Anne olmaktan vazgeçmek !

evet dinimize göre zinayı güzel açıklamışsınız. sonuçta yapılan tüm fetvalarda da cocugun , zina cocugu gıbı olmaması tavsiye ediliyor. ama dediğim gibi, herkesin kendine kalmış bir karar. oturup dini tartışacak değiliz, herkes kendine göre karar alsın ve sonucunu yaşasın.
 
Zina olması için cinsel birliktelik şart bu zina değil. Evet başkasının yumurtası ama ben şahsen organ nakli gibi düşünüyorum tabi herkesin kendi fikri...
nikahlı iki insanın cocugu olmuyor bu bebek. nıkahsız ıkı ınsanın bırlesmesı gıbı dusunun. yani zına dedıgımız sey. bu cok acıkca fetva verilen bir konu.

organ nakli çok başka. ayrıca organ naklinde hayatın devamı söz konusu. ayrıca para da söz konusu değil ama yumurtasını bağışlayan kadınlar, para alıyor bunun karşılığında. bu transferi gerçekleştiren hekim, para alıyor.

yani bu bir çıkar meselesi. cocuk ısteyen ve buna zemin hazırlayan insanlar ile dolu bir ortam. herkesin bir çıkarı var. hayat kurtarmak değil, bır kadının ıcınde bır hayat olmasını sağlamak dıyeceksınız belkı evet cok hayırlı bır amac. ama lutfen organ nakli ile aynı kefeye koymayın. cunku sebebı de, gıdısatı da cok farklı.
 
benim hıc yasamadıgımı dusununnn...

bana tam destek olmayan eskı bır es , onun aılesı ve kendı aılem...

sonrasında kotu evlılıkten dolayı herseye ara vermeyı ıstemek, sonra yenıden bırı ıle evlenmek ve onunla hayal kurmak

ve sonrasında su ankı esımle yasadıgım seyler, gecen yaşım, maddiyatım, korkularım...

bılmedıgın bır acı ıle sınanmak, bıldıgın bırsey ıle sınanmaktan belkı daha kolay gelır ınsana. sonucta ben hıc gebelık bıle yasamadım. ama sen cok sısmansın, kılo ver dıyen ınsanlar, 27 yasında erken menopoz dıyıp apar topar tedavıye alınmak, yumurtanın bıle olmaması, tepkı vermemesı... ben bunları yasaya yasaya 35-40lara geldım.

dogru ınsanı buldum, kılo da verdım ama hayatım ve ruhum tepetaklak oldu, bılıncım ve bakıs acım da degıstı cok acıtsa da ıcımı , tevekkul etmeye , 20 gunlukten ıtıbaren bır kedıye anneye olmaya calısan bır kadın oldum işte.

Allah kimseye yaşatmasın, bana da beterini yaşatmasın, duam budur... herşeyin kolayı ve doğru olanı, mutluluk ve huzur verecek olanı bizi bulsun inşallah. önemli olan bu, hayatta.
 
aslında benim hikayeme, en çok benzeyen hikaye sizin. ve garip şekilde cidden mesajınız iyi geldi. Banu hoca ile ilk tanıştığımda da, sonrasında da , hatta Temmuz ayı muhtemelen yayınlanacak +90 kanalı, youtube üzerinden bir programa katıldım. başlık tabi ki erken menopoz. orda da dediğim şey, Banu hocaya dediğim şeydir. ilk defa kendimi marazlı, kusurlu, eksik kadın, cezalandırılmış vs gibi hissetmiyorum, tek olduğumu hissetmiyorum ilk kez. çünkü kendisi de erken menopozlu biri.

o yüzden sizin mesajınız da ben de aynı yakın etkiyi yaptı ve herşeyden önce size bolca ve çokca kolaylık, umut, güç ve hayat enerjisi bulacağınız güzellikler diliyorum canı gönülden.
 
üstelik sizin de 2. evlilik. ve eşinizin çocugu var.

ben eşimin cocugunun bıze yasattıgı seylerden dolayı, tamamen menopoza girdim belki bir gün anlatabilirim Leyla hanım. keza kayınvalidem de neler yaşadı cocuklarından dolayı.

yani bir sürecim biraz farklı. ben artık çok korkuyorum, KIbrıs' da cocuk sahibi olup, cok ısrarcı oldugum bu konudan dolayı sınanmaktan korkup vazgectım desem. tabi içinde maddi manevi diğer sebepler de var, anlattığım gibi. bir çok etken var ama ana sebebim, budur. bana benzese, işyerinde masa altında bile uyuturdum , öyle bır bebegım olurmus benım, 50 gunlukken sacım kesılmıs mesela. bunlar benzemese de, anne olmayı ısterım ınanın ama korkularım, bıten gucum ... bunlar benı , bu yolculuğa gıtmekte gucsuz bıraktı işte. sızın yolunuz acık ve guzel olsun, ınsallah sız mutlu sona ulasırsınız, herkesın dini de dogrusu da yanlısı da kendisine derim ben her zaman. sız nasıl mutlu olacaksanız, gunahıyla sevabıyla derler ya, oyle yasayın hayatınızı da , bu yenı yolculugunuzu da. inşallah gonlunuzden gectıgı gıbı olsun. hayırlı guzel bır evlat yetıstırecegınız de adım gıbı emınım, hıssedıyorum cunku... sevgiler...
 
öncelikle hepinize teşekkür ederim, sonuçta zaman ayırıp katkıda bulunmaya çalışıyorsunuz belki bunu yaparken kendi acılarınız da daha da hareleniyor. o yüzden kimsenin üzülmesini istemem , kendimce bildiğim, duyduğum, ya da yaptığım araştırmalara göre; dinen de bilimsel olarak da duygusal olarak da; kendimi anlatmaya çalıştım aslında.

ama önemli olan kişinin, kendisi. o yüzden kim ne istiyorsa, onu yapsın, nasıl tam mutlu olacaksa, mutlu olacağını dusundugu sey gercekten mutluluk getırecek mı vs herseyı dusunerek ve tabı kı dua ederek.. gerisi kader, kısmet zaten....

benden bugünlük bu kadar, cevap olursa dönüş yaparım, herkese doğru bir eş, hayırlı bir evlat, bunlar olmadan da mutlu bir hayat diliyorum aslında...
 
Evet ben de bunu diyorum herkes kendi yaşasın . Bakın ben normalde yazmazdım yazma sebebim benim babam hoca ben çok dindarım yapın günah değil dendiği için sadece 1 kere uyarı yapmak istedim . Sonra kendisi ısrarla açıkla açıkla dedi . Hanımefendi sizin kararınız yargılamıyorum diye kaç kere söyledim en başından . Konu yumurtalık donasyon yapması değil konu hocayım dindarım demesini söyledim . Yoksa herkes istediğini yapsın . Evlat hasreti öyle bi can yakıcı bişey ki . Benim de rezervim düşük eşiminde değeri çok düşük belkide tamamen bitecek . Bu yüzden saygı duyuyorum
 
Reactions: H M
Tabi ki. Demesi kolay "evlatlık neden düşünmediniz" diye. Ben sadece donasyon bile düşünmüşsünüz ya. Ona istinaden söylemiştim. İnşallah her şey gönlünüze göre olur
 
Allahım evladın da hayırlısını versin böyle duyunca bile ürküyor insan
 
bana da mesela cidden her konuda dikkatli olan hoca kıvamında dost bir abim tavsiye etti, yapma dedi, ki kredi bile çekmez, faiz var diye. ama ben geçmiş yıllarda, tv de bile öyle hocalara denk geldim ki mesela; örnek vereyim size:

mesela eviniz yok, ama kredi çekiyorsunuz faiz , o kadar büyük kötü bir günah olmazmış. ama varken, tekrar alıyorsunuz yani hırs ile, o zaman daha gübah olurmuş. ya da mesela bebek tedavisi ya da büyük bir ameliyat için çekmek zorunda kalıyorsunuz, hayırlı bir iş olduğu için o kadar günah olmazmış Allah katında. yani niyet ve amaç önemli derdi mesela bu hocalar. bir bakıma insana doğru geliyor tabi bu düşünce. ama dindarım, hocayım, ya da Kuran'a göre yorum yapıyorum dediklerinde, çok ince bir çizgi ve şüphe de çıkıyor ortaya böyle yorumlar olunca. bizim zaten toplumca, yaşadığımız sorun bu. dinimizi iyi bilmiyoruz, herkes de kendine göre yorum yapıyor gibi geliyor, hocalar dahil. temel günah ve kurallara dikkat etmeye çalışmak, geri kalanını da kendi iç vicdan, kalp, aklımıza göre yaşamaya çalışmak lazım sanki ama bu da doğru mu derseniz, yıllar geçtikçe bundan da emin olamaz oldum. hocalara tamamen güvenip, uygulamak derseniz o konuda da insan emin olamıyor.

o yüzden sizin hanımefendinin babası ya da dindarız biz gibi yorumlarına verdiğiniz tepkiyi de anlıyorum. çünkü bakış açısı, ya da yaşanılan şeyin etkisi ile kimi dindar ya da hocalar bile yukarda anlattığım şekilde daha yumuşak yorum ve görüş. kimi de kesin katı düşünceler ve eylemleri savunuyorlar. aslında olayın özü bu. ama biz dindarız , biz çok iyi biliyoruz ya da ben dine bakmam demek de doğru değil bence. doğru olan, herkesin neye ne kadar cesaretli ve istekli olduğu, neyi ne kadar detaylı düşündüğü ve gördüğü, herkesin dini, kendi aklında ve kalbinde olmalı. doğru olur, yaptıklarımız ya da yanlış. bunu zaten , ancak ölünce bileceğiz.
 
Allahım evladın da hayırlısını versin böyle duyunca bile ürküyor insan
ben size anlatsam tüm detaylarını, çocuk sahibi olmayı bırakın, ne evlenirsiniz, ne kadın ya da erkek birine yaklaşırsınız, uzak durursunuz, hatta anne baba olmayı istemeyi bırakın, tüm çocuklardan nefret edersiniz.

buna rağmen, biz eşimle birbirimizi sevdik, güç bulduk, çok zorlu bir hayatı yaklaşık 5 yıldır, tam anlamıyla yol arkadaşı olduk, hatta çocuk sahibi olmayı bile istedik... başkası olsa inanın , asla yapmazdı bunların hiçbirini. ve biz yaşadıklarımızın sonucunda ve içimizdeki bazı korku ve dini hissiyat da dahil hepsinin etkisinde kalarak; Kıbrıs'dan vazgeçtik. tabi işin içinde maddiyat, cocugun bakımı, iş hayatı, 41 yaşında olmak gibi durumlar da etken oldu, ama araba satıp da gidebilirdim ama korkularım , ağır geldi işte.
 
Tabi ki. Demesi kolay "evlatlık neden düşünmediniz" diye. Ben sadece donasyon bile düşünmüşsünüz ya. Ona istinaden söylemiştim. İnşallah her şey gönlünüze göre olur
ben bir kediye bile 20 günden itibaren annelik yapan biriyim, sabahları kucağıma gelir uyur üzerimde, hatta beni koklar emmeye çalışır gibi hareketler yapar ve kıyamam, izin veririm. eve ilk girdiğimde tek gördüğüm şey, odur ve kucağıma alırım, o kadar çok hasta oldu ki; ona harcadığım para şimdiye kadar 6-7 maaş vardır inanın, 3 yılda. üstelik kıt kanaat geçinen biriyim çünkü eşim işssiz kaldı, herşey,mizi sattık mahkemeler, avukatlar derken. eski eşi ve cocugu sebep oldu işte bunlara.

neyse; konuya dönecek olursam depremde bile başvurdum , sahipsiz cocuklardan biri benim olsun diye. dönüş olmadı, şimdi kapıma bir bebek bırakılsa, hemen buyuturum cıcek gıbı. ama neler yasayacagımı bildiğim, bi,lmediğim, korkularımın da cok oldugu bır evlat edınme surecıne, hazır degılım, etrafımdakıler , aılem , esım, aılesı, destekcı ama ısın ıcıne gırınce, kım ne kadar bu duyguyu tasıyacak bılmıyorum ki. ya da oz evlat, yok evlat edınme, toplumda bunu nasıl kaldıracagım, cocugun nıye olmuyor sorularını bıle yıllardır kaldıramazken, baska bır soruya daha gucum yok inanın.

ustelık esımın kendı cocugu ıle ılgılı mahkemesı varken, bır baska cocugu emanet etmezler bize .

ayrıca tekrar ediyorum, 25 yasında ılk evlılıgımde degılım. yıpranmıslıklarım cok, zıhnen ruhen bedenen. o zamanlar hemen evlat edınebılırdım mesela ama sımdı ev ve ıs bıle mahvedıyor beni. yaslı annem yaslı babam yaslı kayınvalıdemın bıle ılgı-bakımı oluyor. o zamanlar tek maas ıle gecınmek mumkundu sımdı ıkı maas bıle yetmıyor. yani ne kadar bılınc artarsa, ne kadar yıpranmıslık artarsa; ınsan bır konuda o kadar temkınlı ve suphelı oluyor. . mesela ben sımdı kı ben olsam, ne 5 sene once evlenmıs olurdum ne bu yastan sonra. hatta ılk evlılıgımı de yapmamıs olurdum. bılınc duzeyım cok degıstı ve cok arttı. evlılık konusunda boyle olduguma gore, evlat edınme ya da donasyon konusunda cok temkınlı olmam, tabi çok normal bir ruh ve zihin hali oluyor bendeki yani.
 
açtığım konuya bile, başkalarının konusundan daha çok yazdığımı farkettim.

yine aynı ben :) hep kendi istek, düşünce ve üzüntülerimi kenara bırakıp, bir başkasınınkine dahil olan ben...

umarım , 40'dan sonra değişmeyi başarırım biraz da olsa...
 
 
Günah değil demedim ama günah olduğuna kesin kanıt da yok. Zina aslaaaaa değil. Dediğim gibi Ben bunu organ nakli gibi düşünüyorum. Allahtan korkup donasyon yaptırmamayı en iyi ben anlarım. Bizlere çünkü taaa çocukluktan beri imtihan dünyasında başına gelen çekilir diye öğretiyorlar, allaha karşı çıkarsan cezalandırılırsın diye öğretiyorlar.
Bizim beğenmediğimiz diğer ortadoğu arap ülkelerini dikkate alacak değiliz demişsiniz ama tekrar söylüyorum kesin hüküm yok biz de diyanet haram dememiş caiz değildir demiş. Açıkçası diyaneti çok da dikkate almıyorum
 
zina olması için bir kadın ve erkegın dini nikahı olmadan birlikte olması gerekiyorsa, bu da aynı mantıkta sonuçta

fiziksel bir yanyana durumu yok diye, ya da amaç cinsellik değil diye bu iki insanın yabancı iki insan olarak nikahsız bir birleşme yaptıkları değişmez ki. hatta bir de bu durumdan kaynaklı bır cocuk soz konusu oluyor. ben de, resmen tasıyıcı anne gıbıyım nerdeyse.

gunahtır degıldır ya da kıme gore gunah neye gore gunah. ya da herkesın kendı gunahı herkes kendı bılır.... buna katılıyorum ve ben dındar bırı olmasam da, hem yasadıklarımın etkısınden hem hayatımdakı bazı eksıklıklerden dolayı hem acaba bu gercekten gunahsa ve bu cocuk ıle buyuk bır sınavım olursa korkusu ıle.... ben vazgectım donasyondan yani.
 
Reactions: H M
nikahsız birliktelik de yaşamış biriyim, alkol alan biri de zaman zaman...

ama konu böyle bir konu olduğu için ve çocukla sınanır mıyım korkusu ile aslında bendeki. cunku bır cok ınsanın cocugu ıle sınandıgını gorunce, gunah bılınen bır sekılde cocuk sahıbı olmaktan ve sınanmaktan cok korktum yani.
 
organ nakli diyemezsiniz hanımefendi.

organ nakli değil çünkü. kaldı ki bir kadın, bir başkasına rahmini de veremiyor dinimize göre. doğurganlık ve cinsellik gibi durumlardan dolayı yani.

kaldı ki organ nakli dediğiniz şey, sağlık için yapılan bir şey. ama yumurta nakli, tabi ki ana kaynağı elverişli sağlıgımızın olmaması ama daha saglıklı olmak ya da ölmemek ıcın yapılan bır organ nakli değil sonuçta. manevi bir haz vs sebepler ile cocuk sahibi olmak ıcın ıstedıgımız bırsey bu yani.
 
kesin hüküm yok ama aklımız, dogru ya da yanlıs öğretılen dınımızın temel direkleri, bizi yönlendiriyor ama dediğim gibi belki yanlıştayız belki doğrudayız onu da tam bilemiyoruz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…