep yatılı okullarda okudum. Üniversite bitince de evlendim.

Annemin evde hiç işi bitmezdi, bize ayıracak hiç vakti olmazdı. Ayrıca ona göre yaptığımız her yanlışta çok ciddi şekilde döverdi. Ama normal bi dövmek değil, benim bugün bile aklıma geldikçe nasıl kıydığına aklım ermiyor. Şimdi ben bazen oğluma kızdığım zaman onun gözlerinde kendi çocukluğumun çaresizliğini görüyorum ve hemen geri adım atıyorum.

Kendi çocuğumla deli gibi oynuyoruz. Eşim çoğu zaman sen çocuktan daha çok oynuyorsun der. Parkta, evde nerde olursa olsun hiç utanmıyorum hem kendi oğlumla hem diğer çocuklarla oynuyorum. İlerde kendi çocuğumun en derin yarası olmaktansa varsın arkamdan deli desinler.
 
Bizim Türk annelerin çocuk beslemek ile çocuk yetiştirmeyi birbirine karıştırıyor.
Şimdi bunları annene anlatsan sen nankör evlat olursun.
Çünkü sana saçını süpürge etmiş, yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiş, sabahtan akşama kadar çalışmış...........
 
Her şeyi annenize bağlamışsınız bence haksızlık ediyorsunuz annenize. Benim annem de bana temizlik yemek öğretmedi ama ben yapıyorum zor da gelmiyo yapıyla alakalı bunlar biraz. Annem benimle oynamazdı ama ben çocuklarla içgüdüsel olarak oynayabiliyorum. Hayattaki tüm başarısızlıkları annenize bağlamayın size daha iyi bir hayat sunabilmek için çalışmış çabalamış illaki hataları vardır hangimizin yok ki?
 
Çok teşekkür ederim onerileriniz için. Çoğunluğunu yapıyorum sanırım zamane çocuklarının algıları daha açık 5 er 10 ar dk sürüyor. Pinterest ı didik didik ettim birşeyler yapmaya çalışıyorum.
 
Her şeyi annenize bağlamışsınız bence haksızlık ediyorsunuz annenize. Benim annem de bana temizlik yemek öğretmedi ama ben yapıyorum zor da gelmiyo yapıyla alakalı bunlar biraz. Annem benimle oynamazdı ama ben çocuklarla içgüdüsel olarak oynayabiliyorum. Hayattaki tüm başarısızlıkları annenize bağlamayın size daha iyi bir hayat sunabilmek için çalışmış çabalamış illaki hataları vardır hangimizin yok ki?
O kadar basit olsaydı keşke. Samimiyetle söylüyorum yaşamayan bilmez. Evet mizac da çok etkili ama çocukken desteklenen ilgilenen çocukların hayatta her alanda mutlu ve başarılı olmaları daha olası ve kolay.
 
Konunuzu okudum. Yazıp yazmama konusunda tereddüt ettim. Sonra Instagram'da gezinirken bir gonderiye denk geldim. Ekran fotosu olarak ekleyecegim.
Aslında her anne çocuğunu büyütürken kendi çocukluğunu büyütuyor. Travmalarimiz, yaralarımiz.ortaya çıkıyor. En basitinden uyumadigi için verdiğimiz tepki annemizin buze verdiği tepki oluyor. Bunu farketmek çok çok önemli. Zinciri bu şekilde kirabiliriz çünkü.
İsterseniz birkaç hesap da önerebilirim.
Evet yazdiklarinizı biliyorum tahminimce o hesapları da takip ediyorum. Çok çok fazla kitap okudum okumaya da devam ediyorum. Uyduruk yazarlardan değil isabelle fillizoat alice miller gibi bilgilı yazarlardan söz ediyorum. Zaten zinciri kirdigima inanıyorum kesinlikle annem gibi bir anne degilim ve bundan çok mutluyum ama olanları sindirmek affetmek çok ayrı bir boyut. Şimdilik bu şekilde idare ediyorum belki bir gün affedip unutmayı da basaririm.
 
A

Sizin gibiyim kendimi iyileştiremedim ama çocuğumda aynı yaraların açılmaması için çok çaba sarf ediyorum. Benim annem çalışmıyordu, 5 kardeştik ama benden büyükler hep çok küçük yaşta sanayide, orda burda çalışmaya verildi. Annemin biz küçükken hayattan tek beklentisi tek hedefi bi evi olmasıydı. Bu uğurda evdeki her çocuk kendi payına düşen fedakarlığı yaptı. Benim okumak için evden ayrılmaktan başka seçeneğim yoktu. Babam 10 yaşında karşısına aldı ve "kızım eğer okumak istiyorsan seni yatılı okula vereceğiz bizim seni okutacak durumumuz yok. Eğer evden, bizden ayrılmak istemezsen kardeşlerin gibi çalışmak zorunda kalacaksın" demişti. Bende o yaşımda hayatımla ilgili çok önemli bir karar verdim ve o günden sonra hep yatılı okullarda okudum. Üniversite bitince de evlendim.

Annemin evde hiç işi bitmezdi, bize ayıracak hiç vakti olmazdı. Ayrıca ona göre yaptığımız her yanlışta çok ciddi şekilde döverdi. Ama normal bi dövmek değil, benim bugün bile aklıma geldikçe nasıl kıydığına aklım ermiyor. Şimdi ben bazen oğluma kızdığım zaman onun gözlerinde kendi çocukluğumun çaresizliğini görüyorum ve hemen geri adım atıyorum.

Kendi çocuğumla deli gibi oynuyoruz. Eşim çoğu zaman sen çocuktan daha çok oynuyorsun der. Parkta, evde nerde olursa olsun hiç utanmıyorum hem kendi oğlumla hem diğer çocuklarla oynuyorum. İlerde kendi çocuğumun en derin yarası olmaktansa varsın arkamdan deli desinler.
O kadar iyi anlıyorum ki. Çok dayak yemedim yatılı da okumadım ama ilgisizlik aynı seviyede. Ben de kizim icin cocukluk anilari cok mutlu olsun diye çabalıyorum. Siz çok iyi bir annesinin.
 
Kısmen benim anneme benziyor. Büyük temizlik konusunda özellikle sıkıntı yaşıyorum. Özgüvenimi de çürütüyor annem. Ben çok okuyarak çok araştırarak kurtuluyorum. Netten sürekli temizlik videoları araştırırım okurum. Naif bir eş nasıl olunur araştırırım. Etrafımda idol olabilecek bir kaç teyze var onlara bakıyorum neyi nasıl yapıyorlar diye. En temel kurtuluş noktam annem neyi yapıyorsa onu yapmıyorum hemen kendimi dizginliyorum. Babamla anlaşamazdı sertti olabildiğince tam tersi bir kadın olmaya çalışıyorum.
 
Kardeşim var 3 yaş küçük benden ve o da bir anne. bizi bile birbirimize uzak büyüttü öyle dert anlatma gibi şeyler yok mesafwliyiz. O da benimlee aynı şeyleri yaşadı aslında ama küçük diye daha çok ilgilenildi. Onun da yarası var ama paylasamiyoruz
Neden? Aslinda ortak skntilar daha cok yakinlastirmaliydi sizi
 
Erken çocukluk uzmanıyım.
Yazdıklarınızı kalbim acıyarak okudum.
Size üç kitap tavsiye edeceğim.
Faydalı olacağını düşünüyorum.

Kızınıza gelince,yaşı gereği dikkat süresi
zaten max 15-20 dk.
Artık sosyalleşme zamanı geldiği için kreşe başlatma kararınız yerinde.
Oyun-arkadaş ihtiyacını kreşte giderir.
Keyif almadığınız oyunlar için kendinizi zorlamayın.
Alternatif etkinliklere yönelin.

Ev işleri için de dertlenmeyin.
İnstagramda temizliksever diye bir sayfa var.
Onu takip edebilirsiniz.
Gerekirse ev işleri için düzenli yardımcı alın.
Kendinize ev işleri-yemek düzeni için haftalık plan/liste yapın.
Siz ve evladınız,fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı olun gerisi bir şekilde hallolur.
Yavrunuzu sağlıkla ve sevgiyle büyütün.
 

Eklentiler

  • IMG_0600.JPG
    IMG_0600.JPG
    100,9 KB · Görüntüleme: 66
  • IMG_0618.JPG
    IMG_0618.JPG
    105,1 KB · Görüntüleme: 64
  • IMG_1421.jpg
    IMG_1421.jpg
    73,2 KB · Görüntüleme: 67
X